I remember when in the summer winds
– Yaz rüzgarlarında ne zaman hatırlıyorum
We would speed down the 405 playing the Who
– Who’yu oynayarak 405’i hızlandıracağız.
With the red lights and adrenaline
– Kırmızı ışıklar ve adrenalin ile
We had young blood in our veins and dirt on our shoes
– Damarlarımızda genç kan ve ayakkabılarımızda kir vardı.
But you sold that car the year you finished school
– Ama o arabayı okulu bitirdiğin yıl sattın.
And I stopped wearing that faded pair of shoes
– Ve o solmuş ayakkabıyı giymeyi bıraktım.
We got so wrapped up in the clouds we fell through
– Düştüğümüz bulutlara o kadar sarıldık ki
Hey! Hey! Hey! Oh
– Hey! Hey! Hey! Ey
We just want to stay this young for
– Sadece bu kadar genç kalmak istiyoruz.
Everyday the bills keep coming
– Her gün faturalar gelmeye devam ediyor
All the bullshit we’re all stuck in
– Hepimizin içinde sıkışıp kaldığımız tüm saçmalıklar
Take me back to when we’d just drive
– Beni sürdüğümüz zamana geri götür.
Think it’s time that we said fuck it
– Siktir et dememizin vakti geldi galiba.
Red light, let’s run it
– Kırmızı ışık, çalıştıralım
I’m sitting in line, on the 405
– Sırada oturuyorum, 405’te.
When the same song that we’d sing is playing outside
– Söyleyeceğimiz şarkının aynısı dışarıda çalarken
I got the windows up but I can hear enough
– Pencereleri açtım ama yeterince duyabiliyorum.
For it to bring me back to the way we loved
– Beni sevdiğimiz gibi geri getirmesi için
Feeling so big, feeling sober, feeling alive
– Çok büyük hissetmek, ayık hissetmek, canlı hissetmek
But you sold that car the year you finished school
– Ama o arabayı okulu bitirdiğin yıl sattın.
And I stopped wearing that faded pair of shoes
– Ve o solmuş ayakkabıyı giymeyi bıraktım.
We got so wrapped up in the clouds we fell through
– Düştüğümüz bulutlara o kadar sarıldık ki
Hey! Hey! Hey! Oh!
– Hey! Hey! Hey! Oh!
We just want to stay this young for
– Sadece bu kadar genç kalmak istiyoruz.
Everyday the bills keep coming
– Her gün faturalar gelmeye devam ediyor
All the bullshit we’re all stuck in
– Hepimizin içinde sıkışıp kaldığımız tüm saçmalıklar
Take me back to when we’d just drive
– Beni sürdüğümüz zamana geri götür.
Think it’s time that we said fuck it
– Siktir et dememizin vakti geldi galiba.
Red light, let’s run it
– Kırmızı ışık, çalıştıralım
You sold that car the year you finished school
– Okulu bitirdiğin yıl o arabayı sattın.
And I stopped wearing that faded pair of shoes
– Ve o solmuş ayakkabıyı giymeyi bıraktım.
We got so wrapped up in the clouds we fell through
– Düştüğümüz bulutlara o kadar sarıldık ki
Hey! Hey! Hey! Oh!
– Hey! Hey! Hey! Oh!
We just want to stay this young for
– Sadece bu kadar genç kalmak istiyoruz.
Everyday the bills keep coming
– Her gün faturalar gelmeye devam ediyor
All the bullshit we’re all stuck in
– Hepimizin içinde sıkışıp kaldığımız tüm saçmalıklar
Take me back to when we’d just drive
– Beni sürdüğümüz zamana geri götür.
Think it’s time that we said fuck it
– Siktir et dememizin vakti geldi galiba.
Red light, let’s run it
– Kırmızı ışık, çalıştıralım
Red light, let’s run it
– Kırmızı ışık, çalıştıralım
Oh let’s run it
– Oh hadi deneyin
Oh let’s run it
– Oh hadi deneyin
Oh let’s run it
– Oh hadi deneyin
Red light, let’s run it
– Kırmızı ışık, çalıştıralım

Midnight Kids Feat. Annika Wells – Run It İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.