Mark Tuan – Lonely İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

Two bottles for myself
– Kendim için iki şişe
I know it’s bad for my health
– Sağlığım için kötü olduğunu biliyorum.
But I got nobody else to share
– Ama kimse paylaşmak istedim
Throw pictures off the shelf
– Resimleri raftan atın
No I don’t want any help
– Hayır hiç bir yardım istemiyorum
Sometimes I wish that nobody cared
– Bazen kimsenin umursamamasını isterdim.

One breath, two left inside of me
– Bir nefes, iki nefes kaldı içimde
Three shots, I take ’em silently
– Üç atış, sessizce çekiyorum
Four o’clock, these lights are blindin’ me now
– Saat dörtte, bu ışıklar beni kör ediyor.

(Oooh) I like it better when I’m lonely, lonely, all alone
– Yalnız daha yalnız olduğum zaman (Oooh) ben beğendim, yalnız, tüm
I never needed you to hold me, hold me, keep me close
– Hiç bana sarıl, bana tutun, bana tutun kapatmak istedim
And you know I gave you everything
– Sana her şeyi verdiğimi biliyorsun.
Then you went and said to me
– Sonra gittin ve bana dedin ki
That you like it better lonely, lonely, all alone
– Daha çok sevdiğini yalnız, yalnız, yapayalnız

(Lonely)
– (Yalnız)
(All alone)
– (Kimsesiz)
(Lonely)
– (Yalnız)

I know my life’s a mess
– Hayatım bok gibi biliyorum
I think of making amends
– Telafi konusunda bence
But I’ll just get fucked up instead
– Ama onun yerine sıçacağım.
It’s easier this way
– Bu şekilde daha kolay
I found a way to escape
– Kaçış için bir yol buldum
The evil thoughts inside my head
– Kafamın içindeki kötü düşünceler

One breath, two left inside of me
– Bir nefes, iki nefes kaldı içimde
Three shots, I take ’em silently
– Üç atış, sessizce çekiyorum
Four o’clock, these lights are blindin’ me now
– Saat dörtte, bu ışıklar beni kör ediyor.

(Oooh) I like it better when I’m lonely, lonely, all alone
– Yalnız daha yalnız olduğum zaman (Oooh) ben beğendim, yalnız, tüm
I never needed you to hold me, hold me, keep me close
– Hiç bana sarıl, bana tutun, bana tutun kapatmak istedim
And you know I gave you everything
– Sana her şeyi verdiğimi biliyorsun.
Then you went and said to me
– Sonra gittin ve bana dedin ki
That you like it better lonely, lonely, all alone
– Daha çok sevdiğini yalnız, yalnız, yapayalnız

Livin’ in silence
– Sessizlik içinde yaşamak
Feels so timeless
– Çok zamansız geliyor
When nobody’s here
– Kimse yokken
I sleep through all of the sirens
– Tüm sirenlerin arasında uyuyorum.
‘Cause nobody showed me
– Çünkü kimse bana göstermedi.
How to be lonely
– Nasıl yalnız olunur
When I’m all alone
– Yapayalnız olduğumda
I’m never really the only one
– Asla gerçekten tek ben değilim

And it’s perfect
– Ve bu mükemmel
You look at the surface
– Yüzeye bakıyorsun.
It’s not what it seems
– Göründüğü gibi değil
Being alone has a purpose
– Yalnız olmanın bir amacı var
So girl, don’t call me
– Yani kız, öyle deme
Girl, don’t call me
– Kız, beni aramayın
‘Cause I won’t be there to pick you up when you’re fallin’
– Çünkü sen düştüğünde seni almak için orada olmayacağım.

I like it better when I’m lonely, lonely, all alone
– Yalnızken, yalnızken, yapayalnızken daha çok hoşuma gidiyor.
I never needed you to hold me, hold me, keep me close
– Hiç bana sarıl, bana tutun, bana tutun kapatmak istedim
And you know I gave you everything
– Sana her şeyi verdiğimi biliyorsun.
Then you went and said to me
– Sonra gittin ve bana dedin ki
That you like it better lonely, lonely, all alone
– Daha çok sevdiğini yalnız, yalnız, yapayalnız

(Lonely)
– (Yalnız)
(All alone)
– (Kimsesiz)
(Lonely)
– (Yalnız)
(Lonely)
– (Yalnız)
(All alone)
– (Kimsesiz)
(Lonely)
– (Yalnız)

(And you know I gave you everything)
– (Ve sana her şeyi verdiğimi biliyorsun)
(Then you went and said to me)
– (Sonra gittin ve bana dedin ki)
(That you like it better lonely, lonely, all alone)
– (Yalnız, yalnız, yapayalnız olmayı daha çok sevdiğini)




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın