Troye Sivan & Kacey Musgraves Feat. Mark Ronson – Easy İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

Woo!
– Woo!

You ran away to find something to say
– Söyleyecek bir şey bulmak için kaçtın.
I went astray to make it okay
– Bunu düzeltmek için yoldan çıktım.
And he made it easy, darling
– Ve bunu kolaylaştırdı, sevgilim.

I’m still in love, and I say that because
– Hala aşığım ve bunu söylüyorum çünkü
I know how it seems between you and me
– Seninle benim aramda nasıl göründüğünü biliyorum.
It hasn’t been easy, darling
– Kolay olmadı hayatım.

I can’t even look at you
– Sana bakamıyorum bile
Would you look at the space just next to your feet?
– Ayaklarının hemen yanındaki boşluğa bakar mısın?
The wood is warping
– Ahşap deforme oluyor
The lines distorting
– Çizgiler bozuluyor

This house is on fire, woo
– Bu ev yanıyor, woo
Burning the tears right out my face
– Göz yaşlarımı yüzümden yakıyorum
What the hell do we do?
– Ne yapacağız?
Tell me we’ll make it through
– Geçeceğimizi söyle.

‘Cause he made it easy
– Çünkü işi kolaylaştırdı.
Easy
– Kolay
Please don’t leave me
– Lütfen beni bırakma
Leave me
– Bırak beni

I’m not a saint, so just gimme the blame
– Ben bir aziz değilim, o yüzden suçu bana at
I know what I want, and it gets in my way
– Ne istediğimi biliyorum ve yoluma çıkıyor.
I know I’m not easy, darling
– Kolay olmadığımı biliyorum hayatım.
(You’re kind of a freak, my darling)
– (Sen bir çeşit ucubesin, sevgilim)

When you see me out
– Beni dışarıda gördüğünde
I hope the taste in your mouth
– Umarım ağzındaki tadı
Is still as sweet as I wish it could be
– Hala olmasını istediğim kadar tatlı
Believe me, darling
– İnan bana hayatım.
Yeah, yeah, yeah
– Evet, evet, evet

I can’t even look at you
– Sana bakamıyorum bile
Would you look at the space just next to your feet?
– Ayaklarının hemen yanındaki boşluğa bakar mısın?
The wood is warping
– Ahşap deforme oluyor
The lines distorting
– Çizgiler bozuluyor

This house is on fire, woo
– Bu ev yanıyor, woo
Burning the tears right out my face
– Göz yaşlarımı yüzümden yakıyorum
What the hell do we do?
– Ne yapacağız?
Tell me we’ll make it through
– Geçeceğimizi söyle.

‘Cause he made it easy
– Çünkü işi kolaylaştırdı.
Easy
– Kolay
Please don’t leave me
– Lütfen beni bırakma
Don’t leave me
– Beni bırakma

We knew what was under the surface
– Yüzeyin altında ne olduğunu biliyorduk.
And lived like it wouldn’t hurt us
– Ve bize zarar vermeyecekmiş gibi yaşadı.
But it hurt us
– Ama bize zarar

I can’t even look at you
– Sana bakamıyorum bile
Would you look at the space just next to your feet?
– Ayaklarının hemen yanındaki boşluğa bakar mısın?
The wood is warping
– Ahşap deforme oluyor
The lines distorting
– Çizgiler bozuluyor

This house is on fire, woo
– Bu ev yanıyor, woo
Burning the tears right out my face
– Göz yaşlarımı yüzümden yakıyorum
What the hell do we do?
– Ne yapacağız?
Tell me we’ll make it through
– Geçeceğimizi söyle.

‘Cause he made it easy
– Çünkü işi kolaylaştırdı.
Easy
– Kolay
Please don’t leave me, no
– Lütfen beni bırakma, hayır
Don’t leave me
– Beni bırakma

He made it easy
– Kolay yaptı
Please don’t leave me
– Lütfen beni bırakma
He made it easy
– Kolay yaptı
Please don’t leave me
– Lütfen beni bırakma




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Yorumlar

Bir yanıt yazın