Something’s gotten hold of my heart
– Kalbime bir şey tutundu.
Keeping my soul and my senses apart
– Ruhumu ve duyularımı ayrı tutmak
Something’s gotten into my life
– Hayatıma bir şey girdi.
Cutting it’s way through my dreams like a knife
– Bir bıçak gibi rüyalarımın içinden geçmek
Turning me up and turning me down
– Beni yukarı ve aşağı çevir
Making me smile and making me frown
– Beni gülümsetiyor ve kaşlarımı çattırıyor
In a world that was small
– Bir dünyada, bu küçük oldu
I once lived in a time that was peace
– Bir zamanlar barış olan bir zamanda yaşadım.
With no troubles at all
– Hiç sorun yaşamadan
But then you came my way
– Ama sonra sen benim yoluma geldin.
And a feeling of unknown shook my heart
– Ve bilinmeyen bir his kalbimi sarstı
Made me want you to stay
– Kalmanı istememi sağladı.
All of my nights and all of my days
– Bütün gecelerim ve bütün günlerim
(Yeah, I gotta tell you now)
– (Evet, şimdi söylemeliyim)
Something’s gotten hold of my hand
– Bir şey elimi tuttu
Dragging my soul to a beautiful land
– Ruhumu güzel bir ülkeye sürüklemek
Yeah, something has invaded my night
– Evet, bir şey gecemi istila etti.
Painting my sleep with a color so bright
– Uykumu çok parlak bir renkle boyamak
Changing the gray and changing the blue
– Griyi değiştirme ve maviyi değiştirme
Scarlet for me and scarlet for you
– Benim için kızıl ve senin için kızıl
I got to know if this is the real thing
– Bunun gerçek olup olmadığını öğrenmeliyim.
I got to know what’s making my heart sing
– Kalbime şarkı söyleten şeyin ne olduğunu öğrenmeliyim.
Woah yeah, you smile and I am lost for a lifetime
– Evet, gülümsüyorsun ve ben bir ömür boyu kayboldum.
Each minute spent with you is the right time
– Seninle geçirdiğim her dakika doğru zaman
Every hour, every day, you touch me
– Her saat, her gün, bana dokunuyorsun.
And my mind goes astray, yeah, baby, baby
– Ve aklım sapıyor, evet, bebeğim, bebeğim
Something’s gotten hold of my hand
– Bir şey elimi tuttu
Dragging my soul to a beautiful land
– Ruhumu güzel bir ülkeye sürüklemek
Something’s gotten into my life
– Hayatıma bir şey girdi.
Cutting it’s way through my dreams like a knife
– Bir bıçak gibi rüyalarımın içinden geçmek
Turning me up and turning me down
– Beni yukarı ve aşağı çevir
Making me smile and making me frown
– Beni gülümsetiyor ve kaşlarımı çattırıyor
In a world that was small
– Bir dünyada, bu küçük oldu
I once lived in a time that was peace
– Bir zamanlar barış olan bir zamanda yaşadım.
With no troubles at all
– Hiç sorun yaşamadan
But then you, you, you came my way
– Ama sonra sen, sen, benim yoluma geldin.
And a feeling of unknown shook my heart
– Ve bilinmeyen bir his kalbimi sarstı
Made me want you to stay
– Kalmanı istememi sağladı.
All of my nights and all of my days
– Bütün gecelerim ve bütün günlerim
(Yeah, I gotta tell you now)
– (Evet, şimdi söylemeliyim)
Something’s gotten hold of my hand
– Bir şey elimi tuttu
Keeping my soul and my senses apart
– Ruhumu ve duyularımı ayrı tutmak
Yeah, something has invaded my night
– Evet, bir şey gecemi istila etti.
Painting my sleep with a color so bright
– Uykumu çok parlak bir renkle boyamak
Changing the gray and changing the blue
– Griyi değiştirme ve maviyi değiştirme
Scarlet for me and scarlet for you
– Benim için kızıl ve senin için kızıl

Marc Almond – Something’s Gotten Hold Of My Heart İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.