I lay my cards down on the table
– Kartlarımı masaya yatırdım.
Only one thing left to do
– Yapacak tek bir şey kaldı
Is reaching out for love
– Aşk için uzanıyor
Cause only love can give enough
– Çünkü sadece aşk yeterli verebilir
But I don’t know what you will do
– Ama ne yapacağını bilmiyorum.
I’ve been hanging on a wire
– Bir telin üzerinde asılı duruyordum.
Looking for a better clue
– Daha iyi bir ipucu arıyorum
I’ve been living on the by-way
– Yol kenarında yaşıyorum.
‘Till I found you
– Seni bulana kadar
Days fly, they pass me by
– Günler uçuyor, beni geçip gidiyorlar
And I can’t deny even if I try
– Ve denesem bile inkar edemem
That I’ve felt so alone
– Kendimi çok yalnız hissettiğimi
And this moment I’ve lived through and through
– Ve bu anı yaşadım ve yaşadım
In my mind, but that’s me
– Aklımda, ama bu benim
Now it’s up to you
– Şimdi her şey sana bağlı
And I don’t know what you will do
– Ve ne yapacağını bilmiyorum
I’ve been hanging on a wire
– Bir telin üzerinde asılı duruyordum.
Looking for a better clue
– Daha iyi bir ipucu arıyorum
I’ve been living on the by-way
– Yol kenarında yaşıyorum.
‘Till I found you
– Seni bulana kadar
‘Till I found you (oah)
– ‘Seni bulana kadar (oah)
‘Till I found you
– Seni bulana kadar
I’ve been hanging on a wire
– Bir telin üzerinde asılı duruyordum.
Looking for some better clue
– Daha iyi bir ipucu arıyorum.
I’ve been living on the by-way
– Yol kenarında yaşıyorum.
‘Till I found you (oah)
– ‘Seni bulana kadar (oah)
And I found you
– Ve seni buldum
I feel your love and I need you (woah)
– Sevgini hissediyorum ve sana ihtiyacım var (woah)
I found your love (woah)
– Aşkını buldum (woah)
I’ve lay my cards down on the table
– Kartlarımı masaya yatırdım.
And now it’s up to you
– Ve şimdi her şey sana bağlı
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.