PhaseOne & Polaris – Icarus İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

I see no end to the fight, no ceasefire in sight
– Savaşın sonu yok, görünürde ateşkes yok
A fire growing higher, fueled by ignorance and pride
– Yüksek büyüyen yangın, cehalet ve kibir tarafından ateşlenen
Cannibalize our own side, a deadly divide
– Kendi tarafımızı yamyamlaştırmak, ölümcül bir bölünme
A thousand poison thorns, they line the corners of my mind
– Bin zehirli diken, aklımın köşelerini çiziyorlar.

Spare me the weight of your sentiment
– Bana duygularının ağırlığını bağışla.
Spare me the unworthy elements of your heart
– Kalbinin değersiz unsurlarını bana bağışla.
Leave me alone with the energy
– Yalnız bu enerji ile bana bırakın
Leave me with all my malevolence, in the dark
– Beni bütün kötülüklerimle karanlıkta bırak.

Take what you want when you take me apart
– Beni parçalarken istediğini al
Take what you want
– İstediğini al
Take me apart
– Beni parçalara ayır
We’re running in the dark
– Karanlıkta koşuyoruz

All we know is the price we pay
– Tek bildiğimiz ödediğimiz bedel.
When all is said and done
– Tüm dedi ve bitmiş
As we fly too high and burn up in the sun
– Çok yükseğe uçarken ve güneşte yanarken
Burn up in the sun
– Güneşte yanmak

We burden ourselves as we murder the past
– Geçmişi öldürürken kendimize yük oluyoruz.
The keys to the kingdom, encased in glass
– Krallığın anahtarları, camla kaplı
We prayed for rain, and we got drought instead
– Yağmur için dua ettik ve bunun yerine kuraklık yaşadık
And if they gave us wings, they would be made of lead
– Eğer bize kanat verselerdi kurşundan yapılırlardı.

I see no end to the fight, no ceasefire in sight
– Savaşın sonu yok, görünürde ateşkes yok
A thousand poison thorns, they line the corners of my mind
– Bin zehirli diken, aklımın köşelerini çiziyorlar.
They’ll find us in our homes
– Bizi evlerimizde bulacaklar.
There’ll be no safe place left to hide
– Saklanacak güvenli bir yer kalmayacak.

Take what you want
– İstediğini al
Take me apart
– Beni parçalara ayır
Is the price we pay
– Fiyat ödüyoruz
We’re running in the dark
– Karanlıkta koşuyoruz

All we know is the price we pay
– Tek bildiğimiz ödediğimiz bedel.
When all is said and done
– Tüm dedi ve bitmiş
As we fly too high and burn up in the sun
– Çok yükseğe uçarken ve güneşte yanarken
As we race to the end
– Sonuna kadar yarışırken
There’s no time left to pretend
– Zaman yok gibi sol
We deserve this, will we learn from what we’ve done?
– Bunu hak ediyoruz, yaptıklarımızdan ders çıkaracak mıyız?
Or burn up in the sun?
– Yoksa güneşte yanmak mı?

I see no end to the fight
– Kavganın sonunu göremiyorum.
There is no ceasefire in sight
– Görünürde ateşkes yok
A fire growing higher fuelled by burning hatred and pride
– Yanan nefret ve gururla beslenen daha da yükselen bir ateş
Cannibalize our own side
– Kendi tarafımızı yamyamlaştırmak
A never-growing divide
– Hiç büyümeyen bir bölünme
A thousand poison thorns press ever deeper into my mind
– Binlerce zehirli diken zihnimin derinliklerine bastırıyor




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın