Lady Zamar – Collide İngilizce Sözleri Türkçe Anlamları

The truth is I’m high your love is feelings
– Gerçeği yüksek olduğum sevgini, duygularını
And I don’t know what to do
– Ve ne yapacağımı bilmiyorum
Do I hold my breath as I wait for you?
– Seni beklerken nefesimi tutuyor muyum?
Can I afford to compromise
– Uzlaşmayı göze alabilir miyim
These feelings and save my mind?
– Bu duygular ve aklımı kurtarmak?
I feel my head rush as I think of you
– Seni düşündüğümde kafamın acele ettiğini hissediyorum
And try to put myself to use
– Ve kendimi kullanmaya çalışıyorum
Left there in time don’t always heal the wounds
– Orada zaman içinde sol her zaman yaraları iyileştirmez
It’s crazy it must be love
– Bu delilik aşk olmalı

Should I hold on the past?
– Geçmişi tutmalı mıyım?
Will you let me crash?
– Çarpmama izin verir misin?
Should I hold on the past?
– Geçmişi tutmalı mıyım?
Will you let me crash?
– Çarpmama izin verir misin?
Should I hold on the past?
– Geçmişi tutmalı mıyım?
Will you let me crash?
– Çarpmama izin verir misin?
Should I hold on the past?
– Geçmişi tutmalı mıyım?
Will you let me crash?
– Çarpmama izin verir misin?

You are a citizen
– Sen bir vatandaşsın
A resident, a resident in my heart
– Bir asistan, kalbimde bir asistan
You are a citizen
– Sen bir vatandaşsın
A resident, a resident in my heart
– Bir asistan, kalbimde bir asistan
You are a citizen
– Sen bir vatandaşsın
A resident, a resident in my heart
– Bir asistan, kalbimde bir asistan
You are a citizen
– Sen bir vatandaşsın
A resident, a resident in my heart
– Bir asistan, kalbimde bir asistan

Travelling light
– Seyahat ışık
I don’t know how to do it
– Ben nasıl yapılacağını bilmiyorum
Travelling small
– Küçük Seyahat
I can’t see myself through it
– Ben kendimi görebiliyorum
Going to places with you
– Seninle yerlere gitmek
I know will be alright
– Düzelecek biliyorum
I come to you
– Sana geldim
Going at a hundred and twenty
– Yüz yirmi gidiyor
See cops, Please stop
– Polisleri gör, lütfen dur
They say, “Hey is there a place you wanna go?”
– “Hey, gitmek istediğin bir yer var mı?”
And we will collide
– Ve çarpışacağız
And we will collide
– Ve çarpışacağız

Should I hold on the past?
– Geçmişi tutmalı mıyım?
Will you let me crash?
– Çarpmama izin verir misin?
Should I hold on the past?
– Geçmişi tutmalı mıyım?
Will you let me crash?
– Çarpmama izin verir misin?
Should I hold on the past?
– Geçmişi tutmalı mıyım?
Will you let me crash?
– Çarpmama izin verir misin?
Should I hold on the past?
– Geçmişi tutmalı mıyım?
Will you let me crash?
– Çarpmama izin verir misin?

You are a citizen
– Sen bir vatandaşsın
A resident, a resident in my heart
– Bir asistan, kalbimde bir asistan
You are a citizen
– Sen bir vatandaşsın
A resident, a resident in my heart
– Bir asistan, kalbimde bir asistan
You are a citizen
– Sen bir vatandaşsın
A resident, a resident in my heart
– Bir asistan, kalbimde bir asistan
You are a citizen
– Sen bir vatandaşsın
A resident, a resident in my heart
– Bir asistan, kalbimde bir asistan

You are the one my one
– Sen benim tekimsin
My only one the one
– Benim tek tek
You are the one my one
– Sen benim tekimsin
My only one the one
– Benim tek tek
You are the one my one
– Sen benim tekimsin
My only one the one
– Benim tek tek
You are the one my one
– Sen benim tekimsin
My only one the one
– Benim tek tek
You are the one my one
– Sen benim tekimsin
My only one the one
– Benim tek tek
You are the one my one
– Sen benim tekimsin
My only one the one
– Benim tek tek




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın