They’re long winters in the city of spirals
– Spiraller şehrinde uzun kışlar var.
Toxic cycle, toxic cycle
– Toksik döngü, toksik döngü
With neon hinterlands, you cynically eye-roll
– Neon hinterlandlarla alaycı bir şekilde göz atıyorsun
Toxic cycle, suicidal
– Toksik döngü, intihar
(But there’s a weight upon your chest)
– (Ama göğsünde bir ağırlık var)
Deserted homes, but you know
– Issız evler, ama biliyorsun
Turn yourself ’round or you’ll be lost in death
– Arkanı dön yoksa ölümün içinde kaybolacaksın.
Usurpers, drones, but you know
– Gaspçılar, insansız hava araçları, ama biliyorsun
Turn yourself ’round or you’ll be just like them
– Arkanı dön yoksa onlar gibi olursun.
(So you can be someone they can’t)
– (Yani onların olamayacağı biri olabilirsin)
So you can face yourself, face the world
– Böylece kendinle yüzleşebilirsin, dünyayla yüzleşebilirsin
Even through it all
– Her şeye rağmen
(This city’s back to haunt you)
– (Bu şehir sana musallat olmak için geri döndü)
(This city’s out to get you)
– (Bu şehir seni almak için dışarı çıktı)
Face yourself, face this curse
– Kendinle yüzleş, bu lanetle yüzleş
(Doomswitch)
– (Kıyamet Anahtarı)
They’re all fictional, incipient idols
– Hepsi kurgusal, yeni başlayan putlar
Unwanted (prayers), forgotten (beds)
– İstenmeyen (dualar), unutulmuş (yataklar)
They’re long winters in the city of spirals
– Spiraller şehrinde uzun kışlar var.
Accursed, (hexed), despondent, (dead)
– Lanetli, (altıgen), umutsuz, (ölü)
Cursed, your words
– Lanetli, sözlerin
You’re cursed
– Lanetlendin.
Deserted homes, but you know
– Issız evler, ama biliyorsun
Turn yourself ’round or you’ll be lost in death
– Arkanı dön yoksa ölümün içinde kaybolacaksın.
Usurpers, drones, but you know
– Gaspçılar, insansız hava araçları, ama biliyorsun
Turn yourself ’round or you’ll be just like
– Arkanı dön yoksa sen de öyle olacaksın.
So you can face yourself, face the world
– Böylece kendinle yüzleşebilirsin, dünyayla yüzleşebilirsin
Even through it all
– Her şeye rağmen
(This city’s back to haunt you)
– (Bu şehir sana musallat olmak için geri döndü)
(This city’s out to get you)
– (Bu şehir seni almak için dışarı çıktı)
Face yourself, face this curse
– Kendinle yüzleş, bu lanetle yüzleş
(Doomswitch)
– (Kıyamet Anahtarı)
Deserted
– Issız
This city’s back to haunt you
– Bu şehir sana musallat olmak için geri döndü
Usurper
– Gaspçı
Buried down into your core
– Çekirdeğine gömülmüş
You know this story, you know how it ends
– Bu hikayeyi biliyorsun, nasıl bittiğini biliyorsun
But you don’t know the world around you sees you just like them
– Ama çevrenizdeki dünyanın sizi onlar gibi gördüğünü bilmiyorsunuz.
Just like them
– Tıpkı onlar gibi

Make Them Suffer – Doomswitch İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.