Sasso – J’picole Fransızca Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

Y a pas d’vrais potos dans la vie, c’est chacun sa merde, chacun ses ennuis
– Hayatta gerçek potos yok, her biri kendi boku, her biri kendi sorunları
Il s’fait tard, chacun rentre chez lui, moi j’vais pas rentrer, tu connais j’suis khali
– Geç oluyor, herkes eve gidiyor, ben eve gitmiyorum, biliyorsun ben khali.
Il m’faut du khaliss, faut qu’le rap ça khalass
– Khaliss’e ihtiyacım var, khalass rap’e ihtiyacım var
Déchiré sous kamas, j’pilote n’importe comment
– Kamas’ın altında yırtılmış, her yolu seviyorum
Dans un bolide allemand, y a ma foumasse devant
– Bir Alman arabada, önünde benim kedi var
Mode sport j’suis à 2-20, j’écris des textes, moi j’suis pas devin
– Spor modu 2-20’deyim, metin yazıyorum, tahmin etmiyorum
On peut mourir tout à l’heure mais on s’dit “à demain”
– Şu anda ölebiliriz ama “yarın görüşürüz” gibiyiz.
(Même si on s’parle plus, appelle si t’as besoin)
– (Artık konuşmasak bile, ihtiyacın olursa ara)
Tu sais pas qu’j’ai galéré avec mes deux mains
– İki elimle de mücadele ettiğimi bilmiyorsun.
J’prenais des 100 grammes et j’coupais des gros 20
– 100 Gram alıyordum ve büyük 20 tane kesiyordum.
J’ai fait du bénef’, j’allais pas dans le sud, j’ai tout claqué dans l’studio
– Benef yaptım, güneye gitmiyordum, stüdyodaki her şeyi çarptım.
Pas d’chauffage dans la Clio, khabat sous Absolut mango
– Clio, khabat’ta Absolut mango’nun altında yer yok
J’ai 69 appels manqués, vatos locos, demande à moh stup
– 69 Cevapsız çağrım var, vatos locos, moh stup’a sor
À Ilyes Yanzo et Navo
– Ilyes Yanzo ve Navo’ya
Eux et nous c’est pas l’même niveau, y a Djalil derrière les barreaux
– Onlar ve biz aynı seviyede değiliz, parmaklıklar ardında Djalil var
L’Allemand vient on s’taille d’la zup, une semaine à Porto Rico
– Alman, Porto Riko’da bir hafta zup’a geliyor.

Et rien qu’j’picole, rien qu’j’picole
– Ve gagaladığım hiçbir şey, gagaladığım hiçbir şey
J’ai d’la potion dans l’biberon
– Şişede bir iksirim var.
Faut qu’j’misole, faut qu’j’misole
– İgotta gitmem, gitmem lazım, gitmem lazım
Faut qu’j’accomplisse ma mission
– Görevimi yerine getirmek için var
Et rien qu’j’picole, rien qu’j’picole
– Ve gagaladığım hiçbir şey, gagaladığım hiçbir şey
J’ai d’la potion dans l’biberon
– Şişede bir iksirim var.
Faut qu’j’misole, faut qu’j’misole
– İgotta gitmem, gitmem lazım, gitmem lazım
Faut qu’j’accomplisse ma mission
– Görevimi yerine getirmek için var
(Faut qu’j’accomplisse ma mission, j’ai d’la potion dans l’biberon)
– (Görevimi yerine getirmeliyim, şişede iksir var)
(Faut qu’j’accomplisse ma mission)
– (Görevimi yerine getirmeliyim)
Faut j’accomplisse ma mission, j’ai d’la potion dans l’biberon
– Görevimi yerine getirdiğimde, şişede iksir var.
Faut qu’j’accomplisse ma mission
– Görevimi yerine getirmek için var

J’picole j’vais pas bien dans ma vie, souriant mais j’suis rempli d’soucis
– İçiyorum, hayatımda iyi değilim, gülümsüyorum ama endişelerle doluyum.
J’touche pas la SACEM, j’fais encore des sous sales, quand t’allais à l’école, j’détaillais dans l’sous sol
– Sacem’e dokunmuyorum, hala kirli para kazanıyorum, sen okula gittiğinde bodrumda yaşardım.
Dans la ‘sique moi j’espère réussir, on aime trop la vitesse, on n’a pas peur de mourir
– ‘Sique’de başarılı olmayı umuyorum, hızı çok seviyoruz, ölmekten korkmuyoruz
Dans nos têtes on fait tout à l’envers, on savait pas marcher qu’on voulait déjà courir
– Kafamızda her şeyi baş aşağı yapıyoruz, nasıl yürüyeceğimizi bilmiyorduk zaten koşmak istiyorduk
Nan ma belle j’pourrai pas tout acheter, j’ai des priorités, trop d’bouches à nourrir
– Hayır güzelim, her şeyi satın alamayacağım, önceliklerim var, besleyecek çok fazla ağzım var.
Moi la tess, j’t’avoue, j’l’ai trop zoné, mais j’ai tout fais dedans, j’m’y vois même y mourir
– Ben tess’im, itiraf ediyorum, çok fazla imar ettim, ama içindeki her şeyi yaptım, orada ölürken bile kendimi görüyorum

J’l’aurais aimée toute ma vie, elle m’a trahi, c’est ça la vie
– Hayatım boyunca onu severdim, bana ihanet etti, hayat bu
J’suis solo dans l’navire, j’me pose des questions sur ma vie
– Uzayda yalnızım, hayatımı merak ediyorum.
J’ai trop d’ennuis, j’ai pas dormi d’la nuit (j’ai pas dormi d’la nuit)
– Başım çok belada, bütün gece uyumadım (bütün gece uyumadım)
J’picole, j’pense à ma vie
– Hayal kuruyorum, hayatımı düşünüyorum.
J’ai trop d’ennuis, j’ai pas dormi d’la nuit
– Başım çok belada, bütün gece uyumadım.
J’picole j’pense à ma vie
– Hayal kuruyorum hayatımı düşünüyorum

Et rien qu’j’picole, rien qu’j’picole
– Ve gagaladığım hiçbir şey, gagaladığım hiçbir şey
J’ai d’la potion dans l’biberon
– Şişede bir iksirim var.
Faut qu’j’misole, faut qu’j’misole
– İgotta gitmem, gitmem lazım, gitmem lazım
Faut qu’j’accomplisse ma mission
– Görevimi yerine getirmek için var
Et rien qu’j’picole, rien qu’j’picole
– Ve gagaladığım hiçbir şey, gagaladığım hiçbir şey
J’ai d’la potion dans l’biberon
– Şişede bir iksirim var.
Faut qu’j’misole, faut qu’j’misole
– İgotta gitmem, gitmem lazım, gitmem lazım
Faut qu’j’accomplisse ma mission
– Görevimi yerine getirmek için var
(Faut qu’j’accomplisse ma mission, j’ai d’la potion dans l’biberon)
– (Görevimi yerine getirmeliyim, şişede iksir var)
(Faut qu’j’accomplisse ma mission)
– (Görevimi yerine getirmeliyim)
Faut j’accomplisse ma mission, j’ai d’la potion dans l’biberon
– Görevimi yerine getirdiğimde, şişede iksir var.
Faut qu’j’accomplisse ma mission
– Görevimi yerine getirmek için var

Faut qu’j’accomplisse ma mission, j’ai d’la potion dans l’biberon
– Görevimi tamamlamam lazım, şişede bir iksir var.




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın