Maribou State – Steal (feat. Holly Walker) İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

You were running blind
– Kör koşuyordun.
Following your feet to try
– Denemek için ayaklarını takip et
And outrun your fate
– Ve kaderinden kaç
Standing in a field of flowers
– Bir çiçek tarlasında durmak
Cerebral voices the loudest
– Serebral sesler en yüksek
All hollering your name
– Hepsi senin adını haykırıyor

Is it paradise?
– Burası cennet mi?
Only if it blows your mind
– Sadece aklını uçurursa
And then blows away
– Ve sonra uçup gidiyor

Sometimes you wheel
– Bazen direksiyona geçiyorsun
Sometimes you deal
– Bazen anlaşırsın
Sometimes you have to rob and steal
– Bazen soymak ve çalmak zorundasın

Call you a sinnerman
– Sana sinnerman diyorum.
Or call it second sight
– Veya ikinci görüş olarak adlandırın
Now they treat ’em all the same
– Şimdi hepsine aynı şekilde davranıyorlar.
And it’s the the thinnest line
– Ve bu en ince çizgi
They hung you out by
– Seni dışarı astılar
You were holding my hands and saying
– Ellerimi tutuyordun ve diyordun ki
Hey, what if I only ever took what’s mine?
– Ya benim olanı alırsam?
I wanted to tell them
– Onlara söylemek istedim.
That if I could’ve led a different life
– Eğer farklı bir hayat sürebilseydim
Could’ve led a different life
– Farklı bir hayat sürebilirdi

But now I need somebody who can ease my mind
– Ama şimdi aklımı rahatlatacak birine ihtiyacım var.
Need somebody who can ease my mind
– Aklımı rahatlatacak birine ihtiyacım var
You know I could’ve led a different life
– Biliyorsun farklı bir hayat sürebilirdim
Could’ve led a different life
– Farklı bir hayat sürebilirdi

Pulling me aside
– Beni kenara çekmek
Giving me your last advice
– Bana son tavsiyeni ver
And the whole house shakes
– Ve bütün ev titriyor
Saying keep it in the family, hide it
– Aile içinde sakla, sakla
Don’t make the mistakes that I did
– Yaptığım hataları yapma.
‘Cause it’ll wear your soul away
– Çünkü ruhunu yıpratır
And I would’ve tried if only it was black and white
– Ve sadece siyah beyaz olsaydı denerdim
But it’s bullet gray
– Ama kurşun grisi

Sometimes you wheel
– Bazen direksiyona geçiyorsun
Sometimes you deal
– Bazen anlaşırsın
Sometimes you have to rob and steal
– Bazen soymak ve çalmak zorundasın

Call you a sinnerman
– Sana sinnerman diyorum.
Call it second sight
– İkinci görüş olarak adlandırın
Now they treat ’em all the same
– Şimdi hepsine aynı şekilde davranıyorlar.
It’s the thinnest line
– Bu en ince çizgi
To hang you by
– Seni asmak için

Holding my hands and saying
– Ellerimi tutup
You know I only ever took what’s mine
– Sadece benim olanı aldığımı biliyorsun.
I wanted to tell them
– Onlara söylemek istedim.
That if I could’ve led a different life
– Eğer farklı bir hayat sürebilseydim
Could’ve led a different life
– Farklı bir hayat sürebilirdi

But now I need somebody who can ease my mind
– Ama şimdi aklımı rahatlatacak birine ihtiyacım var.
Need somebody who can ease my mind
– Aklımı rahatlatacak birine ihtiyacım var
You know I
– Biliyorsun ben
Need the remedy to cure my vice
– Kötülüğümü iyileştirmek için çareye ihtiyacım var
Need the Valium to sleep at night
– Geceleri uyumak için Valium’a ihtiyacım var
(Night)
– (Gece)

What if I only ever took what’s mine?
– Ya benim olanı alırsam?
I wanted to tell them
– Onlara söylemek istedim.
That if I could have led a different life
– Eğer farklı bir hayat sürebilseydim
Could’ve led a different life
– Farklı bir hayat sürebilirdi
But now I need somebody who can ease my mind
– Ama şimdi aklımı rahatlatacak birine ihtiyacım var.
Need the remedy to cure my vice
– Kötülüğümü iyileştirmek için çareye ihtiyacım var
Need somebody who can ease my mind
– Aklımı rahatlatacak birine ihtiyacım var




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın