Pierce The Veil Feat. Kellin Quinn – King For A Day İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

Dare me to jump off of this Jersey bridge
– Bu Jersey köprüsünden atlamama cesaret et.
I’ll bet you’ve never had a Friday night like this
– Bahse girerim hiç böyle bir Cuma gecesi geçirmemişsindir.
Keep it up, keep it up, let’s raise our hands
– Devam et, devam et, ellerimizi kaldıralım.
I take a look up at the sky and I see red
– Gökyüzüne baktığımda kırmızıyı görüyorum.
Red for the cancer, red for the wealthy
– Kanser için kırmızı, zenginler için kırmızı
Red for the drink that’s mixed with suicide, everything red
– İntiharla karıştırılan içki için kırmızı, her şey kırmızı

Please, won’t you push me for the last time?
– Lütfen, beni son kez itmeyecek misin?
Let’s scream until there’s nothing left
– Hiçbir şey kalmayana kadar çığlık atalım.
So sick of lying, I don’t want this anymore
– Yalan söylemekten bıktım artık bunu istemiyorum.
The thought of you is no fucking fun
– Seni düşünmek hiç eğlenceli değil.
You want a martyr? I’ll be one
– Şehit mi istiyorsun? Ben bir olacağım
Because enough’s enough, we’re done
– Çünkü bu kadar yeter, işimiz bitti.

You told me think about it, well I did
– Bunu düşünmemi söyledin, ben de düşündüm.
Now I don’t wanna feel a thing anymore
– Şimdi artık bir şey hissetmiyorum
I’m tired of begging for the things that I want
– İstediğim şeyler için yalvarmaktan yoruldum.
I’m over sleeping like a dog on the floor
– Yerde köpek gibi uyumayı bıraktım.

The thing I think I love will surely bring me pain
– Sevdiğimi düşündüğüm şey kesinlikle bana acı getirecek.
Intoxication, paranoia, and a lot of fame
– Zehirlenme, paranoya ve çok fazla şöhret
Three cheers for throwing up, pubescent drama queen
– Kusmak için üç alkış, tüylü drama kraliçesi
You make me sick, I make it worse by drinking late
– Beni hasta ediyorsun, geç saatlere kadar içerek daha da kötüleştiriyorum.

(Scream, scream…)
– (Çığlık, çığlık…)
Scream until there’s nothing left
– Hiçbir şey kalmayana kadar bağır
So sick of playing, I don’t want to anymore
– Oynamaktan bıktım, artık istemiyorum.
The thought of you is no fucking fun
– Seni düşünmek hiç eğlenceli değil.
You want a martyr? I’ll be one
– Şehit mi istiyorsun? Ben bir olacağım
Because enough’s enough, we’re done
– Çünkü bu kadar yeter, işimiz bitti.

You told me think about it, well I did
– Bunu düşünmemi söyledin, ben de düşündüm.
Now I don’t wanna feel a thing anymore
– Şimdi artık bir şey hissetmiyorum
I’m tired of begging for the things that I want
– İstediğim şeyler için yalvarmaktan yoruldum.
I’m over sleeping like a dog on the floor
– Yerde köpek gibi uyumayı bıraktım.
Imagine living like a king someday
– Bir gün bir kral gibi yaşadığınızı hayal edin
A single night without a ghost in the walls
– Duvarlarda hayalet olmayan tek bir gece
And if the bass shakes the earth underground
– Ve eğer bas yeryüzünü yeraltında sallarsa
We’ll start a new revolution now
– Şimdi yeni bir devrim başlatacağız.
Now
– Şimdi

(Alright, here we go!)
– (Tamam, başlıyoruz!)
Hail Mary, forgive me
– Yaşasın Mary, beni affet
Blood for blood, hearts beating
– Kan için kan, kalpler atıyor
Come at me
– Üstüme gel
Now this is war
– Şimdi bu savaş
(Fuck with this new beat)
– (Bu yeni ritmin canı cehenneme)

Now terror begins inside a bloodless vein
– Şimdi terör kansız bir damarın içinde başlıyor
I was just a product of the street youth rage
– Ben sadece sokak gençliğinin öfkesinin bir ürünüydüm.
Born in this world without a voice or say
– Bu dünyada bir ses veya söz olmadan doğmuş
Caught in the spokes with an abandoned brain
– Terk edilmiş bir beyin ile konuşmacıya yakalandı
I know you well, but this ain’t a game
– Seni iyi tanıyorum ama bu bir oyun değil.
Blow the smoke in diamond shape
– Dumanı elmas şeklinde üfle
Dying is a gift, so close your eyes and rest in peace
– Ölmek bir hediyedir, bu yüzden gözlerini kapat ve huzur içinde yat

You told me think about it, well I did
– Bunu düşünmemi söyledin, ben de düşündüm.
Now I don’t wanna feel a thing anymore
– Şimdi artık bir şey hissetmiyorum
I’m tired of begging for the things that I want
– İstediğim şeyler için yalvarmaktan yoruldum.
I’m over sleeping like a dog on the floor
– Yerde köpek gibi uyumayı bıraktım.
Imagine living like a king someday
– Bir gün bir kral gibi yaşadığınızı hayal edin
A single night without a ghost in the walls
– Duvarlarda hayalet olmayan tek bir gece
We are the shadows screaming, take us now
– Biz çığlık atan gölgeleriz, şimdi bizi al
We’d rather die than live to rust on the ground (shit)
– Oldukça zeminde pas live (bok), ölmeyi tercih ederdik




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Yorumlar

Bir yanıt yazın