I danced in the desert, in the pouring rain
– Çölde, sağanak yağmurda dans ettim
Drank with the devil and forgot my name
– Şeytanla içtim ve adımı unuttum
Woke with somebody when the morning came
– Sabah geldiğinde biriyle uyandım
No one there to shame me for my youth
– Gençliğim için beni utandıracak kimse yok.
‘Cause I wouldn’t be with you
– Çünkü seninle olmazdım.
And then I found me a lover who could play the bass
– Ve sonra kendime bas çalabilen bir sevgili buldum.
He’s kinda quiet, but his body ain’t
– Biraz sessiz, ama vücudu değil.
Spend the days dreaming and the nights awake
– Tüm günlerini hayal ederek ve geceleri uyanık olarak geçirin
Doin’ things we know we shouldn’t do
– Yapmamamız gerektiğini bildiğimiz şeyleri yapmak
‘Cause I wouldn’t be with you
– Çünkü seninle olmazdım.
Says he can’t believe he found me
– Beni bulduğuna inanamadığını söylüyor.
Wraps his arms around me
– Kollarını bana sarar
Yeah-eah, eah-eah-eah-yeah
– Yeah-eah, eah-eah-eah-yeah
I can’t let him in
– İçeri girmesine izin veremem
You call me up and ask me how I’ve been
– Beni ara ve nasıl olduğumu sor.
I’ll call your bluff and
– Blöfünü yapacağım ve
Keep on telling, telling, telling you lies
– Söylüyorum, söylüyorum, sana söylüyorum yalan
Keep on telling, telling, telling you lies
– Söylüyorum, söylüyorum, sana söylüyorum yalan
No, I can’t let them in
– Hayır, içeri girmelerine izin veremem.
You play me rough, but I won’t let you in
– Bana sert davranıyorsun, ama seni içeri almayacağım.
So, call my bluff, I’ll
– Bu yüzden blöfümü Ara, ben
Keep on telling, telling, telling you lies
– Söylüyorum, söylüyorum, sana söylüyorum yalan
Keep on telling you lies
– Yalan söylemeye devam et
Count down to the day they may come true
– Gerçek olabilecekleri güne kadar geri sayım yapın
And I fell for a vagabond, a month at tops
– Ve en fazla bir ay boyunca bir serseriye aşık oldum
Lied and said his bike was in the motor shop
– Yalan söyledi ve bisikletinin motor dükkanında olduğunu söyledi
Drove my car once and made the tire pop
– Bir keresinde Arabamı sürdüm ve lastiği patlattım.
Still we had some fun, ’til I came to
– Ve yine de kendime gelene kadar biraz eğlendik.
‘Cause I wouldn’t be with you
– Çünkü seninle olmazdım.
On the Fourth of July, I met a man, “Pierre”
– Dördüncü Temmuz’da bir adamla tanıştım, “Pierre”
Lied about his age, but I didn’t care
– Yaşı hakkında yalan söyledim, ama umurumda değildi
Spoke in broken English but the heart was there
– Kırık İngilizce konuştu ama kalp oradaydı.
In those eyes of sky and ocean blue
– Gökyüzünün ve okyanus mavisinin gözlerinde
‘Cause I wouldn’t be with you
– Çünkü seninle olmazdım.
He says he can’t believe he found me
– Beni bulduğuna inanamadığını söylüyor.
Wraps his arms around me
– Kollarını bana sarar
Yeah-eah, eah-eah-eah-yeah
– Yeah-eah, eah-eah-eah-yeah
I can’t let him in
– İçeri girmesine izin veremem
You call me up and ask me how I’ve been
– Beni ara ve nasıl olduğumu sor.
I’ll call your bluff and
– Blöfünü yapacağım ve
Keep on telling, telling, telling you lies
– Söylüyorum, söylüyorum, sana söylüyorum yalan
Keep on telling, telling, telling you lies
– Söylüyorum, söylüyorum, sana söylüyorum yalan
No, I can’t let them in
– Hayır, içeri girmelerine izin veremem.
You play me rough, but I won’t let you in
– Bana sert davranıyorsun, ama seni içeri almayacağım.
So, call my bluff, I’ll
– Bu yüzden blöfümü Ara, ben
Keep on telling, telling, telling you lies
– Söylüyorum, söylüyorum, sana söylüyorum yalan
Keep on telling you lies
– Yalan söylemeye devam et
Count down to the day they may come true
– Gerçek olabilecekleri güne kadar geri sayım yapın
I’m counting dow-ow-ow-ow-own
– Dow-ow-ow-ow-own’ı sayıyorum
I’m still so dow-ow-ow-ow-own
– Ben hala çok dow-ow-ow-ow-kendi
I’ll come around
– Etrafında döneceğim

Ryn Weaver – Pierre İngilizce Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.