Det blevet sent (yeah)
– Geç oldu (Evet)
Du blevet træt (yeah)
– Yoruldun (Evet)
Hop bag på cyklen, jeg kan vis’, hvor du skal sove (yeah)
– Bisikletin arkasına atla, nerede uyuyacağımı gösterebilirim (Evet)
Dit blik har holdt mig hen, derfor jeg er blevet så længe
– Bakışların beni tuttu, bu yüzden bu kadar uzun kaldım
Du mangler mønt på lommen, men vi to mangler ingenting
– Cebinde bozuk para gerekir, ama bir şey lazım
Buongiorno-orno
– Buongiorno
Buongiorno-orno
– Buongiorno
Buongiorno-orno
– Buongiorno
Jeg ved godt, hvad du troede, de tanker i dit hoved
– Ne düşündüğünü biliyorum, kafandaki o düşünceler
Jeg ved du ik’ er dum, burde at ha’ mere end ord i munden
– Aptal olmadığını biliyorum, ağzında kelimelerden daha fazlası olmalı
Brugt i nat på at glo, det bare svært at tro
– Bütün geceyi ona bakarak geçirdim, sadece inanmak zor
Snup din jak’, lav en “Houdini”, det kunne blive os to
– Jak’ını al, bir “Houdini” yap, ikimiz olabiliriz
En “Houdini”, la’ dem tro du billig
– Bir “Houdini”, seni ucuz düşünmelerine izin ver
Det du vil udnyt, har jeg altid ku’ mærk var rimeligt
– Yararlanmak istediğin şey, her zaman makul olduğunu hissedebiliyordum
Ja, de vil snak om mig, jeg ud at paraglide
– Evet, benim hakkımda konuşacaklar, yamaç paraşütü yapıyorum
Det er svært at se på en, der bruger livet som en leg
– Hayatı bir esinti olarak kullanan birine bakmak zor
Det blevet sent (yeah)
– Geç oldu (Evet)
Du blevet træt (yeah)
– Yoruldun (Evet)
Hop bag på cyklen, jeg kan vis’ hvor du skal sove (yeah)
– Bisikletin arkasına atla, nerede uyuyacağımı gösterebilirim (Evet)
Dit blik har holdt mig hen, derfor jeg er blevet så længe
– Bakışların beni tuttu, bu yüzden bu kadar uzun kaldım
Du mangler mønt på lommen, men vi to mangler ingenting
– Cebinde bozuk para gerekir, ama bir şey lazım
Buongiorno-orno
– Buongiorno
Buongiorno-orno
– Buongiorno
Buongiorno-orno
– Buongiorno
Du bliver nervøs, uuuuh, du tager det seriøst, duuuuh
– Sinirleniyorsun, uuuuh, ciddiye alıyorsun, duuuuh
Du synes, det er vigtigt, hvad har de som du skal bruge? (yeah)
– Bunun önemli olduğunu mu düşünüyorsun, kullanman gereken ne var? (evet)
Jeg vil ikke vent’ så længe, hvis det her’, hvor du vil hænge
– Asılacağın yerde’ bu kadar uzun süre beklemeyeceğim’
Snup din jak’, lav en “Houdini”, det ku’ blive os to
– Jak’ını al, bir “Houdini” yap, ikimiz olabiliriz
En “Houdini”, min tid er ik’ billig
– Bir “Houdini”, zamanım ucuz değil
Det jeg vil udnyt, kan jeg mærke, du synes er rimeligt
– Yararlanmak istediğim şey, makul olduğunu düşündüğünüzü söyleyebilirim
Jeg helt op at flyve, jeg ligger på en sky
– Uçuyorum, bir bulutun üzerinde uzanıyorum
Siger ik’ hvem jeg har kysset, nej, det fy-fy-fy
– Kimi öptüğümü söyleme, Hayır, bu kötü-kötü-kötü
Det blevet sent (yeah)
– Geç oldu (Evet)
Du blevet træt (yeah)
– Yoruldun (Evet)
Hop bag på cyklen, jeg kan vis’ hvor du skal sove (yeah)
– Bisikletin arkasına atla, nerede uyuyacağımı gösterebilirim (Evet)
Dit blik har holdt mig hen, derfor jeg er blevet så længe
– Bakışların beni tuttu, bu yüzden bu kadar uzun kaldım
Du mangler mønt på lommen, men vi to mangler ingenting
– Cebinde bozuk para gerekir, ama bir şey lazım
Buongiorno-orno
– Buongiorno
Buongiorno-orno
– Buongiorno
Buongiorno-orno
– Buongiorno
Buongiorno-orno
– Buongiorno
Buongiorno-orno
– Buongiorno

Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.