My Oh My Lord, I just can’t hardly wait.
– Aman Tanrım, sabırsızlıkla bekliyorum.
We’ve been worn down in the hardest ways
– En zor yollardan yıprandık.
With long nights over, I’m starting to believe
– Uzun geceler sona erdiğinde, inanmaya başlıyorum.
I’m not as broken as some made me out to be
– Bazılarının beni hayal kırıklığına uğrattığı kadar kırık değilim.
What makes a house a home
– Bir evi ev yapan nedir
Been running for so long
– Bu kadar uzun süre çalışan
When I met you, I couldn’t let you
– Seninle tanıştığımda, sana izin veremezdim.
What makes a house a home?
– Ne bir ev Bir ev yapar?
Time moves fast now, Like tires on the road
– Zaman artık daha hızlı hareket eder, yolda lastik Gibi
But I don’t mind it, I always dreamed to go
– Ama umrumda değil, hep gitmeyi hayal ederdim.
With long nights over, I’m starting to believe
– Uzun geceler sona erdiğinde, inanmaya başlıyorum.
I’m not as broken as some made me out to be
– Bazılarının beni hayal kırıklığına uğrattığı kadar kırık değilim.
What makes a house a home
– Bir evi ev yapan nedir
Been running for so long
– Bu kadar uzun süre çalışan
When I met you, I couldn’t let you
– Seninle tanıştığımda, sana izin veremezdim.
What makes a house a home?
– Ne bir ev Bir ev yapar?
What makes a house a home
– Bir evi ev yapan nedir
Been running for so long
– Bu kadar uzun süre çalışan
When I met you, I couldn’t let you
– Seninle tanıştığımda, sana izin veremezdim.
What makes a house a home?
– Ne bir ev Bir ev yapar?
Been running for so long
– Bu kadar uzun süre çalışan
Been running for so long
– Bu kadar uzun süre çalışan
Been running for so long
– Bu kadar uzun süre çalışan
Been running for so long
– Bu kadar uzun süre çalışan
What makes a house a home?
– Ne bir ev Bir ev yapar?
Been running for so long
– Bu kadar uzun süre çalışan
When I met you, I couldn’t let you
– Seninle tanıştığımda, sana izin veremezdim.
Oh I’m tired of being alone
– Oh yalnız olmaktan yoruldum
My Oh my Lord
– Oh Lordum,
I just can’t hardly wait
– Sadece zar zor bekleyemem.
We’ve come so far, through the darkest days
– Şimdiye kadar geldik, en karanlık günlerden
The long nights over, and I’m starting to believe
– Uzun geceler bitti ve inanmaya başladım.
I’m not as broken as some made me out to be
– Bazılarının beni hayal kırıklığına uğrattığı kadar kırık değilim.
What makes a house a home
– Bir evi ev yapan nedir
Been running for so long
– Bu kadar uzun süre çalışan
When I met you, I couldn’t let you
– Seninle tanıştığımda, sana izin veremezdim.
What makes a house a home?
– Ne bir ev Bir ev yapar?
What makes a house a home?
– Ne bir ev Bir ev yapar?
Been running for so long
– Bu kadar uzun süre çalışan
When I met you, I couldn’t let you
– Seninle tanıştığımda, sana izin veremezdim.
Oh I’m tired to be alone
– Yalnız kalmaktan yoruldum
Been running for so long
– Bu kadar uzun süre çalışan
Been running for so long
– Bu kadar uzun süre çalışan
Been running for so long
– Bu kadar uzun süre çalışan
Been running for so long
– Bu kadar uzun süre çalışan
When I met you, I couldn’t let you
– Seninle tanıştığımda, sana izin veremezdim.
Oh I’m tired to be alone
– Yalnız kalmaktan yoruldum
Been running for so long
– Bu kadar uzun süre çalışan
Been running for so long.
– Uzun zamandır koşuyorum.
End.
– Sonlandırmak.

parker ainsworth, Butch Walker, paris jackson & Jessie Payo – Running for so Long (House a Home) İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.