WOOZI – Ruby İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

Out of sight, where am I running to now?
– Gözden uzak, şimdi nereye kaçıyorum?
Blinded by shining lights, pulling me close
– Parlayan ışıklar tarafından kör edildi, beni yaklaştırdı
Bloody red flaming up, she takes me in, oh
– Kanlı kırmızı alev alev yanıyor, beni içeri alıyor, oh
Oh, my God, shit, I see myself in ya
– Aman Tanrım, kahretsin, kendimi senin içinde görüyorum.

Baby girl, you’re making me a beautiful jewel
– Bebeğim, beni çok güzel bir mücevher yapıyorsun.
Every time I look at you, I keep turning red
– Sana her baktığımda kırmızıya dönmeye devam ediyorum.
I’m not going back, go color me like you
– Geri dönmeyeceğim, git beni senin gibi renklendir
My forbidden fruit, uh (she got the ruby lips)
– Yasak meyvem, ah (yakut dudakları var)

My heart is taken away, I don’t give a–
– Kalbimi geri alınıyor, hiç umurumda değil –
My heart has gone to ya, I don’t give a–
– Kalbim sana gitti, sana bir şey vermeyeceğim.–
It blows my mind how you did this to me
– Bunu bana nasıl yaptığın aklımı başımdan alıyor.
With all of your shine (ayy, she got the ruby)
– Tüm parlaklığınla (ayy, yakutu aldı)
My heart is taken away, I don’t give a–
– Kalbimi geri alınıyor, hiç umurumda değil –
My heart has gone to ya, I don’t give a–
– Kalbim sana gitti, sana bir şey vermeyeceğim.–
And girl, I knew that this would happen
– Ve kızım, bunun olacağını biliyordum.
Just from the start, ’cause she got the ruby
– En başından beri, çünkü yakut onda.

She got the ruby
– Yakutu aldı.
Oh yeah, yeah, oh yeah, yeah
– Oh evet, evet, oh evet, evet
Think I’m out my mind, pass me a coke zero to calm down
– Aklımı kaçırdığımı düşün, sakinleşmem için bana bir kola sıfır ver.
Shit, this is red too
– Kahretsin, bu da kırmızı.

Baby girl, you’re making me a beautiful jewel
– Bebeğim, beni çok güzel bir mücevher yapıyorsun.
Every time I look at you, I keep turning red
– Sana her baktığımda kırmızıya dönmeye devam ediyorum.
I’m not going back, go color me like you
– Geri dönmeyeceğim, git beni senin gibi renklendir
My forbidden fruit, uh (she got the ruby lips)
– Yasak meyvem, ah (yakut dudakları var)

My heart is taken away, I don’t give a–
– Kalbimi geri alınıyor, hiç umurumda değil –
My heart has gone to ya, I don’t give a–
– Kalbim sana gitti, sana bir şey vermeyeceğim.–
It blows my mind how you did this to me
– Bunu bana nasıl yaptığın aklımı başımdan alıyor.
With all of your shine (ay, she got the ruby)
– Tüm parlaklığınla (ay, yakutu aldı)
My heart is taken away, I don’t give a–
– Kalbimi geri alınıyor, hiç umurumda değil –
My heart has gone to ya, I don’t give a–
– Kalbim sana gitti, sana bir şey vermeyeceğim.–
And girl, I knew that this would happen
– Ve kızım, bunun olacağını biliyordum.
Just from the start, ’cause she got the ruby
– En başından beri, çünkü yakut onda.

Baby girl, you’re making me a beautiful jewel
– Bebeğim, beni çok güzel bir mücevher yapıyorsun.
Every time I look at you, I keep turning red
– Sana her baktığımda kırmızıya dönmeye devam ediyorum.
La-la, la-la, la-la, la-la-la-la-la
– La-la, la-la, la-la, la-la-la-la
(She got the ruby)
– (Yakutu aldı)




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın