Ik kan niet langer voor u zorgen
– Artık seninle ilgilenemiyorum.
Ik mag niet langer voor u zorgen
– Artık seninle ilgilenmeme izin yok.
Ge wilt mijn aandacht niet
– Dikkatimi çekmek istemiyorsun.
Ge wilt de kloof, de leegte, de maandag zien
– Boşluğu, boşluğu, pazartesiyi görmek istiyorsun
Gij waart helemaal niet ziek, en ik ook niet
– Sen hiç hasta değildin, ben de değilim.
Maar we lagen altijd in uw ziekenbed onder verdoving
– Ama biz her zaman senin hasta yatağındaydık.
En kwam uw zus binnen
– Ve kız kardeşin içeri girdi
Wete nog wat ze zei?
– Hatırlıyor musun ne dediğini?
“Amai, dat stinkt hier”
– “Oğlum, burası berbat kokuyor.”
Haha, ja, dat waren wij!
– Haha, Evet, BİZDİK!
En ik weet niet
– Ve bilmiyorum
Schatteken, ik weet niet
– Hazine işareti, bilmiyorum
Is het mijn schuld dat het allemaal verkeerd ging?
– Benim hatam yanlış gitti?
Alles leek recht terwijl het allemaal scheef ging
– Her şey çarpık olduğu gibi her şey düz görünüyordu
Fock, ik ben zo verschoten toen ge vreemd ging
– Fock, beni aldattığında çok korktum.
Ik zag het echt niet
– Gerçekten görmedim.
Maar ik week niet
– Ama ben gitmedim
Jongen, nee, ik week niet
– Evlat, hayır, sapmam.
Ik had kunnen lopen zoals gij, maar dat deed ‘k nie
– Senin gibi yürüyebilirdim ama yürümedim.
Wij hadden een deal
– Bir anlaşma yaptık.
Wij gingen dees doen
– Dees yapacaktık.
En ik nog altijd blij dat ik zo focking hard gevochten heb toen
– Ve hala focking yaparken bu kadar çok savaştığım için mutluyum
Alles wat ge zegt is waanzin
– Söylediğin her şey delilik
Alles wat ge zegt is focking hard
– Tek söylediğin sert focking olduğunu
Stop effe met te veel te praten
– Çok konuşmayı kes.
Want alles wat ge zegt is zo doordacht
– Söylediğin her şey çok düşünceli
Je spullen in de grote kamer
– Büyük odadaki eşyaların
Allemaal in-, maar niet uitgepakt
– Hepsi içinde, ama açılmamış değil
Alles wat ge zegt is waanzin
– Söylediğin her şey delilik
Maar alles wat ge zegt is zo doordacht
– Ama söylediğin her şey çok düşünceli
Ik had u zo nodig, zo hard nodig
– Çok uzun zamandır böyle hissetmemiştim, bu yüzden
Alles erbuiten was belachelijk en overbodig
– Dışarıdaki her şey gülünç ve gereksizdi
Maar ik weet nie
– Ama bilmiyorum
Misschien heb ik mijn liefde overschat
– Belki de aşkımı abarttım
Want ik had vooral nodig dat gij mij nodig had
– Her şeyden önce bana ihtiyacın vardı
Das weer hetzelfde lieke zoals toen
– O zamanki gibi aynı lieke.
Ik zorgde dat ge van mij hield, zodat ik dat zelf niet moest doen
– Beni sevmeni sağladım, bu yüzden kendim yapmak zorunda değildim.
En kwam uw zus binnen, wete wat ze rook?
– Kız kardeşin içeri girdi mi, ne koktuğunu biliyor musun?
De geur van ziekelijke liefde, dat was het ook!
– Hasta aşk kokusu, öyleydi!
Maar ik smeek niet
– Ama yalvarmıyorum
Schatteken, ik smeek niet
– Hazine işareti, yalvarıyorum
Ook al heb ik momenteel de rug van een weekdier
– Şu anda bir yumuşakçanın sırtına sahip olmama rağmen
Ook al voelt het fout om niet dringend in den auto
– Arabaya acele etmemek yanlış olsa da
Te springen in de kou op de E-E19
– E-E19 soğukta atlamak için
Vollenbak plankgas
– Tam tepsi gaz
Soms was ik aan het rijden als het een overval op een bank was
– Bazen bir banka soygunuyken araba kullanıyordum.
Misschien wist ik het dan toch binnenin
– Belki içeride biliyordum.
Twas overduidelijk de laatste weken, maar ik heb het niet gezien
– Belli ki son birkaç haftadır, ama görmedim.
Alles wat ge zegt is waanzin
– Söylediğin her şey delilik
Alles wat ge zegt is focking hard
– Tek söylediğin sert focking olduğunu
Stop effe met te veel te praten
– Çok konuşmayı kes.
Want alles wat ge zegt is zo doordacht
– Söylediğin her şey çok düşünceli
Je spullen in de grote kamer
– Büyük odadaki eşyaların
Allemaal in-, maar niet uitgepakt
– Hepsi içinde, ama açılmamış değil
Alles wat ge zegt is waanzin
– Söylediğin her şey delilik
Maar alles wat ge zegt is zo doordacht
– Ama söylediğin her şey çok düşünceli
Alles wat ge zegt is waanzin
– Söylediğin her şey delilik
(Is waanzin, is waanzin, waanzin, waanzin,…)
– (Delilik, delilik, delilik, delilik,…)
Alles wat ge zegt is waanzin
– Söylediğin her şey delilik
Stop effen met te veel te praten
– Çok fazla konuşmayı bile bırak
(Praten, praten, praten, praten, praten,…)
– (Konuş, Konuş, Konuş, Konuş,…)
Alles wat ge zegt is waanzin
– Söylediğin her şey delilik
Maar alles wat ge zegt is zo doordacht
– Ama söylediğin her şey çok düşünceli
Alles wat ge zegt is waanzin
– Söylediğin her şey delilik
Alles wat ge zegt is focking hard
– Tek söylediğin sert focking olduğunu

Yong Yello – Waanzin Felemenkçe Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.