스텔라
– Stella
잠깐만요 그 입술
– Bir dakika bekle. Şu dudaklar.
뻐끔뻐끔 뭐하니 너
– Ne yapıyorsun?
손끝도 어쩌질 못해 뭔가 있는데
– Parmak uçlarımla yapamayacağım bir şey var.
은근슬금 모든게 답을 정한
– Eun Geun-seul-geum her şeyin cevabına karar verdi
니 질문들
– Sorularınız
모른 척하는 아닌 척 하는
– Bilmiyormuş gibi davranmak
Judas Kiss or What
– Yahuda öpücüğü ya da ne
Woo wow 난 니 마음 보는
– Woo wow ben görmek hayır mind
돋보기 맞지
– Büyüteç sağ
마치 탐정이 된 것 같아 셜록
– Dedektif gibi Sherlock.
비록 이 사건의 피해자는
– Bu davanın kurbanı olmasına rağmen
나라는 게 문제
– Ülke yengeç sorunu
차가워 차가워 공기가
– Soğuk, soğuk, hava soğuk.
시간이 이상해 천천히 흘러
– Zaman garip. yavaş.
애매한 이 분위기 맘이 쿡쿡
– Cook Cook gibi bu atmosferi gizleyin
혹시 내 말이 찔려
– Belki atım bıçaklanır.
그대 맘 속이 찔려
– Kalbine saplandım.
우리 관계가 질려
– İlişkimizden sıkıldık.
넌 티가 나 언제나
– Her zaman bir tişörtüm vardır.
역시 내 말이 찔려
– Ben de sokuldum.
너의 맘속이 찔려
– Kalbin bıçaklanmış.
나의 가슴 어질려
– Göğüslerim becerdin
힐끔힐끔 어색한 미소만
– Sadece garip bir gülümseme.
멋대로 판단해 오늘 좀 피곤해
– Bugün biraz yorgunum.
흔한 핑계 싸구려 거짓말
– Ortak Bahane Ucuz Yalanlar
우물쭈물 니 표정
– Görünümünüzü çizme
어정쩡한 그 미소들
– O gülümsemeler.
모른 척하는 아닌 척 하는
– Bilmiyormuş gibi davranmak
Judas kiss or what
– Yahuda öpücüğü ya da ne
입만 열면 자꾸 딴소리
– Eğer ağzını açarsan, ortaya çıkmaya devam eder.
안아 주는데도 없지 soul이
– Sana sarılmıyorum bile. ruh.
I’m sorry
– Üzgünüm
넌 주제를 자꾸 빙빙 돌아
– Konu etrafında dönmeye devam ediyorsun.
어지러워 듣고싶지 않지만
– Başım dönüyor ve bunu duymak istemiyorum.
답답해
– Çok bunaltıcı.
차가워 공기가
– Hava soğuk
시간이 이상해 천천히 흘러
– Zaman garip. yavaş.
내 가슴을 건드려 맘이 쿡쿡
– Göğüslerime dokun mamba aşçı aşçı
혹시 내 말이 찔려
– Belki atım bıçaklanır.
그대 맘 속이 찔려
– Kalbine saplandım.
우리 관계가 질려
– İlişkimizden sıkıldık.
넌 티가 나 언제나
– Her zaman bir tişörtüm vardır.
역시 내 말이 찔려
– Ben de sokuldum.
너의 맘속이 찔려
– Kalbin bıçaklanmış.
나의 가슴 어질려
– Göğüslerim becerdin
힐끔힐끔 어색한 미소만
– Sadece garip bir gülümseme.
비밀 일기처럼
– Gizli bir günlük gibi
네 가슴에
– Dört göğüsler
빼곡 쌓인 그 말
– Yığılmış kelimeler
말해 알고 싶어
– Söyle bana, bilmek istiyorum.
입을 맞추던 우리
– Eskiden ağzımızı toplardık.
이젠 준비가 됐어
– Şimdi hazırım.
눈도 못 맞추는 우리
– Gözlerimizi bile göremiyoruz.
뜨끔해 따끔해 내가 니가
– Karıncalanma, karıncalanma. Sana geldim.
뜨끔해 따끔해 내가 니가
– Karıncalanma, karıncalanma. Sana geldim.
내 귓가에 들리는
– Kulaklarımda sondaj
니 떨리는 목소리
– Titreyen sesin
시간이 오는 걸까 우리의 마지막
– Sonumuz için zaman geliyor mu
내가 질려
– Bıktım artık.
혹시 내 말이 찔려
– Belki atım bıçaklanır.
지금 내 말이 들려
– Şimdi seni duyabiliyorum.
니 안에서 떠밀려
– İçine itin.
입을 맞추던 우리
– Eskiden ağzımızı toplardık.
역시 내 말이 찔려
– Ben de sokuldum.
너의 두 눈이 떨려
– İki gözün titriyor.
나의 가슴 어질려
– Göğüslerim becerdin
눈도 못 맞추는 우리
– Gözlerimizi bile göremiyoruz.
비밀 일기처럼
– Gizli bir günlük gibi
네 가슴에
– Dört göğüsler
빼곡 쌓인 그 말
– Yığılmış kelimeler
말해 알고 싶어
– Söyle bana, bilmek istiyorum.
입을 맞추던 우리
– Eskiden ağzımızı toplardık.
이젠 준비가 됐어
– Şimdi hazırım.
어쩌다가 우리
– Her nasılsa, biz

Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.