When you held my hand I woke up
– Elimi tuttuğunda uyandım.
From this slumber in my mental space
– Zihinsel alanımdaki bu uykudan
You confuse me with your smile
– Gülüşünle kafamı karıştırıyorsun.
You invite me with your eyes
– Beni gözlerinle davet ediyorsun.
Could’ve sworn that I was dead
– Öldüğüme yemin edebilirdim.
When you look at me I hold back
– Bana baktığında geri çekiliyorum.
There’s this energy I can’t explain
– Bu enerji açıklayamam
I’m reacting when I talk
– Konuştuğumda tepki gösteriyorum.
I forget just how to walk
– Nasıl yürüyeceğimi unuttum.
Could’ve sworn that I was dead
– Öldüğüme yemin edebilirdim.
I want you to hold my hand (please hold my hand)
– Elimi tutmanı istiyorum (lütfen elimi tut)
I want you to understand (please understand)
– Anlamanı istiyorum (lütfen anla)
I’ve never really been in love
– Hiç gerçekten aşık olmadım
Before was just pretend
– Daha önce sadece taklit edildi
Every second that you hold me (every second that you hold me)
– Beni tuttuğun her saniye (beni tuttuğun her saniye)
Keeps reversing all the hurt I’ve ever felt inside
– Hiç hissettim içinde olduğum tüm zarar geri tutar
I just gotta let you know
– Ben sadece haber
If you ever let me go
– Eğer gitmeme izin verirsen
I won’t get you out of my head
– Seni aklımdan çıkarmayacağım.
Yeah (yeah, yeah, yeah, yeah)
– (Evet, Evet, Evet, Evet, Evet
Time and time I’m trippin’
– Zaman ve zaman takılıyorum
All on my ends I’m slippin’
– Tüm uçlarımda kayıyorum
I tell my friends I’m livid
– Arkadaşlarıma kızgın olduğumu söylüyorum.
I can’t deny these feelings
– Bu duyguları inkar edemem.
I’m tryna hide
– Adamımın saklayacağım
But I’ma just check the vibes
– Ama titreşimleri kontrol edeceğim.
Can I go?
– Gidebilir miyim?
Writing down my feelings to these rhymes and cycle
– Duygularımı bu tekerlemelere ve döngüye yazmak
Got me crazy pacing back and forth like psycho
– Çılgın bir ileri bir geri volta atmaya sapık gibi beni
Balancing the way I feel
– Duygularımı dengelemek
You got me on tightrope
– Beni ipe bağladın.
I just need an answer from you
– Sadece senden bir cevaba ihtiyacım var.
Baby I like you
– Bebeğim senden hoşlanıyorum
Need some life support
– Biraz yaşam desteğine ihtiyacım var
It’s like I’m dead on arrival
– Sanki varışta ölmüş gibiyim.
You call baby I’m back at the phone (back at the phone)
– Sen ara bebeğim Ben telefona döndüm (telefona döndüm)
Least I was lying about I’ve been feeling alone (feeling alone)
– En azından kendimi yalnız hissettiğim konusunda yalan söylüyordum (yalnız hissediyorum)
These stars baby they’ve been feeling my dome
– Bu yıldızlar bebeğim kubbemi hissediyorlar
Heartbeat’s for ya, I feel it in my bones
– Kalp atışı senin için, bunu iliklerimde hissediyorum.
Running, running, running
– Koştum, koştum koştum
I’ve been tryna find a way to get you in my arms
– Seni kollarıma almanın bir yolunu bulmaya çalışıyordum.
And know that baby I’ll be here to hold ya
– Ve bil ki bebeğim Seni kucağıma almak için burada olacağım
Hold ya
– Sarıl sana
Hold ya
– Sarıl sana
Hold ya, yeah
– Sarıl sana, evet
I want you to hold my hand (please hold my hand)
– Elimi tutmanı istiyorum (lütfen elimi tut)
I want you to understand (please understand)
– Anlamanı istiyorum (lütfen anla)
I’ve never really been in love
– Hiç gerçekten aşık olmadım
Before was just pretend
– Daha önce sadece taklit edildi
Every second that you hold me (every second that you hold me)
– Beni tuttuğun her saniye (beni tuttuğun her saniye)
Keeps reversing all the hurt I’ve ever felt inside
– Hiç hissettim içinde olduğum tüm zarar geri tutar
I just gotta let you know
– Ben sadece haber
If you ever let me go
– Eğer gitmeme izin verirsen
I won’t get you out of my head
– Seni aklımdan çıkarmayacağım.
Letting go, it’s like I’m void of emotion
– Salıverme, duygusal boşlukta olduğum gibi
Hold me baby, hold me tryna get in motion
– Bebeğim sarıl bana, sarıl bana adamımın hareket olsun
Cradle me I’m falling deep in your ocean
– Beşik beni Okyanusun derinliklerine düşüyorum
Frequency and lightning, did you get my notion
– Frekans ve şimşek, fikrimi anladın mı
Letting go, it’s like I’m void of emotion
– Salıverme, duygusal boşlukta olduğum gibi
Hold me baby, hold me tryna get in motion
– Bebeğim sarıl bana, sarıl bana adamımın hareket olsun
Cradle me I’m falling deep in your ocean
– Beşik beni Okyanusun derinliklerine düşüyorum
Frequency and lightning, did you get my notion
– Frekans ve şimşek, fikrimi anladın mı

Sezairi Feat. Young Cocoa – Dead İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.