LANY – remember that İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

Baby
– Bebek
Take your breath, it’s been one hell of a week
– Nefesini tut, tam bir hafta oldu.
And when we’re mad, we say some things we don’t mean
– Ve kızgın olduğumuzda, kastetmediğimiz bazı şeyler söyleriz.
But we only fight because we care so much
– Ama sadece çok önemsediğimiz için savaşıyoruz.
We care so much
– Çok önemsiyoruz

Baby
– Bebek
Do you really wanna live your life without me?
– Gerçekten hayatını bensiz mi yaşamak istiyorsun?
Every story’s got its peaks and valleys
– Her hikaye ilişkisinde iniş çıkışlar var
So don’t you dare, give up on our love
– Bu yüzden cesaret etme, aşkımızdan vazgeç
On our love
– Aşkımız üzerine

If you ever think of walking out
– Eğer dışarı çıkmayı düşünürsen
Promise me, you’ll stop and think about
– Bana söz ver, durup düşüneceksin.

All the nights, I talked you down when you get in your head
– Bütün geceler, kafanın içine girdiğinde seni aşağıladım.
I cut the shit and put you first, since the day we met
– Seninle tanıştığımız günden beri seni ön plana çıkardım.
And anyone, anywhere, would kill for what we have
– Ve herkes, her yerde, biz ne uğruna cinayet işleyeceği
So when things get bad, remember
– İşler kötüye gittiğinde, unutma

The way I know all the words, before they leave your mouth
– Tüm kelimeleri bildiğim gibi, onlar ağzından çıkmadan önce
And how your voice through the phone’s my favorite fucking sound
– Ve telefondaki sesin benim en sevdiğim lanet sesim.
You’ll never find someone else to love you like I have
– Seni benim gibi sevecek başka birini asla bulamayacaksın.
So when things get bad, remember that
– İşler kötüye gittiğinde bunu unutma.

Baby (baby)
– (Bebek)bebek
The world is getting colder, place is crazy (crazy)
– Dünya soğuyor, yer deli (deli)
And I’m at the top, they’re gonna hate me (hate me)
– Ve ben zirvedeyim, benden nefret edecekler (benden nefret edecekler)
Yo, they stay mad, but we stay being us
– Çılgın kalıyorlar, ama kendimiz olarak kalıyoruz
Being us (being us)
– Biz olmak (biz olmak)

So if you ever think of walking out
– Eğer dışarı çıkmayı düşünürsen
Promise me, you’ll stop and think
– Bana söz ver, durup düşüneceksin.

All the nights, I talked you down when you get in your head
– Bütün geceler, kafanın içine girdiğinde seni aşağıladım.
I cut the shit and put you first, since the day we met
– Seninle tanıştığımız günden beri seni ön plana çıkardım.
And anyone, anywhere, would kill for what we have
– Ve herkes, her yerde, biz ne uğruna cinayet işleyeceği
So when things get bad, remember
– İşler kötüye gittiğinde, unutma

The way I know all the words, before they leave your mouth
– Tüm kelimeleri bildiğim gibi, onlar ağzından çıkmadan önce
And how your voice through the phone’s my favorite fucking sound
– Ve telefondaki sesin benim en sevdiğim lanet sesim.
You’ll never find someone else to love you like I have
– Seni benim gibi sevecek başka birini asla bulamayacaksın.
So when things get bad, remember that
– İşler kötüye gittiğinde bunu unutma.

Don’t you dare give up on me (remember that)
– Sakın benden vazgeçme (bunu unutma)
Don’t you dare give up on me (remember that)
– Sakın benden vazgeçme (bunu unutma)
Don’t you dare give up on me (when things get bad)
– Benden vazgeçmeye cüret etme (işler kötüye gittiğinde)
Don’t you dare (if things get bad)
– Sakın cüret etme (işler kötüye giderse)
Don’t you dare (remember that)
– Sakın cüret etme (bunu unutma)




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın