Ils ont peut-être eu peur que je pisse
– İşediğimden korkmuş olabilirler.
Sur le marbre du bénitier
– Ahırın mermeri üzerinde
Ou pire que je m’accroupisse
– Ya da daha kötüsü çömeliyor olmam
Devant l’autel immaculé
– Tertemiz sunağın önünde
Peur que je ne lève la patte
– Pençemi kaldıracağımdan korkuyorum
Quelque part dans les allées
– Koridorlarda bir yerlerde
Où siège cette foule ingrate
– Bu nankör kalabalık nerede oturuyor
Qui nous parle d’humanité
– Bize insanlığı kim anlatıyor
Ils ont considéré peut-être
– Düşündüler belki
Qu’c’est un amour pas très catholique
– Bu çok Katolik bir aşk değil
Que celui d’un chien pour son maître
– Efendisine göre bir köpekten daha
‘Lors ils m’ont privé de cantiques
– Sonra beni ilahilerden mahrum ettiler.
Un jour pourtant je l’sais bien
– Ancak bir gün, bunu iyi biliyorum
Dieu reconnaîtra les chiens
– Tanrı köpekleri tanıyacak
Me voilà devant la chapelle
– İşte şapelin önündeyim.
Sous cette pluie qui m’indiffère
– Bu yağmurda benim için önemli değil
Tenu en laisse par un fidèle
– Sadık bir adam tarafından bir tasma üzerinde tutuldu
Allergique aux lieux de prières
– Namaz yerlerine alerjisi
Les gens parlent à côté de moi
– İnsanlar benim yanımda konuşuyor
Tu as de la chance toi au moins
– En azından şanslısın.
La souffrance ne t’atteint pas
– Acı sana ulaşmıyor
L’émotion c’est pour les humains
– Duygu insanlar içindir
Et dire que ça se veut chrétien
– Ve bunun Hıristiyan olması gerektiğini söylemek
Et ça ne comprend même pas
– Ve anlamıyor bile
Que l’amour dans le coeur d’un chien
– Bir köpeğin kalbindeki o aşk
C’est le plus grand amour qui soit
– Bu, var olan en büyük aşktır
Un jour pourtant je l’sais bien
– Ancak bir gün, bunu iyi biliyorum
Dieu reconnaîtra les chiens
– Tanrı köpekleri tanıyacak
Je pourrais vivre dans la rue
– Sokakta yaşayabilirim
Être bourré de coups de pieds
– Tekmeler ile doldurulmuş olmak
Manger beaucoup moins que mon dû
– Hakkımdan çok daha az yemek
Dormir sur le pavé mouillé
– Islak kaldırımda uyumak
En échange d’une caresse
– Bir okşamak karşılığında
De temps en temps d’un bout de pain
– Zaman zaman bir parça ekmek
Je donne toute ma tendresse
– Tüm hassasiyetimi veriyorum
Pour l’éternité ou plus loin
– Sonsuza kadar ya da daha fazla
Prévenez-moi lorsque quelqu’un
– Birisi olduğunda bana haber ver
Aimera un homme comme moi
– Benim gibi bir adamı sevecek
Comme j’ai aimé cet humain
– Bu insanı nasıl sevdim
Que je pleure tout autant que toi
– Senin kadar ağladığımı
Un jour pourtant je l’sais bien
– Ancak bir gün, bunu iyi biliyorum
Dieu reconnaîtra les chiens
– Tanrı köpekleri tanıyacak
Un jour pourtant je l’sais bien
– Ancak bir gün, bunu iyi biliyorum
Dieu reconnaîtra les chiens
– Tanrı köpekleri tanıyacak

Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.