Time’s been ticking, hearts are runnin’
– Zaman geçiyor, kalpler akıyor
Think that Cupid’s up to somethin’
– Bu aşk tanrısı bir şeylerin peşinde sanırım
You asked me how I feel
– Bana nasıl hissettiğimi sordun.
I say nothin’
– Şey diyorum’
But lately colours seems so bright
– Ama son zamanlarda renkler çok parlak görünüyor
And the stars light up the night
– Ve yıldızlar geceyi aydınlatır
My feet they feel so light
– Ayaklarım çok hafif hissediyorlar
I’m ignoring all the signs
– Tüm işaretleri görmezden geliyorum
I keep on frontin’
– Paravan devam ediyorum
Yeah, I stay bluffin’
– Evet, blöf yapmaya devam ediyorum.
I keep you wonderin’
– Ve merak ediyorum sen devam et ben
Keep you huntin’ for my lovin’
– Av sana’ seviyorum’benim için Devam Et
But I crave us huggin’
– Ama sarılmamızı istiyorum.
Yeah, I stay stubborn
– Evet, inatçı kalıyorum
‘Cause I can’t admit that you got all the strings
– Bütün dizeleri var mı İTİRAF EDEBİLİR çünkü ben
And know just how to tug ’em
– Ve sadece onları nasıl çekeceğini biliyorum
I think I’m in love again
– Sanırım yine aşığım.
(In my head, yeah, you’re in my head)
– (Kafamın içinde, Evet, kafamın içindesin)
I think I’m in love again
– Sanırım yine aşığım.
(In my head, yeah, you’re in my head)
– (Kafamın içinde, Evet, kafamın içindesin)
I didn’t think it could be true
– Bunun doğru olabileceğini düşünmemiştim.
Let alone that it would be you
– Bırak, olur sana
I think I’m in love again
– Sanırım yine aşığım.
(I’m in love, I’m in love, I’m in love)
– (Aşığım, aşığım, aşığım)
My heart’s pacin’, I’m confused, I’m dazin’
– Kalbim çarpıyor, kafam karıştı, kafam karıştı.
I saw something I never seen in you
– Sende hiç görmediğim bir şey gördüm.
It’s got me shakin’
– Bana sallama var
I must be hallucinatin’
– Hallucinatin’olmalıyım
I hear it happens
– Olur böyle duydum
I’m just sayin’
– Sadece söylüyorum
Babe, I’m just sayin’
– Bebeğim, sadece söylüyorum
Someone give me some paper
– Biri bana kağıt versin.
Someone give me some crayons
– Biri bana biraz boya kalemi versin.
I’m feeling like a child
– Bir çocuk gibi hissediyorum
I need something to play on
– Oynamak için bir şeye ihtiyacım var
I’m trying hard to trust you
– Sana güvenmek için çok uğraşıyorum.
When you say, “Give me your hand”
– “Bana elini ver” dediğinde”
Baby, I’m fallin’
– Bebeğim, düşüyorum
I hope you catch me when I land
– Umarım indiğimde beni yakalarsın.
I think I’m in love again
– Sanırım yine aşığım.
(In my head, yeah, you’re in my head) Ooh yeah
– (Kafamın içinde, Evet, kafamın içindesin) Ooh Evet
I think I’m in love again
– Sanırım yine aşığım.
(In my head, yeah, you’re in my head)
– (Kafamın içinde, Evet, kafamın içindesin)
I didn’t think it could be true
– Bunun doğru olabileceğini düşünmemiştim.
Let alone that it would be you
– Bırak, olur sana
I think I’m in love again
– Sanırım yine aşığım.
(I’m in love, I’m in love, I’m in love)
– (Aşığım, aşığım, aşığım)
In my dreams you’re the dutch and I’m the duchess
– Rüyalarımda sen hollandalısın ve ben düşesim
And your blunts are always loose
– Ve künt her zaman gevşek
So I’m in charge of rollin’ dutches
– Bu yüzden Rollin ‘ dutches’tan ben sorumluyum
And we getting so high
– Ve çok yükseliyoruz
We always get the munchies
– Biz her zaman munchies olsun
And we go for early brunches
– Ve erken brunchlara gidiyoruz
That turn into late lunches
– Bu geç öğle yemeğine dönüşüyor
And we ain’t got a label
– Ve bir etiketimiz yok
We’re just rollin’ with the punches
– Biz sadece yumruklarla yuvarlanıyoruz
I make fun of your belly
– Karnınla dalga geçiyorum.
And tell you to do some crunches
– Ve sana biraz egzersizi yapmanı söyleyeceğim
And you say, “Yeah, well, your ass jiggles
– Ve diyorsun ki, ” Evet, kıçın titriyor
Go and do some lunges”
– Git ve biraz akciğer yap”
I say, “Fuck you,” while I’m thinking of you as my husband
– Seni kocam olarak düşünürken “siktir git” diyorum.
I think I’m in love
– Ben aşık bence
I think I’m in love again
– Sanırım yine aşığım.
Baby, I think I’m in love again
– Bebek, tekrar aşık olduğumu düşünüyorum
I think I’m in love again
– Sanırım yine aşığım.
(In my head, yeah, you’re in my head)
– (Kafamın içinde, Evet, kafamın içindesin)
I didn’t think it could be true
– Bunun doğru olabileceğini düşünmemiştim.
Let alone that it would be you
– Bırak, olur sana
I think I’m in love again
– Sanırım yine aşığım.
(I’m in love, I’m in love, I’m in love)
– (Aşığım, aşığım, aşığım)
I think I’m in love again
– Sanırım yine aşığım.

Kat Dahlia – I Think I’m In Love İngilizce Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.