Meghan Trainor – Made You Look İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

I could have my Gucci on
– Gucci’mi giyebilirim.
I could wear my Louis Vuitton
– Louis Vuitton’umu giyebilirim
But even with nothing on
– Ama üzerinde hiçbir şey olmasa bile
Bet I made you look (I made you look)
– Bahse girerim seni ben gösterdim (Seni ben gösterdim)

I made you double take soon as I walk away
– Çekip gider gitmez sana çifte çekim yaptırdım.
Call up your chiropractor just in case your neck break
– Boynunuzun kırılması durumunda masörünüzü arayın
Ooh, tell me what you, what you
– Ooh, bana ne olduğunu söyle, ne olduğunu
What you gon’ do? Ooh
– Ne yapacaksın? Ooh
‘Cause I’m ’bout to make a scene, double up that sunscreen
– Çünkü olay çıkarmaya, güneş kremini ikiye katlamaya hazırım.
I’m ’bout to turn the heat up, gonna make your glasses steam
– Isıyı yükseltmeye gidiyorum, gözlüklerini buharlaştıracağım.
Ooh, tell me what you, what you
– Ooh, bana ne olduğunu söyle, ne olduğunu
What you gon’ do? Ooh
– Ne yapacaksın? Ooh

When I do my walk, walk
– Yürüyüşümü yaptığımda, yürü
I can guarantee your jaw would drop, drop
– Çenenizin düşeceğini, düşeceğini garanti edebilirim.
‘Cause they don’t make a lot of what I got, got
– Çünkü elimdekilerden pek bir şey yapmıyorlar.
Ladies if you feel me, this your bop, bop
– Hanımlar beni hissediyorsanız, bu sizin bopunuz, bop
(Bop, bop, bop)
– (Bop, bop, bop)

I could have my Gucci on (Gucci on)
– Gucci’mi takabilirim (Gucci açık)
I could wear my Louis Vuitton
– Louis Vuitton’umu giyebilirim
But even with nothing on
– Ama üzerinde hiçbir şey olmasa bile
Bet I made you look (I made you look)
– Bahse girerim seni ben gösterdim (Seni ben gösterdim)
Yeah, I look good in my Versace dress (take it off)
– Evet, Versace elbisemle iyi görünüyorum (çıkar onu)
But I’m hotter when my morning hair’s a mess
– Ama sabah saçlarım dağınıkken daha ateşliyim
But even with my hoodie on
– Ama kapüşonum açıkken bile
Bet I made you look (I made you look)
– Bahse girerim seni ben gösterdim (Seni ben gösterdim)
(Hmm-hmm-hmm)
– (Hmm-hmm-hmm)

And once you get a taste, you’ll never be the same
– Ve bir kere tadına baktığında, asla eskisi gibi olmayacaksın
This ain’t that ordinary, it’s that 14 karat cake
– Bu o kadar sıradan değil, 14 ayar kek
Ooh, tell me what you, what you
– Ooh, bana ne olduğunu söyle, ne olduğunu
What you gon’ do? Ooh
– Ne yapacaksın? Ooh

When I do my walk, walk
– Yürüyüşümü yaptığımda, yürü
I can guarantee your jaw would drop, drop
– Çenenizin düşeceğini, düşeceğini garanti edebilirim.
‘Cause they don’t make a lot of what I got, got
– Çünkü elimdekilerden pek bir şey yapmıyorlar.
Ladies if you feel me, this your bop, bop
– Hanımlar beni hissediyorsanız, bu sizin bopunuz, bop
(Bop, bop, bop)
– (Bop, bop, bop)

I could have my Gucci on (Gucci on)
– Gucci’mi takabilirim (Gucci açık)
I could wear my Louis Vuitton
– Louis Vuitton’umu giyebilirim
But even with nothing on
– Ama üzerinde hiçbir şey olmasa bile
Bet I made you look (said I made you look)
– Bahse girerim seni gösterdim (seni gösterdiğimi söyledim)
Yeah, I look good in my Versace dress (take it off)
– Evet, Versace elbisemle iyi görünüyorum (çıkar onu)
But I’m hotter when my morning hair’s a mess
– Ama sabah saçlarım dağınıkken daha ateşliyim
But even with my hoodie on
– Ama kapüşonum açıkken bile
Bet I made you look (said I made you look)
– Bahse girerim seni gösterdim (seni gösterdiğimi söyledim)




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın