Как хорошо было б сложить оружия сейчас
– Şimdi silahlarınızı bırakmanız ne kadar güzel olurdu
Чтоб не было воин, ведь все зависит лишь от нас
– Böylece bir savaşçı olmayacaktı, çünkü her şey bize bağlı
Мы сами виноваты в выборе своего пути
– Kendi yolumuzu seçtiğimiz için kendimiz suçluyuz
Запомни — тут, либо тебя они, либо ты
– Unutma, burada ya senin ya da sen varsın
Береги родимый дом, гостям воды налей
– Sevdiklerinize iyi bakın, konuklara su dökün
Ты подумай сколько старых наших матерей
– Annelerimizin kaç yaşında olduğunu düşünsene
Провожают на фронта своих детей в слезах
– Çocuklarını gözyaşları içinde önlerine kadar eşlik ediyorlar
Всему виной, это неразделимый Карабах
– Bütün suç, bu bölünemez Karabağ’dır
Береги родимый дом, гостям воды налей
– Sevdiklerinize iyi bakın, konuklara su dökün
Ты подумай сколько старых наших матерей
– Annelerimizin kaç yaşında olduğunu düşünsene
Провожают на фронта своих детей в слезах
– Çocuklarını gözyaşları içinde önlerine kadar eşlik ediyorlar
Всему виной, это неразделимый Карабах
– Bütün suç, bu bölünemez Karabağ’dır
Ну кому нужна война? Никому, конечно
– Kimin savaşa ihtiyacı var ki? Kimseye, elbette
Война — это безуспешно, да
– Savaş başarısızlıktır, evet
Эти патроны, эти воины после ком
– Bu mermiler, bu savaşçılar komadan sonra
Мать страдает дома после сына похорон
– Anne oğlunun cenazesinden sonra evde acı çekiyor
Куда мы смотрим, братья, когда убиваем души?
– Ruhları öldürdüğümüzde nereye bakıyoruz kardeşlerim?
Кому мы служим, кто вешают лапши на уши?
– Kime hizmet ediyoruz, kulaklarına erişte asan kimdir?
Ты не боишься умереть забрав чужую жизнь?
– Başkasının hayatını alarak ölmekten korkmuyor musun?
Лучше покайся — воин, брат — остановись
– Tövbe etsen iyi olur – savaşçı, kardeşim – dur
Если нападают на твою семью, стреляй в упор, брат
– Eğer ailene saldırırlarsa, yakın mesafeden ateş et, kardeşim
Если это неизбежно, ты не виноват
– Eğer bu kaçınılmazsa, senin suçun değil
Боже, ты нам только помоги —
– Tanrım, sadece bize yardım ediyorsun —
От лукавого нас предостереги, йе
– Kötü olandan bizi предостереги, ye
Не мало фашистов развелось, куда не глянь
– Birkaç faşist boşanmadı, nereye bakmıyorsun
Им преподать урок, поверь, брат, сам я был бы рад
– Onlara bir ders vereceklerine inan bana kardeşim, kendim de çok sevinirim
Нет, тут радоваться нечему
– Hayır, burada sevinecek bir şey yok
Если ты простишь, больнее будет лишь ему
– Eğer sen affedersen, daha da zor olacak gibi ona
Как хорошо было б сложить оружия сейчас
– Şimdi silahlarınızı bırakmanız ne kadar güzel olurdu
Чтоб не было воин, ведь все зависит лишь от нас
– Böylece bir savaşçı olmayacaktı, çünkü her şey bize bağlı
Мы сами виноваты в выборе своего пути
– Kendi yolumuzu seçtiğimiz için kendimiz suçluyuz
Запомни — тут либо тебя они, либо ты
– Unutma, ya onlar burada ya sen varsın ya da sen varsın
Береги родимый дом, гостям воды налей
– Sevdiklerinize iyi bakın, konuklara su dökün
Ты подумай сколько старых наших матерей
– Annelerimizin kaç yaşında olduğunu düşünsene
Провожают на фронта своих детей в слезах
– Çocuklarını gözyaşları içinde önlerine kadar eşlik ediyorlar
Всему виной, это неразделимый Карабах
– Bütün suç, bu bölünemez Karabağ’dır
Береги родимый дом, гостям воды налей
– Sevdiklerinize iyi bakın, konuklara su dökün
Ты подумай сколько старых наших матерей
– Annelerimizin kaç yaşında olduğunu düşünsene
Провожают на фронта своих детей в слезах
– Çocuklarını gözyaşları içinde önlerine kadar eşlik ediyorlar
Всему виной, это неразделимый Карабах
– Bütün suç, bu bölünemez Karabağ’dır

Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.