Blog

  • Beti Jurković – Nogometna Utakmica Boşnakça Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Beti Jurković – Nogometna Utakmica Boşnakça Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Ja znam, ja znam
    – Biliyorum, biliyorum
    I u nedjelju ćeš ostavit me samu.
    – Pazar günü de beni rahat bırakacaksın.
    Ja ću izgubljeno lutati po stanu
    – Kayıp dairenin etrafında dolaşacağım
    To popodne, ja znam.
    – O öğleden sonra, biliyorum.
    Ja znam
    – Biliyorum
    Tako propast će mi opet jedan dan.
    – Bir gün yine başarısız olacağım.

    Jer ti, jer ti
    – Çünkü sen, çünkü sen
    Sam na utakmicu ponovo ćeš poći
    – Tekrar oyuna gideceksin.
    I tek u osam pod moj prozor ti ćeš doći,
    – Ve saat sekizde pencereme geleceksin,
    Kad je ne mogu van.
    – Onu dışarı çıkaramadığım zaman.
    Ja znam
    – Biliyorum
    Tako propast će mi opet jedan dan.
    – Bir gün yine başarısız olacağım.

    A jednom poći ću ja
    – Bir gün gideceğim
    I slijedit te svud
    – Ve seni her yerde takip ediyorum
    I doći ću u tvoj klub,
    – Ve kulübüne geleceğim,
    A tamo saznat ću sve, — lažeš li, znaj
    – Ve eğer yalan söylüyorsan orada her şeyi öğreneceğim
    Za nas to će biti kraj.
    – Bizim için son olacak.

    Jer ja, jer ja,
    – Çünkü ben, çünkü ben,
    Ja već sumnjam da zbog nogometa samo
    – Bence futbol yüzünden
    Ti svake nedjelje popodne ideš tamo,
    – Her pazar öğleden sonra oraya gidiyorsun.,
    Kad je zima il’ maj, daj-daj…
    – Kış veya mayıs olduğunda, ver-ver…
    Al’ ako lažeš, ja ću ostavit te, znaj!
    – Ama yalan söylüyorsan, seni terk ederim.

    A jednom poći ću ja
    – Bir gün gideceğim
    I slijedit te svud i doći ću u tvoj klub,
    – Ve seni her yerde takip edeceğim ve kulübüne geleceğim,
    A onda lažeš li ti saznat ću ja,
    – Ve sonra yalan söylüyorsan, öğreneceğim,
    Za nas to će biti kraj.
    – Bizim için son olacak.

    Jer ja, jer ja,
    – Çünkü ben, çünkü ben,
    Ja već sumnjam da zbog nogometa samo
    – Bence futbol yüzünden
    Ti svake nedjelje popodne ideš tamo,
    – Her pazar öğleden sonra oraya gidiyorsun.,
    Kad je zima il’ maj, daj-daj…
    – Kış veya mayıs olduğunda, ver-ver…

    Al’ ako lažeš, ja ću ostavit te, znaj.
    – Ama yalan söylüyorsan, seni terk edeceğim, bunu bil.

    Al’ ako lažeš, ja ću ostavit te, znaj…
    – Ama yalan söylüyorsan, seni terk edeceğim, bunu bil…
  • Hurricane – Poljupci u zoru Hırvatça Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Hurricane – Poljupci u zoru Hırvatça Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Dođi pa me vodi
    – Gel ve bana yol göster
    Dođi pa me vodi
    – Gel ve bana yol göster
    Hajde dođi pa me vodi (Oo-opa!)
    – Gel ve bana yol göster (oo-oo!)

    Zbog mene ti si s uma skrenô
    – Benim yüzümden aklını kaçırmışsın.
    Zoveš me, tražiš, ne znam šta ti bi
    – Beni ararsın, sorarsın, ne yapacağımı bilmiyorum
    Želeo bi da budeš moj boy toy
    – Benim erkek oyuncağım olmak istiyorsun
    A ja ti bežim, nisi ti moj broj
    – Ve ben kaçıyorum, sen benim numaram değilsin

    Aj-lej, aj-lelelej, ti si okej
    – Ay-Ley, ay-leleley, iyisin.
    To čija sam to je moja stvar
    – Kim olduğum beni ilgilendirir.
    Imati, imati, a ljubav blefirati
    – Sahip olmak, sahip olmak ve blöf yapmayı sevmek
    Ma ne vredi, taj sam tip
    – Faydası yok, ben o adamım.
    Daj, daj, daj mi, daj
    – Ver, ver, ver, ver, ver

    Daj poljupce u zoru, malo kupanja u moru, vino belo
    – Şafakta öpücükler ver, denizde biraz yüz, şarap beyazı
    Držiš me za ruku, otkucaji rade jače nego telo
    – Elimi tutuyorsun, kalp atışların vücudundan daha güçlü
    (Ti si taj, ti si taj boy)
    – (Sen teksin, sen tek çocuksun)
    A noć i grehovi, nije baš pošteno
    – Ve gece ve günahlar, bu adil değil
    I šta ti bi, šta ti bi kad si avanturu hteo
    – Macera isteseydin ne yapardın?
    Pati sada život ceo
    – Şimdi tüm hayat boyunca acı çek

    Sat novi, cipele, odelo
    – Yeni saat, ayakkabı, takım elbise
    Uz to i ja kô simbol statusni
    – Ben de bir statü sembolüyüm.
    Jedno uz drugo dobro idemo
    – Yan yana iyi gidiyoruz
    Ne zovi cirkus pravim imenom
    – Sirki gerçek adıyla çağırma

    Aj-lej, aj-lelelej, ti si okej
    – Ay-Ley, ay-leleley, iyisin.
    To čija sam, to je moja stvar
    – Kim olduğum beni ilgilendirir.
    Imati, imati a ljubav blefirati
    – Sahip olmak, sahip olmak ve blöf yapmayı sevmek
    Ma ne vredi, taj sam tip
    – Faydası yok, ben o adamım.
    Daj, daj, daj mi, daj
    – Ver, ver, ver, ver, ver

    Daj poljupce u zoru, malo kupanja u moru, vino belo
    – Şafakta öpücükler ver, denizde biraz yüz, şarap beyazı
    Držiš me za ruku, otkucaji rade jače nego telo
    – Elimi tutuyorsun, kalp atışların vücudundan daha güçlü
    (Ti si taj, ti si taj boy)
    – (Sen teksin, sen tek çocuksun)
    A noć i grehovi, nije baš pošteno
    – Ve gece ve günahlar, bu adil değil
    I šta ti bi, šta ti bi kad si avanturu hteo
    – Macera isteseydin ne yapardın?
    Pati sada život ceo
    – Şimdi tüm hayat boyunca acı çek

    Dođi pa me vodi
    – Gel ve bana yol göster
    Dođi pa me vodi
    – Gel ve bana yol göster
    Dođi pa me vodi
    – Gel ve bana yol göster
    Tamo, tamo, tamo
    – Şuraya, şuraya, şuraya

    Daj poljupce u zoru, malo kupanja u moru, vino belo
    – Şafakta öpücükler ver, denizde biraz yüz, şarap beyazı
    Držiš me za ruku, otkucaji rade jače nego telo
    – Elimi tutuyorsun, kalp atışların vücudundan daha güçlü
    (Ti si taj, ti si taj boy)
    – (Sen teksin, sen tek çocuksun)
    A noć i grehovi, nije baš pošteno
    – Ve gece ve günahlar, bu adil değil
    I šta ti bi, šta ti bi kad si avanturu hteo
    – Macera isteseydin ne yapardın?
    Pati sada život ceo
    – Şimdi tüm hayat boyunca acı çek
  • Zera – Kalasi Hırvatça Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Zera – Kalasi Hırvatça Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    (J-Jhinsen)
    – J-Jhinsen’in
    Gori Beograd, tako i preko
    – Gori Belgrad ve üzeri
    Gori svaki klub
    – Her kulüp yanıyor
    I taj tvoj BMW, zarađen teško
    – Ve senin o bmw’ni, zor kazanılmış
    Vraća se na jug
    – Güneye dönüyor
    I taj tvoj BMW, zarađen teško
    – Ve senin o bmw’ni, zor kazanılmış
    Vraća se na jug
    – Güneye dönüyor
    (Zera, ah, ah)
    – (Zera, ah, ah)
    (Zera)
    – (Zera)

    Gori Beograd, tako i preko
    – Gori Belgrad ve üzeri
    Gori svaki klub
    – Her kulüp yanıyor
    I taj tvoj BMW, zarađen teško
    – Ve senin o bmw’ni, zor kazanılmış
    Vraća se na jug
    – Güneye dönüyor

    A tebi leče rane te pijane noći
    – Ve o sarhoş gecenin yaralarını sarıyorsun
    Konobar, dok ne svane, piće neka toči
    – Garson, şafağa kadar içkinin dökülmesine izin ver
    Popiješ ti za veče sve što zaradiš
    – Kazandığın her şeyi içiyorsun.
    Čulo se kô kalaši da ti budala si
    – Kulağa Kalash gibi geldi, sen bir aptalsın.

    Čulo se kô kalaši da ti budala si
    – Kulağa Kalash gibi geldi, sen bir aptalsın.
    Ma, čulo se kô kalaši to da ti budala si
    – Aptalmışsın gibi duydum.
    Čulo se kô kalaši da ti budala si
    – Kulağa Kalash gibi geldi, sen bir aptalsın.
    Ma, čulo se kô kalaši to da ti budala si
    – Aptalmışsın gibi duydum.

    Ma znaju te svuda, sve gazde iz kluba
    – Seni kulübün her yerinde tanıyorlar.
    Uvek praviš dug (ma praviš, praviš)
    – Her zaman borç kazanıyorsun (kazanıyorsun, kazanıyorsun)
    Hej glavo luda, što tol’ko lutaš?
    – Hey, deli kafa, Ne arıyorsun burada?
    Vrati se na jug, ma vrati, vrati
    – Güneye geri dön, geri dön, geri dön

    A tebi lеče rane te pijanе noći
    – Ve o sarhoş gecenin yaralarını sarıyorsun
    Konobar, dok ne svane, piće neka toči
    – Garson, şafağa kadar içkinin dökülmesine izin ver
    Popiješ ti za veče sve što zaradiš
    – Kazandığın her şeyi içiyorsun.
    Čulo se kô kalaši da ti budala si
    – Kulağa Kalash gibi geldi, sen bir aptalsın.

    Čulo se kô kalaši da ti budala si
    – Kulağa Kalash gibi geldi, sen bir aptalsın.
    Ma, čulo se kô kalaši to da ti budala si
    – Aptalmışsın gibi duydum.

    Ma, čulo se kô kalaši to da ti budala si
    – Aptalmışsın gibi duydum.
  • Shafqat Amanat Ali & Shankar Ehsaan Loy – Tere Naina (From “My Name Is Khan”) İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Shafqat Amanat Ali & Shankar Ehsaan Loy – Tere Naina (From “My Name Is Khan”) İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Tere naina tere naina tere naina re
    – Tere naina tere naina tere naina re
    Tere naina tere naina tere naina re
    – Tere naina tere naina tere naina re

    Tere naina tere naina tere naina re
    – Tere naina tere naina tere naina re
    Tere naina tere naina tere naina re
    – Tere naina tere naina tere naina re

    Ooo ooo oo.
    – Ooo ooo oo.

    Naino ki chaal hai, makhmali haal hai
    – Naino ki chaal hai, makhmali haal hai
    Neechi palkon se badle samaa
    – Neechı palkon se badle samaa
    Naina sharamaye jo, ya anake bar aaye jo
    – Naina sharamaye jo, ya anake bar aaye jo
    Tham ke ruk jaaye dono jahaan
    – Tham ke ruk jaaye dono jahaan
    Rab ki neemat hai teri nigaahein
    – Rab ki neemat hai teri nigaahein
    Jisme basti hai uski duayein
    – Jisme basti hai uski duayein
    Aise naino ki baaton mein koi kyun na aaye
    – Aise naino ki baaton mein koi kyun na aaye
    Hoo Tere naina, tere naina, tere naina re
    – Hoo Tere naina, tere naina, tere naina yeniden
    Tere naina tere naina tere naina re
    – Tere naina tere naina tere naina re
    Hoo Aise naino ki baaton mein koi kyun na aaye
    – Hoo Aise naino ki baaton mein koi kyun na aaye
    Hoo Tere naina, tere naina, tere naina re
    – Hoo Tere naina, tere naina, tere naina yeniden
    Tere naina tere naina tere naina re
    – Tere naina tere naina tere naina re

    Aahat khwabon ki, chahat dhadkan ki
    – Aahat khwabon ki, chahat dhadkan ki
    Unke kadamoon ke hai ye nishaan
    – Unke kadamoon ke hai ye nishaan
    Chahe kuch na bolu, chahe raaz na kholu
    – Chahe kuch na bolu, chahe raaz na kholu
    Ye samajthe hai meri zubaan
    – Ye samajthe hai meri zubaan
    Mujhpe barsi jo teri nigaahein
    – Mujhpe barsi jo teri nigaahein
    Meri saanson ne badli adaayein
    – Meri saanson ne badli adaayein
    Hoo Aise naino ki baaton mein koi kyun na aaye
    – Hoo Aise naino ki baaton mein koi kyun na aaye
    Hoo Tere naina, tere naina, tere naina re
    – Hoo Tere naina, tere naina, tere naina yeniden
    Tere naina tere naina tere naina re
    – Tere naina tere naina tere naina re
    Aise naino ki baaton mein koi kyun na aaye
    – Aise naino ki baaton mein koi kyun na aaye
    Hoo Tere naina, tere naina, tere naina re
    – Hoo Tere naina, tere naina, tere naina yeniden
    Tere naina tere naina tere naina re
    – Tere naina tere naina tere naina re

    Tere naina, raahein saja de
    – Tere naina, raahein saja de
    Tere naina, doori mita de
    – Tere naina, doori mita de
    Tere naina, dhadkan ko bhada de
    – Tere naina, dhadkan ko bhada de
    Tere naina, palkon mein samaa le
    – Tere naina, palkon mein samaa le
    Wallah
    – Wallah’ın

    Zakham pe marham, tere naina
    – Zakham pe marham, tere naina
    Dhool pe shabnam, tere naina
    – Dhool pe shabnam, tere naina
    Jag bhoole bhoole, tere naina
    – Jag bhoole bhoole, tere naina
    Dil chu le chu le, tere naina
    – Dil chu le chu le, tere naina
    Tere nainon ke aagey jo taare bhi sharamaye .
    – Sharamaye için çok üzgünüm.

    Pa ni sa ni sa ni dha pa ni dha pa ma ga re sa
    – Pa ni sa ni sa ni dha pa ni dha pa ma ga re sa

    Tere naina, tere naina
    – Tere naina, tere naina
    Naino ki chaal hai, makhmali haal hai
    – Naino ki chaal hai, makhmali haal hai
    Neechi palkon se badle samaa
    – Neechı palkon se badle samaa
    (Neechi palkon se badle samaa)
    – (Neechı palkon se badle samaa)
    Rab ki nemat hai teri nigaahein
    – Rab ki nemat hai teri nigaahein
    Jisme basti hai uski duayein
    – Jisme basti hai uski duayein
    (Duayein)
    – (Duayein)
    Aise naino ki baaton mein koi kyun na aaye
    – Aise naino ki baaton mein koi kyun na aaye
    Hoo Tere naina, tere naina, tere naina re
    – Hoo Tere naina, tere naina, tere naina yeniden
    Tere naina tere naina tere naina re
    – Tere naina tere naina tere naina re
    Tere naina, tere naina, tere naina re
    – Tere naina, tere naina, tere naina yeniden
    (Tere naina re.)
    – (Tere naina re.)
    Tere naina tere naina tere naina re
    – Tere naina tere naina tere naina re
  • B Ajaneesh Loknath & Venkatesh D. C. – Karma Song Kannada dili Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    B Ajaneesh Loknath & Venkatesh D. C. – Karma Song Kannada dili Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    ಕರುಮದ ಕಲ್ಲನು
    – Merhamet taşı
    ಎಡವಿದ ಮನುಜನ
    – Tökezleyen adam
    ಬೆರಳಿನ ಗಾಯವು ಮಾಯದು
    – Parmak yaralanması kayboldu

    ಹಗೆಯಲಿ ಕೋವಿಗೆ
    – Mahesh Babu’nun
    ತಲೆಕೊಡೋ ಮರುಳರ
    – Thalodo Marula
    ಗುಡಿಯಲಿ ದೈವವು ಕಾಯದು
    – Gudyalı Divalar bekle

    ಕತ್ತಲನು ಮಣಿಸೋಕೆ ಹಚ್ಚಿ ಇಟ್ಟ ದೀಪ
    – Karanlık manisoke lambası
    ಊರೂರನ್ನೇ ಸುಡುವಂಥ ಜ್ವಾಲೆ ಆಯಿತೇನೋ
    – Yanan bir alev

    ಗರ್ಭದಲೇ ಆದ ಗಾಯ ಹಣೆ ಬರಹ
    – Hamilelik kendi yaralanması alın yazısı
    ಬದುಕಿಡೀ ಮದ್ದು ಹುಡುಕಿ ಅಲೆದಾಡುವೆ
    – Yaşa ve dolaş iksiri bul
    ಯಾರ ಜತೆ ಅರಿಯದೆ ನಿನ್ನ ಕಲಹ
    – Kiminle olduğunu bilmeden çekişmen
    ನಿನ್ನನ್ನೇ ನೀನು ಹುಡುಕಿ ಕಳೆದೋಗುವೆ
    – Kendini kaybolmuş bul

    ನುಂಗಿಕೊಂಡರೂ ಮಾಡೋ ಪಾಪನೆಲ್ಲಾ ಗಂಗೆ
    – Devindendum modo papanella Gange
    ಬಿಟ್ಟು ಹೋಗುತಾಳೆ ಪಶ್ಚಾತಾಪ ನಂಗೆ ನಿಂಗೆ
    – Tövbe Nange Ninge bırakarak
    ದರ್ಪದಲಿ ಮೆರೆವಾಗ ತೊಟ್ಟ ಹೂವ ಮಾಲೆ
    – Darpati merewa için Thotta çiçek çelenk
    ನಾಳೆಗೆ ಹೂ ಉದುರಿ ಕುಣಿಕೆಯಾಗದೇನೋ?
    – Yarın çiçek düşme döngüsü yok mu?
  • Jeong Eun Ji – Journey For Myself Korece Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Jeong Eun Ji – Journey For Myself Korece Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Far away you’re my sunshine
    – Uzakta sen benim güneşimsin
    We were together
    – Birlikteydik.
    나는 사랑보다
    – Sevdiğimden daha
    좋은 추억 알게 될 거야
    – Güzel anıları bileceksin.
    텀블러 한 잔에 널 털어 넘기고
    – Seni bir bardağa atıyorum.
    이젠 나를 좀 더 사랑할 거야
    – Artık beni biraz daha seveceksin.
    저 푸른 바다 끝까지 말을 달리면
    – Eğer atını o mavi denizin sonuna kadar koşarsan,
    소금 같은 별이 떠 있고
    – Tuz benzeri bir yıldız yüzüyor.
    사막엔 낙타만이 가는 길
    – Çölde, sadece develer gitmenin yoludur
    무수한 사랑 길이 되어 열어줄 거야
    – Aşkın sayısız yolunu açacağım.
    낡은 하모니카 손에 익은 기타
    – Elinde eski armonika Olgun gitar
    Your melody 나는 떠날래
    – Melodini bırakıyorum.
    어린 왕자 Your melody 찾아 떠날래
    – Küçük Prensi melodini bulmak için gidiyorum.
    Far away you’re my sunshine
    – Uzakta sen benim güneşimsin
    We were together
    – Birlikteydik.
    나는 사랑보다
    – Sevdiğimden daha
    좋은 추억 알게 될 거야
    – Güzel anıları bileceksin.
    텀블러 한 잔에 널 털어 넘기고
    – Seni bir bardağa atıyorum.
    이젠 나를 좀 더 사랑할 거야
    – Artık beni biraz daha seveceksin.
    저 끓어 넘친 태양은 부글거리고
    – O kaynayan güneş yanıyor.
    오랜 꿈은 삐꺽거리고
    – Uzun hayalim gıcırdıyor.
    쿨럭인 자동차를 타고서
    – Havalı bir arabadayım.
    꿈의 날개로 구름 속을 산책할 거야
    – Hayallerimin kanatlarıyla bulutların içinde yürüyeceğim.
    낡은 하모니카 손에 익은 기타
    – Elinde eski armonika Olgun gitar
    Your melody 나는 떠날래
    – Melodini bırakıyorum.
    어린 왕자 Your melody 찾아 떠날래
    – Küçük Prensi melodini bulmak için gidiyorum.
    Far away you’re my sunshine
    – Uzakta sen benim güneşimsin
    We were together
    – Birlikteydik.
    나는 사랑보다
    – Sevdiğimden daha
    좋은 추억 알게 될 거야
    – Güzel anıları bileceksin.
    For my life find my life
    – Hayatım için hayatımı bul
    찾아 누릴 천국에
    – Cenneti bul ve tadını çıkar
    지지 않을 너를 안게 될 거야
    – Kaybetmeyeceğim. Sana sarılacağım.
    Far away you’re my sunshine
    – Uzakta sen benim güneşimsin
    We were together
    – Birlikteydik.
    나는 사랑보다
    – Sevdiğimden daha
    좋은 추억 알게 될 거야
    – Güzel anıları bileceksin.
    For my life find my life
    – Hayatım için hayatımı bul
    찾아 누릴 천국에
    – Cenneti bul ve tadını çıkar
    지지 않을 너를 안게 될 거야
    – Kaybetmeyeceğim. Sana sarılacağım.
  • Sam Kim – Confession Korece Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Sam Kim – Confession Korece Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    봄바람처럼 부드러운 노랫소리
    – Bahar esintisi gibi yumuşak bir şarkı
    들려오는 이곳에는 너와 내가 함께 있네
    – Seni duyduğum bu yerde sen ve ben birlikteyiz.
    수많은 날들 연습했던 고백의 말
    – Günlerdir uyguladığım itiraf Sözleri
    아무것도 할 수 없어, 나는 그저 웃고 있네
    – Hiçbir şey yapamam. Sadece gülümsüyorum.

    우, 우, 우
    – Ooh, ooh, Ooh.
    우, 우, 우
    – Ooh, ooh, Ooh.
    우, 우, 우
    – Ooh, ooh, Ooh.
    우, 우, 우, 우
    – Ooh, ooh, ooh, ooh.

    오늘 밤 너를 부르면
    – Eğer seni bu gece ararsam,
    다신 우리 어제처럼 돌아갈 수는 없겠지만
    – Dün yaptığımız gibi asla geri dönmeyeceğiz, ama dün yaptığımız gibi asla geri dönmeyeceğiz.
    오늘 밤 이 노래가 흐르고, 오오
    – Bu şarkı bu gece akıyor, oh.
    나는 물끄러미 널 바라보고 있어
    – Sana bakıyorum.
    그냥 웃고 있을 뿐이야
    – Sadece gülüyorum.

    음, 끝나가는 노랫소리 저물어 가는 하루
    – En fazla şarkı söyleyen bir gün
    불러야 해 떨리는 너의 이름
    – Adını titreyerek söylemeliyim.

    오늘 밤 너를 부르면
    – Eğer seni bu gece ararsam,
    다신 우리 어제처럼 돌아갈 수는 없겠지만
    – Dün yaptığımız gibi asla geri dönmeyeceğiz, ama dün yaptığımız gibi asla geri dönmeyeceğiz.
    오늘 밤 이 노래가 흐르고, 오오
    – Bu şarkı bu gece akıyor, oh.
    나는 물끄러미 널 바라보고 있어
    – Sana bakıyorum.
    아무 말도 없이
    – Hiçbir şey söylemeden.

    오늘 밤 밤이 흐르면
    – Bu gece, gece geçtiğinde.
    다신 우리 어제처럼 돌아갈 수는 없겠지만
    – Dün yaptığımız gibi asla geri dönmeyeceğiz, ama dün yaptığımız gibi asla geri dönmeyeceğiz.
    오늘 밤 이 노래가 흐르고, 오오
    – Bu şarkı bu gece akıyor, oh.
    나는 물끄러미 널 바라보고 있어
    – Sana bakıyorum.
    이제 용기를 내야 해
    – Şimdi cesur olmalısın.
  • Chuu – Confession (Ditto) Korece Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Chuu – Confession (Ditto) Korece Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    말해야 하는데 네 앞에 서면
    – Sana söylemeliyim.
    아무 말 못 하는 내가 미워져
    – Hiçbir şey söyleyememekten nefret ediyorum.
    용기를 내야 해 후회하지 않게
    – Cesur olmalısın ki pişman olmayasın.
    조금씩 너에게 다가가
    – Azar azar sana ulaşacağım.
    날 고백해야 해
    – Bana itiraf etmelisin.

    내 오래된 친구인 널 좋아하게 됐나 봐
    – Sanırım senden hoşlanmaya başladım, eski dostum.
    아무렇지 않은 듯 널 대해도
    – Sana yapmayacakmışım gibi davranacağımı sanmıyorum.
    마음은 늘 떨렸어
    – Kalbim hep titriyordu.

    미소 짓는 너를 보며
    – Sana gülümseyerek bakıyorum
    우리 사이가 어색할까 두려워
    – Korkarım garip davranacağız.
    아무런 말 하지 못한 채
    – Hiçbir şey söylemedim.
    돌아서면 눈물만 흘렸어
    – Arkamı döndüğümde gözyaşları içindeydim.

    말해야 하는데 네 앞에 서면
    – Sana söylemeliyim.
    아무 말 못 하는 내가 미워져
    – Hiçbir şey söyleyememekten nefret ediyorum.
    용기를 내야 해 후회하지 않게
    – Cesur olmalısın ki pişman olmayasın.
    조금씩 너에게 다가가
    – Azar azar sana ulaşacağım.
    날 고백해야 해
    – Bana itiraf etmelisin.

    처음 너를 만났던 날
    – Seninle ilk tanıştığım gün
    기억할 순 없지만
    – Hatırlayamıyorum.
    그저 그런 친구로 생각했고
    – Onu sadece bir arkadaş olarak düşündüm.
    지금과는 달랐어
    – Şimdiki gibi değildi.

    미소 짓는 너를 보며
    – Sana gülümseyerek bakıyorum
    우리 사이가 어색할까 두려워
    – Korkarım garip davranacağız.
    하루 종일 망설이다
    – Bütün gün tereddüt
    헤어지면 눈물만 흘렸어
    – Sadece ayrıldığımda gözyaşı döktüm.

    말하고 싶은데
    – Sana söylemek istiyorum.
    사랑한다고 아무 말 못 하는
    – Seni sevdiğimi söyleyemem.
    내가 너무 미워
    – Senden çok nefret ediyorum.
    용기를 내야 해 후회하지 않게
    – Cesur olmalısın ki pişman olmayasın.
    조금씩 너에게 다가가
    – Azar azar sana ulaşacağım.
    날 고백할 거야
    – Beni itiraf edeceksin.

    Oh 용기를 내야 해 후회하지 않게
    – Cesur olmalısın. Pişman olma.
    조금씩 너에게 다가가
    – Azar azar sana ulaşacağım.
    날 고백할 거야
    – Beni itiraf edeceksin.
    사랑한다고 아무 말 못 하는
    – Seni sevdiğimi söyleyemem.
    내가 너무 미워
    – Senden çok nefret ediyorum.
    용기를 내야 해 후회하지 않게
    – Cesur olmalısın ki pişman olmayasın.
    조금씩 너에게 다가가
    – Azar azar sana ulaşacağım.
    날 고백할 거야
    – Beni itiraf edeceksin.
  • Vacra – Tiki Taka Fransızca Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Vacra – Tiki Taka Fransızca Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Elle m’dit “t’es pas là”, elle aimerait un duplicata
    – Bana “burada değilsin” diyor, bir kopyasını istiyor
    Posé sur mon Tiki Taka, j’suis sous Jack, elle, sous thé Matcha (Mmh)
    – Tiki Taka’mın üzerinde oturuyorum, Jack’in altındayım, onun, Matcha çayının altındayım (Mmh)
    J’me suis attaché, à la base j’voulais que sa chatte, ah
    – Bağlandım, temelde onu kedi istedim, ah
    Le faire sur Window Shopper
    – Pencere Alışverişinde yap
    Elle sent que la weed comme Wiz Khalifa (Mmh)
    – O otu Wiz Khalifa gibi hissediyor (Mmh)
    Tu m’en veux d’avoir des lovés à faire
    – Yapacak biraz sevgim olduğu için beni suçluyor musun
    Mais j’veux pas rester locataire
    – Ama kiracı kalmak istemiyorum.
    Elle connaît mon G.A.N.G, suis-moi dans ma fast life (Mmh)
    – G.A.N.G’mi tanıyor, hızlı hayatımda beni takip et (Mmh)
    T’es relou mais les autres font pas le poids
    – Sen iyisin, ama diğerleri kilo almıyor
    J’espère que t’as compris la phase là (Phase là, phase là)
    – Umarım oradaki aşamayı anlamışsınızdır (Oradaki aşama, oradaki aşama)
    T’es ma Black Widow, ma baby mama
    – Sen benim Kara dulumsun, bebeğim annem

    T’es ma locomotive tchou tchou, baby tout doux (Tout doux)
    – Sen benim lokomotifimsin tchou tchou, bebeğim tout doux (Tout doux)
    J’me suis mis dans des galères pour you, shawty pff pff (Pff pff)
    – Senin için başım belaya girdi, hatun pff pff (Pff pff)
    Elle rêve d’un doudou, pas d’un toutou tout mou
    – Yumuşak bir köpek değil, sevimli bir oyuncak hayal ediyor
    T’es ma locomotive tchou tchou, baby tout doux
    – Sen benim lokomotifimsin tchou tchou, tatlı bebeğim

    Il est trop mimi
    – O çok mimi
    Quand ton corps parle en langage des signes (Des signes)
    – Bedeniniz işaret dilinde konuştuğunda (İşaretler)
    Quand tu fais la timide (timide), oh là t’es trop mimi (Trop mimi)
    – Utangaç olduğunuzda (utangaç), oh işte çok mimi (Çok mimi)
    Tu m’intimides, ton cœur, lui pèse des millis (Millis)
    – Beni korkutuyorsun, kalbin ona ağırlık veriyor millis (Millis)
    Précise comme Stephen Curry (précise)
    – Stephen Curry gibi kesin (kesin)
    Sous l’capot v’la l’écurie (Han-han)
    – Kaputun altında v’la ahır (Han-han)
    Elle veut pas d’caresses, elle veut qu’on la griffe (Brrrrrr)
    – Okşamak istemiyor, onu pençelememizi istiyor (Brrrrrr)
    J’finirai premier du tournoi
    – Turnuvayı birinci bitireceğim.
    J’fais la diff’ (J’fais la, j’fais la diff)
    – J’fait la diff’ (J’fait la, J’fait la diff)
    Tu voulais parler, là je t’écoute
    – Konuşmak istedin, şimdi seni dinliyorum.
    Dans mon morceau sans engagement c’était cool
    – Taahhüt olmadan benim parçamda harikaydı
    J’aurais tellement aimer les multiplier mais j’étais fou
    – Onları çoğaltmayı çok isterdim ama deliydim.
    Pourtant j’étais fou d’toi (Toi)
    – Yine de senin için delirmiştim (Sen)

    T’es ma locomotive tchou tchou, baby tout doux (Tout doux)
    – Sen benim lokomotifimsin tchou tchou, bebeğim tout doux (Tout doux)
    J’me suis mis dans des galères pour you, shawty pff pff (Pff pff)
    – Senin için başım belaya girdi, hatun pff pff (Pff pff)
    Elle rêve d’un doudou, pas d’un toutou tout mou
    – Yumuşak bir köpek değil, sevimli bir oyuncak hayal ediyor
    T’es ma locomotive tchou tchou, baby tout doux
    – Sen benim lokomotifimsin tchou tchou, tatlı bebeğim
  • Saamou Skuu & Gambino La MG – Touch Down Fransızca Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Saamou Skuu & Gambino La MG – Touch Down Fransızca Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Mmh-mmh
    – Mmh-mmh
    Nous, c’est la TH (hi Raedwav)
    – Biz TH (merhaba Raedwav)
    Mmh-mmh
    – Mmh-mmh
    Olalash
    – Olalash’ın
    Mmh-mmh (22)
    – Mmh-mmh (22)

    J’ai d’la bonne moula si tu veux ter-ach’ (ter-ach’)
    – Ter-ach'(ter-ach’) istiyorsanız doğru kalıba sahibim.
    J’suis avec Saamou, mon boug de la TH (de la TH)
    – Saamou ile birlikteyim, inci böceğim (İNCİ)
    J’conduis discrètement, y a la douane au péage (péage)
    – Gizlice sürüyorum, geçiş ücretinde gümrük var (geçiş ücreti)
    J’vais les semer dans les embouteillages (yih-yih)
    – Onları trafik sıkışıklığına sokacağım (yih-yih)
    Si aux keufs, t’as dit des noms, faut qu’tu
    – Eğer Keuf’larda isimler söylediysen, söylemelisin.
    Dégages, dégages (mmh-mmh)
    – Çık dışarı, çık dışarı (mmh-mmh)

    J’vendais du doré au treizième étage (mmh-mmh)
    – On üçüncü katta altın satıyordum (mmh-mmh)
    Sur la passerelle quand j’étais au guettage (mmh-mmh)
    – Ben gözcüyken köprüde (mmh-mmh)
    Midi pile, c’est moi qui engage, engage (Uh-uh)
    – Öğlen yığını, nişan alan benim, nişan alan (Uh-uh)
    J’ai fait des lignes mais j’tape pas d’dans (brr)
    – Çizgiler yaptım ama yazmıyorum (brr)
    Raconte pas l’histoire si t’es pas d’dans (brr)
    – Kabul etmiyorsanız hikayeyi anlatmayın (brr)
    Chaque jour, j’vois le Sheitan qui danse (pah)
    – Her gün Sheitan’ın dans ettiğini görüyorum (pah)
    J’envoie des bougs, y a tout l’monde qui tremble (pa-pa-pah)
    – Sarılmalar gönderiyorum, herkes titriyor (pa-pa-pah)

    Péter l’million d’euros, j’y pense (grr)
    – Milyon avroyu osurmak, bunu düşünüyorum (grr)
    J’regarde le vécu, tu l’as vécu toi? (grr, pah)
    – Deneyime bakıyorum, kendin yaşadın mı? (grr, pah)
    J’visser d’la plante, des fois, d’la blanche (pah)
    – Bitkiyi vidalıyorum, bazen beyaz (pah)
    Sosa t’allume sinon ça t’plante (pah, pah, boom, boom)
    – Sosa seni açar, aksi takdirde seni çarpar (pah, pah, boom, boom)
    Dans la tchop, on attache (mmh-mmh)
    – Tchop’ta bağlarız (mmh-mmh)
    Elle laisse pas de tache quand ses cheveux
    – Saçında leke bırakmaz
    Elle attache (elle attache, mmh-mmh)
    – Bağlar (bağlar, mmh-mmh)
    J’tapote ses fesses, elle se fâche (fâche)
    – Kıçını okşuyorum, sinirleniyor (kızgın)

    Maintenant, tu sais qu’la nne-chie est ice (ice, ice, yih-yih)
    – Artık nne-chie’nin buz olduğunu biliyorsunuz (buz, buz, yih-yih)
    J’ai les gants en latex, cambu’, je laisse pas de trace (trace)
    – Lateks eldivenlerim var, cambu’, iz bırakmıyorum (iz)
    Y a plus rien à prendre, on se casse (mmh-mmh, casse, brr)
    – Alınacak başka bir şey yok, kırıyoruz (mmh-mmh, break, brr)
    J’ai déjà mon acheteur pour la Rolex (‘lex)
    – Rolex için alıcım zaten var (‘lex)
    J’finis de rouler mon pétou, je tasse, tasse (mmh-mmh, c’est cru)
    – Petou’mu yuvarlamayı bitiriyorum, fincan, fincan (mmh-mmh, çiğ)
    On tombe pas pour histoire de ‘tasse, ‘tasse
    – ‘Kupa’ hikayesine düşmeyiz, kupa
    Le shooter a rafale, il trace, trace
    – Tetikçi patladı, izler, izler

    Elle est nne-bo, té-ma les bes-jam, bes-jam
    – O nne-bo, té-ma bes-reçel, bes-reçel
    Ce soir, il faut qu’je la casse, casse (benga)
    – Bu gece kırmalıyım, kırmalıyım (benga)
    Benga rempli au max, max, dans l’pe-ra, il faut ça brasse max
    – Benga maksimuma kadar doldurulur, maks, pe-ra’da max demlemek gerekir
    Buteur comme Harry Kane, c’est réel
    – Harry Kane gibi golcü, gerçek
    Connu pour histoire de hasch’, hasch’
    – Hash’, hash’ tarihi ile bilinir

    On tombe pas pour histoire de ‘tasse, ‘tasse
    – ‘Kupa’ hikayesine düşmeyiz, kupa
    Le shooter a rafale, il trace, trace
    – Tetikçi patladı, izler, izler
    Elle est nne-bo, té-ma les bes-jam, bes-jam
    – O nne-bo, té-ma bes-reçel, bes-reçel
    Ce soir, il faut qu’je la casse, casse (benga)
    – Bu gece kırmalıyım, kırmalıyım (benga)
    Benga rempli au max, max, dans l’pe-ra, il faut ça brasse max
    – Benga maksimuma kadar doldurulur, maks, pe-ra’da max demlemek gerekir
    Buteur comme Harry Kane, c’est réel
    – Harry Kane gibi golcü, gerçek

    Connu pour histoire de hasch’, hasch’ (touch down, yih-yih)
    – Hash story’, hash’ ile tanınır (dokun, yih-yih)
    Cent pour cent congolais, j’attire toutes les moussos
    – Yüzde yüz Kongolu, tüm musaları çekiyorum
    Sur mes sons, elle fait des playbacks, sa re-sœu
    – Benim seslerimde, geri dönüşler yapıyor, yeniden sœu
    J’allais visser des laud-sa à la gare de Sceaux
    – Sceaux istasyonunda laud-sa’yı becerecektim.
    Au pays, j’me douchais avec un seau (seau, brr)
    – Ülkede bir kova ile duş alıyordum (kova, brr)
    Force à tous ceux qui envoient des lassos (brr, brr)
    – Lassos’u gönderen herkese güç (brr, brr)
    J’ai charbonné, j’ai pas pété avec un son (son)
    – Sigara içtim, sesle osurmadım (ses)

    Une seule erreur, du bateau, tu sautes, sautes (Uh-uh)
    – Tek bir hata, tekneden atlarsın, zıplarsın (Uh-uh)
    Y a pas d’Netflix, j’viens pour chiller (chiller)
    – Netflix yok, üşümeye geliyorum (üşümek)
    La cocaïne vient du Chili (Chili) la balle transperce ton gilet
    – Kokain Şili’den geliyor (Şili) kurşun yeleğini deliyor
    T’as pas eu le temps de te repentir (yih-yih)
    – Tövbe edecek vaktin yoktu (yih-yih)
    Il m’faut le Urus, Lamborghini (vroum)
    – Urus’a ihtiyacım var, Lamborghini (vroum)
    J’lui ai mis une balle, ça fait pas d’guilis (vroum, vroum)
    – Ona bir kurşun sıktım, önemli değil (vroum, vroum)
    J’veux voir toutes les bitchies en bikini (pah)
    – Bikinili tüm sürtükleri görmek istiyorum (pah)

    Les moussos, les moussos, sortez les minis (pa-pa-pah, Uh-uh)
    – Moussos, moussos, minileri çıkar (pa-pa-pah, Uh-uh)
    Dans la tchop, on attache (mmh-mmh)
    – Tchop’ta bağlarız (mmh-mmh)
    Elle laisse pas de tache quand ses cheveux
    – Saçında leke bırakmaz
    Elle attache (elle attache, mmh-mmh)
    – Bağlar (bağlar, mmh-mmh)
    J’tapote ses fesses, elle se fâche (fâche)
    – Kıçını okşuyorum, sinirleniyor (kızgın)
    Maintenant, tu sais qu’la nne-chie est ice (ice, ice, yih-yih)
    – Artık nne-chie’nin buz olduğunu biliyorsunuz (buz, buz, yih-yih)
    J’ai les gants en latex, cambu’, je laisse pas de trace (trace)
    – Lateks eldivenlerim var, cambu’, iz bırakmıyorum (iz)
    Y a plus rien à prendre, on se casse (mmh-mmh, casse, brr)
    – Alınacak başka bir şey yok, kırıyoruz (mmh-mmh, break, brr)
    J’ai déjà mon acheteur pour la Rolex (‘lex)
    – Rolex için alıcım zaten var (‘lex)

    J’finis de rouler mon pétou, je tasse, tasse (mmh-mmh, c’est cru)
    – Petou’mu yuvarlamayı bitiriyorum, fincan, fincan (mmh-mmh, çiğ)
    On tombe pas pour histoire de ‘tasse, ‘tasse
    – ‘Kupa’ hikayesine düşmeyiz, kupa
    Le shooter a rafale, il trace, trace
    – Tetikçi patladı, izler, izler
    Elle est nne-bo, té-ma les bes-jam, bes-jam
    – O nne-bo, té-ma bes-reçel, bes-reçel
    Ce soir, il faut qu’je la casse, casse (benga)
    – Bu gece kırmalıyım, kırmalıyım (benga)
    Benga rempli au max, max, dans l’pe-ra, il faut ça brasse max
    – Benga maksimuma kadar doldurulur, maks, pe-ra’da max demlemek gerekir
    Buteur comme Harry Kane, c’est réel
    – Harry Kane gibi golcü, gerçek
    Connu pour histoire de hasch’, hasch’
    – Hash’, hash’ tarihi ile bilinir

    On tombe pas pour histoire de ‘tasse, ‘tasse
    – ‘Kupa’ hikayesine düşmeyiz, kupa
    Le shooter a rafale, il trace, trace
    – Tetikçi patladı, izler, izler
    Elle est nne-bo, té-ma les bes-jam, bes-jam
    – O nne-bo, té-ma bes-reçel, bes-reçel
    Ce soir, il faut qu’je la casse, casse (benga)
    – Bu gece kırmalıyım, kırmalıyım (benga)
    Benga rempli au max, max, dans l’pe-ra, il faut ça brasse max
    – Benga maksimuma kadar doldurulur, maks, pe-ra’da max demlemek gerekir
    Buteur comme Harry Kane, c’est réel
    – Harry Kane gibi golcü, gerçek
    Connu pour histoire de hasch’, hasch’
    – Hash’, hash’ tarihi ile bilinir
    Ah-ah-ah
    – Ah-ah-ah
    Eh, j’suis une galère
    – Hey, baş belasıyım.
    Les bes-jam, bes-jam, les bes-jam, bes-jam
    – Bes-reçel, bes-reçel, bes-reçel, bes-reçel
    Nous, c’est la TH
    – Biz TH vardır
  • Nightwish – Sacrament of Wilderness İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Nightwish – Sacrament of Wilderness İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Naked in midwinter magic
    – Kış ortası büyüsünde çıplak
    Lies an angel in the snow
    – Karda bir melek yatıyor
    The frozen figure crossed by tracks of wolves
    – Kurt izlerinin geçtiği donmuş figür
    An encounter symbolic yet truthful
    – Sembolik ama doğru bir karşılaşma
    With a hungry choir of wolves
    – Aç bir kurt korosu ile
    An agreement immemorial to be born
    – Doğmak için çok eski bir anlaşma

    Dulcet elvenharps from a dryad forest
    – Bir dryad ormanından Dulcet elvenharps
    Accompany all charming tunes
    – Tüm büyüleyici melodilere eşlik edin
    Of a sacrament by a campfire
    – Bir kamp ateşi tarafından bir kutsallığın
    A promise between the tameless
    – Evcilleşmeyenler arasında bir söz
    And the one with a tool
    – Ve bir aracı olan
    Tonight the journey from a cave begins
    – Bu gece bir mağaradan yolculuk başlıyor

    I want to hunt with the tameless heart
    – Evcilleşmemiş kalple avlanmak istiyorum
    I want to learn the wisdom of mountains afar
    – Uzaktaki dağların bilgeliğini öğrenmek istiyorum
    We will honor the angel in the snow
    – Kardaki meleği onurlandıracağız
    We will make the streams for our children flow
    – Çocuklarımız için akarsuları akıtacağız

    Wrapped in furs beneath the northern lights
    – Kuzey ışıklarının altındaki kürklere sarılmış
    From my cave I watch the land untamed
    – Mağaramdan evcilleşmemiş toprakları izliyorum
    And wonder if some becoming season
    – Ve bazılarının sezon olup olmadığını merak ediyorum
    Will make the angel melt in shame
    – Meleğin utanç içinde erimesine neden olacak

    I want to hunt with the tameless heart
    – Evcilleşmemiş kalple avlanmak istiyorum
    I want to learn the wisdom of mountains afar
    – Uzaktaki dağların bilgeliğini öğrenmek istiyorum

    I want to hunt with the tameless heart
    – Evcilleşmemiş kalple avlanmak istiyorum
    I want to learn the wisdom of mountains afar
    – Uzaktaki dağların bilgeliğini öğrenmek istiyorum
    We will honor the angel in the snow
    – Kardaki meleği onurlandıracağız
    We will make the streams for our children flow
    – Çocuklarımız için akarsuları akıtacağız
  • Mavokali – Commando İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Mavokali – Commando İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Soldier oh, soldier oh
    – Asker oh, asker oh
    Can you be my commando?
    – Komandoum olabilir misin?
    Commando oh eeeeeh I wanna be your soldier ooh
    – Komando oh eeeeeh senin askerin olmak istiyorum ooh
    Soldier oh, soldier oh
    – Asker oh, asker oh
    Anything I’ll do for you
    – Senin için ne yaparsam yaparım
    So let me give my number oh
    – Bu yüzden numaramı vereyim oh
    Number oh, number oh
    – Numara oh, numara oh

    Can you be my commando? Commando oooh
    – Komandoum olabilir misin? Komando oooh
    Mwenzako moyo wangu mwepesi
    – Mwenzako moyo wangu mwepesi
    Usije ukanibwamga eti
    – Usije ukanibwamga eti
    Kisha ukanipa mastress aah aah aaah
    – Kisha ukanipa mastress aah aah aaah
    Hali yangu mi ya bajeti
    – Hali yangu mi ya bajeti
    Usije ukaniweka benchi
    – Usije ukaniweka benchi

    Utanimaliza aah, utanimaliza, oh utanimaliza aaaaah
    – Ah, ah, ah, ah, ah, ah, ah, ah, ah, ah, ah, ah, ah, ah, ah, ah, ah, ah, ah, ah, ah
    I wanna be your soldier ooh
    – Askerin olmak istiyorum ooh
    Soldier oh, soldier oh
    – Asker oh, asker oh
    Anything I’ll do for you
    – Senin için ne yaparsam yaparım
    So let me give my number oh
    – Bu yüzden numaramı vereyim oh
    Number oh, number oh
    – Numara oh, numara oh
    Can you be my commando? Commando oooh
    – Komandoum olabilir misin? Komando oooh

    Aah can you give me your time?
    – Bana biraz zaman verebilir misin?
    Mwenzako nime fall in love
    – Aşık Mwenzako nime güz
    Nime fall in love mmh mmh mmmh
    – Nime aşık mmh mmh mmmh
    Alafu sitokuacha uteseke pressure
    – Alafu sitokuacha uteseke basıncı
    Pressure za nini?
    – Basınç za nini?

    You are my desire mmh aah ooh
    – Sen benim arzumsun mmh aah ooh
    Mapopo popo popo
    – Mapopo popo popo
    Mbona wamesha lala mmh
    – Mbona wamesha lala mmh
    Wanaona haya
    – Wanaona haya

    Nafsi yangu isha sha sha sha sha
    – Nafsi yangu yatsı şa şa şa şa
    Isha pagawa mmh
    – Isha pagawa mmh
    Nahitaji dawa, dawa aaaaah
    – Nahitaji dava, dava aaaaah
    I wanna be your soldier ooh
    – Askerin olmak istiyorum ooh
    Soldier oh, soldier oh
    – Asker oh, asker oh

    Anything I’ll do for you
    – Senin için ne yaparsam yaparım
    So let me give my number oh
    – Bu yüzden numaramı vereyim oh
    Number oh, number oh
    – Numara oh, numara oh
    Can you be my commando? Commando oooh
    – Komandoum olabilir misin? Komando oooh