Baby, can’t you see, I want to talk it over?
– Bebeğim, görmüyor musun, bunu konuşmak istiyorum?
Baby, you and me, we’ll find a four leaf clover
– Bebeğim, sen ve ben, dört yapraklı bir yonca bulacağız.
Baby, can’t see you, I want to talk it over?
– Bebeğim, seni göremiyor muyum, konuşmak mı istiyorum?
Baby, you and me, we’ll find a four leaf clover soon
– Bebeğim, sen ve ben, yakında dört yapraklı bir yonca bulacağız.
Walkin’ through the rain, feelin’ so much better
– Yağmurda yürürken, çok daha iyi hissediyorum
Wash away the pain, tryin’ to forget her
– Acıyı sil, onu unutmaya çalışıyorum.
(‘Cause you know what she said?)
– (Çünkü ne dedi biliyor musun?)
Baby, can’t you see, we’re not good for each other?
– Bebeğim, görmüyor musun, birbirimiz için iyi değiliz?
Baby, you and me can’t play mother and father
– Bebeğim, sen ve ben anne ve babayı oynayamayız.
I just can’t be free when you’re sayin’, “What’s the matter?”
– Sadece sen söylüyorsun ne zaman özgür olabilirim, “Ne oldu?”
Baby, you and me, we just cannot be together
– Bebeğim, sen ve ben birlikte olamayız.
Baby, can’t you see, I want to talk it over?
– Bebeğim, görmüyor musun, bunu konuşmak istiyorum?
Baby, you and me, we’ll find a four leaf clover
– Bebeğim, sen ve ben, dört yapraklı bir yonca bulacağız.
Baby, can’t see you, I wanna talk it over?
– Bebeğim, seni göremiyor muyum, konuşmak istiyorum?
Baby, you and me, we’ll find a four leaf clover soon
– Bebeğim, sen ve ben, yakında dört yapraklı bir yonca bulacağız.
Walkin’ through the rain, feelin’ that I miss him
– Yağmurda yürürken, onu özlediğimi hissediyorum.
(I knew you’d gonna miss me)
– (Beni özleyeceğini biliyordum)
I’ve got a lot of pain, ’cause I can’t be with him
– Çok acı çekiyorum çünkü onunla olamam.
(But you can be with me, oh yeah)
– (Ama benimle olabilirsin, oh evet)
One day you will see, you got to show your emotions
– Bir gün göreceksin, duygularını göstermelisin.
Give your heart to me, we’ll love each other with devotion, yeah
– Kalbini bana ver, birbirimizi özveriyle seveceğiz, evet
Baby, now I see (Now you see), we are birds of feather
– Bebeğim, şimdi görüyorum (Şimdi görüyorsun), biz tüy kuşlarıyız
Baby, you and me, we just got to be together
– Bebeğim, sen ve ben, sadece birlikte olmalıyız.
Baby, can’t you see, I want to talk it over?
– Bebeğim, görmüyor musun, bunu konuşmak istiyorum?
Baby, you and me, we’ll find a four leaf clover
– Bebeğim, sen ve ben, dört yapraklı bir yonca bulacağız.
Baby, can’t see you, I want to talk it over?
– Bebeğim, seni göremiyor muyum, konuşmak mı istiyorum?
Baby, you and me, we’ll find a four leaf clover soon
– Bebeğim, sen ve ben, yakında dört yapraklı bir yonca bulacağız.
Baby, now we see, we were meant for each other
– Bebeğim, şimdi görüyoruz ki, birbirimiz için yaratılmışız.
Baby, you and me can play mother and father
– Bebeğim, sen ve ben anne ve babayı oynayabiliriz.
Baby, now we see, we were meant for each other
– Bebeğim, şimdi görüyoruz ki, birbirimiz için yaratılmışız.
Baby, you and me can play mother and father
– Bebeğim, sen ve ben anne ve babayı oynayabiliriz.
Baby, now we see (Now we see), you and me (You and me)
– Bebeğim, şimdi görüyoruz (Şimdi görüyoruz), sen ve ben (Sen ve ben)
(Now we see) And now we see, we were meant for each other
– (Şimdi görüyoruz) Ve şimdi görüyoruz, birbirimiz için yaratılmışız
Ooh, you and me can play mother and father
– Sen ve ben anne ve babayı oynayabiliriz.
(Now we see) Now, now, now we see, you, you, you and me, now
– (Şimdi görüyoruz) Şimdi, şimdi, şimdi görüyoruz, sen, sen, sen ve ben, şimdi
(You and me) Now, now, now we see, now, you, you, you, you and me
– (Sen ve ben) Şimdi, şimdi, şimdi görüyoruz, şimdi, sen, sen, sen ve ben
(Now we see) Together again
– (Şimdi görüyoruz) Tekrar birlikte
(You and me)
– (Sen ve ben)
(Now we see)
– (Şimdi görüyoruz)
(You and me) I’m so mad, I’m so mad, I’m so mad about you, yeah
– (Sen ve ben) Çok kızgınım, çok kızgınım, senin için çok kızgınım, evet
(Now we see) We’re together, baby, I wanna be with you all my life
– (Şimdi görüyoruz) Birlikteyiz bebeğim, hayatım boyunca seninle olmak istiyorum
(You and me) I’m so mad, I’m so mad, I’m so mad about you, yeah
– (Sen ve ben) Çok kızgınım, çok kızgınım, senin için çok kızgınım, evet
(Now we see) Together, when together, when together
– (Şimdi görüyoruz) Birlikte, ne zaman birlikte, ne zaman birlikte
(You and me) When together
– (Sen ve ben) Birlikteyken

Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.