Maroon 5 – Sunday Morning İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

Yeah
– Evet

Sunday morning, rain is falling
– Pazar sabahı yağmur yağıyor
Steal some covers, share some skin
– Biraz örtü çal, biraz deri paylaş
Clouds are shrouding us in moments unforgettable
– Bulutlar bizi unutulmaz anlarda örtüyor
You twist to fit the mold that I am in
– İçinde bulunduğum kalıba uyacak şekilde bükülüyorsun.

But things just get so crazy
– Ama işler o kadar çılgınlaşıyor ki
Living life gets hard to do
– Hayatı yaşamak zorlaşıyor
And I would gladly hit the road, get up and go if I knew
– Eğer bilseydim seve seve yola çıkar, kalkar giderdim.
That someday it would lead me back to you
– Bir gün beni sana geri götüreceğini
That someday it would lead me back to you
– Bir gün beni sana geri götüreceğini

That may be all I need
– Olabilir istiyorum
In darkness she is all I see
– Karanlıkta tek gördüğüm o
Come and rest your bones with me
– Gel ve kemiklerini benimle dinlendir.
Driving slow on Sunday morning
– Pazar sabahı yavaş sürüş
Well I never want to leave
– Aslında hiç gitmek istemiyorum

Yeah, fingers trace your every outline, oh yeah, yeah
– Evet, parmakların her taslağını takip ediyor, oh evet, evet
Yeah, ain’t a picture with my hands, ohh!
– Evet, ellerimle çekilmiş bir resim değil, ohh!
And back and forth we sway like branches in a storm
– Ve ileri geri dallar gibi sallanırız fırtınada
Change the weather still together when it ends
– Bittiğinde havayı hala birlikte değiştirin

That may be all I need
– Olabilir istiyorum
In darkness she is all I see
– Karanlıkta tek gördüğüm o
Come and rest your bones with me
– Gel ve kemiklerini benimle dinlendir.
Driving slow on Sunday morning
– Pazar sabahı yavaş sürüş
And I never want to leave
– Ve asla ayrılmak istemiyorum

Yeah
– Evet

Oh yeah
– Oh evet

But things just get so crazy living
– Ama hayat çok çılgınlaşıyor.
Life gets hard to do (life gets hard)
– Hayat zorlaşıyor (hayat zorlaşıyor)
Sunday morning rain is falling and I’m calling out to you
– Pazar sabahı yağmur yağıyor ve sana sesleniyorum
Singing someday it’ll bring me back to you,
– Bir gün şarkı söylemek beni sana geri getirecek,
Yeah (Someday oh, someday oh)
– Evet (Bir gün oh, bir gün oh)
Find a way to bring myself back home to you
– Kendimi sana geri getirmenin bir yolunu bul
You may not know
– Bilmiyor olabilirsiniz

That may be all I need
– Olabilir istiyorum
In darkness she is all I see (you are all I see)
– Karanlıkta (bkz: ben seni görüyorum o
Come and rest your bones with me
– Gel ve kemiklerini benimle dinlendir.
Driving slow on Sunday morning, driving slow
– Pazar sabahı yavaş sürüş, yavaş sürüş
Yeah, yeah
– Evet, Evet

Ah, yeah, yeah
– Ah, evet, evet
Ah, yeah, yeah
– Ah, evet, evet
Ah, yeah, yeah
– Ah, evet, evet
Ah, yeah, yeah
– Ah, evet, evet
Ah, yeah, yeah
– Ah, evet, evet
And a flower in your hair
– Ve saçında bir çiçek
I’m a flower in your hair
– Ben senin saçında bir çiçeğim.
Ah, yeah, yeah
– Ah, evet, evet
Ah, yeah, yeah
– Ah, evet, evet
Ah, yeah, yeah
– Ah, evet, evet
Oh yeah, yeah, yeah, yeah
– Oh evet, evet, evet, evet
Oh, woah, yeah, yeah, yeah
– Oh, woah, evet, evet, evet
Oh, woah, yeah, yeah, yeah
– Oh, woah, evet, evet, evet




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın