Russ – Goodbye İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

Goodbye, no use leading with our chins
– Hoşçakal, çenelerimizle liderlik etmenin faydası yok.
This is where our story ends
– Hikayemiz burada sona eriyor
Never lovers, ever friends
– Asla sevgili olmaz, asla arkadaş olmaz
Goodbye, let our hearts call it a day
– Hoşçakal, kalplerimiz buna bir gün desin
But before you walk away
– Ama çekip gitmeden önce
I sincerely want to say
– İçtenlikle söylemek istiyorum

Goodbye, bye, goodbye
– Güle güle, güle güle, güle güle
Goodbye, bye, goodbye
– Güle güle, güle güle, güle güle

You told me that I was crazy
– Bana deli olduğumu söylemiştin.
‘Til I pulled up on your man and you
– Adamına ve sana saldırana kadar
You looked like the devil when you waved at me
– Bana el salladığında şeytana benziyordun.
Bitch, I got something to say to you
– Kaltak, sana söylemem gereken bir şey var.
Goodbye, bye, goodbye
– Güle güle, güle güle, güle güle

Yeah, I cracked my windshield, lucky that I didn’t crack you
– Evet, ön camımı kırdım, seni kırmadığım için şanslıyım.
Bitch, you’re a black hole, sucking me in your vacuum
– Kaltak, sen bir kara deliksin, beni vakumunda emiyorsun.
Yeah, I cracked my windshield, lucky that I didn’t crack you
– Evet, ön camımı kırdım, seni kırmadığım için şanslıyım.
And I’m feeling drunk in this hotel room trying to ask you
– Ve bu otel odasında sarhoş hissediyorum sana sormaya çalışıyorum
‘Bout all of your past dudes and why they stay so present
– Geçmişteki tüm dostlarına ve neden bu kadar şimdiki olduklarına dair.
‘Cause bitch if I’m the future, then why they in yo’ presence?
– Çünkü kaltak, eğer gelecek benimse, o zaman neden senin huzurundalar?
And if I’m the king and you the queen
– Ve eğer ben kralsam ve sen kraliçeysen
Then why you acting like a peasant? (Why you acting like a peasant?)
– O zaman neden köylü gibi davranıyorsun? (Neden köylü gibi davranıyorsun?)
I thought that you were gonna tell all of your exes
– Tüm eski sevgililerine söyleyeceğini sanıyordum.
Goodbye, bye (Fucked it all up, stupid)
– Güle güle, güle güle (herşeyi Berbat, aptal)
Goodbye (Don’t ever fuck with me)
– Hoşçakal (Asla benimle uğraşma)

Let me start with Paul, have fun on your farm
– Paul ile başlayayım, çiftliğinde iyi eğlenceler
While you counting your chickens
– Tavuklarını sayarken
And your goats while you getting dogged
– Ve sen köpeklenirken keçilerin
‘Cause you think you love Paola
– Çünkü Paola’yı sevdiğini düşünüyorsun.
‘Cause you went and fucked Paola
– Çünkü gidip Paola’yı becerdin.
But you’re just enamored by pussy power
– Ama sen sadece kedi gücüne aşıksın.
‘Cause you never really got it
– Çünkü hiçbir zaman gerçekten var mı
So when she threw it, yeah, you caught it
– O attığında, evet, sen yakaladın.
And I knew it but I bought it and Paul’s just your puppy
– Ve biliyordum ama satın aldım ve Paul sadece senin köpeğin.
Better keep him on your leash
– Onu tasmanda tutsan iyi olur.
‘Cause the second that he finally gets some more pussy he’s gon’ leave
– Çünkü sonunda biraz daha amcık alır almaz gidecek.
But round of applause for all the losers like Paul (That’s just one bum you should’ve told)
– Ama Paul gibi tüm kaybedenler için alkış (Bu söylemen gereken sadece bir serseri)
Goodbye (Stupid), bye (Damn), goodbye
– (Kahretsin) (Aptal) güle güle, güle güle, güle güle

Yeah, let me name these hoes
– Evet, şu çapalara isim vereyim.
There was Blake, there was Devon, there was Igor, there was Paul
– Blake vardı, Devon vardı, Igor vardı, Paul vardı
Then I found out you’re a prostitute
– Sonra senin fahişe olduğunu öğrendim.
So there’s more names than I recall
– Yani hatırladığımdan daha fazla isim var.
Should’ve listened to the cops, should’ve listened to my pops
– Polisleri dinlemeliydin, babamı dinlemeliydin.
Should’ve listened to Bugus, man, why did I not?
– Bugus’u dinlemeliydim dostum, neden dinlemedim?
Because I, I really loved you
– Çünkü seni gerçekten sevdim.
Oh, I, I really loved you
– Oh, ben, seni gerçekten sevdim
But you’re a money hungry ho
– Ama sen paraya aç bir fahişesin.
Guess what I’m saying
– Tahmin et ne diyorum

You told me that I was crazy
– Bana deli olduğumu söylemiştin.
‘Til I pulled up on your man and you
– Adamına ve sana saldırana kadar
You looked like the devil when you waved at me
– Bana el salladığında şeytana benziyordun.
Bitch, I got something to say to you
– Kaltak, sana söylemem gereken bir şey var.
Goodbye (Know you fucked this up), bye (And I’ma call you from the Grammies, too!)
– Hoşçakal (Bunu berbat ettiğini biliyorum), hoşçakal (Ve seni Grammy’lerden de arayacağım!)
Goodbye (Hopefully you pick up, so I can tell you again)
– Hoşçakal (Umarım açarsın, böylece sana tekrar söyleyebilirim)
Goodbye-bye-bye
– Hoşçakal-hoşçakal




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın