Yazar: Çevirce

  • Ben Harper – Another Lonely Day Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

    Ben Harper – Another Lonely Day Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

    Yes indeed Im alone again
    – Evet gerçekten yine yalnızım

    And here comes emptiness crashing in
    – Ve işte boşluk geliyor bir gürültüyle

    Its either love or hate
    – Bu ya aşkı ya da nefret

    I cant find in between
    – Bulamıyorum

    Cause Ive been with witches
    – Çünkü cadılarla,

    And I have been with a queen
    – Ve bir kraliçeyle birlikteydim

    It wouldnt have worked out any way
    – Her halükarda işe yaramayacaktı

    So now its just another lonely day
    – Bu yüzden şimdi başka bir yalnız gün

    Further along we just may
    – Belki ilerde başarabiliriz

    But for now its just another lonely day
    – Ama şimdilik başka bir yalnız gün

    Wish there was something
    – Keşke birşey olsaydı,

    I could say or do
    – Söyleyebileceğim ya da yapabiileceğim.

    I can resist anything
    – Her şeye dayanabilirim

    But temptation from you
    – Ama senin yoldan çıkarman hariç.

    But Id rather walk alone
    – Ama yalnız yürümeyi tercih ederim

    Than chase you around
    – Etrafında dolaşmaktansa.

    Id rather fall myself
    – Kendim düşmeyi tercih ederim,

    Than let you drag me down
    – Senin beni yıkmandansa.

    It wouldnt have worked out any way
    – Her halükarda işe yaramayacaktı

    So now its just another lonely day
    – Bu yüzden şimdi başka bir yalnız gün

    Further along we just may
    – Belki ilerde başarabiliriz

    But for now its just another lonely day
    – Ama şimdilik başka bir yalnız gün

    Yesterday seems like a life ago
    – Dün Bütün bir hahat geçmiş gibi uzak

    Cause the one I love
    – Çünkü o zaman sevdiğim

    Today I hardly know
    – Şimdi zor tanıdığım

    You I held so close in my heart oh dear
    – Of sevgilim Kalbime o kadar yakındın ki

    Grow further from me
    – Benden uzaklaştın

    With every fallen tear
    – Her düşen gözyaşıyla

    It wouldnt have worked out any way
    – Her halükarda işe yaramayacaktı

    So now its just another lonely day
    – Bu yüzden şimdi başka bir yalnız gün

    Further along we just may
    – Belki ilerde başarabiliriz

    But for now its just another lonely day
    – Ama şimdilik başka bir yalnız gün

  • BTS – Anpanman Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

    BTS – Anpanman Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

    Waiting for you Anpanman
    – Seni bekliyorum Anpanman
    Waiting for you Anpanman
    – Seni bekliyorum Anpanman
    내겐 없지 알통이나 갑빠
    – Yığınla kaslarım yok
    내겐 없지 super car like Batman
    – Batman’in ki gibi süper bir arabam yok
    되게 멋진 영웅이 내 낭만
    – İdealim gerçekten havalı bir kahraman
    But 줄 수 있는 건 오직 Anpan
    – Ama sana verebileceğimin hepsi Anpan
    꿈꿔왔네 hero like Superman
    – Süperman gibi bir kahraman olmayı hayal ettim
    힘껏 뛰었네 하늘높이 방방
    – Tüm gücümle koştum, zıpla zıpla yükseğe havaya
    무릎팍 까지는 것 따윈 두렵지 않아
    – Dizlerimi kanatmak gibi küçük şeylerden korkuyorum
    순수한 내 어릴 적의 망상
    – Çocukluk günlerimin masum düşünceleri
    I’m not a superhero
    – Ben bir süper kahraman değilim
    많은 것을 바라지마
    – Benden çok fazla şey bekleme
    I can be your hero
    – Senin kahramanın olabilirim
    이런 말이 가당키나
    – Bu tür kelimeler
    한 일인지 모르겠어 정말
    – Bunların mantıklı olduğu konusunda bile emin değilim
    근데 꼭 해야겠어요 엄마
    – Ama anne bunu yapmak zorundayım
    내가 아니면 누가할까
    – Eğer ben yapmazsam bunu kim yapacak
    You can call me say Anpan
    – Beni çağırabilirsin, Anpan de
    Waiting for you Anpanman
    – Seni bekliyorum Anpanman
    Lemme hear ya say
    – Sesinizi duyayım
    Lemme hear ya say
    – Sesinizi duyayım
    Waiting for you Anpanman
    – Seni bekliyorum Anpanman
    Turn it up turn it up turn It up
    – Sesi aç Sesi aç Sesi aç
    좀 더 힘을 내볼래
    – Sana daha fazla güç vereceğim

    Lemme hear ya say
    – Sesinizi duyayım
    lemme hear ya say
    – Sesinizi duyayım
    너의 힘이 돼줄래
    – Senin gücün olacağım
    Turn it up turn it up turn it up
    – Sesi aç Sesi aç Sesi aç
    계속 돌려 돌려 나의 Anpan
    – Dönmeye dönmeye devam et Anpan’im
    Keep ballin’ ballin’ still 방탄
    – Hala varlık içinde yaşamaya yaşamaya devam et Bangtan
    눈 뜨니 hero but still in 미로
    – Gözlerimi açtığımda kahramanım ama hala labirentteyim

    그 young man young man
    – Bu genç adam, genç adam
    Young man
    – Genç adam
    계속 몰래 몰래 상처 만땅
    – Gizlice gizlice yaralarla doğruluğunu sınıyor
    But ballin’ ballin’ still 방탄
    – Ama varlık içinde yaşıyor yaşıyor hala Bangtan
    아파도 hero 두려움은 뒤로
    – Acıtsa da, kahraman, korkularını geriye koy
    Anpanman panman panman
    – Anpanman panman panman
    I’m a new generation Anpanman
    – Ben yeni bir jenerasyon Anpanman’im
    I’m a new superhero Anpanman
    – Ben yeni bir süper kahraman Anpanman’im
    내가 가진 건 이 노래 한방
    – Tüm sahip olduğum bu şarkı
    Lemme say All the bad men cop out
    – Bırakın diyeyim “Tüm kötü adamlar kaçın”
    I’m a new generation Anpanman
    – Ben yeni bir jenerasyon Anpanman’im
    I’m a new superhero Anpanman
    – Ben yeni bir süper kahraman Anpanman’im
    내가 가진 건 이 노래 한방
    – Tüm sahip olduğum bu şarkı
    Lemme say All the bad men cop out
    – Bırakın diyeyim “Tüm kötü adamlar kaçın”
    가끔은 이 모든 게 두렵네
    – Bazen bütün bunlardan korkuyorum
    사랑하는 게 넘 많이 생겼기에
    – Çünkü şimdi sevdiğim çok fazla şey var
    누군 말해 너도 이제 꼰대 다 됐으
    – Bazıları “Sen şimdi pratiktçe önemini yitirdin” diyorlar
    자격 없어 그냥 하던 거나 잘 해
    – “Bu hakka sahip değilsin, sadece yaptığın şeyi yapmaya devam et”
    그래도 난 영웅이고파
    – Ama ben hala bir süper kahraman olmak istiyorum
    줄 수 있는 건 단팥빵
    – Ama verebileceğim tek şey kırmızı fasulye ezmeli ekmek
    과 수고했단 말뿐이다만
    – Ve “Sıkı çalıştın” sözleri
    부름 바로 날라갈게
    – Ama beni çağırırsan sana doğru uçacağım
    날 불러줘
    – Lütfen çağır beni
    Waiting for you Anpanman
    – Seni bekliyorum Anpanman
    Lemme hear ya say
    – Sesinizi duyayım
    Lemme hear ya say
    – Sesinizi duyayım
    Waiting for you Anpanman
    – Seni bekliyorum Anpanman
    Turn it up turn it up turn it up
    – Sesi aç Sesi aç Sesi aç
    좀 더 힘을 내볼래
    – Sana daha fazla güç vereceğim
    Lemme hear ya say
    – Sesinizi duyayım
    Lemme hear ya say
    – Sesinizi duyayım
    너의 힘이 돼줄래
    – Senin gücün olacağım
    Turn it up turn it up turn it up
    – Sesi aç Sesi aç Sesi aç
    계속 돌려 돌려 나의 Anpan
    – Dönmeye dönmeye devam et Anpan’im
    Keep ballin’ ballin’ still 방탄
    – Hala varlık içinde yaşamaya yaşamaya devam et Bangtan
    눈 뜨니 hero but still in 미로
    – Gözlerimi açtığımda kahramanım ama hala labirentteyim
    그 young man young man
    – Bu genç adam, genç adam
    Young man
    – Genç adam

    계속 몰래 몰래 상처 만땅
    – Gizlice gizlice yaralarla doğruluğunu sınıyor
    But ballin’ ballin’ still 방탄
    – Ama varlık içinde yaşıyor yaşıyor hala Bangtan
    아파도 hero 두려움은 뒤로
    – Acıtsa da, kahraman, korkularını geriye koy
    Anpanman panman panman
    – Anpanman panman panman
    솔직하게
    – Dürüst olmak gerekirse
    무서워 넘어지는 게
    – Düşmekten korkuyorum
    너희들을 실망시키는 게
    – Ve seni yüz üstü bırakmaktan
    그래도 내 온 힘을 다해서라도
    – Ama hala tüm gücümle her zaman senin yanında olacağım
    나 꼭 너의 곁에 있을게
    – Yeniden düşecek olsam bile
    다시 넘어지겠지만
    – Yeniden hata yapacak olsam bile
    또다시 실수 하겠지만
    – Çamurla kaplanacak olsam bile
    또 진흙투성이겠지만
    – Bana inan
    나를 믿어 나는 hero니까
    – Çünkü ben bir kahramanım
    Yeah yeah
    – Evet evet
    돌려 돌려 나의 Anpan
    – Dönmeye dönmeye devam et Anpan
    Keep ballin’ ballin’ still 방탄
    – Hala varlık içinde yaşamaya yaşamaya devam et Bangtan
    눈 뜨니 hero but still in 미로
    – Gözlerimi açtığımda kahramanım ama hala labirentteyim
    그 young man young man
    – Bu genç adam, genç adam
    Young man
    – Genç adam

    계속 몰래 몰래 상처 만땅
    – Gizlice gizlice yaralarla doğruluğunu sınıyor
    But ballin’ ballin’ still 방탄
    – Ama varlık içinde yaşıyor yaşıyor hala Bangtan
    아파도 hero 두려움은 뒤로
    – Acıtsa da, kahraman, korkularını geriye koy
    Anpanman panman panman
    – Anpanman panman panman
    I’m a new generation Anpanman
    – Ben yeni bir jenerasyon Anpanman’im
    I’m a new superhero Anpanman
    – Ben yeni bir süper kahraman Anpanman’im
    내가 가진 건 이 노래 한방
    – Tüm sahip olduğum bu şarkı
    Lemme say All the bad men cop out
    – Bırakın diyeyim “Tüm kötü adamlar kaçın”
    I’m a new generation Anpanman
    – Ben yeni bir jenerasyon Anpanman’im
    I’m a new superhero Anpanman
    – Ben yeni bir süper kahraman Anpanman’im
    내가 가진 건 이 노래 한방
    – Tüm sahip olduğum bu şarkı
    Lemme say All the bad men cop out
    – Bırakın diyeyim “Tüm kötü adamlar kaçın”

  • Iced Earth – Anthem Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

    Iced Earth – Anthem Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

    In your eyes I see you’re desperate and in hunger
    – Gözlerinde çaresiz ve aç olduğunu görüyorum
    Reclaim your future, your past uncertain
    – Geleceğini geri al, geçmişin belirsiz
    See this child is raised in hate and in anger
    – Bak bu çocuk nefret ve öfkeyle büyümüş
    His eyes wide open, his rage so focused
    – Gözleri kocaman açık, öfkesi çok odaklanmış

    Torn asunder, our destiny is in sight
    – Yırtık pırtık, kaderimiz görünürde
    This is the anthem to celebrate your life
    – Bu hayatını kutlamak için marş
    Torn asunder, our destiny is in sight
    – Yırtık pırtık, kaderimiz görünürde
    This is the anthem to celebrate your life
    – Bu hayatını kutlamak için marş
    A single mother she is strained and she suffers
    – Bekar bir anne gergin ve acı çekiyor
    She slaves away her life in turmoil
    – Kargaşa içinde hayatını köleleştiriyor
    A homeless man had it all and now has nothing
    – Evsiz bir adam her şeye sahipti ve şimdi hiçbir şeyi yok
    His spirit broken, plagued from injustice
    – Ruhu kırıldı, adaletsizlikten rahatsız oldu

    Torn asunder, our destiny is in sight
    – Yırtık pırtık, kaderimiz görünürde
    This is the anthem to celebrate your life
    – Bu hayatını kutlamak için marş
    Torn asunder, our destiny is in sight
    – Yırtık pırtık, kaderimiz görünürde
    This is the anthem to celebrate your life
    – Bu hayatını kutlamak için marş

    We have the power make our lives what they are to be
    – Hayatlarımızı olması gerektiği gibi yapacak gücümüz var
    Reconnect with our humanity
    – İnsanlığımızla yeniden bağlantı kurun
    Transcend to a higher place, accepting reality
    – Gerçekliği kabul ederek daha yüksek bir yere geçin
    You are the key to the life you see
    – Sen aradığın hayatın anahtarısın

    Torn asunder, our destiny is in sight
    – Yırtık pırtık, kaderimiz görünürde
    This is the anthem to celebrate your life
    – Bu hayatını kutlamak için marş
    Torn asunder, our destiny is in sight
    – Yırtık pırtık, kaderimiz görünürde
    This is the anthem to celebrate your life
    – Bu hayatını kutlamak için marş

  • Leonard Cohen – Anthem Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

    Leonard Cohen – Anthem Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

    The birds they sang
    – Söyledikleri kuşlar
    At the break of day
    – Günün ortasında
    Start again
    – Tekrar başla
    I heard them say
    – Dediklerini duydum
    Don’t dwell on what
    – Neyin üzerinde durma
    Has passed away
    – Vefat etti
    Or what is yet to be.
    – Ya da henüz olmayacak.

    Ah the wars they will
    – Ah yapacakları savaşlar
    Be fought again
    – Yeniden savaşmak
    The holy dove
    – Kutsal güvercin
    She will be caught again
    – Tekrar yakalanacak
    Bought and sold
    – Aldı ve sattı
    And bought again
    – Ve tekrar satın aldım
    The dove is never free.
    – Güvercin asla özgür değildir.

    Ring the bells that still can ring
    – Hala çalan çanları çal
    Forget your perfect offering
    – Mükemmel teklifinizi unutun
    There is a crack in everything
    – Her şeyde bir çatlak var
    That’s how the light gets in.
    – Işık böyle içeri girer.

    We asked for signs
    – İşaretler sorduk
    The signs were sent:
    – İşaretler gönderildi:
    The birth betrayed
    – İhanete uğrayan doğum
    The marriage spent
    – Evlilik harcandı
    Yeah the widowhood
    – Evet dulluk
    Of every government
    – Her hükümetin –
    Signs for all to see.
    – Herkesin görmesi için işaretler.

    I can’t run no more
    – Daha fazla koşamam
    With that lawless crowd
    – Bu kanunsuz kalabalıkla
    While the killers in high places
    – Katiller yüksek mevkilerdeyken
    Say their prayers out loud.
    – Dualarını yüksek sesle söyle.
    But they’ve summoned, they’ve summoned up
    – Ama çağırdılar, çağırdılar
    A thundercloud
    – Bir gök gürültüsü
    And they’re going to hear from me.
    – Ve benden haber alacaklar.

    Ring the bells that still can ring …
    – Hala çalabilen çanları çalın …

    You can add up the parts
    – Parçaları toplayabilirsin
    But you won’t have the sum
    – Ama meblağa sahip olmayacaksın
    You can strike up the march,
    – Yürüyüşü başlatabilirsin,
    There is no drum
    – Davul yok
    Every heart, every heart
    – Her kalp, her kalp
    To love will come
    – Aşk gelecek
    But like a refugee.
    – Ama bir mülteci gibi.

    Ring the bells that still can ring
    – Hala çalan çanları çal
    Forget your perfect offering
    – Mükemmel teklifinizi unutun
    There is a crack, a crack in everything
    – Her şeyde bir çatlak var, bir çatlak var
    That’s how the light gets in.
    – Işık böyle içeri girer.

    Ring the bells that still can ring
    – Hala çalan çanları çal
    Forget your perfect offering
    – Mükemmel teklifinizi unutun
    There is a crack, a crack in everything
    – Her şeyde bir çatlak var, bir çatlak var
    That’s how the light gets in.
    – Işık böyle içeri girer.
    That’s how the light gets in.
    – Işık böyle içeri girer.
    That’s how the light gets in.
    – Işık böyle içeri girer.

  • Julia Michaels – Anxiety Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

    Julia Michaels – Anxiety Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

    My friends, they wanna take me to the movies
    – Arkadaşlarım, beni sinemaya götürmek istiyorlar
    I tell them that I’m far from holding hands with my depression
    – Onlara depresyonumla el ele tutuşmaktan uzak olduğumu söylüyorum
    And right when I think I’ve overcome it
    – Ve evet üstesinden geldiğimi düşündüğümde
    Anxiety starts kicking in to teach us a lesson
    – Anksiyete bize ders vermek için ortaya çıkıyor
    Oh, I try my best just to be social
    – Oh, sosyal olmak için en iyimi deniyorum
    I make all these plans with friends, and hope they call and cancel
    – Arkadaşlarım ile planlar yapıp onların arayıp iptal etmelerini umuyorum
    Then I overthink about the things I’m missing
    – Sonra kaçırdığım şeyler için fazla düşünüyorum
    Now I’m wishing
    – Şimdi diyorum ki
    I was with them
    – Keşke onlarla olsam

    Feel like I’m always apologizing for feeling
    – Duygularım için özür diliyor gibi hissediyorum
    Like I’m out of my mind
    – Delirmiş gibi (hissediyorum)
    When I’m doing just fine
    – Fena olmadığımda
    But my exes all say that I’m hard to deal with
    – Ama tüm eski sevgililerim benim başa çıkmaya zor olduğumu söylüyorlar
    And I admit, I admit
    – Ve kabul ediyorum, kabul ediyorum

    But all my friends, they don’t know
    – Ama tüm arkadaşlarım, bilmiyorlar
    What it’s like, what it’s like
    – Nasıl olduğunu, nasıl olduğunu
    They don’t understand why
    – Nedenini anlamıyorlar
    I can’t sleep through the night
    – Gece uyuyamadığımın(nedenini)
    I’ve been told that I could take something to fix it
    – Düzeltmek için birşey almam gerektiğini söylendi
    Damn, I wish it
    – Lanet, keşke
    I wish it was that simple, ah
    – Keşke o kadar kolay olsa
    But all my friends, they don’t know
    – Ama tüm arkadaşlarım, bilmiyorlar
    What it’s like
    – Nasıl olduğunu

    I’ve always wanted to be one of those people in the room that says something and everyone puts their hand up
    – Ben her zaman, bir şey söylediğinde herkesin elini kaldırdığı kişi olmak istemişimdir
    Like, if you’re sad put your hand up
    – Mesela, üzgünsen elini kaldır
    If you hate someone, put your hand up
    – Birinden nefret ediyorsan, elini kaldır
    And if you’re scared, put your hand up
    – Ve korkmuşsan, elini kaldır

    Feel like I’m always apologizing for feeling
    – Duygularım için özür diliyor gibi hissediyorum
    Like I’m out of my mind
    – Delirmiş gibi (hissediyorum)
    When I’m doing just fine
    – Fena olmadığımda
    But my exes all say that I’m hard to deal with
    – Ama tüm eski sevgililerim benim başa çıkmaya zor olduğumu söylüyorlar
    And I admit, I admit
    – Ve kabul ediyorum, kabul ediyorum

    But all my friends, they don’t know
    – Ama tüm arkadaşlarım, bilmiyorlar
    What it’s like, what it’s like
    – Nasıl olduğunu, nasıl olduğunu
    They don’t understand why
    – Nedenini anlamıyorlar
    I can’t sleep through the night
    – Gece uyuyamadığımın(nedenini)
    I’ve been told that I could take something to fix it
    – Düzeltmek için birşey almam gerektiğini söylendi
    Damn, I wish it
    – Lanet, keşke
    I wish it was that simple, ah
    – Keşke o kadar kolay olsa
    But all my friends, they don’t know
    – Ama tüm arkadaşlarım, bilmiyorlar
    What it’s like
    – Nasıl olduğunu

    I have all these thoughts
    – Böyle düşüncelerim var
    Running through my mind
    – Aklımda gezen
    All the damn time
    – Her lanet zamanda
    And I can’t seem to shut it off
    – Onu kapatacak gibi durmuyorum
    I think I’m doing fine
    – Bence iyiyim
    Most of the time
    – Zamanın çoğunda
    I say that I’m alright
    – Iyi olduğumu söylüyorum
    But I can’t seem to shut it off
    – Ama onu kapatacak gibi durmuyorum

    But all my friends, they don’t know
    – Ama tüm arkadaşlarım, bilmiyorlar
    What it’s like, what it’s like
    – Nasıl olduğunu, nasıl olduğunu
    They don’t understand why
    – Nedenini anlamıyorlar
    I can’t sleep through the night
    – Gece uyuyamadığımın(nedenini)
    I’ve been told that I could take something to fix it
    – Düzeltmek için birşey almam gerektiğini söylendi
    Damn, I wish it
    – Lanet, keşke
    I wish it was that simple, ah
    – Keşke o kadar kolay olsa
    But all my friends, they don’t know
    – Ama tüm arkadaşlarım, bilmiyorlar
    What it’s like
    – Nasıl olduğunu

    What it’s like, what it’s like
    – Nasıl olduğunu, nasıl olduğunu
    What it’s like, what it’s like
    – Nasıl olduğunu, nasıl olduğunu

  • Bring Me The Horizon – Antivist Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

    Bring Me The Horizon – Antivist Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

    Middle fingers up, if you don’t give a fuck!
    – Eğer umursamıyorsanız, orta parmaklar havaya!
    I’m sick to death of swallowing, every single thing I’m fed.
    – Beslendiğim her şeyden ölümüne bıktım
    Middle fingers up, if you don’t give a fuck!
    – Eğer umursamıyorsanız, orta parmaklar havaya!
    You think you’re changing anything?
    – Bir şeyleri değiştireceğini mi düşünüyorsun?
    Question everything!
    – Her şeyi sorgula!

    The world is a shit tip, your children are fucked
    – Dünya bir pislik, çocukların becerilmiş
    The ones you think guard you are out for your blood
    – Seni koruyacağını düşündüklerin kanın için dışarıdalar
    When minds are battered and washed out with static
    – Zihinler hırpalanıp parazitlerle yıkandığında
    But what exactly do you think you’re gonna do?
    – Tam olarak ne yapacağını düşünüyorsun?

    United, we’ll fail.
    – Birleşmiş, yanılacağız
    Divided, we’ll fall.
    – Bölünmüş, düşeceğiz
    We’re fucked, but you’re makin’ it worse.
    – Boku yedik, ama sen bunu daha kötü yapıyorsun
    United, we’ll fail.
    – Birleşmiş, yanılacağız
    Divided, we’ll fall.
    – Bölünmüş, düşeceğiz
    Give up, ’cause you’re makin’ it so much worse.
    – Vazgeç, çünkü bunu daha kötü hale getiriyorsun

    Middle fingers up, if you don’t give a fuck!
    – Eğer umursamıyorsanız, orta parmaklar havaya!
    I’m sick to death of swallowing, every single thing I’m fed.
    – Beslendiğim her şeyden ölümüne bıktım
    Middle fingers up, if you don’t give a fuck!
    – Eğer umursamıyorsanız, orta parmaklar havaya!
    You think you’re changing anything?
    – Bir şeyleri değiştireceğini mi düşünüyorsun?
    Question everything!
    – Her şeyi sorgula!

    Oh, give me a break you deluded, ill-informed, self-serving prick.
    – Oh, bana biraz izin ver seni aldatılmış, kötü bilgilendirilmiş, kendine hizmet eden kalleş
    If you really believe in the words that you preach,
    – Verdiğin vaazlara gerçekten inanıyorsan eğer,
    Get off your screens, and onto the streets.
    – Ekranlarından kurtul ve caddelere in

    There will be no peaceful revolution!
    – Huzurlu bir devrim olmayacak!
    No war without blood!
    – Kansız bir savaş olmayacak!
    You can say I’m just a fool, that stands for nothing.
    – Hiçbir şey için uğraşan bir aptal olduğumu söyleyebilirsin
    Well, to that,
    – Peki öyleyse,
    I say you’re a cunt!
    – Ben de sana bir am diyorum!

    United, we’ll fail.
    – Birleşmiş, yanılacağız
    Divided, we’ll fall.
    – Bölünmüş, düşeceğiz
    United, we’ll fail.
    – Birleşmiş, yanılacağız
    We’re fucked, but you’re makin’ it worse.
    – Boku yedik, ama sen bunu daha kötü yapıyorsun

    Middle fingers up, if you don’t give a fuck! Middle fingers up, if you don’t give a fuck!
    – Eğer umursamıyorsanız, orta parmaklar havaya!
    I’m sick to death of swallowing, every single thing I’m fed.
    – Beslendiğim her şeyden ölümüne bıktım

    You think you’re changing anything?
    – Bir şeyleri değiştireceğini mi düşünüyorsun?
    Question everything!
    – Her şeyi sorgula!

  • Rolling Stones – Anybody Seen My Baby Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

    Rolling Stones – Anybody Seen My Baby Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

    She confessed her love to me
    – Bana aşkını itiraf etti
    Then she vanished on the breeze
    – Sonra bit meltemle gözden kayboldu.
    Trying to hold on to that was just impossible
    – Ona tutunmaya çalışmak imkansızdı
    She was more than beautiful
    – Güzelden de öteydi
    Closer to etherial
    – Kırılgandı
    With a kind of down to earth flavor
    – Gerçekçi bir tatla
    Close my eyes
    – Gözlerimi kapatıyorum
    Its three in the afternoon
    – Saat öğleden sonra üç.

    Then I realize
    – Sonradan farkediyorum ki,
    That shes really gone for good
    – Gerçekten iyi olabilmek için gitmiş
    Anybody seen my baby
    – Birisi benim bebeğimi gördü mü?
    Anybody seen her around
    – Onu buralarda gören var mı?
    Love has gone and made me blind
    – Aşk gitti ve beni kör etti
    Ive looked but I just cant find
    – Baktım ama bulamadım
    She has gotten lost in the crowd
    – Kalabalıkta kayboldu
    I was flippin magazines
    – Dergilerde kendimi kaybediyordum
    In that place on mercer street
    – Mercer caddesindeki o yerde
    When I thought I spotted her
    – Onu farkettiğimi düşündüğümde
    Getting on a motor bike
    – Motoruna binerken

    Looking rather lady like
    – Daha çok bir kadın gibi görünürken
    Didnt she just give me a wave?
    – Bana bi el sallamadı mı?
    Salty tears
    – Gözyaşları tuzlu
    Its three in the afternoon
    – Saat öğleden sonra üç
    Has she disappeared
    – Gözden kayıp mı oldu
    Is she really gone for good
    – Gerçekten iyi olabilmek için gitmiş
    Anybody seen my baby
    – Bebeğimi kimse gördü mü
    Anybody seen her around
    – Onu buralarda gören var mı
    If I just close my eyes
    – Eğer gözlerimi kapatırsam
    I reach out and touch the prize
    – O hediyeye ulaşacak ve dokunabileceğim

    Anybody seen her around
    – Onu buralarda gören var mı
    Anybody seen my baby
    – Bebeğimi kimse görmedi mi
    Anybody seen her around
    – Onu buralarda gören var mı
    If I just close my eyes
    – Eğer gözlerimi kapatırsam
    I reach out and touch the prize
    – O hediyeye ulaşacak ve dokunabileceğim
    Anybody seen her around
    – Onu buralarda gören var mı
    Anybody seen her around
    – Onu kimse görmedi mi

    Lost, lost and never found
    – Kaybettim kaybettim bir daha asla bulamayacağım.
    I must have called her a thousand times
    – Belki de yüzbinlerce kez seslenmeliydim
    Sometimes I think shes just in my imagination
    – Bazen sadece hayal gücümde olduğunu düşünüyorum
    Lost in the crowd
    – Kalabalıklarda kayboldu.

  • Irma Thomas – Anyone Who Knows What Love Is Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

    Irma Thomas – Anyone Who Knows What Love Is Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

    Anyone
    – Kimse
    Anyone
    – Kimse
    Anyone
    – Kimse
    Anyone
    – Kimse

    You can blame me
    – Beni suçlayabilirsin
    Try to shame me
    – Beni utandırmaya çalış
    And still I’ll care for you
    – Ve hala seninle ilgileneceğim

    You can run around
    – Etrafta koşabilirsin
    Even put me down
    – Beni yere bile indir
    Still I’ll be there for you
    – Yine de senin için orada olacağım

    The world
    – Dünya
    May think I’m foolish
    – Aptal olduğumu düşünebilir
    They can’t see you
    – Seni göremezler
    Like I can
    – Yapabildiğim gibi
    Oh but anyone
    – Oh ama kimse
    Who knows what love is
    – Aşkın ne olduğunu kim bilir
    Will understand
    – Anlayacak

    Anyone
    – Kimse
    Anyone
    – Kimse
    Anyone
    – Kimse

    I just feel so sorry (anyone)
    – Sadece çok üzülüyorum (kimse)
    For the ones
    – Olanlar için
    Who pity me
    – Bana acıyan

    (Anyone) ‘Cause they just don’t know
    – (Herkes) Çünkü bilmiyorlar
    (Anyone) Oh they don’t what happiness in love can be
    – (Herkes) Ah, aşkta mutluluk ne olabilir bilmiyorlar

    I know
    – Biliyorum
    I won’t ever let you go
    – Gitmene asla izin vermeyeceğim
    It’s more
    – Daha fazlası
    Than I
    – Benden
    Could ever stand
    – Hiç dayanabilir
    Oh but anyone
    – Oh ama kimse
    Who knows what love is
    – Aşkın ne olduğunu kim bilir
    Will understand
    – Anlayacak

    Oh (anyone) they’ll understand
    – Oh (herkes) anlayacaklar
    (Anyone) If they try love they’ll understand (anyone)
    – (Herkes) Aşkı denerlerse anlayacaklar (herhangi biri)
    (Anyone) Oh try to understand (anyone)
    – (Herkes) Oh anlamaya çalış (herkes)
    (Anyone)
    – (Kimse)

  • Ellie Goulding – Anything Could Happen Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

    Ellie Goulding – Anything Could Happen Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

    Stripped to the waist
    – Beline sıyırılmış
    We fall into the river
    – Nehre düşüyoruz
    Cover your eyes
    – Gözlerini koru
    So you don’t know the secret
    – Yani sırrı bilmiyorsun
    I’ve been trying to hide
    – Saklamaya çalışıyorum
    We held our breath
    – Nefesimizi tuttuk
    To see our names are written
    – İsimlerimizin yazıldığını görmek için
    On the wreck of ’86
    – 86’nın enkazında
    That was the year
    – O yıldı
    I knew the panic was over
    – Paniğin bittiğini biliyordum

    Yes since we found out
    – Evet, anladığımızdan beri
    Since we found out That anything could happen
    – Her şeyin olabileceğini anladığımızdan beri
    Anything could happen
    – Her şeyin olabileceğini
    Anything could happen
    – Her şeyin olabileceğini
    Anything could happen
    – Her şeyin olabileceğini
    Anything could happen
    – Her şeyin olabileceğini
    Anything could happen
    – Her şeyin olabileceğini
    Anything could
    – Olabileceğini..

    After the war we said we’d fight together
    – Savaştan sonra biz birlikte savaşırız dedik
    I guess we thought that’s just what humans do
    – Sanırım biz insanoğlunun böyle yaptığını sandık
    Letting darkness grow
    – Karanlığın büyümesine izin veren bizim
    As if we need its palette and we need its colour
    – Palete ve renklere ihtiyacımız var güya
    But now I’ve seen it through
    – Ama şimdi anlayabiliyorum
    And now I know the truth
    – Şimdi gerçeği biliyorum

    That anything could happen
    – Her şey olabilir
    Anything could happen
    – Herşey olabilir
    Anything could happen
    – Herşey olabilir
    Anything could happen
    – Herşey olabilir
    Anything could happen
    – Herşey olabilir
    Anything could happen
    – Herşey olabilir
    Anything could
    – Her şey olabilir

    Baby, I’ll give you everything you need
    – Bebeğim, sana ihtiyacın olan ne varsa vereceğim
    I’ll give you everything you need, oh
    – İhtiyacın olan ne varsa vereceğim, ah
    I’ll give you everything you need
    – İhtiyacın olan ne varsa vereceğim
    But I don’t think I need you
    – Ama benim sana ihtiyacım olduğunu düşünmüyorum

    I know it’s gonna be
    – Biliyorum, olacak
    I know it’s gonna be
    – Biliyorum, olacak
    I know it’s gonna be
    – Biliyorum, olacak
    I know it’s gonna be
    – Biliyorum, olacak
    I know it’s gonna be
    – Biliyorum, olacak
    I know it’s gonna be
    – Biliyorum, olacak
    I know it’s gonna be
    – Biliyorum, olacak
    I know it’s gonna be
    – Biliyorum, olacak
    Oh, whoa
    – Ah

    But I don’t think I need you
    – Ama benim sana ihtiyacım olduğunu düşünmüyorum
    But I don’t think I need you
    – Ama benim sana ihtiyacım olduğunu düşünmüyorum
    But I don’t think I need you
    – Ama benim sana ihtiyacım olduğunu düşünmüyorum

  • Shawn Mendes – Treat You Better Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

    Shawn Mendes – Treat You Better Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

    I won’t lie to you
    – Yalan söylemeyeceğim
    I know he’s just not right for you
    – Biliyorum o senin için doğru adam değil
    And you can tell me if I’m off
    – Eğer ben ayrıysam bana anlatabilirsin
    But I see it on your face when you say that he’s the one that you want
    – Ama sen “o benim istediğim tek şey” dediğinde onu suratında görebiliyorum
    And you’re spending all your time in this wrong situation
    – Sen zamanını yanlış yerde harcıyorsun
    And anytime you want it to stop.
    – Ve buna son vermek istiyorsun

    I know I can treat you better than he can
    – Biliyorum ki sana onun sana davrandığından daha iyi davranabilirim
    And any girl like you deserves a gentleman
    – Ve sende her kız gibi bir centilmen erkeği hak ediyorsun
    Tell me why are we wasting time
    – Anlat bana neden hala boşa zaman harcıyoruz
    On all on your wasted crime
    – Neden seninle ilgili olan her şeyi boşa suçluyorsun
    When you should be with me instead
    – Sen yanımda olduğun zaman
    I know I can treat you better
    – Biliyorum ki onun sana davrandığından daha iyi davranabilirim
    Better than he can.
    – Onun sana davrandığından daha iyi

    I’ll stop time for you
    – Zamanı durduracağım
    The second you say you’d like me too
    – İkinci defa beni sevdiğini söylediğin zaman
    I just wanna give you the loving that you’re missing
    – Sadece sana o özlediğin şefkati vermek istiyorum
    Baby, just to wake up with you
    – Bebeğim, sadece seninle uyanmak istiyorum
    Would be everything I need and this could be so different
    – Eğer bunlar olmasaydı, ihtiyacımız olan her şeye sahip olacaktık
    Tell me what you want to do.
    – Bana ne yapmak istediğini söyle

    Cause I know I can treat you better than he can
    – Biliyorum ki sana onun sana davrandığından daha iyi davranabilirim
    And any girl like you deserves a gentleman
    – Ve sende her kız gibi bir centilmen erkeği hak ediyorsun
    Tell me why are we wasting time
    – Anlat bana neden hala boşa zaman harcıyoruz
    And all on your wasted crime
    – Ve neden seninle ilgili olan her şeyi boşa suçluyorsun
    When you should be with me instead
    – Sen yanımda olduğun zaman
    I know I can treat you better
    – Biliyorum ki onun sana davrandığından daha iyi davranabilirim
    Better than he can.
    – Onun sana davrandığından daha iyi

    Better than he can
    – Onun sana davrandığından daha iyi
    Better than he can.
    – Onun sana davrandığından daha iyi

    Give me a sign
    – Bana bir işaret ver
    Take my hand, we’ll be fine
    – Elimi tut, iyi olacağız
    Promise I won’t let you down
    – Söz veriyorum, hayal kırıklığına uğratmayacağm
    Just know that you don’t
    – Sadece senin bilmediklerini biliyorum
    Have to do this alone
    – Bunu yalnız yapmak zorundayım
    Promise I’ll never let you down.
    – Söz veriyorum, seni asla hayal kırıklığına uğratmayacağm

    Cause I know I can treat you better than he can
    – Biliyorum ki sana onun sana davrandığından daha iyi davranabilirim
    And any girl like you deserves a gentleman
    – Ve sende her kız gibi bir centilmen erkeği hak ediyorsun
    Tell me why are we wasting time
    – Anlat bana neden hala boşa zaman harcıyoruz
    And all on your wasted crime
    – Ve neden seninle ilgili olan her şeyi boşa suçluyorsun
    When you should be with me instead
    – Sen yanımda olduğun zaman
    I know I can treat you better
    – Biliyorum ki onun sana davrandığından daha iyi davranabilirim
    Better than he can.
    – Onun sana davrandığından daha iyi

    Better than he can
    – Onun sana davrandığından daha iyi
    Better than he can
    – Onun sana davrandığından daha iyi

  • Ariana Grande ft. Iggy Azalea – Problem Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

    Ariana Grande ft. Iggy Azalea – Problem Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

    I got one more problem with you girl
    – Seninle bir sorunum var kızım
    Aye
    – Aye

    Baby, even though I hate ya
    – Bebeğim,senden nefret ettiğimi düşünsem de
    I wanna love ya
    – Seni sevmek istiyorum
    I want you-u-u
    – Seni istiyorum
    And even though I can’t forgive ya
    – Seni affetmeyeceğimi düşünsem de
    I really want to
    – Gerçekten affetmek istiyorum
    I want you-u-u
    – Seni istiyorum

    Tell me, tell me baby
    – Söyle bana,söyle bana bebeğim
    Why did you leave me
    – Beni neden terk ettin
    ‘Cuz even though I shouldn’t want it
    – Çünkü istememem gerektiğine rağmen
    I gotta have it
    – Ona sahip olmalıyım
    I want you-u-u
    – Seni istiyorum

    Head in the clouds
    – Aklım bir karış havada
    Got no weight on my shoulders
    – Omuzlarımı hissetmiyorum
    I should be wiser
    – Zeki olmalı
    And realize that I’ve got
    – Ve anlamalıyım

    One less problem without ya
    – Sensiz bir sorun eksik oluyor (daha az sorunum oluyor)
    I got one less problem without ya (again)
    – Sensiz bir sorun eksik oluyor
    I got one less, one less problem
    – Sensiz bir sorun eksik oluyor,bir sorun eksik

    One less problem without ya
    – Sensiz bir sorun eksik oluyor
    I got one less problem without ya (again)
    – Sensiz bir sorun eksik oluyor
    I got one less, one less problem
    – Sensiz bir sorun eksik oluyor,bir sorun eksik
    I got one less problem without ya (again)
    – Sensiz bir sorun eksik oluyor

    I know you’re never gonna wake up
    – Asla uyanmayacağını biliyorum
    I gotta give up
    – Seni kaldırmalıyım
    But it’s you-u-u
    – Ama bu sensin
    I know I shouldn’t ever call back
    – Asla geri aramamam gerektiğini biliyorum
    Or let you come back
    – Yada geri gelmene izin vermemem gerektiğini
    But it’s you-u-u
    – Ama bu sensin

    Every time you touch me
    – Bana her dokunuşunda
    And say you love me
    – Ve her sevdiğini söyleyişinde
    I get a little bit breathless
    – Birazcık daha nefesim kesiliyor
    I shouldn’t want it
    – İstememeliyim
    But it’s you
    – Ama bu sensin

    One less problem without ya
    – Sensiz bir sorun eksik oluyor
    I got one less problem without ya (again)
    – Sensiz bir sorun eksik oluyor
    I got one less, one less problem
    – Sensiz bir sorun eksik oluyor,bir sorun eksik
    I got one less problem without ya
    – Sensiz bir problemim daha azaldı (agai
    It’s iggy iggz, uh
    – Ben iggy iggz,ah
    What you got?
    – Neyin var?
    Smart money bettin’?
    – Zekice,iyi paran var?
    I’ll be better off without you
    – Sensiz daha iyi olacağım
    In no time
    – Hiç bir zaman
    I’ll be forgettin’ all about you
    – Senin hakkındaki her şeyi unutmayacağım
    You sayin’ that you know
    – Bunu bildiğini söylüyorsun
    But I really doubt you
    – Ama senden şüpheleniyorum
    Understand my life is easy easy
    – Anlasana,hayatım daha kolay
    When I ain’t around you
    – Sen olmayınca

    Iggy iggy, too biggie to be here stressing
    – Iggy iggy,stres için fazla büyüğüm
    I’m thinkin’ I love the thought of you
    – Senin hakkında düşünmenin
    More than I love your presence
    – Varlığından daha güzel olduğunu düşünüyorum
    And the best thing now
    – Ve şimdi en iyi şey
    Is probably for you to exit
    – Muhtemelen çıkman için
    I let you go
    – Seni serbest bırakıyorum
    I let you back
    – Seni geri gönderiyorum
    I finally learned my lesson
    – Sonunda dersimi aldım
    Either you want it or you just playinI’m listening to you knowing
    – Yada istiyor veya oyun oynuyormuş gibi
    I can’t believe what you’re sayinThere’s a million you’s, baby boy
    – Milyonlarca sen var,küçük çocuk
    So don’t be dumb
    – Aptal olma
    I got 99 problems
    – 99 sorunum var
    But you won’t be one
    – Ama sende onlardan biri olamazsın
    One less, one less problem
    – Bir eksik,bir eksik sorun
    One less, one less problem
    – Bir eksik,bir eksik sorun

    Head in the clouds
    – Aklım bir karış havada
    Got no weight on my shoulders
    – Omuzlarımı hissetmiyorum
    I should be wiser
    – Zeki olmalı
    And realize that I’ve got
    – Ve anlamalıyım
    One less problem without ya
    – Sensiz bir sorun eksik oluyor (daha az sorunum oluyor)
    I got one less problem without ya (again)
    – Sensiz bir sorun eksik oluyor
    I got one less, one less problem
    – Sensiz bir sorun eksik oluyor,bir sorun eksik
    One less problem without ya
    – Sensiz bir sorun eksik oluyor
    I got one less problem without ya (again)
    – Sensiz bir sorun eksik oluyor
    I got one less, one less problem
    – Sensiz bir sorun eksik oluyor,bir sorun eksik
    I got one less problem without ya (again)
    – Sensiz bir sorun eksik oluyor

  • Fifth Harmony – Work from Home Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

    Fifth Harmony – Work from Home Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

    I ain’t worried ’bout nothin’
    – Hiçbir şey için endişelenmiyorum
    I ain’t wearin’ na nada
    – Ben nada giymiyorum
    I’m sittin’ pretty, impatient, but I know you gotta
    – Güzel, sabırsız oturuyorum ama yapman gerektiğini biliyorum
    Put in them hours, I’mma make it hotter
    – Onlara saatler koy, daha sıcak yapacağım
    I’m sending pic after picture, I’mma get you fired
    – Resim üstüne resim gönderiyorum, seni kovduracağım

    I know you’re always on the night shift
    – Her zaman gece vardiyasında olduğunu biliyorum
    But I can’t stand these nights alone
    – Ama bu gecelere tek başıma dayanamıyorum
    And I don’t need no explanation
    – Ve açıklamaya ihtiyacım yok
    ‘Cause baby, you’re the boss at home
    – Çünkü bebeğim, evde patron sensin

    You don’t gotta go to work, work, work, work, work, work, work
    – İşe, çalışmaya, çalışmaya, çalışmaya, çalışmaya, çalışmaya, çalışmaya gitmenize gerek yok
    But you gotta put in work, work, work, work, work, work, work
    – Ama işe koymalısın, çalışmalısın, çalışmalısın, çalışmalısın, çalışmalısın, çalışmalısın, çalışmalısın
    You don’t gotta go to work, work, work, work, work, work, work
    – İşe, çalışmaya, çalışmaya, çalışmaya, çalışmaya, çalışmaya, çalışmaya gitmenize gerek yok
    Let my body do the work, work, work, work, work, work, work, work
    – Bedenim işi yapsın, çalışsın, çalışsın, çalışsın, çalışsın, çalışsın, çalışsın
    We can work from home, oh, oh, oh oh
    – Evden çalışabiliriz, oh, oh, oh oh
    We can work from home, oh, oh, oh oh meaning  byAmandaH ,
    – Evden çalışabiliriz, oh, oh, oh oh anlamıyla  byAmandaH,  Editör
     Editor Fifth Harmony member Camille Cabello spoke with SPIN
    – Fifth Harmony üyesi Camille Cabello, SPIN dergisine “Work From
    Magazine on why “Work From Home” resonated with all five members of the group. “That’s something… See all
    – Evden grubun beş üyesinin hepsinde neden yankı uyandırdığını anlattı. “Bu bir şey” Tümüne bakın

    Let’s put it into motion
    – Hadi onu harekete geçirelim
    I’mma give you a promotion
    – Sana bir terfi vereceğim
    I’ll make it feel like a vacay, turn the bed into an ocean
    – Bir tatil gibi hissettireceğim, yatağı bir okyanusa çevireceğim
    We don’t need nobody, I just need your body
    – Kimseye ihtiyacımız yok, sadece vücuduna ihtiyacım var
    Nothin’ but sheets in between us, ain’t no getting off early
    – Hiçbir şey ama aramızdaki çarşaflar, erken kalkmak yok

    I know you’re always on the night shift
    – Her zaman gece vardiyasında olduğunu biliyorum
    But I can’t stand these nights alone
    – Ama bu gecelere tek başıma dayanamıyorum
    And I don’t need no explanation
    – Ve açıklamaya ihtiyacım yok
    ‘Cause baby, you’re the boss at home
    – Çünkü bebeğim, evde patron sensin

    You don’t gotta go to work, work, work, work, work, work, work
    – İşe, çalışmaya, çalışmaya, çalışmaya, çalışmaya, çalışmaya, çalışmaya gitmenize gerek yok
    But you gotta put in work, work, work, work, work, work, work
    – Ama işe koymalısın, çalışmalısın, çalışmalısın, çalışmalısın, çalışmalısın, çalışmalısın, çalışmalısın
    You don’t gotta go to work, work, work, work, work, work, work
    – İşe, çalışmaya, çalışmaya, çalışmaya, çalışmaya, çalışmaya, çalışmaya gitmenize gerek yok
    Let my body do the work, work, work, work, work, work, work, work
    – Bedenim işi yapsın, çalışsın, çalışsın, çalışsın, çalışsın, çalışsın, çalışsın
    We can work from home, oh, oh, oh-oh
    – Evden çalışabiliriz, oh, oh, oh-oh
    We can work from home, oh, oh, oh-oh
    – Evden çalışabiliriz, oh, oh, oh-oh

    Girl, go to work for me
    – Kızım, benim için işe git
    Can you make it clap, no hands for me?
    – Beni alkışlatabilir misin, ellerim yok mu?
    Take it to the ground, pick it up for me
    – Onu yere götür, benim için al
    Look back at it all over me
    – Her yerime bak
    Put in work like my timesheet
    – Zaman çizelgem gibi işe koy
    She ride it like a ’63
    – 63 gibi sürüyor
    I’mma buy her no Celine
    – Ona Celine almayacağım
    Let her ride in a foreign with me
    – Benimle bir yabancıya binmesine izin ver
    Oh, she the bae, I’m her boo
    – Oh, o bae, ben onun boo’suyum
    And she down to break the rules
    – Ve kuralları çiğnemek için aşağı indi
    Ride or die, she gon’ go
    – Sür ya da öl, gidecek
    I’m won’t judge, she finesse
    – Ben yargılamayacağım, o incelikli
    I pipe up, she take that
    – Ben boruyu alıyorum
    Putting overtime on your body
    – Vücudunuza fazla mesai yapmak

    You don’t gotta go to work, work, work, work, work, work, work
    – İşe, çalışmaya, çalışmaya, çalışmaya, çalışmaya, çalışmaya, çalışmaya gitmenize gerek yok
    But you gotta put in work, work, work, work, work, work, work
    – Ama işe koymalısın, çalışmalısın, çalışmalısın, çalışmalısın, çalışmalısın, çalışmalısın, çalışmalısın
    You don’t gotta go to work, work, work, work, work, work, work
    – İşe, çalışmaya, çalışmaya, çalışmaya, çalışmaya, çalışmaya, çalışmaya gitmenize gerek yok
    Let my body do the work, work, work, work, work, work, work, work
    – Bedenim işi yapsın, çalışsın, çalışsın, çalışsın, çalışsın, çalışsın, çalışsın
    We can work from home, oh, oh, oh-oh
    – Evden çalışabiliriz, oh, oh, oh-oh
    We can work from home, oh, oh, oh-oh
    – Evden çalışabiliriz, oh, oh, oh-oh

    Yeah, we can work from home
    – Evet, evden çalışabiliriz
    Yeah, we can work from home
    – Evet, evden çalışabiliriz
    Yeah
    – Evet