Yazar: Çevirce

  • Nea , Some Say Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Nea , Some Say Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    I will find the time, we will find the timing
    – Zamanı bulacağım, zamanlamayı bulacağız
    ‘Cause you are on my mind, I hope that you don’t mind it
    – Çünkü aklımdasın, umarım kafaya takmazsın bunu
    You know that I want you, you know that I want you next to me
    – Seni istediğimi biliyorsun, seni yanımda istediğimi biliyorsun
    But if you need some space I will step away
    – Ama yalnız kalmak istiyorsan, geri çekilirim

    And I know it might sound stupid but for me, yea yea
    – Kulağa aptalca gelebilir, biliyorum
    I just gotta keep believing and I’ve heard
    – İnanmaya devam etmeliyim ve duydum ki:

    Some say you will love me one day
    – Bazıları bir gün beni seveceğini söylüyor
    And I will wait, I will wait to get your loving one day
    – Ve ben bekleyeceğim, bir gün senin sevgini kazanmayı bekleyeceğim
    Just say you will love me one day
    – Lütfen bir gün beni seveceğini söyle
    And I will wait, I will wait to get your loving one day
    – Ve ben bekleyeceğim, bir gün senin sevgini kazanmayı bekleyeceğim

    I promise that I’ll try, that I will try to meet someone
    – Biriyle tanışmayı deneyeceğime söz veriyorum
    And there’s so many guys, you told me I deserve someone
    – Çok erkek var, birini hak ettiğimi söylemiştin bana
    I wanna call you up but maybe it will only make it worse
    – Seni aramak istiyorum ama belki her şeyi daha da kötüleştirecek
    I guess that I just don’t know what to do with myself
    – Kendimle ne yapacağımı bilmiyorum sanırım

    ‘Cause I know it might sound stupid but for me, yea yea
    – Kulağa aptalca gelebilir, biliyorum
    I just gotta keep believing and I’ve heard
    – İnanmaya devam etmeliyim ve duydum ki:

    Some say you will love me one day
    – Bazıları bir gün beni seveceğini söylüyor
    And I will wait, I will wait to get your loving one day
    – Ve ben bekleyeceğim, bir gün senin sevgini kazanmayı bekleyeceğim
    Just say you will love me one day
    – Lütfen bir gün beni seveceğini söyle
    And I will wait, I will wait to get your loving one day
    – Ve ben bekleyeceğim, bir gün senin sevgini kazanmayı bekleyeceğim

    Oh-oh-oh, oooh
    – Oh-oh-oh, oooh
    Oh-oh-oh, oh-oh
    – Oh-oh-oh, oh-oh
    Just say you’ll love me one day
    – Bir gün beni seveceğini söyle
    Oh-oh-oh, oooh
    – Oh-oh-oh, oooh
    Oh-oh-oh, oh-oh
    – Oh-oh-oh, oh-oh
    Just say you’ll love me one day
    – Bir gün beni seveceğini söyle

    I’ll give you space to the moon if it’s what you need
    – İstediğin buysa, seni ay kadar yalnız bırakacağım
    Just say you one day will bring back yourself to me
    – Sadece, bir gün bana geri döneceğini söyle

    Some say you will love me one day
    – Bazıları bir gün beni seveceğini söylüyor
    And I will wait, I will wait to get your loving one day
    – Ve ben bekleyeceğim, bir gün senin sevgini kazanmayı bekleyeceğim
    Just say you will love me one day
    – Lütfen bir gün beni seveceğini söyle
    And I will wait, I will wait to get your loving one day
    – Ve ben bekleyeceğim, bir gün senin sevgini kazanmayı bekleyeceğim

    Oh-oh-oh, oooh
    – Oh-oh-oh, oooh
    (Just say you’ll love, just say you’ll love me one day)
    – Bir gün beni seveceğini söyle
    Oh-oh-oh, oh-oh
    – Oh-oh-oh, oooh
    Just say you’ll love me one day
    – Bir gün beni seveceğini söyle
    Oh-oh-oh, oooh
    – Oh-oh-oh, oooh
    (Just say you’ll love, just say you’ll love me one day)
    – Bir gün beni seveceğini söyle
    Oh-oh-oh, oh-oh
    – Oh-oh-oh, oooh
    Just say you’ll love me one day
    – Bir gün beni seveceğini söyle

  • Red Hot Chili Peppers – Otherside Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Red Hot Chili Peppers – Otherside Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    How long how long will I slide
    – Ne kadar, ne kadar kayacağım
    Separate my side I don’t
    – Tarafımı ayırmam
    I don’t believe it’s bad
    – Bunun kötü olduğuna inanmıyorum
    Slitin my throat
    – Boğazımı yarmak
    It’s all I ever
    – Bu hayatım boyunca tek..
    I heard your voice through a photograph
    – Sesini bir fotoğraftan duydum
    I thought it over and brought up the past
    – Yeniden düşündüm ve geçmişi geri getirdim
    Once you know you can never go back
    – Asla geri dönemeyeceğini bildiğin anda
    I’ve got to take it on the otherside
    – Onu diğer tarafa götürmeliyim
    Centuries are what it meant to me
    – Yüzyıllardı bana ifade ettiği
    A cemetery where I marry the sea
    – Denizle evlendiğim bir mezar yeri
    Stranger things could never change my mind
    – Daha tuhaf şeyler fikrimi asla değiştiremedi
    I’ve got to take it on the otherside
    – Onu diğer tarafa götürmeliyim
    Take it on the otherside
    – Diğer tarafa götürmeliyim
    Take it on
    – Götürmeliyim
    Take it on
    – Götürmeliyim

    Pour my life into a paper cup
    – Hayatımı kağıttan bir bardağa boşalttım
    The ashtray’s full and I’m spillin’ my guts
    – Kül tablası dolu ve bağırsaklarımı döküyorum;
    She wants to know am I still a slut
    – O benim hala bir o….u olduğumu bilmek istiyor
    I’ve got to take it on the otherside
    – Onu diğer tarafa götürmeliyim
    Scarlet starlet and she’s in my bed
    – Kırmızı starlet ve o yatağımda
    A candidate for my soul mate bled
    – Ruh eşi adayım kanadı
    Push the trigger and pull the thread
    – Tetiğe bastı ve ipi çekti
    I’ve got to take it on the otherside
    – Onu diğer tarafa götürmeliyim
    Take it on the otherside
    – Diğer tarafa götürmeliyim
    Take it on
    – Götürmeliyim
    Take it on
    – Götürmeliyim

    Turn me on take me for a hard ride
    – Beni coştur, zorlu bir geziye çıkar
    Burn me out leave me on the otherside
    – Ateşe ver diğer tarafta bırak
    I yell and tell it that
    – Çığlık atarım ve şunu derim
    It’s not my friend
    – Bu benim arkadaşım değil
    I tear it down I tear it down
    – Onu parçalarım, parçalarım
    And then it’s born again
    – Ve o yine doğar

  • Red Hot Chili Peppers – Californication Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Red Hot Chili Peppers – Californication Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Psychic spies from China
    Çinden psişik ajanlar
    Try to steal your mind’s elation
    akıl saglıgını calmaya calısır
    Little girls from Sweden
    İsveç’ten küçük kızlar
    Dream of silver screen quotations
    gümüş ekran piyasalarının hayalini kurar
    And if you want these kind of dreams
    ve eger sen de böyle bir hayal istiyorsan
    It’s Californication
    bu kalifornyalılaşmak (batılılaşmak da denebilir)

    It’s the edge of the world
    bu dünyanın sınırı
    And all of western civilization
    ve bütün batı medeniyetinin
    The sun may rise in the East
    güneş belki dogudan doguyor
    At least it settles in the final location
    ama en az son noktasında kalıyor
    It’s understood that Hollywood
    bu anlasılabilir,hollywood
    sells Californication
    batılılaşmayı satıyor

    Pay your surgeon very well
    estetikcine iyi ödeme yap
    To break the spell of aging
    yaşlanma büyüsünü bozmak için
    Celebrity skin is this your chin
    ünlü sima,bu senin çenen mi
    Or is that war your waging
    ya da senin sallanış savasın mı?

    First born unicorn
    ilk dogan tek boynuzlu at
    Hard core soft porn
    sansürsüz porno
    Dream of Californication
    batılılaşma hayali
    Dream of Californication
    batılılaşma hayali

    Marry me girl be my fairy to the world
    evlen benimle kız, dünyaya karsı perim ol (ya fairy *bne anlamınada gelir..ama hrld burda öyle diildir
    Be my very own constellation
    benim kendi takımyıldızım ol
    A teenage bride with a baby inside
    bir gelin,karnında bebegiyle
    Getting high on information
    bilgileniyor
    And buy me a star on the boulevard 
    ve bana bulvardan bir yıldız al
    It’s Californication
    bu batılılaşmak

    Space may be the final frontier
    uzay belki son sınır olabilir
    But it’s made in a Hollywood basement
    ama bu da bir hollywood bodrumunda yapıldı
    Cobain can you hear the spheres
    Cobain, istasyon istasyon şarkı
    Singing songs off station to station
    söyleyen sınıfları duyabiliyormusun?
    And Alderon’s not far away
    ve Alderon uzakta degil
    It’s Californication
    bu batılılaşmak

    Born and raised by those who praise
    dogdun ve bu övgüler tarafından büyütüldün
    Control of population everybody’s been there
    nüfus kontrolu,herkesin bulundugu
    and I don’t mean on vacation
    ve bu tatil anlamında degil

    Destruction leads to a very rough road
    yıkım cok engebeli bir yola götürüyor
    But it also breeds creation
    ama aynı zamanda evreni besliyor
    And earthquakes are to a girl’s guitar
    ve depremler bir kız gitarı için
    They’re just another good vibration
    sadece yeni bir titreşim
    And tidal waves couldn’t save the world From Californication
    ve gelgit dalgaları dünyayı batılılaşmaktan kurtaramadı

    Pay your surgeon very well
    estetikcine iyi ödeme yap
    To break the spell of aging
    yaşlanma büyüsünü bozmak için
    Sicker than the rest
    kalanından da hasta
    There is no test
    hiç test yok
    But this is what you’re craving
    ama bu senin can attıgın şey

  • Ariana Grande & Justin Bieber – Stuck with U Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Ariana Grande & Justin Bieber – Stuck with U Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Hey, yeah
    – Hey, evet
    (That’s just for fun)
    – (Sadece eğlence için)
    (What?)
    – (Ne?)
    Ah, yeah
    – Ah, evet

    I’m not one to stick around
    – Ben kimseyle takılmıyorum
    One strike and you’re out, baby
    – Bir vuruş ve sen dışarıdasın, bebeğim
    Don’t care if I sound crazy
    – Eğer sesim çılgınsa umursama

    But you never let me down, no, no
    – Ama sen asla beni düşürme, hayır, hayır
    That’s why when the sun’s up, I’m stayin’
    – Bu yüzden güneş doğduğunda, ben kalıyorum
    Still layin’ in your bed, sayin’
    – Hala yatağında uzandığını söylüyorum
    Got all this time on my hands
    – Bu kadar zaman ellerim önümde
    Might as well cancel our plans, yeah
    – Planlarımızı iptal etsek iyi olur, evet
    I could stay here for a lifetime
    – Ben bir ömür boyu burada kalabilirdim

    So, lock the door and throw out the key
    – Öyleyse kapıyı kilitle ve anahtarı dışarı fırlat
    Can’t fight this no more, it’s just you and me
    – Daha fazla kavga yok, sadece sen ve ben
    And there’s nothin’ I, nothin’ I, I can do
    – Ve hiç bir şey yok, hiç bir şey yok, yapabileceğim
    I’m stuck with you, stuck with you, stuck with you
    – Seninle takılıyorum, seninle takılıyorum, seninle takılıyorum
    So, go ahead and drive me insane
    – Öyleyse öne git ve beni çılgınca götür
    Baby, run your mouth, I still wouldn’t change
    – Bebeğim, ağzını çalıştır, ben hala
    Being stuck with you, stuck with you, stuck with you
    – Seninle takılıyorum, seninle takılıyorum, seninle takılıyorum
    I’m stuck with you, stuck with you, stuck with you, baby
    – Seninle takılıyorum, seninle takılıyorum, seninle takılıyorum, bebeğim

    There’s nowhere we need to be, no, no, no
    – İhtiyacımız olan hiç bir yer yok, hayır, hayır, hayır
    I’ma get to know you better
    – Seni daha iyi tanıyabilirim
    Kinda hope we’re here forever
    – Biraz umut biz sonsuza kadar buradayız
    There’s nobody on these streets
    – Bu sokaklarda hiç kimse yok
    If you told me that the world’s endin’
    – Eğer sen bana dünyanın sonu geldiğini söylersen
    Ain’t no other way that I can spend it
    – Zaman geçirebileceğim başka bir yol yok

    Got all this time in my hands
    – Bu kadar zaman ellerim önümde
    Might as well cancel our plans (Yeah, yeah)
    – Planlarımızı iptal etsek iyi olur (Evet,evet)
    I could stay here forever
    – Sonsuza kadar burada kalabilirdim

    Baby, come take all my time
    – Bebeğim gel tüm zamanlarımı al
    Go on, make me lose my mind
    – Devam edelim, aklımı kaybettir bana
    We got all that we need here tonight
    – Bu gece ihtiyacımız olan her şey burada var

  • BLACKPINK – ‘How You Like That’ M/V Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    BLACKPINK – ‘How You Like That’ M/V Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Blackpink in your area
    Blackpink senin alanında,

    보란 듯이 무너졌어
    – Gözlerinin önünde parçalandım.
    바닥을 뚫고 저 지하까지
    – Dibe vurdum ve daha da derine battım.
    옷 끝자락 잡겠다고
    – Umudun son parçasını yakalamak için
    저 높이 두 손을 뻗어봐도
    – İki elimle de ulaşmaya çalıştım.

    다시 캄캄한 이곳에
    Yine bu karanlık yerdeyim
    Light up the sky
    , gökyüzünü aydınlatacağım.
    네 두 눈을 보며
    – Gözlerine bakıp sana bir
    I’ll kiss you goodbye
    – veda busesi vereceğim.
    실컷 비웃어라 꼴좋으니까
    – Hala yapabiliyorken istediğin kadar gül.
    이제 너희 하나 둘 셋
    – Çünkü senin sıran gelmek üzere 1,2,3

    Ha, how you like that?
    Nasıl ama hoşuna gitti değil mi?
    You gon’ like that that that that that
    – Bunu seveceksin.
    How you like that?
    – Nasıl ama hoşuna gitti değil mi?
    How you like that that that that that
    – Nasıl ama hoşuna gitti değil mi?

    Now look at you now look at me
    – Şimdi bir sana bak, bir de bana bak
    Look at you now look at me
    – Bir sana bak, bir de bana
    Look at you now look at me
    – Bir kendine bak, bir de bana bak
    How you like that?
    – Nasıl ama hoşuna gitti değil mi?

    Ha, how you like that?
    – Nasıl ama hoşuna gitti değil mi?
    You gon’ like that that that that that
    – Bunu seveceksin.
    How you like that?
    – Nasıl ama hoşuna gitti değil mi?
    How you like that that that that that
    – Nasıl ama hoşuna gitti değil mi?

    Your girl need it all and that’s a hundred
    – Kızının hepsine ihtiyacı var ve bu bir yüzlük eder.
    백 개 중에 백 내 몫을 원해
    – 10 üzerinden 10, ben benim olanı istiyorum.
    Karma come and get some
    – Karma gel ve birazını al,
    딱하지만 어쩔 수 없잖아
    – Kötü hissetsem de yapabileceğim bir şey yok.
    What’s up, I’m right back
    – Naber, geri döndüm.
    방아쇠를 cock back
    – Tetiğini geri çek
    Plain Jane get hijacked, don’t like me?
    – Plain Jane kaçırıldı.Beni beğenmiyor musun?
    Then tell me how you like that, like that
    – Öyleyse bana nasıl beğeneceğini söyle, bunun gibi

    더 캄캄한 이곳에
    Böylesine karanlık bir yerde bile
    Shine like the stars
    – yıldızlar gibi parlıyorum.
    그 미소를 띠며
    – Yüzümdeki tebessümle sana bir veda busesi vereceğim.
    I’ll kiss you goodbye
    – Hala gülebiliyorken istediğin kadar gül.
    실컷 비웃어라 꼴좋으니까
    – Çünkü sıradaki sensin.
    이제 너희 하나 둘 셋
    – 1,2,3

    Ha, how you like that?
    – Nasıl ama hoşuna gitti değil mi?
    You gon’ like that that that that that
    – Bunu seveceksin.
    How you like that?
    – Nasıl ama hoşuna gitti değil mi?
    How you like that that that that that
    Nasıl ama hoşuna gitti değil mi?

    Now look at you now look at me
    – Şimdi bir sana bak, bir de bana bak
    Look at you now look at me
    – Bir sana bak, bir de bana
    Look at you now look at me
    – Bir kendine bak, bir de bana bak
    How you like that?
    – Nasıl ama hoşuna gitti değil mi?

    Now look at you now look at me
    – Şimdi bir sana bak, bir de bana bak
    Look at you now look at me
    – Bir sana bak, bir de bana
    Look at you now look at me
    – Bir kendine bak, bir de bana bak
    How you like that?
    – Nasıl ama hoşuna gitti değil mi?

    날개 잃은 채로 추락했던 날
    – Kanatlarım olmadan düştüğüm gün,
    어두운 나날 속에 갇혀 있던 날
    – Karanlık günlerin tuzağına düştüğüm günlerdendi.
    그때쯤에 넌 날 끝내야 했어
    – Şansın varken beni bitirmeliydin.
    Look up in the sky
    – Gökyüzüne bak, bir kuş ve uçak

    How you like that?
    – Nasıl, hoşuna gitti mi?
    You gon’ like that
    – Bunu seveceksin.

    How you like that?
    – Nasıl ama, hoşuna gitti mi?

  • Imagine Dragons – Believer Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Imagine Dragons – Believer Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    First things first
    – İlk önce
    I’ma say all the words inside my head
    – Aklımdan geçen her şeyi direk söyleyeceğim
    I’m fired up and tired of the way that things have been, oh-ooh
    – Kafam attı ve işlerin bu şekilde yürümesinden bıktım
    The way that things have been, oh-ooh
    – İşlerin bu şekilde yürümesinden
    Second thing second
    – İkincisi
    Don’t you tell me what you think that I can be
    – Bana benim ne olabileceğimi söyleme
    I’m the one at the sail, I’m the master of my sea, oh-ooh
    – Gemide olan benim,ben kendi denizimin kaptanıyım,oh-ooh
    The master of my sea, oh-ooh
    – Kendi denizimin kaptanı,oh-ooh

    I was broken from a young age
    – Küçük yaşta kırılmıştım
    Taking my sulking to the masses
    – Küskünlüklerimi bir yığında topluyordum
    Writing my poems for the few
    – Şiirlerimi bir kaçı için yazıyordum
    That looked at me took to me, shook to me, feeling me
    – Bana bakan,beni alan,beni şaşırtan,beni hisseden
    Singing from heart ache from the pain
    – Acıdan sızan kalp ağrısıyla şarkılar söylüyordum
    Take up my message from the veins
    – Mesajlarımı damarlarımdan alıyordum
    Speaking my lesson from the brain
    – Dersimi aklımdan alarak konuşuyordum
    Seeing the beauty through the…
    – Güzelliği içinden görüyordum

    Pain!
    – Acı!
    You made me a, you made me a believer, believer
    – Beni ,beni inançlı biri yaptın,inançlı
    Pain!
    – Acı!
    You break me down, you build me up, believer, believer
    – Beni yıktın,beni tekrar inşa ettin,inançlı,inançlı
    Pain!
    – Acı!
    I let the bullets fly, oh let them rain
    – Mermilerin uçmasına müsade ettim,bırak yağsınlar
    My life, my love, my drive, it came from…
    – Hayatım,aşkım,enerjim,buradan geliyor
    Pain!
    – Acı!
    You made me a, you made me a believer, believer
    – Beni ,beni inançlı biri yaptın,inançlı

    Third things third
    – Üçüncü olarak
    Send a prayer to the ones up above
    – Yukarıdakilere bir dua yolla
    All the hate that you’ve heard has turned your spirit to a dove, oh-ooh
    – Duyduğun tüm nefret ruhunu bir güvercine çevirdi,oh-ooh
    Your spirit up above, oh-ooh
    – Ruhun havalandı,oh-ooh

    I was choking in the crowd
    – Kalabalığın içinde boğuluyordum
    Living my brain up in the cloud
    – Beynimi bulutların üstünde yaşatıyordum
    Falling like ashes to the ground
    – Yere düşen küller gibiydim
    Hoping my feelings, they would drown
    – Duygularımın bir kaşık suda boğulmasını diliyordum
    But they never did, ever lived, ebbing and flowing
    – Ama olmadı,yaşayamadılar,gel-gitler oldu
    Inhibited, limited
    – Engellendiler ve kısıtlandılar
    Till it broke open and it rained down
    – Taki açılıp yağmur gibi yağana kadar
    It rained down, like…
    – Yağmur gibi yağdılar

    Pain!
    – Acı!
    You made me a, you made me a believer, believer
    – Beni ,beni inançlı biri yaptın,inançlı
    Pain!
    – Acı!
    You break me down, you build me up, believer, believer
    – Beni yıktın,beni tekrar inşa ettin,inançlı,inançlı
    Pain!
    – Acı!
    I let the bullets fly, oh let them rain
    – Mermilerin uçmasına müsade ettim,bırak yağsınlar
    My life, my love, my drive, it came from…
    – Hayatım,aşkım,enerjim,buradan geliyor
    Pain!
    – Acı!
    You made me a, you made me a believer, believer
    – Beni ,beni inançlı biri yaptın,inançlı

    Last things last
    – Son olarak son
    By the grace of the fire and the flames
    – Ateşin ve alevlerin lütfu sayesinde
    You’re the face of the future, the blood in my veins, oh-ooh
    – Sen geleceğin yüzüsün,damarımda ki kanımsın,oh-ooh
    The blood in my veins, oh-ooh
    – Damarımda ki kanım,oh-ooh
    But they never did, ever lived, ebbing and flowing
    – Ama olmadı,yaşayamadılar,gel-gitler oldu
    Inhibited, limited
    – Engellendiler ve kısıtlandılar
    Till it broke open and it rained down
    – Taki açılıp yağmur gibi yağana kadar
    It rained down, like…
    – Yağmur gibi yağdılar

  • Rihanna – California King Bed Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Rihanna – California King Bed Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Chest to chest
    – Göğüs göğüse
    Nose to nose
    – Burun buruna
    Palm to palm
    – Avuç avuca
    We were always just that close
    – Biz herzaman böyle yakındık

    Wrist to wrist
    – Bilek bileğe
    Toe to toe
    – Parmak parmağa
    Lips that just felt like the inside of a rose
    – Dudaklar gülün içindeymiş gibi hissederlerdi

    So how come when I reach out my fingers
    – Nasıl oldu da parmaklarımla uzandığımda
    It feels more than distance between us
    – Aramızdaki mesafeden daha fazlaymış gibi hissettirdi

    In this California king bed
    – Bu Kaliforniya kral yatağında
    We’re ten thousand miles apart
    – On bin mil uzaklıkta ayrıyız
    I bet California wishing on these stars of the heart for me
    – Bahse varım Kaliforniya benim için kalbin yıldızlarını diliyor
    My California king
    – Kaliforniya kralım

    Eye to eye
    – Göz göze
    Cheek to cheek
    – Yanak yanağa
    Side by side
    – Yan yana
    You were sleeping next to me
    – Benim yanımda uyurdun

    Arm to arm
    – Kol kola
    Dusk to dawn
    – Akşam karanlığı çöker
    With the curtains drawn
    – Çekilmiş perdelerle
    And a little last nite on these sheets
    – Ve bu çarşafların üzerinde küçük bir akşam

    So how come when I reach out my fingers
    –  Nasıl oldu da parmaklarımla uzandığımda
    It feels more than distance between us
    – Aramızdaki mesafeden daha fazlaymış gibi hissettirdi

    In this California king bed
    – Bu Kaliforniya kral yatağında
    We’re ten thousand miles apart
    – On bin mil uzaklıkta ayrıyız
    I been California wishing on the stars For youre heart on me
    – Kaliforniya’da yıldızların üzerinde kalbinin yanımda olması için dilek diliyorum
    My California king
    – Kaliforniya kralım

    Just when I felt like giving up on us
    – Bizden vazgeçmişim gibi hissettiğimde
    You turned around and gave me one last touch
    – Geri döndün ve bana son bir kez daha dokundun
    That made everything feel better
    – Bu her şeyi daha iyi hissettirdi
    And even then my eyes got better
    – Ve o zaman bile gözlerim daha iyi oldu
    So confused wanna ask you if you love me
    – Kafam karışık halde sormak isterim beni seviyor musun

    But I dont wanna seem so weak
    – Ama çok zayıf görünmek istemiyorum
    Maybe I’ve been California dreaming
    – Belki Kaliforniya rüyasındayımdır

    In this California king bed
    – Bu Kaliforniya büyük yatağında
    We’re ten thousand miles apart
    – On bin mil uzaklıkta ayrıyız
    I bet California wishing on these stars of the heart for me
    – Bahse varım Kaliforniya benim için kalbin yıldızlarını diliyor
    My California king
    – Kaliforniya kralım

    In this California king bed
    – Bu Kaliforniya büyük yatağında
    We’re ten thousand miles apart
    – On bin mil uzaklıkta ayrıyız
    I bet California wishing on these stars of the heart for me
    – Bahse varım Kaliforniya benim için kalbin yıldızlarını diliyor

    My California king
    – Kaliforniya kralım

  • Dua Lipa , Physical Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Dua Lipa , Physical Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Common love isn’t for us
    – Alışılagelmiş aşk bize göre değil
    We created something phenomenal
    – Olağanüstü bir şey yarattık
    Don’t you agree?
    – Öyle değil mi?
    Don’t you agree?
    – Öyle değil mi?
    You got me feeling diamond rich
    – Her şeyi yapabilirmişim gibi hissettiriyorsun*
    Nothing on this planet compares to it
    – Gezegendeki hiçbir şeyle kıyaslayamam bunu
    Don’t you agree?
    – Öyle değil mi?
    Don’t you agree?
    – Öyle değil mi?

    Who needs to go to sleep, when I got you next to me?
    – Uykuya ne gerek var, yanımda sen varken?

    All night I’ll riot with you
    – Gece boyunca seninle azıtırım
    I know you got my back and you know I got you
    – Arkamdasın biliyorum, ben de arkandayım
    So come on, come on, come on
    – Hadi ama hadi ama
    Let’s get physical
    – Bedenlerimizi birleştirelim
    Lights out, follow the noise
    – Işıklar kapalı, sesi takip et
    Baby keep on dancing like you ain’t got a choice
    – Bebeğim başka şansın yokmuşçasına dans etmeye devam et
    So come on, come on, come on
    – Hadi ama hadi ama
    Let’s get physical
    – Bedenlerimizi birleştirelim

    Adrenaline keeps on rushing in
    – Adrenalin girmeye devam ediyor
    Love the simulation we’re dreaming in
    – Hayal kurduğumuz simülasyonu seviyorum
    Don’t you agree?
    – Öyle değil mi?
    Don’t you agree?
    – Öyle değil mi?
    I don’t wanna live another life
    – Başka bir hayatı yaşamak istemem
    Cuz this one’s pretty nice
    – Çünkü şu anki hayatım oldukça güzel
    Living it up
    – Günümüzü gün ediyoruz

    Who needs to go to sleep, when I got you next to me?
    – Uykuya ne gerek var, yanımda sen varken?

    All night I’ll riot with you
    – Gece boyunca seninle azıtırım
    I know you got my back and you know I got you
    – Arkamdasın biliyorum, ben de arkandayım
    So come on, come on, come on
    – Hadi ama hadi ama
    Let’s get physical
    – Bedenlerimizi birleştirelim
    Lights out, follow the noise
    – Işıklar kapalı, sesi takip et
    Baby keep on dancing like you ain’t got a choice
    – Bebeğim başka şansın yokmuşçasına dans etmeye devam et
    So come on, come on, come on
    – Hadi ama hadi ama
    Let’s get physical
    – Bedenlerimizi birleştirelim
    Hold on just a little tighter
    – Biraz daha sıkı sarıl bana
    Come on
    – Hadi ama
    Hold on, tell me if you’re ready
    – Hadi ama hazır olduğunda söyle
    Come on
    – Hadi ama
    Baby keep on dancing
    – Bebeğim dans etmeye devam
    Let’s get physical
    – Bedenlerimizi birleştirelim
    Hold on just a little tighter
    – Biraz daha sıkı sarıl bana
    Come on
    – Hadi ama
    Hold on, tell me if you’re ready
    – Hadi ama hazır olduğunda söyle
    Come on
    – Hadi ama
    Baby keep on dancing
    – Bebeğim dans etmeye devam

    All night I’ll riot with you
    – Gece boyunca seninle azıtırım
    I know you got my back and you know I got you
    – Arkamdasın biliyorum, ben de arkandayım
    So come on, come on, come on
    – Hadi ama hadi ama
    Let’s get physical
    – Bedenlerimizi birleştirelim
    Lights out, follow the noise
    – Işıklar kapalı, sesi takip et
    Baby keep on dancing like you ain’t got a choice
    – Bebeğim başka şansın yokmuşçasına dans etmeye devam et
    So come on, come on, come on
    – Hadi ama hadi ama
    Let’s get physical
    – Bedenlerimizi birleştirelim

    (Physical, Physical)
    – (Bedenlerimizi)
    Let’s get physical
    – Bedenlerimizi birleştirelim
    (Physical, Physical)
    – (Bedenlerimizi)
    Physical
    – Bedenlerimizi
    (Physical, Physical)
    – (Bedenlerimizi)
    Let’s get physical
    – Bedenlerimizi birleştirelim
    (Physical, Physical)
    – (Bedenlerimizi)
    Physical
    – Bedenlerimizi
    Come on
    – Hadi ama
    Phy-phy-phy-physical
    – Bedenlerimizi*

  • Mamas And The Papas – California Dreamin Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Mamas And The Papas – California Dreamin Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    All the leaves are brown
    – Yapraklar kahverengi

    And the sky is grey
    – Ve gökyüzü gri

    I’ve been for a walk On a winter’s day
    – Bir kış gününde yürüyüşe cıkmıştım

    I’d be safe and warm
    – Eğer şimdi L.A da olsaydım
    If I was in L.A.
    – Güvende ve sıcakta olacaktım

    California dreamin
    – Böyle bir kış gününde
    On such a winter’s day
    – Kalifornia düşleri

    Stopped into a church
    – Bir kilisede durdum

    I passed along the way
    – Yol boyunca geçtim

    Well, I got down on my knees
    – Dizlerime çöktüm

    And I pretend to pray
    – Ve numaradan dua etmeye başladım

    You know the preacher likes the cold
    – Soğuktan hoşlanan vaizi bilirsin
    He knows I’m gonna stay
    – Kalacağımı anlıyor

    California dreamin
    – Bir kış gününde
    On such a winter’s day
    – Kalifornia düşleri

    All the leaves are brown
    – Yapraklar kahverengi
    And the sky is grey
    – Ve gökyüzü gri
    I’ve been for a walk On a winter’s day
    – Bir kış gününde yürüyüşe çıkmıştım
    If I didn’t tell her
    – Eğer ona söylemeseydim
    I could leave today
    – Bugün ayrılacaktım

    California dreamin
    – Bir kış gününde
    On such a winter’s
    – Kalifornia düşleri

    California dreamin
    – Bir kış gününde
    On such a winter’s day
    – Kalifornia düşleri

  • Inna – Caliente Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Inna – Caliente Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Caliente es tu amor
    – Senin aşkın sıcak
    Caliente es tu amor
    – Senin aşkın sıcak
    Yo quiero sonar
    – Seninle birlikte hayal kurmak
    Contigo mi amor
    – istiyorum aşkım
    Caliente es tu amor
    – Senin aşkın sıcak
    Caliente es tu amor
    – Senin aşkın sıcak
    Yo quiero sonar
    – Seninle birlikte hayal kurmak
    Contigo mi amor
    – istiyorum aşkım
    Necesito mas
    – Bana verdklerine

    De lo que me das
    – Daha çok ihtiyacım var
    Ya no tiengo miedo
    – Artık korkmuyorum
    Y dejo todo atras
    – Ve her şeyi ardımda bırakıyorum
    Quiero sonar
    – Hayal etmek istiyorum
    Ritmo sensual
    – Duygusal uyumu
    Un segundo mas de vida
    – Hayatın bir saniyesi daha
    Puede ser tan real
    – Böyle gerçek olabilir
    I wanna make, make,
    – İstiyorum ettirmek,ettirmek

    make,you feel
    – Sana hissettirmek
    make, make, make you dance
    – Sana dans ettirmek,ettirmek,ettirmek
    make, make, make you feel
    – Sana hissettirmek,ettirmek,ettirmek
    make, make, make you dance
    – Sana dans ettirmek,ettirmek,ettirmek
    make, make, make you feel
    – Sana hissettirmek,ettirmek,ettirmek
    make, make, make you dance
    – Sana dans ettirmek,ettirmek,ettirmek
    make, make, make you feel
    – Sana hissettirmek,ettirmek,ettirmek

    make, make, make you dance
    – Sana dans ettirmek,ettirmek,ettirmek
    Caliente es tu amor
    – Senin aşkın sıcak
    Caliente es tu amor
    – Senin aşkın sıcak
    Yo quiero sonar
    – Seninle birlikte hayal kurmak
    Contigo mi amor
    – istiyorum aşkım
    Caliente es tu amor
    – Senin aşkın sıcak
    Caliente es tu amor
    – Senin aşkın sıcak
    Yo quiero sonar
    – Seninle birlikte hayal kurmak

    Contigo mi amor
    – istiyorum aşkım
    I wanna make, make,
    – İstiyorum ettirmek,ettirmek
    make,you feel
    – Sana hissettirmek
    make, make, make you dance
    – Sana dans ettirmek,ettirmek,ettirmek
    make, make, make you feel
    – Sana hissettirmek,ettirmek,ettirmek
    make, make, make you dance
    – Sana dans ettirmek,ettirmek,ettirmek

    make, make, make you feel
    – Sana hissettirmek,ettirmek,ettirmek
    make, make, make you dance
    – Sana dans ettirmek,ettirmek,ettirmek
    make, make, make you feel
    – Sana hissettirmek,ettirmek,ettirmek
    make, make, make you dance
    – Sana dans ettirmek,ettirmek,ettirmek
    Caliente es tu amor
    – Senin aşkın sıcak
    Caliente es tu amor
    – Senin aşkın sıcak

    Yo quiero sonar
    – Seninle birlikte hayal kurmak
    Contigo mi amor
    – istiyorum aşkım
    Caliente es tu amor
    – Senin aşkın sıcak
    Caliente es tu amor
    – Senin aşkın sıcak
    Yo quiero sonar
    – Seninle birlikte hayal kurmak
    Contigo mi amor
    – istiyorum aşkım

  • Dnce – Cake By The Ocean Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Dnce – Cake By The Ocean Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    Oh, no
    – Oh, hayır
    See you walking ’round like it’s a funeral
    – Etrafta sanki bu bir cenazeymiş gibi yürüdüğünü görüyorum
    Not so serious, girl; why those feet cold?
    – Çok ciddi değil, kızım; neden adımlar soğuk?
    We just getting started; don’t you tiptoe, tiptoe, ah
    – Daha yeni başladık; ayak ucuna basmayacak mısın, ayak ucuna, ah

    Waste time with a masterpiece, don’t waste time with a masterpiece
    – Bir şaheserle zaman harcamak, bir şaheserle zaman harcama
    You should be rolling with me, you should be rolling with me, ah
    – Benimle yuvarlanıyor olmalısın, benimle yuvarlanıyor olmalısın, ah
    You’re a real-life fantasy, you’re a real-life fantasy
    – Sen bir gerçek hayat fantazisisin, Sen bir gerçek hayat fantazisisin
    But you’re moving so carefully; let’s start living dangerously
    – Ama çok dikkatli ilerliyorsun, haydi tehlikeli bir şekilde yaşamaya başlayalım

    Talk to me, baby
    – Konuş benimle, bebeğim
    I’m going blind from this sweet sweet craving, whoa-oh
    – Bu tatlı tatlı arzudan kör olacağım, whoa-oh
    Let’s lose our minds and go fucking crazy
    – Haydi aklımızı kaybedelim ve delirelim
    I-I-I-I-I-I keep on hoping we’ll eat cake by the ocean
    – Ben-ben-ben-ben okyanustan kek yiyeceğimize dair umut etmeye devam ediyorum
    Walk for me, baby
    – Yürü benim için, bebeğim
    I’ll be Didd and you’ll be Naomi, whoa-oh
    – Ben Didd olacağım ve sende Naomi, whoa-oh
    Let’s lose our minds and go fucking crazy
    – Haydi aklımızı kaybedelim ve delirelim
    I-I-I-I-I-I keep on hoping we’ll eat cake by the ocean
    – Ben-ben-ben-ben okyanustan kek yiyeceğimize dair umut etmeye devam ediyorum

    God damn
    – Lanet olsun
    See you licking frosting* from your own hands
    – Kendi elinden şekerleme yaladığını görüyorum
    Want another taste, I’m begging, yes ma’am
    – Başka bir tat istiyorum, yalvarıyorum, evet bayan
    I’m tired of all this candy on the dry land, dry land, oh
    – Bu karadaki şekerlerden bıktım, karada, oh

    Waste time with a masterpiece, don’t waste time with a masterpiece
    – Bir şaheserle zaman harcamak, bir şaheserle zaman harcama
    You should be rolling with me, you should be rolling with me, ah
    – Benimle yuvarlanıyor olmalısın, benimle yuvarlanıyor olmalısın, ah
    You’re a real-life fantasy, you’re a real-life fantasy
    – Sen bir gerçek hayat fantazisisin, Sen bir gerçek hayat fantazisisin
    But you’re moving so carefully; let’s start living dangerously
    – Ama çok dikkatli ilerliyorsun, haydi tehlikeli bir şekilde yaşamaya başlayalım

    Talk to me, baby
    – Konuş benimle, bebeğim
    I’m going blind from this sweet sweet craving, whoa-oh
    – Bu tatlı tatlı arzudan kör olacağım, whoa-oh
    Let’s lose our minds and go fucking crazy
    – Haydi aklımızı kaybedelim ve delirelim
    I-I-I-I-I-I keep on hoping we’ll eat cake by the ocean
    – Ben-ben-ben-ben okyanustan kek yiyeceğimize dair umut etmeye devam ediyorum
    Walk for me, baby (walk for me now)
    – Yürü benim için, bebeğim (şimdi yürü benim için)
    I’ll be Didd and you’ll be Naomi, whoa-oh
    – Ben Didd olacağım ve sende Naomi, whoa-oh
    Let’s lose our minds and go fucking crazy
    – Haydi aklımızı kaybedelim ve delirelim
    I-I-I-I-I-I keep on hoping we’ll eat cake by the ocean
    – Ben-ben-ben-ben okyanustan kek yiyeceğimize dair umut etmeye devam ediyorum
    I–I-I-I-I-I keep on hoping we’ll eat cake by the ocean
    – Ben-ben-ben-ben okyanustan kek yiyeceğimize dair umut etmeye devam ediyorum
    I-I-I-I-I-I keep on hoping we’ll eat cake by the ocean
    – Ben-ben-ben-ben okyanustan kek yiyeceğimize dair umut etmeye devam ediyorum

    You’re fucking delicious
    – Çok lezzetlisin
    Talk to me, girl
    – Konuş benimle, kızım

    Talk to me, baby
    – Konuş benimle, bebeğim
    I’m going blind from this sweet sweet craving, whoa-oh
    – Bu tatlı tatlı arzudan kör olacağım, whoa-oh
    Let’s lose our minds and go fucking crazy
    – Haydi aklımızı kaybedelim ve delirelim
    I-I-I-I-I-I keep on hoping we’ll eat cake by the ocean
    – Ben-ben-ben-ben okyanustan kek yiyeceğimize dair umut etmeye devam ediyorum
    Walk for me, baby (walk for me now)
    – Yürü benim için, bebeğim (şimdi yürü benim için)
    I’ll be Didd and you’ll be Naomi, whoa-oh
    – Ben Didd olacağım ve sende Naomi, whoa-oh
    Let’s lose our minds and go fucking crazy
    – Haydi aklımızı kaybedelim ve delirelim
    I-I-I-I-I-I keep on hoping we’ll eat cake by the ocean
    – Ben-ben-ben-ben okyanustan kek yiyeceğimize dair umut etmeye devam ediyorum

    Red velvet, vanilla, chocolate in my life
    – Kırmızı kadife, vanilya, çikolata hayatımda
    Funfetti*, I’m ready; I need it every night
    – Funfetti, ben hazırım; buna her gece ihtiyacım var
    Red velvet, vanilla, chocolate in my life
    – Kırmızı kadife, vanilya, çikolata hayatımda
    I-I-I-I-I-I keep on hoping we’ll eat cake by the ocean
    – Ben-ben-ben-ben okyanustan kek yiyeceğimize dair umut etmeye devam ediyorum

  • BANNERS – Someone To You Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    BANNERS – Someone To You Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

    I don’t wanna die or fade away
    – Ölmek ya da kaybolmak istemiyorum
    I just wanna be someone
    – Sadece biri olmak istiyorum
    I just wanna be someone
    – Sadece biri olmak istiyorum
    Dive and disappear without a trace
    – Dalış ve iz bırakmadan kaybol
    I just wanna be someone
    – Sadece biri olmak istiyorum
    Well, doesn’t everyone?
    – Herkes değil mi?
    And if you feel the great dividing
    – Ve eğer büyük bölünmeyi hissedersen
    I wanna be the one you’re guiding
    – Rehberlik ettiğin kişi olmak istiyorum
    ‘Cause I believe that you could lead the way
    – Çünkü yolu gösterebileceğine inanıyorum

    I just wanna be somebody to someone, oh
    – Ben sadece birine biri olmak istiyorum, oh
    I wanna be somebody to someone, oh
    – Birine biri olmak istiyorum, oh
    I never had nobody and no road home
    – Asla kimsem ve eve dönüş yolum olmadı
    I wanna be somebody to someone
    – Birine biri olmak istiyorum

    And if the Sun starts to set and the sky goes cold
    – Ve eğer güneş batmaya başlarsa ve gökyüzü soğursa
    Then if the clouds get heavy and start to fall
    – Sonra bulutlar ağırlaşır ve düşmeye başlarsa
    I really need somebody to call my own
    – Gerçekten benim diyecek birine ihtiyacım var
    I wanna be somebody to someone
    – Birine biri olmak istiyorum
    Someone to you
    – Sana biri
    Someone to you
    – Sana biri
    Someone to you
    – Sana biri
    Someone to you
    – Sana biri

    I don’t even need to change the world
    – Dünyayı değiştirmeme bile ihtiyacım yok
    I’ll make the moon shine just for your view
    – Sadece senin görüşün için ayı parlatacağım
    I’ll make the starlight circle the room
    – Yıldız ışığını odayı daire içine alacağım
    And if you feel like night is falling
    – Ve eğer gece düşüyormuş gibi hissedersen
    I wanna be the one you’re calling
    – Aradığın kişi olmak istiyorum
    ‘Cause I believe that you could lead the way
    – Çünkü yolu gösterebileceğine inanıyorum

    I just wanna be somebody to someone, oh
    – Ben sadece birine biri olmak istiyorum, oh
    I wanna be somebody to someone, oh
    – Birine biri olmak istiyorum, oh
    I never had nobody and no road home
    – Asla kimsem ve eve dönüş yolum olmadı
    I wanna be somebody to someone
    – Birine biri olmak istiyorum

    And if the Sun starts to set and the sky goes cold
    – Ve eğer güneş batmaya başlarsa ve gökyüzü soğursa
    Then if the clouds get heavy and start to fall
    – Sonra bulutlar ağırlaşır ve düşmeye başlarsa
    I really need somebody to call my own
    – Gerçekten benim diyecek birine ihtiyacım var
    I wanna be somebody to someone
    – Birine biri olmak istiyorum
    Someone to you
    – Sana biri
    Someone to you
    – Sana biri
    Someone to you
    – Sana biri
    Someone to you
    – Sana biri

    The kingdom come, the rise, the fall
    – Krallık gelir, yükselir, düşer
    The setting sun above it all
    – Her şeyin üstünde batan güneş
    I just wanna be somebody to you;
    – Sadece senin için biri olmak istiyorum

    I just wanna be somebody to someone, oh
    – Ben sadece birine biri olmak istiyorum, oh
    I wanna be somebody to someone, oh
    – Birine biri olmak istiyorum, oh
    I never had nobody and no road home
    – Asla kimsem ve eve dönüş yolum olmadı
    I wanna be somebody to someone
    – Birine biri olmak istiyorum

    And if the Sun starts to set and the sky goes cold
    – Ve eğer güneş batmaya başlarsa ve gökyüzü soğursa
    Then if the clouds get heavy and start to fall
    – Sonra bulutlar ağırlaşır ve düşmeye başlarsa
    I really need somebody to call my own
    – Gerçekten benim diyecek birine ihtiyacım var
    I wanna be somebody to someone
    – Birine biri olmak istiyorum
    Someone to you
    – Sana biri
    Someone to you
    – Sana biri
    Someone to you
    – Sana biri
    Someone to you
    – Sana biri