Limbo
– Araf
Limbo
– Araf
Limbo, limbo, limbo, limbo, limbo, lim-
– Limbo, limbo, limbo, limbo, limbo, limbo-
Limbo, limbo, limbo, limbo, limbo, lim-
– Limbo, limbo, limbo, limbo, limbo, limbo-
날 보는 눈빛이
– Bana bakan gözler.
넌 마치 fall in love tonight (oh, oh, oh, oh)
– Bu gece aşık gibisin (oh, oh, oh, oh)
뭘 바라고 바라도
– Ne umduğun önemli değil.
쉽진 않겠지만 난, yeah (oh, oh, oh, oh)
– Kolay olmayacak, ama ben, evet (oh, oh, oh, oh)
확실하게 너를 보여줘, oh, babe
– Bana emin olduğunu göster, bebeğim
그렇지 않으면 너 다칠지도 몰라 (몰라, 몰라, 몰라)
– Aksi takdirde incinebilirsin (bilmiyorum, bilmiyorum, bilmiyorum)
마음 단단히 먹고, follow me, 나랑 놀래
– Kalbini sıkıca ye, beni takip et, beni şaşırt
In the moonlight
– Ay ışığında
네 맘으로 jump, 넌 내 맘으로 jump (jump)
– Kalbinle atla, sen benim kalbimle atla.
Ready or not, 결정해, go or stop it
– Hazır olsun ya da olmasın, karar ver, git ya da durdur
우린 밤새도록, let’s do the limbo
– Bütün gece ayaktayız, limboyu yapalım
Limbo, limbo, limbo, limbo, limbo, lim-
– Limbo, limbo, limbo, limbo, limbo, limbo-
넘어와, 넘어와, baby, let’s do the limbo
– tekrar, tekrar, bebeğim, limboyu yapalım
Limbo, limbo, limbo, limbo, limbo, lim-
– Limbo, limbo, limbo, limbo, limbo, limbo-
우린 밤새도록, let’s do the limbo
– Bütün gece ayaktayız, limboyu yapalım
특별해진 오늘 밤이야
– Özel bir gece.
넌 못 이긴 척 넘어 올거야 (L-I-M-B-O-O-O)
– Kazanamıyormuşsun gibi davranarak geleceksin (L-I-M-B-O-O-O)
아슬아슬하니 두근대는 tension이
– Bunu yapabilecek tek kişi ben miyim emin değilim.
널 놓아준 순간, let’s do the limbo
– Gitmene izin verdiğim an, limboyu yapalım
몸을 낮추고 (aye, mama)
– Vücudunu indir (evet anne)
유연하게 더 (aye, mama)
– Daha esnek (evet anne)
왼쪽 오른쪽 흔들어, shake it, shake it
– Sola sağa salla, salla, salla
I love it 이렇게, say (oh, oh, oh, oh)
– Çok seviyorum, söyle (oh, oh, oh, oh)
들었다 놨다 하는 건 not okay
– Taktığını duydum, tamam değil.
이랬다 저랬다 확신없는 태도로
– İşte bu. İşte bu, işte bu, işte bu, işte bu, işte bu
Don’t let me down (uh, uh, uh)
– Beni hayal kırıklığına uğratma (uh, uh, uh)
We go high (oh, good as hell)
– Yükseğe çıkıyoruz (oh, cehennem kadar iyi)
In the moonlight
– Ay ışığında
네 맘으로 jump, 넌 내 맘으로 jump
– Kalbinle zıpla, sen benim kalbimle zıpla
Ready or not, 결정해, go or stop it
– Hazır olsun ya da olmasın, karar ver, git ya da durdur
우린 밤새도록, let’s do the limbo
– Bütün gece ayaktayız, limboyu yapalım
Limbo, limbo, limbo, limbo, limbo, lim-
– Limbo, limbo, limbo, limbo, limbo, limbo-
넘어와, 넘어와, baby, let’s do the limbo
– tekrar, tekrar, bebeğim, limboyu yapalım
Limbo, limbo, limbo, limbo, limbo, lim-
– Limbo, limbo, limbo, limbo, limbo, limbo-
우린 밤새도록, let’s do the limbo
– Bütün gece ayaktayız, limboyu yapalım
Ah, we go up, we go down
– Ah, yukarı çıkıyoruz, aşağı iniyoruz
Ah, doom-da-da, doom-da-da
– Ah, kıyamet-da-da, kıyamet-da-da
Limbo, limbo, lim-
– Limbo, limbo, limbo-
Limbo, limbo, limbo, limbo, limbo, lim-
– Limbo, limbo, limbo, limbo, limbo, limbo-
Limbo, limbo, limbo, limbo, limbo, lim-
– Limbo, limbo, limbo, limbo, limbo, limbo-
넘어와, 넘어와, baby, let’s do the limbo
– tekrar, tekrar, bebeğim, limboyu yapalım
Limbo, limbo, limbo, limbo, limbo, lim-
– Limbo, limbo, limbo, limbo, limbo, limbo-
우린 밤새도록, let’s do the limbo
– Bütün gece ayaktayız, limboyu yapalım
특별해진 오늘 밤이야
– Özel bir gece.
넌 못 이긴 척 넘어 올거야 (L-I-M-B-O-O-O)
– Kazanamıyormuşsun gibi davranarak geleceksin (L-I-M-B-O-O-O)
아슬아슬하니 두근대는 tension이
– Bunu yapabilecek tek kişi ben miyim emin değilim.
널 놓아준 순간, let’s do the limbo
– Gitmene izin verdiğim an, limboyu yapalım
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.