Blog

  • Yabancı Dil Öğrenmek için Nelere Dikkat Etmeliyiz?

    Yabancı Dil Öğrenmek için Nelere Dikkat Etmeliyiz?

    Yabancı Dil Öğrenmek için Nelere Dikkat Etmeliyiz?

    Herkesin yabancı dil öğrenmek için geçirdiği bir serüven vardır. Bu serüven kursa gitmek kelime ezberi yapmak, yabancı dizi veya film izlemek olabilir. Çok büyük heyecanla başladığımız serüven genelde sekteye uğramaktadır. Peki bunun nedeni ne olabilir? Kullandığımız teknik mi ya da dil öğrenmek için gerekli yeteneğe sahip değil miyiz? Bunlar tabi ki de etkilidir ancak temel sebep bireylerin bu süreçte yanlış yönlendirilmesi veya o dile yönelik oluşturduğu yapamam, öğrenemem gibi ön yargılarıdır. Her birey doğuştan dil öğrenme kapasitesine sahiptir. Psikolinguistik kurama göre birey doğuştan dil öğrenme mekanizmasına sahiptir demektedir yani her birey dili öğrenebilir bu doğuştan kazandığımız bir özelliktir ancak dil öğrenmede bireysel farklılıklarda vardır kimileri daha erken daha iyi dili öğrenebilirken kimileri daha geç ve daha zor bir şekilde öğrenimini gerçekleştirir. Dil öğrenmek için bu var olması gereken tek ölçüt değildir. Bizler dil öğrenirken bazı temek noktalara dikkate etmeliyiz.

     Öncelikle bir dili öğrenmeye başlarken şunu kabul etmemiz gerekir bir dili asla tam anlamıyla öğrenemeyiz. İnsan kendi anadili dahi hiçbir dili tam anlamıyla öğrenemez. Dil öğrenmek sonsuz bir şüreçtir tam anlamıyla öğrenemeyebiliriz ancak hayatımızda o dilin içinde olursak dil öğrenme serüvenimiz için verimli olacaktır.

    Dil öğrenirken bu süreci ezber ağırlıklı sıkıcı bir süreçten eğlenceli keyif alabileceğimiz bir duruma getirmek bizim elimizdedir. Dili kullanmak için kendimizi geliştirmek için kullanmak bu süreci eğlenceli hale getirecektir ancak öğrenip dersi geçeyim yüksek lisansa kabul edileyim gibi zorunluluk, ölçüt olarak görmek süreci can sıkıcı hale getirecektir.

    Cesur ve istekli olmak süreci etkileyen en önemli faktörlerden birisidir. Hata yapmaktan korkmayın. Öğrendiğimiz bilgileri sözlü ve yazılı bir şekilde ifade etmekten korkmamalıyız. Bilgilerimizin transferini yapmadığımız zaman saatlerce vakit ayırdığımız kursların kelime ezberlerinin bir faydası olmayacaktır. En iyi öğrenme bilgiyi kullanmakla gerçekleşir.

    Yanımızda sağlam kapsamlı bir sözlük bulundurabiliriz bu bize kelime öğrenmemiz açısından yarar sağlayacaktır ancak teknoloji gelişti kalın kalın sözlük taşımamıza gerek yok internete bağlı bir telefonu yanımızda bulundurmamız bize birçok fayda sağlayacaktır. İnternet yardımıyla online çeviri sitelerini gönül rahatlığı ile kullanabiliriz İngilizce Türkçe ceviri yapan online site için (www.cevirce.coem)

    Grammer konularını öğrenmekte zorlanabilirsiniz bunu dert etmeyin. Gramer bu işin sadece küçük bir bölümü. Gramer dil öğrenmemin teorik kısmıdır. Dili daha iyi algılayabilmek için pratiğe yönelmelisiniz . Tabi ki gramer öğrenmek gerekli ancak grameri öğrenmek konusunda sorun yaşıyorsanız öğrenmek için inatlaşmaktansa pratiğe yönelin .

    Size eğlenceli gelen şarkıları telaffuz edip tercüme edin. İçinizden çokça tekrarını yapın. Şarkıları alt yazılı bir şekilde dinleyin. Gerekirse şarkıyı durdur başlat yapıp dinleyin

    Yabancı dizi veya film izleyebilirsiniz. Bu birçok kişinin tercih ettiği bir yöntemdir. Bir yazımızda bunun etkisinden bahsetmiştim.

    Zihin tekrarı yapabilirsiniz bu sadece dil öğreniminde değil birçok şeyin öğreniminde de çok etkili bir yöntemdir. Arabada, yolda yürürken, parkta, bahçede içinizden tekrarlar yapın.

    Çalışma kartları hazırlayabilirsiniz. Öğrendiğiniz kelimeleri renkli küçük kağıtlara yazıp ara ara okuyarak tekrar edebilirsiniz. Masamızda görebileceğimiz yerlere yapıştırırsak kelimelere olan aşinalığımız artacaktır.

    İmkanınız varsa o ülkeye gidin dilin konuşulduğu ülkede yaşamak her an her dakika o dile maruz kaldığınız için dil öğrenmenizde çok büyük katkıları vardır.

  • Dinlenme Rekoru Kıran Bazı Yabancı Şarkılar

    9-) Shakira – Waka Waka 

    Shakiranın bu şarkısı 2010 yılında yapılmıştır. Bu sanatçının tarzınını yansıtan ve dinleyicilerin beğenisini oluşturan güzel bir çalışma olmuştur. Şarkının youtube üzerinde 2.373.826.542 izlenmesi bulunmaktadır.

  • Anlamadığımız Halde Neden Yabancı Şarkı Dinleriz?

    Anlamadığımız Halde Neden Yabancı Şarkı Dinleriz?

    Bazen tek kelimesini anlamadığımız halde yabancı bir şarkıyı defalarca dinlediğimiz anlar olmuştur. Bizi buna iten nedir şarkının ritmi ya da söyleniş tarzı mı? Bu soruyu insanlara yönelttiğimizde şarkının çoşku ile söylenmesi, ritminin kulağa hoş gelmesi gibi cevaplar alıyoruz. Genel manada keşke sözlerini anlayabilsek ama müzik evrenseldir deniliyor.

    Her sene ülkemizde trendlerde yer alan birkaç yabancı şarkı olmuştur. PSY-Gangnam Style,Mark Ronson – UptownFunk ft gibi şarkılar Ülkemizde zamanında dinlenme rekoru kırmış şarkılar olmuşlardır. Neden anlamadığım bir dilde şarkılar dinliyorum demek yanlış oluyor bir bakıma çünkü müziğin kendisi başlı başına tüm dünyanın kullandığı ortak bir dil. Her ülkenin kendine has bir müzik tarzı vardır örneğin Fransızca naif, İngilizce ve Hintçe hareketli şarkılar olarak genellenmiştir.  Müzik bir filmde verilmek istenen mesajı güçlendirecek niteliktedir. Filmde bir konuşmayı takip ediyor olsanız, sinirlenilen, hüzünlenilen, sevinilen bölümleri anlarsınız.

    Bir müziği anlamak sadece şarkıyı hissetmek değildir elbetteki kelimeler şarkının önemli bir öğesidir. Kelimlerin sözlerin bir araya gelip ritimlerle tutuşturulmasıyla müzik meydana gelir. Müziğinde hissetmekle, dans etmekle, ağlamakla ve mutlu olmak gibi durumlarla ilişkisi vardır. Mesela sözlerini bilmediğimiz her güzel müzik bize iyi gelecektir. Ancak dinlemekten zevk aldığınız yabancı bir şarkının anlamlarına baktığımızda hayal kırıklığına uğrayabiliyoruz.

    Yukarıda paragraflarda bizi yabancı şarkıları dinlemeye iten hissiyatlardan bahsettik ancak yabancı şarkı dinlemeye biten bazı başka etmenlerde vardır:

    • Dil öğrenmek isteyenlerin bu yöntemi denemeleri
    • Farkı görünmek farklı olmayı istemek
    • Diğer kültürlere ilgi duymak ya da özenmek
    • Şarkıların iyi performansta olması beğeni elde etmesi

    Müzik evrenseldir ancak duyguyu düşünceyi ifadelerimizi aktarabilecek güçlükte bir dil değildir yalnız bunların aktarımınıkuvvetli bir şekilde yapabilir. Yabancı müzikleri daha çok bizde uyandırdığı duygulardan, hislerimizden dolayı dinliyoruz.

  • Neden İngilizce Öğrenmeliyim?

    Öncelikle bir dili öğrenmeye başlamadan önce kendimize yöneltmemiz gereken temel soru ben neden İngilizce öğrenmeliyim? Bu soru için kendimize mantıklı bir cevap bulmamız gerekmektedir çünkü cevabı kendimize veremediğimiz takdirde öğrenmeye başlarken baştan savma çalışır. Günümüzde İngilizce öğretiminde karşılaşılan en büyük sorun budur.

    Dünya’nın dört bir yanında insanların dil öğrenmek için tercih ettiği dil olarak İngilizce’ dir. Bunun nedeni ne olabilir? İngilizce 54 ülkede ve 400 milyon kişinin ana dilidir. Yabancı dil olarak da bir milyara yakın insan bu dili öğreniyor ya da konuşuyor. İngilizce dünya dilidir diyebiliriz. İnsanlar artık İngilizce dilinin öğrenilmesinin zorlukları ya da kolaylıkları ile ilgilenmiyor dili öğrenmek için bir yerlerden başlıyorlar. Hemen hemen herkes İngilizce öğrenmeyi istiyor ya da başkalarının öğrenmesini istiyor. Dünyada beş kişiden biri İngilizce konuşuyor ya da konuşulanı anlıyor bu da İngilizce’ nin insanların dünya çapında tanışması üzerinde ortak payda oluşturuyor.

    İngilizceyi güzel konuşarak öğrenmek kişinin kendine yapacağı en büyük yatırımdır. İngilizce dilini öğrenmek birçok fırsat kapılarını bize açıyor. Çok uluslu bir şirkette işe girmek istediğimizde veya yurtdışında çalışma gibi bir durumda şansımız oldukça artacaktır. İş dili olarak çalışanların diğer ülkelerdeki meslektaşları ve uluslararası müşterileri ile iletişim kurarken İngilizce konuşmak gerekiyor. Bu dili öğrenmek kariyerimizi güçlendiriyor.

    İşverenlerin gözünde daha donanımlı bir çalışan olmanı sağlar yabancı bir müşteri ile iletişim kurulması gerektiğinde bu bir telefon mail vb. bir durum olabilir bunun için gönüllü olarak işe atılman seni daha tercih edilen bir personel haline getirecektir. Statü elde etmek istiyorsanız ya da yeni bir iş arıyorsanız öncelikle tavsiye olarak verebileceğimiz ilk şey bu dili öğrenmeniz olacaktır. Bu dili konuşurken kendini çok rahat ve özgüvenli hissedeceksin hatta ana dili İngilizce olan kişilerle konuşurken bile.

    Sadece bir işte çalışmak için gereklidir diyemeyiz mesela eğitim hayatımızı düşündüğümüzde dünyanın en iyi üniversitelerinde eğitim görmek için öğrenebilirsin bu dili. Sadece yurtdışına gidip eğitim almak için düşünmemelisin uzaktan eğitim veren dünyada ünlü üniversitelerin eğitimine katılmak içinde kullanabilirsin

    Dünyaca ünlü birçok eser İngilizce olarak yazılmıştır. Bu eserleri kendi dilinde okuyarak daha iyi anlamak için bu dili öğrenebiliriz. Okuduğumuz her kitapta İngilizce dil becerilerimiz gelişecektir ve bu sayede Charles Dickens, Jane Austen veya Henry James gibi ustaların klasik eserlerini asıl yazıldığı dil ile okumaya geçip eserlerin tadına daha bi varabilirsiniz. okumaya geçebilirsin.

    Popüler kültürden faydalanabilme için İngilizce dili sana destek olacaktır. En muhteşem dizilerin dublajlarını izleyip filmin tadını kaçırdığımız çok olmuştur ya da herkes tarafından beğenilen bir kitabı okumak için Türkçe çevirisini bekleyerek heyecanımızı öldürmüşüzdür. En sevdiğiniz İngilizce şarkıya rahat bir şekilde eşlik etmek, güzel bir filmi Türkçe dublajın veya alt yazılı haline gerek kalmadan izlemek istiyorsak İngilizce öğrenmeliyiz.

    Bu dilin dil bilgisi kurallarını öğrenmek oldukça basittir. Kendi dilimizde bile dil bilgisi kurallarını öğrenmekte zorluk çekiyoruz ancak İngilizce dilinin dil bilgisi kurallarını öğrenmek diğer Avrupa dillerine göre çok daha kolaydır. İngilizce’de sadece iki cins bulunur, bunlardan biri belirli diğeri de belirsiz tanımlıktır ve ad durumu da o kadar önemli değildir. İngilizce’ yi iyi kullanabilir duruma gelmek inanılmaz derecede kolaydır. Sonraki adım ise sadece kelime bilgini genişletme ve telaffuzunu geliştirme meselesidir.

    Bilgi hazinesi oluşturma açısından önemli bir kaynaktır İngilizce. İnternet üzerinde birçok site, dergi, makale İngilizce olarak bulunmaktadır bunlardan faydalanabilmek için dili öğrenmek güzel bir sebeptir bizlere.

  • Riton x Oliver Heldens – Turn Me On Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Riton x Oliver Heldens – Turn Me On Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Doctor Love
    – Doktor Aşk.
    Living life all wrong.
    -Hayatı tamamen yanlış yaşıyorum.
    ‘Cause I thought I knew what love was.
    -Çünkü aşkın ne olduğunu bildiğimi düşünüyordum.
    But my heart, it was made of stone.
    -Ama kalbim, taş gibiydi.
    I was out there seeking after hours for money, looks and power.
    -Para, güzel görünüş ve güç arıyordum.
    But all that glows ain’t always gold.
    -Ama her parlayan altın olmuyor her zaman.

    And just give me some love.
    -Aşk ver biraz bana.
    ‘Cause I’m running out of that feeling.
    -Çünkü senin iyileştirici gücünden biraz daha lazım bana.
    Baby, turn me on, turn me on (Healing).
    -Bebeğim, tahrik et beni(İyileşiyorum).
    Baby, turn me on, turn me on (Healing).,
    -Bebeğim, tahrik et beni (İyileşiyorum).

    Baby, turn me on, turn me on (Healing).
    -Bebeğim, tahrik et beni (İyileşiyorum).
    You know just what I needed, Doctor Love.
    -Neye ihtiyacım olduğunu biliyorsun işte, Doktor Aşk.

    Doctor Love
    -Doktor Aşk.
    Doctor Love
    -Doktor Aşk.
    Doctor Love
    -Doktor Aşk.

    Living life in darkness, this fight is full of nonsense.;
    -Karanlık bir hayat yaşıyorum, bu kavga çok mantıksız.
    Trying to navigate through my mistakes.
    -Hatalarımın arasından sıyrılmaya çalışıyorum.
    But ever since I met someone who taught me that love is like a party
    -Ama bana aşkın parti gibi olduğunu öğreten biriyle tanıştığımdan beri.
    I can never dim the lights again.
    -Işıkları tekrar karartamam asla.
    And just give me some love.
    -Aşk ver biraz bana.
    Bcause I’m running out of that feeling.
    -Çünkü o his bitiyor bende.

    Doctor, prescribe me that drug.
    -Doktor, o ilaçtan yaz bana.
    Bcause I need some more of your healing.
    -Çünkü senin iyileştirici gücünden bana biraz daha lazım.
    Baby, turn me on, turn me on (Healing).
    -Bebeğim, tahrik et beni(İyileşiyorum).
    Baby, turn me on, turn me on (Healing).
    -Bebeğim, tahrik et beni (İyileşiyorum).
    Baby, turn me on, turn me on (Healing).
    -Bebeğim, tahrik et beni (İyileşiyorum).
    You know just what I needed, Doctor Love.
    -Neye ihtiyacım olduğunu biliyorsun işte, Doktor Aşk.

    Doctor Love
    -Doktor Aşk.
    Doctor Love
    -Doktor Aşk.
    Doctor Love
    -Doktor Aşk.

    And just give me some love.
    Aşk ver biraz bana.
    Bcause I’m running out of that feeling.
    -Çünkü o his bitiyor bende.
    Doctor, prescribe me that drug.
    -Doktor, o ilaçtan yaz bana.
    Bcause I need some more of your healing.
    -Çünkü senin iyileştirici gücünden bana biraz daha lazım.
    Baby, turn me on, turn me on (Healing).
    -Bebeğim, tahrik et beni(İyileşiyorum).
    Baby, turn me on, turn me on (Healing).
    -Bebeğim, tahrik et beni (İyileşiyorum).
    Baby, turn me on, turn me on (Healing).
    -Bebeğim, tahrik et beni (İyileşiyorum).
    You know just what I needed, Doctor Love.
    -Neye ihtiyacım olduğunu biliyorsun işte, Doktor Aşk.

    Doctor Love
    -Doktor Aşk.
    Doctor Love
    -Doktor Aşk.
    Doctor Love
    -Doktor Aşk.

    Riton x Oliver Heldens – Turn Me On Şarkısı Hakkında

    Oliver Heldens daha 17 yaşındayken  da Spinnin dans müziğinin en ünlü etiketi olan Records ile başladı. Oliver şimdi, birkaç bültenleri, remixleri ve grafik pozisyonları ile dünyanın en çok dinlenen, istenen Dj’lerden biri haline gelmiştir. Oliver yeni fikirler yaratması, yeni melodiler oluşturabilmesi açısından hep övülmüştür.

    Riton sevilen diğer şarkıları;

    • Fake I.D
    • Money
    • Ginger
    • Deeper
    • Rinse&repeat (Ms2016 Edit)
    • Up Down
    • Betta Riddim
    • Dangerous
    • Rinse & Repeat (Extended mix)
    • Rinse & repeat (Cg 2016 Edit)
    • Rinse and Repeat

  • CG5 – Absolutely Anything Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    CG5 – Absolutely Anything Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    I run, I hide, because I want.
    -Kaçıyorum, saklanıyorum, çünkü.
    A little freedom.
    -Biraz özgür olmak istiyorum.
    But I can’t get just what I want.
    -Fakat istediğimi elde edemiyorum.
    No, I can not beat ’em.
    -Hayır, onları ezip geçemiyorum.
    Why did I, do I even dare?
    -Niçin gözümü karartıyorum ki?
    She is here, and there, and every where.
    -O kız burada, orada ve her yerde.
    I am in the depths of dark despair.
    -Kara bir umutsuzluğun içindeyim.

    I can not succeed.
    -Ben Başaramam
    I’ll never be the same again.
    -Asla aynı olmayacağım.;
    The things I’ve seen here.
    -Burada gördüklerim,
    It is absolutely evident.
    -Gün gibi ortada

    I am not a sleep.
    -Ben uykuda değilim.
    You think I must be dreaming this?
    -Rüya gördüğümü mü düşünüyorsun?
    That all I do is reminisce?
    -Rüyanı mı anlatıyorum?
    There is nothing here to reminisce.
    -Ortada anlatılacak bir rüya yok.
    Nothing for me.
    -Benim için yok.

    Can you hear me calling?
    -Seslenişimi duyabiliyor musun?
    Calling out to you?
    -Sana seslenişimi?
    I am falling apart, I am falling.
    -Dağılıyorum.
    This body I must renew.
    -Yenilemem gerekiyor bu bedeni.
    I’ll do anything, anything.
    -Her şeyi, her şeyi yaparım.
    Anything that you need me to do.
    -Senin için yapmam gereken her şeyi.

    Absolutely anything for you.
    -Senin için, kesinlikle her şeyi.,
    I will be aware of the ink, swim or sink.
    -Kötülüğün farkında olacağım, yüzeceğim ya da batacağım.
    Watching out for anything out of the blue.
    -Üzgün bir şekilde izleyeceğim.
    But this nightmare’s coming true.
    -Ama bu kabus gerçekleşecek.
    I used to be so beautiful.
    -Eskiden çok güzeldim.
    Now look at me.
    -Şimdi halime bak.
    My actions are undutiful.
    -Eylemlerim sorumsuzca.
    It’s clear to see.
    -Açıkça belli oluyor.
    Come on and step out of that cage.
    -Gel ve kafesten dışarı adım at.
    There’s a new chapter, turn the page.
    -Yeni bir bölüm var, sayfayı çevir.
    I’ll take my place up on the stage.
    -Sahnede yerimi alacağım.

    All eyes on me.
    -Tüm gözler üzerimde olacak.
    I can hear you calling.
    -Senin Seslenişini duyabiliyorum.
    Calling out to me.
    -Bana seslenişini.

    I am falling down, I am falling.
    -Düşüyorum, düşüyorum.
    Won’t you set me free?.
    -Özgür bırakmayacak mısın beni?
    I‘ll do anything, anything.
    -Her şeyi, her şeyi yaparım.
    Anything that you need me to do.
    -Senin için yapmam gereken her şeyi.

    Absolutely anything for you.
    -Senin için, kesinlikle her şeyi.
    I will be aware of the ink, swim or sink.
    -Kötülüğün farkında olacağım, yüzeceğim ya da batacağım.
    Watching out for anything out of the blue.
    -Üzgün bir şekilde izleyeceğim.
    But this nightmare’s coming true.
    -Fakat bu kabus gerçekleşecek.

    What have I got myself into?
    -Ben kendimi neye bulaştırdım?
    Have you ever wondered what heaven is like?
    -Cennetin nasıl bir yer olduğunu hiç merak ettin mi?
    I’d like to dream that it is quite beautiful.
    -Oldukça güzel bir yer olduğunu hayal etmek istiyorum
    A soft valley of green grass blanketed by a warm sun.
    -Yeşil çimenlerin uzandığı yumuşak bir vadii, ılık bir güneş.
    I don’t think I’ll ever get to see it.
    -Oraya göreceğimi hiç düşünmüyorum.
    Are you ready to ascend, my little errand boy?
    -Yükselmeye hazır mısın benim küçük ayak işçisi çocuğum?

    The heavens are waiting!
    -Cennetle bekliyor.
    You’ll do anything, anything.
    -Her şeyi yaparsın.
    Anything that I ask you to do.
    -Senden istediğim her şeyi.
    But you don’t have a clue.
    -Fakat hiç bir fikrin yok.
    Cuz I can guarantee, guarantee.
    -Çünkü sana garanti edebilirim.

    The demon’s always after me and you.
    -Şeytanlar her daim senin ve benim arkamda.
    But this nightmare’s coming true.
    -Fakat bu kabus gerçekleşecek.
    Look what you’ve got yourself into .
    -Kendini neye bulaştırdığına bir bak.

    CG5 – Absolutely Anything  Hakkında

    CG açılımı Charlie Greendir. 10 Mayıs 1999 yılında doğmuştur. Şuan 20 yaşında olan Charlie ya da CG5 olarak bilinen sanatçı bir Amerikan youtuber’dır. Youtuber ve yanında müzisyen, sanatçı, şarkıcı, söz yazarıdır. Özgün şarkılar ve remixler oluşturuyor. 5 yazşından beri dijital müzikle uğraşıyor. 10 yaşından itibaren ise internete içerik üretiyor. Birçok Hit yaptı;

    Spotligh

    Let me Through

    Push /Duolingo

    The Bango cat song

    Sanatçının youtube üzerinde 742K abonesi ve şarkının da 5.016.883 görüntülenmesi vardır. Sanatçı youtube için bir çok video oluşturmuş. Sanatçının sevilen diğer şarkılarına bakacak olursak;

    • Opinions
    • Spotlight
    • I got no time
    • Like it or not
    • Let me Through
    • Amen
    • Labyrinth
    • Push
    • See Dem Aliens
    • Masterpiece
    • No More

    99v����q

  • Madison Mars – New Vibe Who Dis  Şarkı Sözleri ve Çevirileri

    Madison Mars – New Vibe Who Dis Şarkı Sözleri ve Çevirileri

    Bye bye out of my mind.
    -Güle güle, aklımdan çıktın.
    You say Hello and I don’t reply.
    -Merhaba diyorsun ve sana cevap vermiyorum.
    You don’t know me anymore.
    -Artık beni tanımıyorsun.

    Look at the ground I won’t wait up.
    -Artık beni tanımıyorsun.
    Look at the ground I won’t wait up.
    -Artık beni tanımıyorsun

    Not coming down from this.
    -Buradan aşağı inmeyeceğim.
    Got a new vibe who dis.
    -Yeni biriyim ben, tanıyamadım siz kimsiniz?
    Got a new vibe who dis.
    -Yeni biriyim ben, tanıyamadım siz kimsiniz?
    RIP didn’t mean to get savage.
    -“Toprağı bol olsun.” demek, vahşileşmen anlamına gelmiyor.
    2019 but you know the old adage.
    -2019’dayız ama sen eski atasözlerine takılı kalmışsın.
    Never judge a person by their worst picture.
    -En kötü fotoğrafına bakarak yargılama birini sakın.
    Gotta look deeper gotta find a finsta.
    -Derine bakmalısın, sahte profilini bulmalısın.
    Got my own fam .
    -Kendi arkadaş grubum var.

    Too bad you’re not in it.
    -Ne kötü, içinde sen yoksun.
    I’m head of the table.
    -Masanın başındayım her gece.
    Every night for dinner.
    -Akşam yemeği için.
    You a little salty.
    -Biraz tuzlusun.
    Better pass the pepper.
    -Karabiberi uzatsan iyi olur.
    Go ahead and at me.
    -Devam et, suçla beni.
    But I got the paper.
    -Ama para bende.
    Bye bye out of my mind.
    -Güle güle, aklımdan çıktın.
    You say Hello and I don’t reply.
    -Merhaba diyorsun ve sana cevap vermiyorum.
    Got my own friends you got yours.
    -Kendi arkadaşlarım var, sen de kendine arkadaş edin.

    You don’t know me anymore.
    -Artık beni tanımıyorsun.
    I’m on the way up.
    -Ben yukarılardayım.
    Look at the ground I won’t wait up.
    -Sen yere bakmaya devam et, beklemeyeceğim.
    Not coming down from this.
    -Buradan aşağı inmeyeceğim.
    Got a new vibe who dis.
    -Yeni biriyim ben, tanıyamadım siz kimsiniz?
    Got a new vibe who dis.
    -Yeni biriyim ben, tanıyamadım siz kimsiniz?
    Got no chill, if you call it go to voicemail.
    -Müsait değilim, arama, sesli mesaj at.

    Slid in my DM and I guarantee that you fail.
    -DM at ve seni temin ederim faka basacaksın.
    Feeling so high I’m on another level.
    -Çok yukarılarda hissediyorum, başka seviyedeyim.
    They say I’m so bad, call me the Devil.
    -Çok kötü olduğumu söylüyorlar, Şeytan deyin bana.
    Just like a vegetable we ’bout to turn up.
    -İşte başka bir sebze, kusacağız neredeyse.
    Whole crowd bounce, and I think I own this club.
    -Kalabalık zıplıyor, sanırım bu kulüp bana ait.
    Sun is coming up but we’re on a roll.
    -Güneş doğuyor ama biz eğleniyoruz.
    Do it all again, talk about squad goals.
    -Tekrar yapıyoruz, arkadaşlarla yaptıklarımızı konuşuyoruz.
    Bye bye out of my mind.
    -Güle güle, aklımdan çıktın.
    You say Hello and I don’t reply.
    -Merhaba diyorsun ve sana cevap -vermiyorum.

    Got my own friends you got yours.
    -Kendi arkadaşlarım var, sen de kendine arkadaş edin.
    You don’t know me anymore.
    -Artık beni tanımıyorsun.
    I’m on the way up.
    -Ben yukarılardayım.
    Look at the ground I won’t wait up.
    -Sen yere bakmaya devam et, beklemeyeceğim.
    Not coming down from this.
    -Buradan aşağı inmeyeceğim.

    Got a new vibe who dis.
    -Yeni biriyim ben, tanıyamadım siz kimsiniz?
    Got a new vibe who dis.
    -Yeni biriyim ben, tanıyamadım siz kimsiniz?
    Got a new vibe who dis.
    -Yeni biriyim ben, tanıyamadım siz kimsiniz?

    Bye bye out of my mind.
    -Güle güle, aklımdan çıktın.
    You say Hello and I don’t reply.
    -Merhaba diyorsun ve sana cevap vermiyorum
    Got my own friends you got yours.
    -Kendi arkadaşlarım var, sen de kendine arkadaş edin.
    You don’t know me anymore.
    -Artık beni tanımıyorsun.
    I’m on the way up.
    -Ben yukarılardayım.
    Look at the ground I won’t wait up.
    -Sen yere bakmaya devam et, beklemeyeceğim.
    Not coming down from this.
    -Buradan aşağı inmeyeceğim.
    Got a new vibe who dis.
    -Yeni biriyim ben, tanıyamadım siz kimsiniz?



    Madison Mars ve New Vibe Who Dis Şarkısı Hakkında
    Estonyalıdır. Dj ve Elektronik yapımcısıdır. 2005 yılında Madison Mars sık sık rüya gibi vokeller ve diğer benzersiz yapım dokunuşlarını içeren çalışmalara imza attı. 2006 yılı boyunca hexagon müzik etiketinde single’lar yaptı. 2008 yılında Olivia Holt’un “Generous” şarkısının remixiyle başladı.Sanatçının şuan yoyube üzerinde 3,36K takipçisi ve şarkının ise 3.849.463 izlenmesi vardır. Sanatçıyı dinleyebileceğimiz radyolar ise Metro FM, JOYHits, Radio Mydonose ve Virgib Radyo Türkiye Sanatçının sevilen diğer şarkılarına bakacak olursak;
    Milk Vay
    Theme O
    Atom
    Future Is Now (Extended Mix)
    All They Wanna Be
    Milky Way (Extended Mix)
    Stardust
    Magneto
    Doppler
    My Feelings
    We Are The Night
    Home
    Like Fire
    Shuffle Shuffle
    Back To You
    Back The Funk
    Lunar

  • Saint JHN – Roses Şarkı Sözleri ve Çevirileri

    Saint JHN – Roses Şarkı Sözleri ve Çevirileri

     I walked in the corner with the body scream.
    – Köşede yürüdüm, çığlık atan bir vücutla, dolo.
    Never sold a bag but look like Pablo in a photo.
    – Hiç çanta satmadım ama fotoğrafta Pablo gibi göründüm.,
    This gon’ make ’em feel the way like Tony killed Manola.
    – Bu onların Tony’nin Manolo’yu öldürdüğündeki gibi hissetmelerini sağlıyor.
    You already know though, you already know though.
    – Sen zaten biliyorsun, zaten biliyorsun.
    I walk in the corner with the money, on my finger.
    – Köşede paramla parmağımın üzerinde yürüdüm.
    She might get it popping, I might wife her for the winter.
    – O yakalanabilir, kış için onu karım yapabilirim.
    I already know, already know, nigga roses.
    – Zaten biliyorum, zaten biliyorum, zenci güller.

    All I need is roses.
    -Tek ihtiyacım güller.
    Turn up baby, turn up, when I turn it on.
    – Aç bebeğim, aç, ben ne zaman heyecanlanırsam.
    You know how I get too lit when I turn it on.
    – Heyecanlanğımda nasıl çok aydınlatıldığımı biliyorsun.
    Can’t handle my behavior when I turn it on.
    -Bende heyecan uyandırdığında davranışlarımla başa çıkamıyorum.
    Too fast, never ask, if the life don’t last.
    – Çok hızlı, asla sorma,hayatın uzun sürüp süremediğini.

    Done been through it all.
    – Her şey bitti.
    Fuck with a nigga raw, this who you wanna be.
    – Sıradan bir zenci ,canı cehenneme, olmak istediğin kişi.
    And I know you won’t tell nobody nothing.
    – Ve biliyorum ki kimseye hiçbir şey söylemeyeceksin.
    And I know you won’t tell nobody no.
    – Ve biliyorum ki kimseye hayır demeyeceksin.
    Roses
    – Güller
    I might pull up flexing on these niggas like aerobics.
    – Bu zencileri aerobik gibi esnetebilirim.

    I might tell her girl you cute but balling.
    – Kızına sevimli olduğunu söyleyebilirim ama onu elde ederek.
    That shit gorgeous.
    – Bu şey muhteşem.
    Standing on the table, Rosé, Rosé, fuck the waters.
    – Masanın üzerinde duran Rosé, Rosé, suları boşver.
    You know who to the god is.
    – Sen tanrı’nın  kim olduğunu biliyorsun.
    Turn up baby, turn up, when I turn it on.
    – Aç bebeğim, aç, ben ne zaman heyecanlanırsam.

    You know how I get too lit when I turn it on.
    – Heyecanlanğımda nasıl çok aydınlatıldığımı biliyorsun.
    Can’t handle my behavior when I turn it on.
    – Bende heyecan uyandırdığında davranışlarımla başa çıkamıyorum.
    Too fast, never ask, if the life don’t last.
    – Çok hızlı, asla sorma,hayatın uzun sürüp süremediğini.
    Done been through it all.
    – Her şey bitti.
    Fuck with a nigga raw.
    – Sıradan bir zenci canı cehenneme.
    I might bring them Brooklyn niggas out, oh lord it’s overs.
    – Onları ,Brooklyn zencisini, ortaya çıkarabilirim, aman tanrım bitti.
    I might bring them strippers out and tell ’em do it pole les.
    – Striptizcileri dışarı çıkarabilir ve onlara danslarını direksiz yapmalarını söyleyebilirim.

    You already know, already know, nigga roses.
    – Zaten biliyorsun, zaten biliyorsun, zenci güller.
    Kill ’em, make it.
    – Öldür onları, yap onu.
    Turn up baby, turn up, when I turn it on.
    – Aç bebeğim, aç, ben ne zaman heyecanlanırsam.
    You know how I get too lit when I turn it on.
    – Heyecanlanğımda nasıl çok aydınlatıldığımı biliyorsun.
    Can’t handle my behavior when I turn it on.
    – Bende heyecan uyandırdığında davranışlarımla başa çıkamıyorum.

    Too fast, never ask, if the life don’t last.
    – Çok hızlı, asla sorma,hayatın uzun sürüp süremediğini.
    Done been through it all.
    – Her şey bitti.
    Fuck with a nigga raw, this who you wanna be.
    – Sıradan bir zenci ,canı cehenneme, olmak istediğin kişi.
    And I know you won’t tell nobody nothing.
    – Ve biliyorum ki kimseye hiçbir şey söylemeyeceksin.
    And I know you won’t tell nobody no.
    – Ve biliyorum ki kimseye hayır demeyeceksin.

    Saint Jhn ve Roses Şarkısı Hakkında

    Roses şarkısı şuan istatistiki bilgilere göre Türkiye’de dördüncü sırada dünyada ise dokuzuncu sırada dinlenmektedir. Şarkının şuan youtube üzerinde dinlenme sayısı 2.781.672’dir. Saint Jhn’in youtube kanalının 264K abone sayısı bulunmaktadır. Sanatçının sevilen diğer şarkılarına göz atacak olursak;

    • Roses
    • Brown Skin Girl (Saint Jhn, Beyonce & Wizkid)
    • TrapRefleks
    • Surf Club
    • Some Nights
    • Brillanth Bitch
    • Good Bless The Ratchets
    • 5 Thousand Singles
    • Mcdonals Rich
    • White Parents Are Gonna Hate This
    • Monica Lewinsky
    • All I Wants  Is A Yacht
    • Selfish

  • Regard – Ride It Şarkı Sözleri ve Çevirileri

    Regard – Ride It Şarkı Sözleri ve Çevirileri

    It’s been about a month and twenty days.
    1 ay 20 gün oldu.
    And we’re going round and round just playing silly.
    Bu salak oyunu oynayıp duruyoruz.
    Now you’re saying, slow it down, not right now.
    Şimdi “Ağırdan al” diyorsun da şimdi olmaz.
    Then ya wink at me and walk away.
    Sonra bana göz kırpıp gidiyorsun.
    Let it be, let it be, let it be known.
    Bırak bilsinler.
    Hold on, don’t go.
    Bekle, gitme.
    Touching and teasing me, telling me no.
    Bana dokunup kızdırıyorsun beni, hayır diyorsun bana.
    But this time I need to feel you.
    Ama bu sefer seni hissetmem lazım.

    Ride it, we’re all alone.
    Akışına bırak, yapayalnızız .
    Ride it, just lose control.
    Akışına bırak, kontrolü kaybet gitsin.
    Ride it, ride it, come touch my soul.
    Akışına bırak, Akışına bırak, gel ruhuma dokun.
    Ride it, ride, let me feel you.
    Akışına bırak, bırak seni hissedeyim.
    Ride it, turn the lights down low.
    Akışına bırak, ışıkları kapat.

    Ride it, from head to toe.
    Akışına bırak, baştan ayağa.
    Ride it, ride it, touch my soul.
    Akışına bırak, ruhuma dokun.
    Ride it, ride, let me feel you.
    Akışına bırak, bırak seni hissedeyim.
    Movida was the club on the Saturday.
    Cumartesi Movida Club’a gittik.
    Ya actin like a diva sayin you don’t wanna pay.
    Diva gibi davranıp, para ödemek istemediğini söylüyor.
    It’s gotta be ya fiesty style, raised eyebrow.
    Agresif halin olmalı bu, kalkmış kaşlar.
    I love it when you look at me that way.
    Bana öyle bakışını seviyorum.

    Now we’re in-you order a Mohito at the bar.
    Senin isteğinle Mohito Bar’a geldik.
    You re-apply lippy cos it came off on the glass.
    Yeniden sürülmüş rujun bardağa çıktı.
    The DJ plays your favourite song, Kanye’s on.
    DJ favori şarkını çalıyor, Kanye’den.
    Now ya beckoning for me to dance.
    Şimdi beni dans etmeye çağırıyorsun.
    Mmmm, pullin me, pullin me, pullin me close.
    Mmmm yakına çekiyorsun beni.
    Just close your eyes girl.
    Kapa gözlerini kızım.

    Whispering, tellin’ me we gotta go.
    Fısıldıyorsun, gitmemiz gerektiğini söylüyorsun.
    Won’t you take me home I want to ride it.
    “Beni eve götürmeyecek misin? Akışına bırakmak istiyorum.
    Ride it, we’re all alone.
    Akışına bırak, yapayalnızız .;
    Ride it, just lose control.
    Akışına bırak, kontrolü kaybet gitsin.
    Ride it, ride it, come touch my soul.
    Akışına bırak, Akışına bırak, gel ruhuma dokun.
    Ride it, ride, let me feel you.
    Akışına bırak, bırak seni hissedeyim.

    Ride it, turn the lights down low.
    Akışına bırak, ışıkları kapat.
    Ride it, from head to toe
    Akışına bırak, baştan ayağa.
    Ride it, ride it, touch my soul.
    Akışına bırak, ruhuma dokun.
    Ride it, ride, let me feel you.
    Akışına bırak, bırak seni hissedeyim.

    DJ REGARD ve RİDE IT Şarkısı hakkında

    22 yaşındaki genç sanatçı Dj Regard  Kosavalı bir Dj’dir. Dj Regard müziğe 2008 yılında elektronik dans müziğe ile başladı.Daha sonra Deep House’a geçti. 20017 yılında başarıları youtube üzerinde devam etti 550K aboneye ulaştı ve 400 milyondan fazla görüntülenme ile zirvelere ulaştı. Günümüzde bu abone sayısı 850K’ya ulaştı ve Şuan yaygın olarak dinlenen (ride it) parçası 9.613.853 izlenmeye ulaştı. Şuan Türkiye’de en çok dinlenen şarkılardan 5. Sırada yer almaktadır. Dünya çapında ise en çok dinlenen şarkılar arasında 4. Sırada yer almaktadır.

    Regard’ın sevilen şarkıları;

    Rıde It         

    Love Yourself (Robert Cristan Remix)

    Ride ıt (jonas blue remix)

    Break My Heart

    Me & I

    Love Yourself

    Ride İt (Franky Wah Sunset Mix)

    You are mine

    No One Like You

    Call Me

  • İngilizce Atasözleri ve Anlamları


    “The grass is always greener on the other side of the fence.”

    İNGİLİZCE ATASÖZLERİ ve ANLAMLARI

    “The grass is always greener on the other side of the fence.”

    Anlamı insanların sahip olmadığı şeylere hayranlık duyması ve onları gözlerinde büyütmeleridir. Türkçe’de bu atasözüne karşılık olarak komşunun tavuğu komşuya kaz görünür yada Davulun sesi uzaktan hoş gelir atasözlerini kullanabiliriz.

    “Two wrongs don’t make a right

    İki yanlış bir doğru etmez anlamında kullanılmaktadır.Bu atasözü yanlış yanlışla çözülmez mantığına dayanmaktadır. Genellikle karşı sav içinda iki eksi bir artı eder görüşü ortaya atılır.

    You can’t make an omelet without breaking a few eggs.

    Birkaç yumurtayı kırmadan omlet yapamazsın anlamına gelmektedir. Aslında iyi şeyler yapmaya çalışırken ya da iyi bir insan olmak için çabaladığımızda bazı hatalar yapabiliriz bu kötü bir şey değildir sonuçta başarılı bir iş içinde hatalar yapıp bu hatalardan ders çıkarmamız gerekmektedir.

    You can lead a horse to water, but you can’t make him drink.

    Atı suya götürebilirsin ama suyu ata zorla içiremezsin. İnsanlara bazı işlerin nasıl yapıldığını gösterebilirsin ama onları bu işleri yapmaları için zorlayamazsın.

    “When in Rome, do as the Romans.” 

    Romadayken Romalı gibi davran anlamında kullanılan bu atasözü daha çok farklı bir ortama girdiğimizde oraya adapte olmamızı tavsiye eden bir sözdür. Yurt dışına çıktığımızda oradaki insanlar nasıl yaşıyorsa onlara ayak uydurmamız gerektiği anlamındadır.

    “The squeaky wheel gets the grease.”

    Anlamı gıcırdayan tekerlek yağ alır. Bir konu hakkında şikayetlerinizi belirtirseniz daha hizmet alabilirsiniz aslında bu atasözünün Türkçe’ deki karşılığı “Ağlamayan bebeğe meme vermezler ” sözüdür.

    “Fortune favors the bold.” 

    Şans cesur olandan yanadır anlamına gelmektedir. Cesur olup hayallerinin peşinden giden insanlar kendilerini güvende tutup yaşayan insanlardan daha başarılı olurlar.

    “Hope for the best, but prepare for the worst.” 

    En iyiyi düşün ama en kötüsü için de hazırlıklı ol anlamında kullanılmaktadır.Bir işe başlarken hep en iyisi için çalışır çabalarız en iyisini düşünürüz ancak kötü ihtimallere karşı da hazırlıklı olmamız gerektiğini savunmaktadır.

    “Hope for the best, but prepare for the worst.” 

    Tam olarak bu atasözünün karşılığı bulunmaktadır. Geç olsun, güç olmasın. Amaca geç ulaşmak hiç ulaşmamaktan daha iyidir.

    “Birds of a feather flock together.”

    Bu atasözü Türkçe de kullanılan “Tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş.” Ya da “İt ulur, birbirini bulur.” Atasözlerine karşılık gelmektedir.

    “Keep your friends close and your enemies closer.” 

    Dostlarını yakın düşmanlarını daha yakın tut anlamında kullanılmaktadır. Bu kullanım aslında düşmanları daha yakından tanımak ve onları yapacağı hamlelerti takip etmek anlamında bir kullanım olduğunu söyleyebiliriz.

    “The early bird catches the worm.” 

    Türkçe’de “Erken kalkan yol alır anlamında kullanılmaktadır.” Bir işe başlarken erken girişenler her zaman daha kazançlı olurlar.

    “You can’t judge a book by its cover.”

    Kimseyi dış görünüşüyle yargılayamazsın anlamında kullanılmaktadır.

    “Every cloud has a silver lining.”

    Her bulutun gümüş astarı vardır anlamına gelmektedir. Her işte her şeyde bir hayır vardır anlamındad akullanılabilmektedir. Olan bitinler elimizde olmadığı bir şekilde ilerlerse, bu Q

    “A leopard can’t change its spots.” 

    Bir leopar lekelerini değiştiremez anlamında gelmektedir. Aslında Türkçe’de bu atasözlerine karşılık olarak “Huylu huyundan vazgeçmez.”, “Can çıkar huy çıkmaz.” Atasözleri kullanılabilir.

    “Beauty is in the eye of the beholder.”

    Güzelliğin gören gözde olduğu anlamında kullanılmaktadır. Güzellik kelimesi kişiden kişiye göre değiştiği gibi kişilerin neyin güzel olduğuna dair farklı fikirleri olabilir.

    “Actions speak louder than words.”

    Hareketlerimiz kelimelerimizden daha fazla konuşur. Bir şeyi söylemek yetmez bazen bunu davranışlarımızla da göstermemiz gerekmektedir. Bir şeyi yapmak Bir şeyi söylemekten çoğu zaman daha zordur.

    “Don’t judge a man until you’ve walked in his boots.”

    Bir adamın çizmelerini giyene kadar o adamı yargılama anlamına gelmektedir. Bu söz daha çok empati kurmaya dayalıdır. Bir kişi hakkında yargı oluşturmadan önce kendimizi o kişinin yerine koymamız geregir ve bu şekilde fikirlerimizin değiştiğini görebiliriz.

     

     

    “Two heads are better than one.”

    İki kafa bir kafadan daha iyidir anlamına gelmektedir. Türkçe’de bu atasözüne karşılık olarak “Bir elin nesi var iki elin sesi var.” Sözü kullanılabilmektedir. İki kişi bir araya geldiğinde bir kişinin yapacağı işten çok daha fazlasını yapacağı anlatılıyor.

    You mustn’t cry over spilled milk.

    Dökülen süt için ağlamamalısın. Yaptığın hatalardan dolayı üzüntü yaşamamalı ve yoluna devam etmelisin.

    A bird in the hand is worth two in the bush.

    Elindeki bir kuş çalılıktaki iki kuştan daha değerlidir anlamına gelmektedir. Sahip olduğun bir şey sahip olamadığın iki şeyden daha değerlidir. Çalıdaki iki kuşun peşinden giderken elindeki kuşu da kaybedebilirsin. Türkçe’de bu anlama karşılık söylenen “Dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan olmak” sözü kullanılmaktadır.

    One man’s trash is another man’s treasure.

    Bir adamın çöpü başka bir adamın hazinesi anlamına gelmektedir. Farklı insanların birbirinden farklı şeyleri değerli tuttuklarına karşı fikirleri vardır.

    “Don’t judge a book by its cover”

    Kitabı kapağına göre yargılama anlamına gelmektedir. Bir insanı değerlendirirken dış görünüşüne göre yargılamanın doğru olmadığını savunur.

     

     

    Anlamı insanların sahip olmadığı şeylere hayranlık duyması ve onları gözlerinde büyütmeleridir. Türkçe’de bu atasözüne karşılık olarak komşunun tavuğu komşuya kaz görünür yada Davulun sesi uzaktan hoş gelir atasözlerini kullanabiliriz.

    “Two wrongs don’t make a right

    İki yanlış bir doğru etmez anlamında kullanılmaktadır.Bu atasözü yanlış yanlışla çözülmez mantığına dayanmaktadır. Genellikle karşı sav içinda iki eksi bir artı eder görüşü ortaya atılır.

    You can’t make an omelet without breaking a few eggs.

    Birkaç yumurtayı kırmadan omlet yapamazsın anlamına gelmektedir. Aslında iyi şeyler yapmaya çalışırken ya da iyi bir insan olmak için çabaladığımızda bazı hatalar yapabiliriz bu kötü bir şey değildir sonuçta başarılı bir iş içinde hatalar yapıp bu hatalardan ders çıkarmamız gerekmektedir.

    You can lead a horse to water, but you can’t make him drink.

    Atı suya götürebilirsin ama suyu ata zorla içiremezsin. İnsanlara bazı işlerin nasıl yapıldığını gösterebilirsin ama onları bu işleri yapmaları için zorlayamazsın.

    “When in Rome, do as the Romans.” 

    Romadayken Romalı gibi davran anlamında kullanılan bu atasözü daha çok farklı bir ortama girdiğimizde oraya adapte olmamızı tavsiye eden bir sözdür. Yurt dışına çıktığımızda oradaki insanlar nasıl yaşıyorsa onlara ayak uydurmamız gerektiği anlamındadır.

    “The squeaky wheel gets the grease.”

    Anlamı gıcırdayan tekerlek yağ alır. Bir konu hakkında şikayetlerinizi belirtirseniz daha hizmet alabilirsiniz aslında bu atasözünün Türkçe’ deki karşılığı “Ağlamayan bebeğe meme vermezler ” sözüdür.

    “Fortune favors the bold.” 

    Şans cesur olandan yanadır anlamına gelmektedir. Cesur olup hayallerinin peşinden giden insanlar kendilerini güvende tutup yaşayan insanlardan daha başarılı olurlar.

    “Hope for the best, but prepare for the worst.” 

    En iyiyi düşün ama en kötüsü için de hazırlıklı ol anlamında kullanılmaktadır.Bir işe başlarken hep en iyisi için çalışır çabalarız en iyisini düşünürüz ancak kötü ihtimallere karşı da hazırlıklı olmamız gerektiğini savunmaktadır.

    “Hope for the best, but prepare for the worst.” 

    Tam olarak bu atasözünün karşılığı bulunmaktadır. Geç olsun, güç olmasın. Amaca geç ulaşmak hiç ulaşmamaktan daha iyidir.

    “Birds of a feather flock together.”

    Bu atasözü Türkçe de kullanılan “Tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş.” Ya da “İt ulur, birbirini bulur.” Atasözlerine karşılık gelmektedir.

    “Keep your friends close and your enemies closer.” 

    Dostlarını yakın düşmanlarını daha yakın tut anlamında kullanılmaktadır. Bu kullanım aslında düşmanları daha yakından tanımak ve onları yapacağı hamlelerti takip etmek anlamında bir kullanım olduğunu söyleyebiliriz.

    “The early bird catches the worm.” 

    Türkçe’de “Erken kalkan yol alır anlamında kullanılmaktadır.” Bir işe başlarken erken girişenler her zaman daha kazançlı olurlar.

    “You can’t judge a book by its cover.”

    Kimseyi dış görünüşüyle yargılayamazsın anlamında kullanılmaktadır.

    “Every cloud has a silver lining.”

    Her bulutun gümüş astarı vardır anlamına gelmektedir. Her işte her şeyde bir hayır vardır anlamındad akullanılabilmektedir. Olan bitinler elimizde olmadığı bir şekilde ilerlerse, bu durumu iyiye yormak gerekmektedir. Bu bizi kötümser olmaktan kurtarır.

    “A leopard can’t change its spots.” 

    Bir leopar lekelerini değiştiremez anlamında gelmektedir. Aslında Türkçe’de bu atasözlerine karşılık olarak “Huylu huyundan vazgeçmez.”, “Can çıkar huy çıkmaz.” Atasözleri kullanılabilir.

    “Beauty is in the eye of the beholder.”

    Güzelliğin gören gözde olduğu anlamında kullanılmaktadır. Güzellik kelimesi kişiden kişiye göre değiştiği gibi kişilerin neyin güzel olduğuna dair farklı fikirleri olabilir.

    “Actions speak louder than words.”

    Hareketlerimiz kelimelerimizden daha fazla konuşur. Bir şeyi söylemek yetmez bazen bunu davranışlarımızla da göstermemiz gerekmektedir. Bir şeyi yapmak Bir şeyi söylemekten çoğu zaman daha zordur.

    “Don’t judge a man until you’ve walked in his boots.”

    Bir adamın çizmelerini giyene kadar o adamı yargılama anlamına gelmektedir. Bu söz daha çok empati kurmaya dayalıdır. Bir kişi hakkında yargı oluşturmadan önce kendimizi o kişinin yerine koymamız geregir ve bu şekilde fikirlerimizin değiştiğini görebiliriz.

     

     

    “Two heads are better than one.”

    İki kafa bir kafadan daha iyidir anlamına gelmektedir. Türkçe’de bu atasözüne karşılık olarak “Bir elin nesi var iki elin sesi var.” Sözü kullanılabilmektedir. İki kişi bir araya geldiğinde bir kişinin yapacağı işten çok daha fazlasını yapacağı anlatılıyor.

    You mustn’t cry over spilled milk.

    Dökülen süt için ağlamamalısın. Yaptığın hatalardan dolayı üzüntü yaşamamalı ve yoluna devam etmelisin.

    A bird in the hand is worth two in the bush.

    Elindeki bir kuş çalılıktaki iki kuştan daha değerlidir anlamına gelmektedir. Sahip olduğun bir şey sahip olamadığın iki şeyden daha değerlidir. Çalıdaki iki kuşun peşinden giderken elindeki kuşu da kaybedebilirsin. Türkçe’de bu anlama karşılık söylenen “Dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan olmak” sözü kullanılmaktadır.

    One man’s trash is another man’s treasure.

    Bir adamın çöpü başka bir adamın hazinesi anlamına gelmektedir. Farklı insanların birbirinden farklı şeyleri değerli tuttuklarına karşı fikirleri vardır.

    “Don’t judge a book by its cover”

    Kitabı kapağına göre yargılama anlamına gelmektedir. Bir insanı değerlendirirken dış görünüşüne göre yargılamanın doğru olmadığını savunur.

     

     

  • İngilizce Dilinin Tarihi Evreleri

    İNGİLİZCE DİLİNİN TARİHÇESİ

    Günümüzde neredeyse  İngilizce dünya dili haline gelmiştir o yüzden bilinmesi gereken en gerekli dil İngilizce’dir. Nereden bakılırsa dünya üzerinde 350 milyon kadar insan İngilizceyi ilk dil olarak kullanmaktadır. Yine bir o kadar insanda İngilizce’yi ikinci dil olarak kullanmaktadır.  100 milyon kadar insan da bu dili yabancı dil olarak kullanır.

    İngilizce dünyada en çok kullanılan uluslararası dildir. Birçok ülke ilk dil olarak İngilizceyi tercih eder. Yine bir çok ülkede İngilizce yabancı dil olarak kullanılır. Modern kültürde, sinamada ya da müzikte iletişim dili olarak İngilizce tercih edilir. Dünyadaki okulların birçoğu ve yabancı dil öğrenmek isteyenlerin yüksek oranı dil olarak İngilizceyi tercih ederler. Böyle rağbet gören bir dilin tarihsel gelişimine bakacak olursak: İngilizce dilinin tarihi araştırılırken dönemlere ayrılarak incelenmiştir.

    NORMANDİYA FETHİ Ve ORTA İNGİLİZCE

    Normandiya dükü 1066 yılında İngiltere ve Anglo Saksonları ile istila edilmiştir. Yeni derebeylik olarak bilinen Anglo Norman farklı bir Fransız lehçesi kullanmıştır. Normanlar Germaniklerle bir ilişki içerisindeydiler ve Anglo Norman bir tür Fransız lehçesidir. Bu Fransız lehçesinde Alman etkileri vardı.

    1204 yılında İngiltere’de Norman soyundan gelen kişiler hızlı bir şekilde Fransız kuzenlerinden yabancılaşmaya başlamışlardı. Buna sebep olarak Kral John’nun Normandiya vilayetini kaybetmiş olmasıdır. Daha sonraki yıllarda ortaya çıkan veba hastalığı yüzünden İngiliz nüfusunun üçte biri ölmüştür. Sonraki yıllarda ise çalışan ve tüccar olan kesim ekonomi alanında ilerleyerek Anglo Norman nüfusunu geride bırakmıştır. Bu iki dilin karışımı ile Ortaçağ İngilizcesi ortaya çıkmıştır.

    ERKEN MODERN DÖNEM İNGİLİZCESİ (1500-1800)

    Rönesans İngilizce dili üzerinde etki yaratan önemli bir faktördür. Klasik bilimlerle birlikte birçok Latin ve Yunan kelimeleri İngilizceye eklenmiştir.Farklı iki faktör de dili etkilemiştir. Orta çağ İngilizcesi ve Modern İngilizce birbirinden ayrılmıştır.  Bu faktörlere değinecek olursak ilki Büyük Ünlü Kaymasıdır . İkincisi ise matbaanın icat edilmesidir.

    Matbaa 1476 yılında William Caxton tarafından İngiltere’ye getirilmiş olup ve bunun sonucunda kitaplar ucuzlamış, edebiyat artık daha sık gündeme gelmeye başlamıştır.İngilizce çalışmalar daha yaygınlaşmıştır. Matbaa İngilizceye bir standart getirmiş olup 1604 yılında ilk İngilizce sözlük basımı gerçekleşmiştir.

    GEÇ MODERN DÖNEM İNGİLİZCESİ

    Erken ve Geç dönem İngilizcesi arasındaki fark kelimedir. Telaffuz, gramer ve yazım olarak genelde aynıdırlar. Ancak kelime sayısı bakımından Geç modern İngilizce de daha fazladır. Özellikle yaşanan tarihsel faktörler bu kelimeleri çok etkilemiştir. Sanayi Devrimi ve teknolojik toplumunun doğuşunuda bu faktörler arasında sayabiliriz. Bu faktörler yeni kelimelerin ve fikirlerin oluşmasına yardımcı olmuştur.

     İkincisi ise İngiliz imparatortluğudur. İngiltere dünyanın dörte birinin yönetimini el altına almıştı. Ve birçok yeni kelime kazanmıştı. Son olarak, 20. Yüzyılda iki dünya savaşı meydana geldi ve bu durumun yaşanması dil üzerinde büyük etkiler bırakmıştır.

  • 404 Not Found Türkçe İngilizce Çeviriler

    KÖPEĞİM HAVLADI ,

    Havlamak kelimesinin anlam olarak karşılığı İngilizcede tam olarak bulunmamaktadır. Ancak eylem olarak kullanılan bir kelimesi vardır “bark”. Bir Türk’ün köpeğim hav hav dedi diye tam net bir şekilde çeviri yapması mümkün değildir.  Online çeviri sitemize yazdığımızda bu şekilde karşılık alabilmemiz mümkündür “My dog said woof woof” . Şuan akıllardaki deli soru resmi dili İngilizce olan ülkelerde köpekler nasıl havlıyor ? 😀

    İMAM BAYILDI YEMEĞİ, IMAM FAINTED DINNER

    Akşama İmam bayıldı yemeği var yanına da dilber dudağı tatlısı derken İngilizcede bunların tam  net karşılığını bulmamız olanaksızdır. Ee bizim kültürümüzde onca çeşit farklı isimlerde yemekler var bunlara karşılık bulamayınca “Imam fainter dinner” diye bir çeviri gördüğümüzde şaşırmamalıyız 😀

    DANDİNİ DANDİNİ DASTANA DANALAR GİRMİŞ BOSTANA

    Bir yabancıya ninnilerimizden bahsettiğimizi düşünelim öncelikle bizim bir bebek ninnisinde danaların ne işi olduğunu ve bu danaların bostanda ne yaptığını açıklamamız gerekmektedir. Bu durumu açıkladıktan sonra “Dandini Dandini dastana the calvesha ve entered bostana” ingilizce karşılık olarak bunu da söylerken tuhaflık hissetmezsiniz umarım. 😀

    AKRABALIK İLİŞKİLERİ

    Akrabalık ilişkilerine çok ta tın diyerek bakmış İngilizce. Koskaca sülalede yahu uncle aunt kelimeleri ile nasıl idare edelim. Dayıya amca amcaya dayı halaya teyze , teyzeye hala tamam da bunun eltisi, görümcesi, kaynı, baldızı, kayınçosu ,eltimin bacısı nerde bunların kelime olarak karşılığı.. 😀

    ELİNE KOLUNA SAĞLIK , HEALTH IN YOUR HANDS TO YOURSELF

    Karşımızdaki yabancı birinin yaptığı yemeklerin, işlerin güzel olduğunu, ona minnetimizi belirtmek için eline koluna sağlık deriz ancak İngilizcede bu ifadenin tam net bir karşılığını bulamıyoruz . Her ne kadar  “Health in your hands to yourself” şöyle bir kullanım gerçekleştirsek te karşıdakini duygularımızı net bir şekilde ifade edemeyiz .

    KOLAY GELSİN, EASY COME, EASY GO

    En iyi ihtimalle iyi şanslar dilemek anlamında “goog luck” ifadesini kullanabiliriz ancak tüm hissiyatımıza karşılık olmasını bekleyemeyiz.

    ATASÖZLERİ

    Kalıplaşmış cümleler olduğu için tek bir leime ek değişikliği yapılmaması gerekmektedir. Bir atasözü üç kelimeden bile oluşsa altında cümlelerce anlamlar çıkabilmekltedir. Her ne kadar İngilizce kelimlerle tercümesi yapılsada atasözlerinin altında yatan derin anlamları karşılaması imkansızdır. Bunlara örnek olarak “Easy come, easy go” Haydan gelen huya gider anlamında kullanılmaya çalışılsada bunu kolay gelsin , kolay gitsin şeklindede anlamamız mümkündür. “Christmas come but once a year“ Papaz bir kere pilav yer anlamında kullanılsada yabancı biriyle konuştuğumuzda dediklerimizi yüksek ihtyimalle garipseyecektir.

    İKİLEMELER

    İkilemeler konusunda da İngilizce dilinde çöeviri yaparken çok şansımızın olduğunu söylemeyemeyiz. Özellikle biri anlamlı diğeri anlamsız ikilemeler çevirirken zorluk yaşamaktayız. Sözlükte eski püskü ikilemesinin karşılığını bulmaya kalktığımızda eski yerine old yazarken püskü yerine yazacak kelime bulamıyoruz. Eğri büğrü ikilemesinde eğri kelimesine karşılık bulurken büğrü kelimesine sözlükte karşılık bulamıyoruz. Neyseki bu noktada İngilizce-Türkçe, Türkçe-İngilizce çeviri siteleri (https://www.cevirce.com) yardımımıza koşuyor. Eski püskü kelimesinin karşılığı olarak “shabby” ifadesini kullanabiliriz. Eğri büğrü ikilemesi içinde “crooked” ifadesini kullanabilmekteyiz.

    KENDİNİ AĞIRDAN SATMAK, SELLING YOURSELF HEAVY

    “Selling yourself heavy” ifadesini kendi dilimizdeki anlamda kullanmaya çalışsak ta ifade havada kalacaktır.

    HOŞ BULDUK

    Welcome denildikten sonra “Teşekkür ederim” anlamında thanks you diyoruz. Hoş bulduk ifadesinin tam net olarak bir karşılığını göremiyoruz.

    BAŞINIZ SAĞOLSUN

    Karşınızdaki kişiye başınız sağolsun derken baş kelimesi için “head” sağolsun derkende “thanks” ifadesini kullanarak head thanks gibi saçma bir ifade oluşturmuş oluyoruz ama ifade anlamı pek karşılamıyor. Bazen başın sağolsun demek istersin ve diyemezsin. 😀