I kiss your brother, 그 맘 훔쳐
– Kardeşini öpüyorum, kalbini çalıyorum
독이 퍼져도 못 느껴, my pleasure
– Zehrin yayıldığını hissedemiyorum, zevkim
짓궂은 반칙 떨리는 눈빛
– Kindar Faul titreyen gözler
그런 널 보는 게 참 재밌어, 웃겨
– Seni böyle görmek çok komik, çok komik.
Ooh-ooh, I’m breaking every rule
– Ooh-ooh, her kuralı çiğniyorum
자꾸만 괴롭히고 싶은걸
– Sana zorbalık etmek istiyorum.
널 망친 twenty-eight reasons 몰라도 돼
– Seni mahveden yirmi sekiz sebebi bilmiyorum.
나쁜 의도 없어 내겐
– Benim için kötü niyet yok.
도망칠 twenty-eight reasons 다 아는데
– Paçayı sıyırmanın yirmi sekiz sebebini biliyorum.
왜 또 다시 내게 기대?
– Neden beni tekrar tekrar bekliyorsun?
낯선 끌림, 무기력한 너를 봐, feel so bad
– Yabancı çekti, çaresiz sana bak, çok kötü hissediyorum
천국을 보여 줄게
– Sana cenneti göstereceğim.
I’m not the devil, 마음껏 더 원망해, I don’t care
– Ben şeytan değilim, umurumda değil
망가질수록 나를 원해
– Ne kadar çok kırılırsan, beni o kadar çok istersin.
I steal your treasure, 멋대로 부숴
– Hazineni çaldım, parçaladım.
잔뜩 안달 난 꼴에 더 웃음이 나
– Daha iyi gülüp gülmeyeceğimi görmek için sabırsızlanıyorum.
사랑이란 그래 sweet and bitter
– tatlı ve acı
널 망치고 구원해, make your dreams come true
– Mahvet ve seni kurtar, hayallerini gerçeğe dönüştür
Ooh-ooh, I’m making every rule
– Ooh-ooh, her kuralı ben koyuyorum
빼앗고 다시 줄게 너의 숨
– Onu alıp sana geri vereceğim.
널 망친 twenty-eight reasons 몰라도 돼
– Seni mahveden yirmi sekiz sebebi bilmiyorum.
나쁜 의도 없어 내겐
– Benim için kötü niyet yok.
도망칠 twenty-eight reasons 다 아는데
– Paçayı sıyırmanın yirmi sekiz sebebini biliyorum.
왜 또다시 내게 기대?
– Neden beni tekrar bekliyorsun?
낯선 끌림, 무기력한 너를 봐, feel so bad
– Yabancı çekti, çaresiz sana bak, çok kötü hissediyorum
천국을 보여 줄게
– Sana cenneti göstereceğim.
I’m not the devil, 마음껏 더 원망해, I don’t care
– Ben şeytan değilim, umurumda değil
망가질수록 나를 원해
– Ne kadar çok kırılırsan, beni o kadar çok istersin.
I swear I need you, 욕심나 자꾸
– Yemin ederim sana ihtiyacım var açgözlü
아이처럼 장난쳐 괴롭혀 널
– Çocuk gibi oyna ve sana eziyet et.
그림자처럼 난 속삭이지
– Gölge gibi fısıldıyorum.
나는 네 어둠과 빛인 걸 (one, two)
– Ben senin karanlığın ve ışığınım (bir, iki)
You’re in danger, but it’s okay
– Tehlikedesin ama sorun değil.
You’re a grown-up
– Sen bir yetişkinsin.
Yeah, yeah, yeah, yeah, yeah, yeah, yeah
– Evet, evet, evet, evet, evet, evet, evet
Twenty-eight reasons 몰라도 돼
– Yirmi sekiz sebep.
나쁜 의도 없어 내겐 (do you just love the pain?)
– Acıyı seviyor musun?)
도망칠 twenty-eight reasons 다 아는데 (no, oh)
– Kaçmak için yirmi sekiz neden biliyorum (hayır, oh)
왜 또다시 내게 기대?
– Neden beni tekrar bekliyorsun?
낯선 끌림, 무기력한 너를 봐, feel so bad (feel so bad)
– Yabancı çekti, çaresiz sana bak, çok kötü hisset (çok kötü hisset)
천국을 보여 줄게 (보여 줄게)
– Sana cenneti göstereceğim.
I’m not the devil, 마음껏 더 원망해, I don’t care
– Ben şeytan değilim, umurumda değil
망가질수록 나를 원해
– Ne kadar çok kırılırsan, beni o kadar çok istersin.

Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.