The Mighty Mighty Bosstones – The Impression That I Get İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

Have you ever been close to tragedy or been close to folks who have?
– Hiç trajediye yakın oldun mu ya da olan insanlara yakın oldun mu?
Have you ever felt a pain so powerful, so heavy you collapse
– Hiç bu kadar güçlü, bu kadar ağır bir acı hissettin mi
No, well
– Hayır, şey

I’ve never had to knock on wood
– Hiç tahtaya vurmak zorunda kalmamıştım.
But I know someone who has
– Ama birini tanıyorum
Which makes me wonder if I could
– Acaba ben de yapabilirim
It makes me wonder if
– Bu beni meraklandırıyor
I’ve never had to knock on wood
– Hiç tahtaya vurmak zorunda kalmamıştım.
And I’m glad I haven’t yet
– Ve henüz yapmadığım için mutluyum
Because I’m sure it isn’t good
– Çünkü eminim iyi değildir.
That’s the impression that I get
– Bu benim aldığım izlenim

Have you ever had the odds stacked up so high
– Hiç bu kadar yüksek bir şansınız oldu mu
You need a strength most don’t possess?
– Çoğunun sahip olmadığı bir güce mi ihtiyacın var?
Or has it ever come down to do or die?
– Ya da hiç yapmak ya da ölmek için aşağı indi mi?
You’ve got to rise above the rest
– Diğerlerinin üstüne çıkmalısın.
No, well
– Hayır, şey

I’ve never had to knock on wood
– Hiç tahtaya vurmak zorunda kalmamıştım.
But I know someone who has
– Ama birini tanıyorum
Which makes me wonder if I could
– Acaba ben de yapabilirim
It makes me wonder if
– Bu beni meraklandırıyor
I’ve never had to knock on wood
– Hiç tahtaya vurmak zorunda kalmamıştım.
And I’m glad I haven’t yet
– Ve henüz yapmadığım için mutluyum
Because I’m sure it isn’t good
– Çünkü eminim iyi değildir.
That’s the impression that I get
– Bu benim aldığım izlenim

I’m not a coward, I’ve just never been tested
– Ben bir korkak değilim, sadece hiç test edilmedim
I’d like to think that if I was I would pass
– Öyle olsaydım geçeceğimi düşünmek isterdim.
Look at the tested, and think “There but for the grace go I”
– Teste bakın ve düşünün: “işte, ama lütuf için gidiyorum.””
Might be a coward, I’m afraid of what I might find out
– Bir korkak olabilir, ne öğrenebileceğimden korkuyorum

Never had to knock on wood
– Asla tahtaya vurmak zorunda kalmadım
But I know someone who has
– Ama birini tanıyorum
Which makes me wonder if I could
– Acaba ben de yapabilirim
It makes me wonder if
– Bu beni meraklandırıyor
I’ve never had to knock on wood
– Hiç tahtaya vurmak zorunda kalmamıştım.
And I’m glad I haven’t yet
– Ve henüz yapmadığım için mutluyum
Because I’m sure it isn’t good
– Çünkü eminim iyi değildir.
That’s the impression that I get
– Bu benim aldığım izlenim

Never had to, but I better knock on wood
– Hiç gerek yoktu, ama tahtaya vursam iyi olur
‘Cause I know someone who has
– Çünkü bunu yapan birini tanıyorum.
Which makes wonder if I could
– Bu da acaba yapabilir miyim
It makes me wonder if I’ve
– Bu beni meraklandırıyor
Never had to, I’d better knock on wood
– Hiç gerek yoktu, tahtaya vursam iyi olur
‘Cause I’m sure it isn’t good
– Bu hiç iyi değil çünkü eminim
And I’m glad I haven’t yet
– Ve henüz yapmadığım için mutluyum
That’s the impression that I get
– Bu benim aldığım izlenim




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Yorumlar

Bir yanıt yazın