Vegedream – Pansement (feat. Nej) Fransızca Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

Si on m’avait dit de corrompre la mort pour que tu vives
– Eğer bana yaşaman için ölüme rüşvet vermem söylenseydi
J’n’aurais pas hésité une seule seconde, mais tu t’es envolée comme une colombe
– Bir saniye tereddüt etmezdim ama sen bir güvercin gibi uçup gittin.
J’ai essayé d’refaire ma vie avec une autre mais mes sentiments sont tapis dans l’ombre
– Hayatımı bir başkasıyla yeniden canlandırmaya çalıştım ama hislerim hala gölgelerde
On s’est causés du tort tous les deux, comme si on collait des aimants dos-à-dos
– Mıknatısları arka arkaya yapıştırıyormuşuz gibi ikimiz de birbirimize zarar verdik.
Nos erreurs du passé nous ont poussé dans une relation de pansement, pas d’égo, eh-eh
– Geçmişteki hatalarımız bizi yara bandı ilişkisine itti, ego yok, eh-eh

Et j’aimerais tellement que tu reviennes (que tu reviennes), mais ça ne marchera pas
– Ve geri dönmeni çok isterim (geri dönmek için), ama işe yaramayacak
Et même si je suis bien avec elle (bien avec elle), elle sera jamais comme toi
– Ve onunla iyi olsam bile (onunla iyi), asla senin gibi olmayacak
Et j’aimerais tellement que tu reviennes (que tu reviennes), mais ça ne marchera pas
– Ve geri dönmeni çok isterim (geri dönmek için), ama işe yaramayacak
Et même si je suis bien avec elle, elle sera jamais comme toi
– Ve onunla aram iyi olsa bile asla senin gibi olmayacak

J’ai tout essayé mais ses lèvres n’auront jamais le goût des tiennes (jamais)
– Her şeyi denedim ama dudaklarının tadı asla seninki gibi olmayacak.
Je voudrais l’aimer mais c’n’est pas toi, la vérité, c’n’est plus la même (pour toi, pour toi)
– Onu sevmek isterdim ama bu sen değilsin, gerçek, artık aynı değil (senin için, senin için)
J’ai tout essayé mais ses lèvres n’auront jamais le goût des tiennes (jamais)
– Her şeyi denedim ama dudaklarının tadı asla seninki gibi olmayacak.
Je voudrais l’aimer mais c’n’est pas toi, la vérité, c’n’est plus la même
– Onu sevmek isterdim ama sen değilsin, gerçek şu ki artık eskisi gibi değil.

Comme un amour en cage, j’n’ai pas tourné la page, trop d’égo pour t’le dire (ouais)
– Kafesteki bir aşk gibi, sayfayı çevirmedim, sana söyleyecek çok fazla ego (evet)
J’ai pansé mon cœur avec un autre, ouais, j’suis dans l’faux, crois-moi, y a rien de pire
– Kalbimi bir başkasıyla sardım, evet, yanılıyorum, inan bana, daha kötüsü yok
Même dans ses bras, c’est toujours toi que je désire
– Onun kollarında bile, hep seni arzuluyorum.
Bah ouais, je lutte et je ne fais que me mentir
– Evet, mücadele ediyorum ve sadece kendime yalan söylüyorum.
Il a pas tes défauts, tes failles, à défaut d’être avec toi, aujourd’hui, c’est lui qui me soigne
– Senin kusurlarına sahip değil, senin kusurlarına, seninle olamamaya, bugün, bana davranan o
J’voudrais l’aimer comme toi, mais j’ai toujours ce mal, le mal de toi
– Onu senin gibi sevmek isterdim, ama hala bu ağrım var, senin acın

Il est mon pansement, pansement, ouais
– O benim yara bandım, yara bandı, evet
En attendant que tu quittes mes pensées
– Düşüncelerimi bırakmanı bekliyorum.
Il est mon pansement, pansement, ouais
– O benim yara bandım, yara bandı, evet
En attendant que tu quittes mes pensées
– Düşüncelerimi bırakmanı bekliyorum.

J’ai tout essayé mais ses lèvres n’auront jamais le goût des tiennes (jamais)
– Her şeyi denedim ama dudaklarının tadı asla seninki gibi olmayacak.
Je voudrais l’aimer mais c’n’est pas toi, la vérité, c’n’est plus la même (pour toi, pour toi)
– Onu sevmek isterdim ama bu sen değilsin, gerçek, artık aynı değil (senin için, senin için)
J’ai tout essayé mais ses lèvres n’auront jamais le goût des tiennes
– Her şeyi denedim ama dudaklarının tadı seninki gibi olmayacak.
Je voudrais l’aimer mais c’n’est pas toi, la vérité, c’n’est plus la même
– Onu sevmek isterdim ama sen değilsin, gerçek şu ki artık eskisi gibi değil.

J’ai tout essayé mais ses lèvres n’auront jamais le goût des tiennes (jamais)
– Her şeyi denedim ama dudaklarının tadı asla seninki gibi olmayacak.
Je voudrais l’aimer mais c’n’est pas toi, la vérité, c’n’est plus la même (pour toi, pour toi)
– Onu sevmek isterdim ama bu sen değilsin, gerçek, artık aynı değil (senin için, senin için)
J’ai tout essayé mais ses lèvres n’auront jamais le goût des tiennes (jamais)
– Her şeyi denedim ama dudaklarının tadı asla seninki gibi olmayacak.
Je voudrais l’aimer mais c’n’est pas toi, la vérité, c’n’est plus la même
– Onu sevmek isterdim ama sen değilsin, gerçek şu ki artık eskisi gibi değil.

Je voudrais l’aimer mais c’n’est plus la même
– Onu sevmek isterdim ama artık eskisi gibi değil.




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın