Got brass in pocket
– Cebinde pirinç var.
Got bottle, I’m gonna use it
– Şişem var, onu kullanacağım.
Intention I feel inventive
– Niyet Yaratıcı hissediyorum
Gonna make you, make you, make you notice
– Seni, seni, seni fark ettireceğim.
Got motion restrained emotion
– Hareket kısıtlanmış duygu var
Been diving Detroit leaning
– Detroit eğilerek dalış oldu
No reason just seems so pleasing
– Hiçbir sebep sadece bu kadar hoş görünmüyor
Gonna make you, make you, make you notice
– Seni, seni, seni fark ettireceğim.
Gonna use my arms
– Kollarımı kullanacağım.
Gonna use my legs
– Bacaklarımı kullanacağım.
Gonna use my style
– Tarzımı kullanacağım.
Gonna use my sidestep
– Yan tarafımı kullanacağım.
Gonna use my fingers
– Parmaklarımı kullanacağım.
Gonna use my, my, my imagination
– Hayal gücümü kullanacağım.
‘Cause I’m gonna make you see
– Çünkü görmeni sağlayacağım.
There’s nobody else here
– Burada başka kimse yok.
No one like me
– Kimse benim gibi değil
I’m special [(special)], so special [(special)]
– Ben özelim [(özel)], çok özelim [(özel)]
I gotta have some of your attention
– Biraz dikkatinizi çekmeliyim.
Give it to me
– Onu bana ver
Got rhythm, I can’t miss a beat
– Ritmim var, tek bir ritmi kaçıramam.
Got new skank it’s so reet
– Yeni bir fahişem var, bu çok reet
Got something I’m winking at you
– Sana göz kırptığım bir şey var.
Gonna make you, make you, make you notice
– Seni, seni, seni fark ettireceğim.
Gonna use my arms
– Kollarımı kullanacağım.
Gonna use my legs
– Bacaklarımı kullanacağım.
Gonna use my style
– Tarzımı kullanacağım.
Gonna use my sidestep
– Yan tarafımı kullanacağım.
Gonna use my fingers
– Parmaklarımı kullanacağım.
Gonna use my, my, my imagination
– Hayal gücümü kullanacağım.
‘Cause I gonna make you see
– Çünkü görmeni sağlayacağım.
There’s nobody else here
– Burada başka kimse yok.
No one like me
– Kimse benim gibi değil
I’m special [(special)], so special [(special)]
– Ben özelim [(özel)], çok özelim [(özel)]
I gotta have some of your attention
– Biraz dikkatinizi çekmeliyim.
Give it to me
– Onu bana ver
‘Cause I gonna make you see
– Çünkü görmeni sağlayacağım.
There’s nobody else here
– Burada başka kimse yok.
No one like me
– Kimse benim gibi değil
I’m special [(special)], so special [(special)]
– Ben özelim [(özel)], çok özelim [(özel)]
I gotta have some of your attention
– Biraz dikkatinizi çekmeliyim.
Give it to me
– Onu bana ver
Mmm-woah
– Mmm-woah

Pretenders – Brass In Pocket İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.