사진을 보다가 반쪽을 찢었어
– Resme baktım ve yarıları yırttım.
지금 우리처럼 반쪽을 찢었어
– Şimdi olduğu gibi ikiye ayrıldık.
나 남들처럼 그렇게 널 잊고 싶어서
– Herkes gibi seni de unutmak istiyorum.
사진을 찢어버렸어
– Resmi yırttım.
편지를 보다가 반쪽을 찢었어
– Mektuba baktım ve ikiye böldüm.
거울을 보다가 눈물이 비쳐서
– Aynaya baktım ve gözyaşlarım parladı.
한참을 울었어
– Bir süredir ağlıyorum.
난 눈물로 널 잊고 싶어서
– Seni gözyaşları içinde unutmak istedim.
그래 잊고 싶어서 편지를 찢었어
– Evet, mektubu unutmak istediğim için yırttım.
나 혼자서도 잘해 낼 거라고
– Kendi başıma yapacağım.
난 너 없이도 잘해 낼 수 있을 거라고
– Sensiz yapabilirim.
만약 네가 딴사람 만나면 행복을 빌어줄 거라고
– Başka biriyle tanışırsan, mutluluk için yalvarıyor olacaksın.
난 너 없이도 잘해 낼 거라고
– Sensiz iyi olurdum.
난 습관처럼 눈물 흘리진 않는다고
– Alışkanlık gibi gözyaşı dökmem.
내 손 위에 찢겨진 두 장 중에 한 장을 태웠어
– Elime geçen iki parçadan birini yaktım.
사진을 보다가
– Resme baktım.
사랑을 하다가 반쪽을 잃었어
– Ben aşıkken yarısını kaybettim.
사랑을 하다가 나 혼자 남았어
– Yalnız aşk kaldı.
한참을 울었어
– Bir süredir ağlıyorum.
난 눈물로 널 잊고 싶어서
– Seni gözyaşları içinde unutmak istedim.
그래 잊고 싶어서 편지를 찢었어
– Evet, mektubu unutmak istediğim için yırttım.
혼자서도 잘해 낼 거라고
– Hepsini tek başıma yapacağım.
난 너 없이도 잘해 낼 수 있을 거라고
– Sensiz yapabilirim.
만약 네가 딴사람 만나면 행복을 빌어줄 거라고
– Başka biriyle tanışırsan, mutluluk için yalvarıyor olacaksın.
난 너 없이도 잘해 낼 거라고
– Sensiz iyi olurdum.
난 습관처럼 눈물 흘리진 않는다고
– Alışkanlık gibi gözyaşı dökmem.
사진 속 멈춰진 시간 그 모든 순간
– Fotoğrafta durmuş zamanın tüm o anları
찢겨진 너와 나의 기억과
– Senden ve hafızamdan koptu
그 아름다운 추억 모두 다 빛바랜 기억 속에
– Bütün o güzel anılar hafızanın ışığındadır.
사진을 보다가
– Resme baktım.
이젠 난 너 없이도 잘해 낼 거라고
– Şimdi sensiz iyi olacağım.
난 습관처럼 눈물 흘리지 않는다고
– Alışkanlık gibi gözyaşı dökmem.
이렇게 다짐하지만
– Buna bağlıyım.
잠시 나도 모르게 어느새 널 기다려
– Bir an bile bilmeden, seni fark edilmeden bekle.
항상 웃고 있는 너의
– Her zaman gülümsüyorsun
사진을 보다가
– Resme baktım.

Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.