Zeus, Nocivo Shomon, Gigante no Mic, Fabio Brazza & Rap Box – A Divina Comédia Portekizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

Porra Léo Dizem que sou o irmão mais novo do predella
– Leo’yu siktir et predella’nın küçük kardeşi olduğumu söylüyorlar.
Nunca ouviram Nega Bulla fora do Badalo
– Nega Bulla’yı Klaketten hiç duymadım.
Devem tá dropado de Boa noite cinderela
– İyi Geceler Külkedisi düşüyor olmalı
Logo eu, o Zeus, vocês tudo ladrão de raio!
– Yakında ben, Zeus, hepiniz Şimşek Hırsızı olacaksınız!

Percy Jackson, song, with me
– Percy Jackson, şarkı, benimle
Muitos contestam o fato, de eu ser MC
– Birçoğu benim MC olduğum gerçeğine itiraz ediyor.
Rasta en el fuego babilônia
– Yangında Rasta babilônia
Mestre só hokage, sou aprendiz de cerimônia
– Usta sadece hokage, ben törenin çırağıyım.

Ragga memo brabo, zé povinho ficou mei brabo
– Ragga memo brabo, zé povinho ficou mei brabo
Sou a tríade da “Diz pra mim, não foi bem pago”
– Ben “Söyle bana, iyi ödenmedi” üçlüsüyüm.
O que tá faltando no teu prato vacilão?
– Titrek tabağında ne eksik?
Não te achata no contrato, nós é rato de porão
– Sözleşmede seni dümdüz etme, biz bodrum faresiyiz.

Maturidade na cara, pô
– Yüzüne olgun, koy
Cara, prepara que os cara, tá o crime
– Adamım, çocuklar için hazırlan, suç orada.
Tomando toda a cena, sulista, que embraza no mapa do game
– Tüm sahneyi alarak, güneyde, oyun haritasında kucaklaşarak
Psicopata assasino, vendendo ideias, pra por na vitrine
– Psikopat katil, fikirleri satıyor, pencereye koymak için
Chama na trama o menino, divino no Ragga, e o reggae treme
– Arsadaki alev çocuk, Ragga’da ilahi ve reggae titriyor

Já faz um tempo que eu perdi toda certeza
– Tüm kesinliğimi kaybedeli uzun zaman oldu.
Ela pediu um beijo, eu cedi a gentileza
– O bir öpücük istedi, ben iyiliğe teslim oldum.
Isso gerou mais gentileza
– Bu daha fazla nezaket yarattı
Axioma de um profeta que não tá mais na represa
– Artık barajda olmayan bir peygamberin aksiyomu
Ja me senti acorrentado em correntezas
– Zincirlenmiş hissettim
Arregacei as mangas e botei as cartas na mesa
– Kollarımı sıvadım ve kartları masaya koydum.
Levando a vida com leveza
– Hayatı hafife almak
Porque a vida é bela mas nem tudo é uma beleza
– Çünkü hayat güzeldir ama her şey bir güzellik değildir

Tem quem é correto politicamente
– Politik olarak doğru olan kim
Enquanto eu fumo um que modifica a mente
– Ben sigara içerken zihni değiştiren
Tem quem é desonesto e crucifica os ente
– Sahtekarlar ve başkalarını çarmıha gerenler var.
Quem purifica os crente não codifica a gente
– Kim müminleri temizlerse bizi kodlamaz.
Hey Jhow! Minha vida é um Woodstock
– Hey Jhow! Hayatım bir Woodstock
Já liquidei o verde até da minha ponta de estoque
– Hisse senedi bahşişimden bile yeşili tasfiye ettim.
Não vou pagar que eu tô portando glocke
– Glocke taşıdığımı ödemeyeceğim.
Se eu te chutar com meu Reebok cê sai de reboque
– Eğer seni Reebok’umla tekmeleyeceksem yedekten çekileceksin.

Quero dar facadas em quem só da mancada
– Sadece topallayanları bıçaklamak istiyorum.
Chorando se foi não quer dizer que é lambada
– Eğer gitmişse ağlamak lambada olduğu anlamına gelmez.
Não vale ser um bamba
– Bamba olmaya değmez.
Falando de bambata
– Bambata’dan bahsetmişken
Se é só na gravação que tu é melhor que os de gravata
– Eğer sadece kayıtlarda bağlılardan daha iyi olduğun yazıyorsa
Eu bato de frente com quem apenas fala pelas costas
– Sadece arkalarından konuşanlarla yüz yüze geldim.
Se eu cobrar eu te cubro de soco e te gasto do jeito que o diabo gosta
– Eğer suçlarsam seni Yumrukla örteceğim ve şeytanın istediği gibi harcayacağım.
A vida é um jogo e lentamente
– Hayat bir oyun ve yavaş yavaş
Deus já fez as apostas
– Tanrı bahisleri yaptı
Cê vai dobrar ou correr?
– İki katına mı çıkacaksın yoksa kaçacak mısın?
Sabendo que ele já sabe a resposta
– Cevabı zaten bildiğini bilmek

Sabendo que ele já sabe eu memo respondo
– Cevap verdiğimi bile bildiğini bilmek
Foda-se os ídolos, eu vou ser Nietzsche, não vem dá palpite no que eu tô compondo
– Putları siktir et, ben Nietzsche olacağım, gelme tahmin et ne besteliyorum

Será?
– Bu mu?
Assim que o rap deveria estar
– Yani rap olmalı
Leite com pera pagando de Gang star
– Armut ödeme Çete yıldızı ile süt
Pede pa mamãe e pro papai gastar
– Baba anne ve profesyonel babadan harcamalarını ister
E nem vocês pagando a favela vai respeitar
– Ve favela’ya ödediğin de saygı duymayacak.

Será?
– Bu mu?
Assim que o rap deveria estar
– Yani rap olmalı
Leite com pera pagando de Gang star
– Armut ödeme Çete yıldızı ile süt
Pede pa mamãe e pro papai gastar
– Baba anne ve profesyonel babadan harcamalarını ister
E nem vocês pagando a favela vai respeitar
– Ve favela’ya ödediğin de saygı duymayacak.

Hey jhow não consegui ser engraçado
– Hey jhow komik olamazdım
Meu rap é pesado
– Rapim çok ağır
Pocas ideia pos bico
– Küçük fikir pos gagası
Enquanto vc brinca pobre é assassinado
– Sen fakirlik yaparken öldürülür

No senado mais safado que na rua talarico
– Senato’da talarico Sokağı’ndan daha yaramaz.
Mesmo pra morrer tem que provar que é inocente
– Ölmek için bile masum olduğunu kanıtlamak zorundasın.
Mas com dinheiro se compra até o presidente
– Para başkanı satın alabilir.
O diabo é residente nas balada top refrão fotoshop mata o hip Hop
– Şeytan, baladların en iyi korosunda yaşıyor fotoshop hip Hop’u öldürüyor
O teu rap é pop fama sem conceito
– Rapiniz kavramsız pop şöhretidir
Ciclope manda o bop no morro faz efeito
– Cyclops Tepeye bop gönderir yürürlüğe girer
Aqui sobra imposto
– Geriye kalan vergi var.
No hospital falta leito
– Hastanede yatak yok.
Paga o judiciário salva mais um eleito
– Yargıya ödeme, seçilmiş bir başkasını kurtarır

Robocop in quebrada
– Londra’da Robocop
Soldado do prefeito
– Belediye başkanının askeri
Racismo que enquadra
– Çerçeveleyen ırkçılık
Melanina faz suspeito
– Melanin şüpheli hale getirir
Nutella reclamando que no rap não é aceito
– Nutella rap’te kabul edilmediğinden şikayet ediyor
Seus pais mataram meu povo
– Babalarınız halkımı öldürdü.
Com a arma do preconceito
– Önyargı silahıyla

Tanto faz morre mais uma Mariele
– Başka bir Mariele ölür
A midia se comove depende da cor da pele
– Midia hareketleri cildin rengine bağlıdır
Na maternidade publica outra mãe vai penar
– Doğum Hastanesinde başka bir anne cezalandırılacak
Economiza na cesária dá nada se assassinar
– Sezaryenden tasarruf etmek, öldürürseniz hiçbir şey vermez
Ninguem vai assinar sistema catapulta
– Kimse mancınık sistemini imzalamayacak
Vida não vale nada onde a máfia mete multa
– Mafyanın para cezasına çarptırıldığı yerde hayat değersizdir
Cês queria um standup pra Playboy da mais risada
– Cês en çok kahkaha atan bir Playboy standup istedi
Sou porta voz da favela onde a vida não é piada
– Hayatın şaka olmadığı favela’nın sözcüsüyüm.

Onde a vida não é piada
– Hayatın şaka olmadığı yer

Querido Jesus, desculpe te escrever esta carta
– Sevgili İsa, sana bu mektubu yazdığım için üzgünüm.
E atrapalhar o seu sono eterno
– Ve sonsuz uykunuzu bozun
Mas é que aqui em baixo a galera já esta farta
– Ama buradaki adamlar zaten bıkmış durumda.
Olhando pro céu se perguntando se esse não é inferno
– Gökyüzüne bakıp bunun cehennem olup olmadığını merak ediyorum.

Você que dividiu o pão
– Ekmeği bölen sensin.
Perdoou ladrão, andou com excluídos, prostitutas e outros perseguidos
– Hırsızı affetti, dışlananlar, fahişeler ve diğer zulümlerle yürüdü
Se voltasse ia ser de novo crucificado acusado de comunista e defensor de bandidos
– Eğer geri dönerse tekrar çarmıha gerilecek komünist ve haydutların savunucusu olmakla suçlanacak

Cuidado se for voltar melhor armado
– Daha iyi silahlanırsan dikkatli ol.
Que a delação continua premiada e tem Judas pra todo lado
– Muhbirin ödüllendirmeye devam ettiğini ve her yerde Yahuda’ya sahip olduğunu
O poder ainda tá na mão dos fariseus
– Güç hala Ferisilerin elinde.
E melhor que ser filho de Deus é ser filho de deputado
– Tanrı’nın oğlu olmak, Tanrı’nın oğlundan daha iyidir.

É complicado, pois quem senta na cadeira do senado
– Bu karmaşık, çünkü Senato koltuğunda kim oturuyor
Costuma desconhecer a cadeira de réu
– Genellikle sanığın sandalyesinden habersiz
Tem até um ditado que por mim foi inventado
– Benim tarafımdan uydurulmuş bir söz bile var.
Falta vaga na cela, sobra vaga no céu, é cruel
– Hücrede boşluk yok, gökyüzünde boşluk yok, acımasız

Tão usando seu nome por ai pra fazer fortuna
– Yani bir servet kazanmak için ismini kullanıyorsun.
E quem não tiver pra pagar será julgado na tribuna
– Ve kim ödemek zorunda değilse Tribünde yargılanacak.
Confesso andar sobre a água foi um milagre e tanto
– Su üzerinde yürümenin bir mucize olduğunu itiraf ediyorum.
Mas andar de trem as 6 da tarde também é um milagre santo
– Ancak saat 6’da trene binmek de kutsal bir mucizedir

Você multiplicou os peixes pra uma multidão inteira
– Balıkları bir sürü için çoğalttın.
Mas o povo aqui anda subtraindo os peixes na carteira
– Ama buradaki insanlar cüzdandaki balıkları çıkarıyorlar.
É muita pagacao de mico nem nota do mico ter pra gastar
– Harcamak zorunda kalacağınız çok fazla mıc ödemesi veya Mıc notu var
E tá cheio de amigo da onça com nota da onça e não quer emprestar
– Onsluk bir arkadaşla dolu, onsluk bir banknot ve ödünç almak istemiyor.
Você curou tantos enfermos Jesus
– O kadar çok hasta İsa’yı iyileştirdin ki
Mas hoje em dia se alguém fica enfermo não acha remédio nem lá no SUS
– Ama bugünlerde biri hastalanırsa sus’ta bile ilaç bulamıyorlar.
Andam dizendo por ai que você vai voltar, mas quer saber
– Geri döneceğini söylüyorlar ama bilmek istiyorsun.
Se eu fosse você evitaria outra cruz!
– Yerinde olsam başka bir haçtan kaçınırdım!

Jesus desculpe te escrever esta carta, mas antes que eu parta
– Tanrım Sana bu mektubu yazdığım için üzgünüm ama gitmeden önce
Peco que olhe nós
– Bize bakan günah
O Brasil tá tão atroz que não dá nem pra conversar
– Brezilya o kadar iğrenç ki konuşamıyorsun bile.
E quer apostar que só de citar seu nome uns pela vão me xingar!
– Ve bahse girerim sadece adını anarak bazıları bana yemin eder!




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Yorumlar

Bir yanıt yazın