Yong Yello – Marcel Felemenkçe Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

De zon komt weeral op
– Güneş yeniden doğuyor
Zijn telefoon gaat voor de tiende keer
– Telefonu onuncu kez çalıyor.
Nog een slokske van z’n pint
– Bira bardağından bir yudum daha
Ook al heeft hem geen zin niet meer
– Artık böyle hissetmese de
Zomer in de stad rond negen uur in de morgen
– Şehirde yaz sabah dokuz civarında
Blauwe lucht aan de hemel en een overvloed aan zorgen
– Gökyüzünde mavi gökyüzü ve endişelerin bolluğu
Zijn hemd is nat, maar hij weet niet hoe dat komt
– Gömleği ıslak ama nedenini bilmiyor.
Op zoek naar den auto
– Arabayı ararken
Hij weet niet meer waar die stond
– Nerede olduğunu hatırlamıyor.
Op weg naar huis en hij weet niet eens waarom
– Eve dönerken nedenini bile bilmiyor.
Geen zin in het ontploffen van die bom
– O bombayı patlatmanın bir anlamı yok.
Geen zin in al die blabla over regelmaat en voor uzelf zorgen
– Kendine düzenlilik hakkında filan hepsi anlamsız ve bakımı,
Hij zegt, “Laat het zitten, ik wil geen 111 worden”
– “Rahat bırak, 111 olmak istemiyorum” diyor.
“‘K wil niet elke avond thuis zitten als ne plant”
– “Her gece evde bir bitki olarak oturmak istemiyorum”
“En de dagen laten passeren op ne lopende band”
– “Ve günler NE montaj hattında geçsin”
Hij wilt liever hard gaan en sterven rond zijn zestig
– sertleşip altmış yaşlarında ölmeyi tercih eder.
Ge leeft maar één keer dus beter ineens deftig, toch?
– Sadece bir kere çok daha iyi yaşarsın, birdenbire terbiyeli olursun, değil mi?
En hij glimlacht ze weg door de bochten
– Ve onları kıvrımlardan gülümsüyor
Zat, in de stad, op ne zaterdagochtend
– Cumartesi sabahı şehirde oturdum.

Marcel
– Marcel
Ge kunt niet bouwen op de
– Üzerine inşa edemezsiniz
Marcel
– Marcel
Niet te vertrouwen onze
– Bize güvenmemek için
Marcel
– Marcel
Maar alle vrouwen willen
– Ama bütün kadınlar ister
De Marcel
– De Marcel

Geen plaats voor regels, geen plaats voor u
– Kurallara yer yok, sana yer yok
Want als ge meer wilt, gaat ge hem vervelen
– Çünkü daha fazlasını istiyorsan, onu sıkacaksın.
Hij wilt liever regen dan ne paraplu
– Şemsiye yerine yağmur yağmayı tercih ederdi.
Een zeker leven kan hem niet schelen
– Belli bir hayatı umursamıyor

De zon is nu al onder
– Güneş zaten ayardır
Ondertussen is em thuisgeraakt
– Bu sırada em eve döndü.
Toen hij binnen kwam heeft zijn vriendin het met hem uitgemaakt
– İçeri girdiğinde kız arkadaşı ondan ayrıldı.
“Ik heb u twintig keer gebeld”, zei ze
– “Seni yirmi kez aradım” dedi
“Ik was zo ongerust. Ik ging door de hel”, zei ze
– “Çok endişelendim. Cehennemden geçtim “dedi
“Waar hebde gij gezeten?”
– “Nereye gidiyorsun?”
“Euh, ik was bij mijn vrienden”
– “Arkadaşlarımla birlikteydim.”
“Leugenaar! Ik heb gebeld, ze konden u niet vinden”
– “Yalancı! Aradım, seni bulamadılar.”
“Waarschijnlijk lagt ge in bed met een of andere griet”
– “Muhtemelen bir piliçle yataktasın.”
“Gast, ge denkt niet aan de toekomst, denkt alleen aan uwe …”
– “Dostum, geleceği düşünmüyorsun, sadece seninkini düşünüyorsun…”
Effectief, Marcel had wel tijd voor andere dames
– Aslında, Marcel’in diğer bayanlar için zamanı vardı
Maar hij keek niet naar zijn eigen lief
– Ama kendi sevgisine bakmadı
Hij wilde niet wedden op één paard
– Tek bir ata bahse girmek istemedi.
Vrijheid was hem meer waard
– Özgürlük onun için daha değerliydi.
Hoe meer hoe beter, nu zit hem alleen daar
– Ne kadar çok olursa o kadar iyi, şimdi orada tek başına oturuyor
In een appartement te groot voor iemand zonder plan
– Planı olmayan biri için çok büyük bir dairede
Nu is ze weg en hij beseft dat hij niet zonder kan
– Şimdi o gitti ve o olmadan yaşayamayacağını fark etti
Huh, Marcel zat na te denken voor een uur of twee
– Marcel bir iki saattir düşünüyordu.
Liet het hoe het was en vertrok dan maar terug op café
– Olduğu gibi bırakıp kafeye geri döndüm.

Marcel
– Marcel
Ge kunt niet bouwen op de
– Üzerine inşa edemezsiniz
Marcel
– Marcel
Niet te vertrouwen onze
– Bize güvenmemek için
Marcel
– Marcel
Maar alle vrouwen willen
– Ama bütün kadınlar ister
De Marcel
– De Marcel

Geen plaats voor regels, geen plaats voor u
– Kurallara yer yok, sana yer yok
Want als ge meer wilt, gaat ge hem vervelen
– Çünkü daha fazlasını istiyorsan, onu sıkacaksın.
Hij wilt liever regen dan ne paraplu
– Şemsiye yerine yağmur yağmayı tercih ederdi.
Een zeker leven kan hem niet schelen
– Belli bir hayatı umursamıyor
Geen plaats voor regels, geen plaats voor u
– Kurallara yer yok, sana yer yok
Want als ge meer wilt, gaat ge hem vervelen
– Çünkü daha fazlasını istiyorsan, onu sıkacaksın.
Hij wilt liever regen dan ne paraplu
– Şemsiye yerine yağmur yağmayı tercih ederdi.
Een zeker leven kan hem niet schelen
– Belli bir hayatı umursamıyor




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın