Smith & Thell – Nangilima İngilizce Sözleri Türkçe Anlamları

It’s a bad bad world
– Bu kötü kötü bir dünya
For a broken girl
– Kırık bir kız için
She tried to leave this place
– Burayı terk etmeye çalıştı.
Many times
– Birçok kez

But we shook hands in blood
– Ama kan içinde el sıkıştık
I made a promise, love
– Bir söz verdim, aşkım.
I’ll meet you there that day
– O gün orada buluşuruz.
When it’s time
– Zamanı geldiğinde

Go put your best dress on for one last night
– Git ve son bir gece için en iyi elbiseni giy.
I hear them calling on the other side
– Diğer taraftan aradıklarını duydum.
Come hold me tight
– Gel bana sıkıca sarıl
Oh can you see the light
– Oh ışığı görebiliyor musun

You’re my pink dressed ballerina
– Sen benim pembe giyimli balerinimsin
There’s high cliffs in Pasadena
– Pasadena’da yüksek uçurumlar var
If you long for Nangilima
– Eğer nangilima için özlem
And you ever wanna leave
– Ve sen hiç ayrılmak istiyorsun

I would never go without you
– Sensiz giderim
But If you feel this world is way blue
– Ama eğer bu dünyanın çok mavi olduğunu hissediyorsan
I’ll consider checking out too
– Ben de kontrol etmeyi düşüneceğim
If you ever wanna leave
– Eğer istiyorsan bırak

Say Nangilima
– Nangilima Söyle
Nangilima (Say!)
– Nangilima (Söyle!)
Nangilima
– Nangilima
Nangilima
– Nangilima

You’ve been through enough
– Yeterince şey yaşadın.
But I can’t live without you
– Ama sensiz yaşayamam
So if you say the word
– Yani eğer kelimeyi söylersen
Say it’s time, yeah it’s time, yeah it’s time, yeah it’s time
– Söyle zamanı geldi, Evet zamanı geldi, Evet zamanı geldi, Evet zamanı geldi

Go put your best dress on for one last night
– Git ve son bir gece için en iyi elbiseni giy.
I hear them calling on the other side
– Diğer taraftan aradıklarını duydum.
Come hold me tight
– Gel bana sıkıca sarıl
Oh can you see the light
– Oh ışığı görebiliyor musun

You’re my pink dressed ballerina
– Sen benim pembe giyimli balerinimsin
There’s high cliffs in Pasadena
– Pasadena’da yüksek uçurumlar var
If you long for Nangilima
– Eğer nangilima için özlem
And you ever wanna leave
– Ve sen hiç ayrılmak istiyorsun

I would never go without you
– Sensiz giderim
But if you feel this world is way blue
– Ama eğer bu dünyanın çok mavi olduğunu hissediyorsan
I’ll consider checking out too
– Ben de kontrol etmeyi düşüneceğim
If you ever wanna leave
– Eğer istiyorsan bırak

Say Nangilima
– Nangilima Söyle
Nangilima (Say!)
– Nangilima (Söyle!)
Nangilima
– Nangilima
Nangilima
– Nangilima

Got to tell me if you plan to leave
– Eğer gitmeyi planlıyorsan bana söylemelisin.
It’s not living if you’re not with me
– Eğer benimle değilsen yaşamak değil
Got to tell me if you plan to leave
– Eğer gitmeyi planlıyorsan bana söylemelisin.
It’s not living, it’s not living
– Yaşamak değil, yaşamak değil

Got to tell me if you plan to leave
– Eğer gitmeyi planlıyorsan bana söylemelisin.
It’s not living if you’re not with me
– Eğer benimle değilsen yaşamak değil
Got to tell me if you plan to leave
– Eğer gitmeyi planlıyorsan bana söylemelisin.
It’s not living, it’s not living
– Yaşamak değil, yaşamak değil

You’re my pink dressed ballerina
– Sen benim pembe giyimli balerinimsin
There’s high cliffs in Pasadena
– Pasadena’da yüksek uçurumlar var
If you long for Nangilima
– Eğer nangilima için özlem
And you ever wanna leave
– Ve sen hiç ayrılmak istiyorsun

I would never go without you
– Sensiz giderim
But if you feel this world is way blue
– Ama eğer bu dünyanın çok mavi olduğunu hissediyorsan
I’ll consider checking out too
– Ben de kontrol etmeyi düşüneceğim
If you ever wanna leave
– Eğer istiyorsan bırak

Say Nangilima
– Nangilima Söyle
Nangilima (Say!)
– Nangilima (Söyle!)
Nangilima
– Nangilima
Nangilima
– Nangilima
Nangilima (Nangilima)
– Nangilima (Nangilima)
Nangilima (Nangilima)
– Nangilima (Nangilima)
Nangilima (Nangilima)
– Nangilima (Nangilima)

If you ever wanna leave
– Eğer istiyorsan bırak
It’s not living if you’re not with me
– Eğer benimle değilsen yaşamak değil




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın