Marshmello & Anne-Marie – Friends İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

You say you love me, I say you crazy
– Beni sevdiğini söylüyorsun, deli olduğunu söylüyorum
We’re nothing more than friends
– Biz arkadaştan başka bir şey değiliz
You’re not my lover, more like a brother
– Sen benim sevgilim değilsin, daha çok kardeşim gibisin
I known you since we were like ten, yeah
– Seni on yaşından beri tanıyorum, Evet.

Don’t mess it up, talking that shit
– Bu boku konuşarak her şeyi mahvetme.
Only gonna push me away, that’s it
– Sadece beni itecek, hepsi bu
When you say you love me, that make me crazy
– Beni sevdiğini söylediğinde, bu beni deli ediyor
Here we go again
– İşte yine başlıyoruz

Don’t go look at me with that look in your eye
– Gözlerindeki o bakışla bana bakma.
You really ain’t going away without a fight
– Gerçekten savaşmadan gitmiyorsun.
You can’t be reasoned with, I’m done being polite
– Mantıklı davranamazsın, kibar olmaktan bıktım.
I’ve told you one, two, three, four, five, six thousand times
– Sana bir, iki, üç, dört, beş, altı bin kere söyledim.

Haven’t I made it obvious?
– Hiç mi belli olacak şekilde yaptım.
Haven’t I made it clear?
– Bunu açıkça belirtmedim mi?
Want me to spell it out for you?
– Senin için hecelememi ister misin?
F-R-I-E-N-D-S
– F-R-I-E-N-D-S
Haven’t I made it obvious?
– Hiç mi belli olacak şekilde yaptım.
Haven’t I made it clear?
– Bunu açıkça belirtmedim mi?
Want me to spell it out for you?
– Senin için hecelememi ister misin?
F-R-I-E-N-D-S
– F-R-I-E-N-D-S
F-R-I-E-N-D-S
– F-R-I-E-N-D-S

Have you got no shame? You looking insane
– Böyle konuşmaya utanmıyor musun? Deli görünüyorsun.
Turning up at my door
– Kapımda dönüyorum
It’s two in the morning, the rain is pouring
– Sabah iki oldu, yağmur yağıyor
Haven’t we been here before?
– Daha önce buraya gelmemiş miydik?

Don’t mess it up, talking that shit
– Bu boku konuşarak her şeyi mahvetme.
Only gonna push me away, that’s it
– Sadece beni itecek, hepsi bu
Have you got no shame? You looking insane
– Böyle konuşmaya utanmıyor musun? Deli görünüyorsun.
Here we go again
– İşte yine başlıyoruz

So don’t go look at me with that look in your eye
– O yüzden gözlerindeki o bakışla bana bakma.
You really ain’t going away without a fight
– Gerçekten savaşmadan gitmiyorsun.
You can’t be reasoned with, I’m done being polite
– Mantıklı davranamazsın, kibar olmaktan bıktım.
I’ve told you one, two, three, four, five, six thousand times
– Sana bir, iki, üç, dört, beş, altı bin kere söyledim.

Haven’t I made it obvious? (Haven’t I made it?)
– Hiç mi belli olacak şekilde yaptım. (Ben yaptım değil mi?)
Haven’t I made it clear? (Haven’t I made it clear?)
– Bunu açıkça belirtmedim mi? (Bunu netleştirmedim mi?)
Want me to spell it out for you?
– Senin için hecelememi ister misin?
F-R-I-E-N-D-S
– F-R-I-E-N-D-S
Haven’t I made it obvious?
– Hiç mi belli olacak şekilde yaptım.
Haven’t I made it clear? (I swear I have)
– Bunu açıkça belirtmedim mi? (Yemin ederim var)
Want me to spell it out for you? (Want me to spell it out for you?)
– Senin için hecelememi ister misin? (Senin için hecelememi ister misin?)
F-R-I-E-N-D-S
– F-R-I-E-N-D-S
F-R-I-E-N-D-S
– F-R-I-E-N-D-S

F-R-I-E-N-D-S
– F-R-I-E-N-D-S
That’s how you f- spell “friends”
– İşte böyle “arkadaşlar” yazıyorsun”
F-R-I-E-N-D-S
– F-R-I-E-N-D-S
Get that shit inside your head
– Bu boku kafanın içine sok
No, no, yeah, uh, ah
– Hayır, Hayır, Evet, ah, ah
F-R-I-E-N-D-S
– F-R-I-E-N-D-S
We’re just friends
– Sadece arkadaşız

So don’t go look at me with that look in your eye
– O yüzden gözlerindeki o bakışla bana bakma.
You really ain’t going nowhere without a fight
– Savaşmadan hiçbir yere gidemezsin.
You can’t be reasoned with, I’m done being polite
– Mantıklı davranamazsın, kibar olmaktan bıktım.
I’ve told you one, two, three, four, five, six thousand times
– Sana bir, iki, üç, dört, beş, altı bin kere söyledim.

Haven’t I made it obvious? (Haven’t I made it obvious?)
– Hiç mi belli olacak şekilde yaptım. (Bunu açıkça belirtmedim mi?)
Haven’t I made it clear? (Yeah, I made it very clear)
– Bunu açıkça belirtmedim mi? (Evet, çok açık bir şekilde ifade ettim)
Want me to spell it out for you? (Yo)
– Senin için hecelememi ister misin? (Yo)
F-R-I-E-N-D-S (I said F-R-I-E-N-D-S)
– F-R-I-E-N-D-S (f-r-I-E-N-D-S dedim)
Haven’t I made it obvious? (I made it very obvious)
– Hiç mi belli olacak şekilde yaptım. (Bunu çok açık hale getirdim)
Haven’t I made it clear? (I made it very clear)
– Bunu açıkça belirtmedim mi? (Bunu çok netleştirdim)
Want me to spell it out for you?
– Senin için hecelememi ister misin?
F-R-I-E-N-D-S
– F-R-I-E-N-D-S
F-R-I-E-N-D-S
– F-R-I-E-N-D-S




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın