Tiësto & Tate McRae – 10:35 İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

All I know it’s 10:35
– Tek bildiğim saat 10:35.
And I can feel your arms around me
– Ve kollarını etrafımda hissedebiliyorum
Let ’em drown me
– Bırak beni boğsunlar
All I know it’s 10:35
– Tek bildiğim saat 10:35.
And I’m thanking, thanking God you found me
– Ve teşekkür ediyorum, beni bulduğun için Tanrı’ya teşekkür ediyorum
That you found me
– Beni bulduğunu

Everyday, I go places in my head
– Her gün kafamdaki yerlere giderim
Darker thoughts are harder now
– Karanlık düşünceler artık daha zor
They look like monsters under my bed
– Yatağımın altındaki canavarlara benziyorlar.
And every time, it’s like a rocket through my chest
– Ve her seferinde göğsümden geçen bir roket gibi
The T.V. make you think the whole world’s about to end
– TV, tüm dünyanın bitmek üzere olduğunu düşündürüyor.

I don’t know where this night is goin’ (goin’)
– Bu gecenin nereye gittiğini bilmiyorum (gidiyor)
But I know that you and me got somethin’ (somethin’)
– Ama senin ve benim bir şeyimiz olduğunu biliyorum (bir şey)
So many things that I’m afraid of (afraid of)
– Korktuğum o kadar çok şey var ki (korkuyor)
But right now I ain’t scared of nothin’
– Ama şu anda hiçbir şeyden korkmuyorum.
(‘Cause all I know is)
– (Çünkü tek bildiğim)
(All I know is, all I-, all I-)
– (Tek bildiğim, tüm ben-, tüm ben-)

‘Cause all I know it’s 10:35
– Çünkü tek bildiğim saat 10:35.
And I can feel your arms around me
– Ve kollarını etrafımda hissedebiliyorum
Let ’em drown me
– Bırak beni boğsunlar
All I know it’s 10:35
– Tek bildiğim saat 10:35.
And I’m thanking, thanking God you found me
– Ve teşekkür ediyorum, beni bulduğun için Tanrı’ya teşekkür ediyorum
That you found me
– Beni bulduğunu

So don’t you worry
– O yüzden endişelenme.
About tomorrow
– Yarın hakkında
Don’t you worry
– Merak etme
Just pass the bottle
– Sadece şişeyi uzat
All I know it’s 10:35
– Tek bildiğim saat 10:35.
And I can feel your arms around me
– Ve kollarını etrafımda hissedebiliyorum
Let ’em drown me
– Bırak beni boğsunlar

Every night, I go places in my dreams
– Her gece rüyalarımdaki yerlere giderim
So many never-ending alleyways
– Hiç bitmeyen ara sokaklar
I don’t know what it means
– Ne anlama geldiğini bilmiyorum.
But this is it
– Ama bu kadar
I know the sun will wake me up
– Güneşin beni uyandıracağını biliyorum
Tell me I’d be dumb to not get what I want
– İstediğimi elde edememek için aptal olacağımı söyle.

I don’t know where this night is goin’ (goin’)
– Bu gecenin nereye gittiğini bilmiyorum (gidiyor)
But I know that you and me got somethin’
– Ama senin ve benim bir şeyimiz olduğunu biliyorum
So many things that I’m afraid of
– Korktuğum o kadar çok şey var ki
But right now I ain’t scared of nothin’
– Ama şu anda hiçbir şeyden korkmuyorum.
(‘Cause all I know is)
– (Çünkü tek bildiğim)
(All I know is, all I-, all I-)
– (Tek bildiğim, tüm ben-, tüm ben-)

‘Cause all I know it’s 10:35
– Çünkü tek bildiğim saat 10:35.
And I can feel your arms around me
– Ve kollarını etrafımda hissedebiliyorum
Let ’em drown me
– Bırak beni boğsunlar
All I know it’s 10:35
– Tek bildiğim saat 10:35.
And I’m thanking, thanking God you found me
– Ve teşekkür ediyorum, beni bulduğun için Tanrı’ya teşekkür ediyorum
That you found me
– Beni bulduğunu

So don’t you worry
– O yüzden endişelenme.
About tomorrow
– Yarın hakkında
Don’t you worry
– Merak etme
Just pass the bottle
– Sadece şişeyi uzat
All I know it’s 10:35
– Tek bildiğim saat 10:35.
And I can feel your arms around me
– Ve kollarını etrafımda hissedebiliyorum
Let ’em drown me (uh-oh, oh)
– Bırak beni boğsunlar (uh-oh, oh)

It’s 10:35 (ooh-oh)
– Saat 10:35 (ooh-oh)
10:35 (uh-oh, oh)
– 10:35 (uh-oh, oh)
Know it’s 10:35 (uh-oh, oh)
– 10:35 Olduğunu bil (uh-oh, oh)
Know it’s 10:35 (uh-oh, oh)
– 10:35 Olduğunu bil (uh-oh, oh)




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın