Richard Marx – Same Heartbreak Different Day İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

Baby
– Bebek
Can’t even talk about it
– Bunun hakkında konuşamam bile.
My head is feeling crowded
– Başım kalabalık hissediyor.
With words I’ll never say
– Asla söylemeyeceğim kelimelerle
Oh, oh, baby
– Oh, oh, bebeğim
Tell me how you do it
– Bana nasıl yaptığını söyle.
How you take a heart and bruise it
– Bir kalbi nasıl alıp çürütüyorsun
Then turn and walk away
– Sonra arkanı dön ve uzaklaş

Crying in the morning
– Sabah ağlıyor
Crying in the evening
– Akşam ağlıyor
Wake up and repeat again
– Uyan ve tekrarla
Everything is different now but nothing seems to change
– Şimdi her şey farklı ama hiçbir şey değişmiyor gibi görünüyor

Summers come and gone and I’m without you
– Yazlar gelir ve gider ve ben sensiz olurum
Know I should move on but I don’t know how to
– Devam etmem gerektiğini biliyorum ama nasıl yapacağımı bilmiyorum.
Give up now, tried a thousand ways
– Şimdi vazgeç, binlerce yol denedim
Same heartbreak, different day
– Aynı kırık kalp, farklı bir gün

Baby
– Bebek
It’s cold in California
– Kaliforniya’da hava soğuk.
But I’m sure it must be warmer
– Ama eminim daha sıcak olmalı.
For whoever’s next to you
– Yanında kim varsa onun için

I’m still crying in the morning
– Sabah hala ağlıyorum.
Crying in the evening
– Akşam ağlıyor
Wake up and repeat again
– Uyan ve tekrarla
Everything is different now but nothing seems to change
– Şimdi her şey farklı ama hiçbir şey değişmiyor gibi görünüyor
To change
– Değiştirmek

Summers come and gone and I’m without you
– Yazlar gelir ve gider ve ben sensiz olurum
Know I should move on but I don’t know how to
– Devam etmem gerektiğini biliyorum ama nasıl yapacağımı bilmiyorum.
Give up now, tried a thousand ways
– Şimdi vazgeç, binlerce yol denedim
Same heartbreak, different day
– Aynı kırık kalp, farklı bir gün

(Oh-oh)
– (Oh-oh)
(Oh-oh, oh, oh, oh)
– (Oh-oh, oh, oh, oh)
(Oh-oh)
– (Oh-oh)
Same heartbreak, different day (Oh-oh, oh, oh, oh)
– Aynı kalp kırıklığı, farklı bir gün (Oh-oh, oh, oh, oh)
(Oh-oh)
– (Oh-oh)
(Woah-oh, oh, oh, oh)
– (Woah-oh, oh, oh, oh)
(Oh-oh)
– (Oh-oh)
(Woah-oh, oh, oh, oh)
– (Woah-oh, oh, oh, oh)

Summers come and gone, I’m still without you
– Yazlar gelir geçer, ben hala sensiz
I should be better but I don’t know how to
– Daha iyi olmalıyım ama nasıl yapacağımı bilmiyorum.
How to ever be okay, oh-whoa
– Nasıl iyi olunur, oh-whoa
Every single moment’s like the other (like the other)
– Her an bir diğeri gibidir (diğeri gibi)
Someone tell me how can I recover (how can I recover)
– Birisi bana nasıl iyileşebileceğimi söyle (nasıl iyileşebilirim)
Give up now, tried a thousand ways (tried a thousand ways)
– Şimdi vazgeç, bin yol denedim (bin yol denedim)
Same heartbreak, different day (oh-oh)
– Aynı kırık kalp, farklı bir gün (oh-oh)
Same heartbreak, different day (oh-oh, oh, oh, oh)
– Aynı kalp kırıklığı, farklı bir gün (oh-oh, oh, oh, oh)

(Oh-oh)
– (Oh-oh)
(Oh-oh, oh, oh, oh)
– (Oh-oh, oh, oh, oh)
Whoa-oh (oh-oh)
– Oh-oh (oh-oh)
(Woah-oh, oh, oh, oh)
– (Woah-oh, oh, oh, oh)
(Oh-oh)
– (Oh-oh)
Same heartbreak, different day (woah-oh, oh, oh, oh)
– Aynı kalp kırıklığı, farklı bir gün (woah-oh, oh, oh, oh)




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın