1. Savage = Vahşi, barbar, yabani, canavar ruhlu
2. Scald = Haşlamak, kaynatmak, kaynar su dökmek
3. Scalp = Saçlı
4. Scarce = seyrek, az,kıt, zor bulunur
5. Scarcely = ancak, hemen hemen, ucu ucuna
6. Scatter = saçmak, dağıtmak, serpmek
7. Sceptical = şüpheci, şüpheli, kuşkucu
8. Scratch = çizmek, kaşımak, tırnaklamak
9. Sculpture = heykel, yontu
10. Seam = dikiş, dikiş yeri, bağlantı yeri
11. Seasonal = mevsimlik, sezonluk, mevsime uygun
12. Secure = güvenilir, güvenli, sağlam, emin, güvencede
13. Sedate = sakinleştirmek, yatıştırmak, yatıştırıcı vermek
14. Seed = tohum, çekirdek, tane, döl
15. Seize = ele geçirmek
16. Sentence = cümle, söz, tümce, yargı, mahkeme kararı
17. Sentimental = duygulu, içli
18. Session = toplantının her bir oturumu
19. Sewage = kanalizasyon
20. Shade = gölgen, gölge, gölgelik, koruma, renk tonu, az miktar, panjur, stor, siluet
21. Shortcoming = shortcoming
22. Shorten = gölgen, gölge, gölgelik, koruma, renk tonu, az miktar, panjur, stor, siluet
22. Show off = göstermek, gösteriş yapmak, hava atmak, caka satmak
23. Shuffle = karıştırma, ayaklarını sürüme, kem küm etme
24. Sigh = iç çekiş, ah etme
25. Significant = önemli, anlamlı, ciddi, kayda değer, mühim
26. Silent = sessiz, suskun, içinden okunan
27. Simply = sadece, basitçe, yalnızca, sırf
28. Simulate = benzetmek, gibi göstermek
29. Sink = inmek, alçalmak
30. Situate = yerleşmiş
31. Size = boyutlu
32. Skill = beceri, yetenek, kabiliyet, ustalık, hüner, maharet, beceriklilik, marifet
33. Slaughter = kesim
34. Slavery = kölelik, kulluk, esaret, esir tutma
35. Sleeve = kollu
36. Slight = rahatsızlık
37. Slip = kayma, kayış
38. Smash = kırmak
39. Smother (smadır) = boğmak, boğulmak, boğarak öldürmek, bastırmak, kontrol altına almak
40. sSap = eklenti
41. Soap = sabun
42. Sociable = sosyal, hoşsohbet
43. Solely = sadece, yalnızca, bir tek
44. Soothing = yatıştırıcı, sakinleştirici, huzur veren, teskin edici
45. Spectacular = görkemli, muhteşem
46. Spectacular = görkemli, muhteşem
47. Spend = geçirmek, para harcamak, tüketmek, sarfetmek, etkisini azaltmak
48. Spillage = döküntü
49. Spin =döndürme, dönme, dönüş, çevirme
50. Spine = omurga, diken, omur, belkemiği, iğne, kılçık, irade, sürgün
51. Spiritual = manevi, ruhsal, dini, ruhani, düşünsel
52. Spoiled = şımarık
53. Spouse = eş, koca
54. Spread = yayılma, yayılım, dağılma
55. Spring = bahar, yaylanma, yay, ilkyaz, zemberek
56. Stability = istikrar, stabilite, kararlılık, denge, dengelilik, değişmezlik, sabitlik, durağanlık, sarsılmazlık
57. Staff = personel, çalışanlar, kadro, destek, asa, değnek, gereç, baston
58. Stage = aşama, sahne, evre, safha, etap, derece
59. Startle = şaşırtmak
60. Statement = deyim, ifade, ibare
61. Statue = heykelcik
62. Steadily = giderek
63. Steal = çalmak, hırsızlık yapmak, soymak, aşırmak
64. Stealthily = stealthily
65. Stem = kök
66. Stimulate = uyarmak, gayrete getirmek
67. Stir = karıştırma, hareketlenme, karışıklık
68. Store = depolama, depo, saklama, ambar
69. Storm =fırtına, kasırga, öfke, hücum, kıyamet, kargaşa, telaş
70. Stranger = stranger
71. Stray = sokak
72. Stress = stres, vurgulama, gerilim, önem, gerilme, vurgu, gerginlik, tonlama
73. Stretch = uzamak, uzatmak
74. Strike = vurma, vuruş
75. Stroll = yürüyüş
76. Subject to = tabi, bağlı, karşı karşıya olan, meyilli
77. Substantial = önemli, büyük, ciddi
78. Sue = dava açmak, mahkemeye vermek, rica etmek, kur yapmak
79. Sufficiently = yeterince
80. Suffrage = oy, oy hakkı
81. Suggestion = öneri, önerme, teklif, telkin, telkin etme
82. Suggestive of = düşündüren
83. Suit = takım, takım elbise
84. Supply = tedarik etmek,sağlamak
85. Support = destek, destekleyici, altlık, yardım, arka, doğrulama, dayanak, takviye, arka çıkma, yardımcı oyuncu, payanda
86. Supportive = destek veren, anlayış gösteren, destekleyici
87. Suppress = bastırmak, baskılamak, baskı altına almak, zaptetmek, hasıraltı etmek
88. Surpass = aşmak, geçmek, üstün olmak
89. Surrender = teslim, teslim olma, teslim etme
90. Suspend = askıya almak, durdurmak, asmak, uzaklaştırmak, ertelemek, ara vermek, görevden uzaklaştırmak, uzaklaştırma vermek
91. Suspicion = şüphe, şüphelenme, kuşku, iz, az miktar, işkil, vehim
92. Symptom = belirti, semptom, bulgu, işaret, araz