The Weeknd – In Your Eyes İngilizce Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

I just pretend
– Sadece öyleymiş gibi davranıyorum
That I’m in the dark
– Karanlıkta olduğumu
I don’t regret
– Pişman değilim
‘Cause my heart can’t take a loss
– Çünkü kalbim kaybetmeyi kaldıramaz.
I’d rather be so oblivious
– Bu kadar habersiz olmayı tercih ederim
I’d rather be with you
– Seninle olmayı tercih ediyorum

When it’s said, when it’s done, yeah
– Ne zaman söylendiği, ne zaman yapıldığı, Evet
I don’t ever wanna know
– Asla bilmek istemiyorum.
I can tell what you done, yeah
– Ne yaptığını anlayabiliyorum, Evet
When I look at you
– Sana baktığımda

In your eyes
– Gözlerinde
I see there’s something burning inside you
– Görüyorum ki içinde yanan bir şey var.
Oh, inside you
– Oh, senin içinde
In your eyes
– Gözlerinde
I know it hurts to smile but you try to
– Gülümsemenin acıttığını biliyorum ama bunu yapmaya çalışıyorsun.
Oh, you try to
– Oh, sen dene

You always try to hide the pain
– Her zaman acıyı saklamaya çalışıyorsun.
You always know just what to say
– Her zaman ne söyleyeceğini biliyorsun.
I always look the other way
– Hep görmezden geliyordum
I’m blind, I’m blind
– Kör oldum, kör oldum
In your eyes
– Gözlerinde
You lie, but I don’t let it define you
– Yalan söylüyorsun, ama seni tanımlamasına izin vermeyeceğim.
Oh, define you
– Oh, seni tanımla

I tried to find love
– Aşkı bulmaya çalıştım.
In someone else too many times
– Bir başkasında çok fazla kez
But I hope you know I mean it (mean it)
– Ama umarım bunu kastettiğimi biliyorsun (bunu kastediyorum)
When I tell you you’re the one that was on my mind, oh
– Aklımda olan sensin dediğimde oh

When it’s said, when it’s done, yeah
– Ne zaman söylendiği, ne zaman yapıldığı, Evet
I would never let you know (let you know)
– Sana asla haber vermem (sana haber ver)
I’m ashamed of what I’ve done, yeah
– Yaptıklarımdan utanıyorum.
When I look at you
– Sana baktığımda

In your eyes (your eyes)
– Gözlerinde (gözlerin)
I see there’s something burning inside you (inside you)
– Görüyorum ki içinde yanan bir şey var (içinde)
Oh, inside you (oh, inside you)
– Oh, senin içinde (oh, senin içinde)
In your eyes
– Gözlerinde
I know it hurts to smile but you try to (but you try to)
– Gülümsemek canımı acıtıyor biliyorum ama (ama deneyin deneyin )
Oh, you try to (you try to)
– Oh, deniyorsun (deniyorsun)

You always try to hide the pain (oh, oh)
– Her zaman acıyı gizlemeye çalışıyorsun (oh, oh)
You always know just what to say (oh, dear)
– Her zaman ne söyleyeceğini biliyorsun (oh, canım)
I always look the other way
– Hep görmezden geliyordum
I’m blind, I’m blind
– Kör oldum, kör oldum
In your eyes
– Gözlerinde
You lie, but I don’t let it define you (hey)
– Yalan söylüyorsun, ama seni tanımlamasına izin vermeyeceğim (hey)
Oh, define you
– Oh, seni tanımla

In your eyes
– Gözlerinde
I see there’s something burning inside you
– Görüyorum ki içinde yanan bir şey var.
Oh, inside you
– Oh, senin içinde

You always try to hide the pain
– Her zaman acıyı saklamaya çalışıyorsun.
You always know just what to say
– Her zaman ne söyleyeceğini biliyorsun.
I always look the other way
– Hep görmezden geliyordum
I’m blind, I’m blind
– Kör oldum, kör oldum
In your eyes
– Gözlerinde
You lie, but I don’t let it define you
– Yalan söylüyorsun, ama seni tanımlamasına izin vermeyeceğim.
Oh, define you
– Oh, seni tanımla




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın