Laura Marling – What He Wrote İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

Forgive me, Hera, I cannot stay
– Affet beni, Hera, kalamam.
He cut out my tongue
– Dilimi kesmiş
There is nothing to say
– Söyleyecek bir şey yok
Love me, oh, Lord! He threw me away
– Beni sev Tanrım! Beni attı
He laughed at my sins
– Günahlarıma güldü
In his arms I must stay
– Onun kollarında kalmalıyım

He wrote
– O yazdı
“I’m broke
– “Beş parasızım
Please send for me”
– Bana gönderin”
But I am broken too
– Ama çok kırık ben
And spoken for
– Ve bunun için konuşuldu
Do not tempt me
– Kışkırtmayın beni

Her skin is white
– Teni beyaz
And I’m light as the sun
– Ve ben güneş kadar hafifim
So holy light shines on the things you have done
– Yaptığın şeylere kutsal ışık parlıyor
So I asked him how he became this man
– Ben de ona nasıl bu adam olduğunu sordum.
How did he learn to hold fruit in his hands?
– Meyveyi elinde tutmayı nasıl öğrendi?
And where is the lamb that gave you your name?
– Peki sana adını veren kuzu nerede?
He had to leave, though I begged him to stay
– Gitmesi gerekiyordu ama kalması için yalvardım.

Left me alone when I needed the light
– Işığa ihtiyacım olduğunda beni yalnız bıraktı.
Fell to my knees and I wept for my life
– Dizlerimin üstüne çöktüm ve hayatım için ağladım
If he had have stayed, you might understand
– Eğer kalsaydı, anlayabilirdin.
If he had have stayed, you never would have taken my hand
– Eğer o kalsaydı, asla elimi tutmazdın.

He wrote
– O yazdı
“I’m low, please send for me”
– “Kafam bozuk, lütfen beni çağırın.”
But I am broken too
– Ama çok kırık ben
And spoken for
– Ve bunun için konuşuldu
Do not tempt me
– Kışkırtmayın beni
And where is the lamb that gave you your name?
– Peki sana adını veren kuzu nerede?
He had to leave, though I begged him to stay
– Gitmesi gerekiyordu ama kalması için yalvardım.

Begged him to stay in my cold wooden grip
– Soğuk tahta pençemde kalması için ona yalvardım.
Begged him to stay by the light of this ship
– Bu geminin ışığında kalması için yalvardı.
Me fighting him, fighting light, fighting dawn
– Onunla savaşıyorum, ışıkla savaşıyorum, şafakla savaşıyorum
And the waves came and stole him and took him to war
– Dalgalar gelip onu çaldı ve savaşa götürdü.

He wrote
– O yazdı
“I’m broke
– “Beş parasızım
Please send for me”
– Bana gönderin”
But I’m broken too
– Ama ben de kırıldım.
And spoken for
– Ve bunun için konuşuldu
Do not tempt me
– Kışkırtmayın beni

Forgive me, Hera, I cannot stay
– Affet beni, Hera, kalamam.
He cut out my tongue
– Dilimi kesmiş
There is nothing to save
– Kurtaracak bir şey yok
Love me, oh, Lord! He threw me away
– Beni sev Tanrım! Beni attı
He laughed at my sins
– Günahlarıma güldü
In his arms I must say
– Onun kollarında söylemeliyim

We write
– Yazıyoruz
“That’s alright”
– “Sorun değil”
I miss his smell
– Onun kokusunu özledim
We speak when spoken to
– Konuştuğumuzda konuşuruz.
And that suits us well
– Ve bu bize çok yakıştı

That suits us well
– Bu bize çok yakıştı.
That suits me well
– Bu benim için gayet uygun




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın