Kategoriler
Kuran-ı Kerim Sure Çevirileri

BAKARA SURESİ | Türkçe Çevirisi

Bismillahirrahmanirrahim

Bakara Suresi 1. Elif lam mim
1. ayet: Elif, Lam, Mim,

Bakara Suresi 2. Zalikel kitabu la raybe fîh* hudel lil muttekîyn
2. ayet: Bu, kendisinde şüphe olmayan, muttakiler için yol gösterici olan bir Kitap’tır.

Bakara Suresi 3. Ellezîne yu’minune bil ğaybi ve yukîymunas salate ve mimma razaknahum yunfikun
3. ayet: Onlar, gaybe inanırlar, namazı dosdoğru kılarlar ve kendilerine rızık olarak verdiklerimizden infak ederler.

Bakara Suresi 4. Vellezine yu’minune bi ma unzile ileyke ve ma unzile min kablik* ve bil ahîrati hum yukînun
4. ayet: Ve onlar, sana indirilene, senden önce indirilenlere iman ederler ve ahirete de kesin bir bilgiyle inanırlar.

Bakara Suresi 5. ulaike ala hudem mir rabbihim ve ulaike humul muflihun
5. ayet: İşte bunlar, Rablerinden olan bir hidayet üzeredirler ve kurtuluşa erenler bunlardır.

Bakara Suresi 6. İnnellezîne keferu sevaun aleyhim e enzertehum em lem tunzirhum la yu’minun
6. ayet: Şüphesiz, inkar edenleri uyarsan da, uyarmasan da, onlar için fark etmez; inanmazlar.

Bakara Suresi 7. Hatemallahu ala kulubihim ve ala sem’îhim* ve ala ebsarihim ğaşaveh* ve lehum azabun azîym
7. ayet: Allah, onların kalplerini ve kulaklarını mühürlemiştir; gözlerinin üzerinde perdeler vardır. Ve büyük azap onlaradır.

Bakara Suresi 8. Ve minen nasi mey yekulu amenna billahi ve bil yevmil ahîri ve ma hum bi mu’minîn
8. ayet: İnsanlardan öyleleri vardır ki: “Biz Allah’a ve ahiret gününe iman ettik” derler; oysa inanmış değillerdir.

Bakara Suresi 9. Yuhadiunellahe vellezîne amenu* ve ma yahdeune illa enfusehum ve ma yeş’urun
9. ayet: (Sözde) Allah’ı ve iman edenleri aldatırlar. Oysa onlar, yalnızca kendilerini aldatıyorlar ve şuurunda değiller.

Bakara Suresi 10. Fî kulubihim meradun fe zadehumullahu merada* ve lehum azabun elîmum bi ma kanu yekzibun
10. ayet: Kalplerinde hastalık vardır. Allah da hastalıklarını arttırmıştır. Yalan söylemekte olduklarından dolayı, onlar için acı bir azap vardır.

Bakara Suresi 11. Ve iza kîyle lehum la tufsidu fil erdî kalu innema nahnu muslihun
11. ayet: Kendilerine: “Yeryüzünde fesat çıkarmayın” denildiğinde: “Biz sadece ıslah edicileriz” derler.

Bakara Suresi 12. Ela innehum humul mufsidune ve lakil la leş’urun
12. ayet: Bilin ki; gerçekten, asıl fesatçılar bunlardır, ama şuurunda değildirler.

Bakara Suresi 13. Ve iza kîyle lehum aminu kema amenen nasu kalu e nu’minu kema amenes sufeha’* ela innehum humus sufehau ve lakil la ya’lemun
13. ayet: Ve (yine) kendilerine: “İnsanların iman ettiği gibi siz de iman edin” denildiğinde: “Düşük akıllıların iman ettiği gibi mi iman edelim?” derler. Bilin ki, gerçekten asıl düşük-akıllılar kendileridir; ama bilmezler.

Bakara Suresi 14. Ve iza lekullezîne amenu kalu amenna* ve iza halev ila şeyatîynihim kalu inna meakum innema nahnu mustehziun
14. ayet: İman edenlerle karşılaştıkları zaman: “İman ettik” derler. Şeytanlarıyla başbaşa kaldıklarında ise, derler ki: “Şüphesiz, sizinle beraberiz. Biz (onlarla) yalnızca alay ediyoruz.”

Bakara Suresi 15. Allahu yestehziu bihim ve yemudduhum fî tuğyanihim ya’mehun
15. ayet: (Asıl) Allah onlarla alay eder ve taşkınlıkları içinde şaşkınca dolaşmalarına (belli bir) süre tanır.

Bakara Suresi 16. ulaikellezîneşteravud dalalete bil huda* fe ma rabihat ticaratuhum ve ma kanu muhtedîn
16. ayet: İşte bunlar, hidayete karşılık sapıklığı satın almışlardır; fakat bu alış-verişleri bir yarar sağlamamış; hidayeti de bulmamışlardır.

Bakara Suresi 17. Meseluhum ke meselillezistevkade nara* fe lemma edaet ma havlehu zehebellahu bi nurihim ve terakehum fî zulumatil la yubsîrun
17. ayet: Bunların örneği, ateş yakan adamın örneğine benzer; (ki onun ateşi) çevresini aydınlattığı zaman, Allah onların aydınlığını giderir ve göremez bir şekilde karanlıklar içinde bırakıverir.

Bakara Suresi 18. Summum bukmun umyun fe hum la yarciun
18. ayet: Sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler. Bundan dolayı dönmezler.

Bakara Suresi 19. Ev ke seyyibim mines semai fîhi zulumatuv ve ra’duv ve bark* yec’alune esabiahum fî azanihim mines savaîkî hazeral mevt* vallahu muhîytum bil kafirîn
19. ayet: Ya da (bunlar) karanlıklar, gök gürültüsü ve şimşek(ler)le yüklü, ‘gökten şiddetli bir yağmur fırtınasına tutulmuş gibidirler ki, yıldırımların saldığı dehşetle’; ölüm korkusundan parmaklarıyla kulaklarını tıkarlar. Oysa Allah kafirleri çepeçevre kuşatıcıdır.

Bakara Suresi 20. Yekadul berku yahtafu ebsarahum* kullema edae lehum meşev fîhi ve iza azleme aleyhim kamu* ve lev şaellahu le zehebe bi sem’îhim ve ebsarihim* innellahe ala kulli şey’in kadiyr
20. ayet: Çakan şimşek neredeyse gözlerini kapıverecek; önlerini her aydınlattığında (biraz) yürürler, üzerlerine karanlık basıverince de kalakalırlar. Allah dileseydi, işitmelerini de görmelerini de gideriverirdi. Şüphesiz Allah, herşeye güç yetirendir.

Bakara Suresi 21. Ya eyyuhen nasu’budu rabbekumullezî halekakum vellezîne min kablikum leallekum tettekun
21. ayet: Ey insanlar, sizi ve sizden öncekileri yaratan Rabbinize kulluk edin ki sakınasınız.

Bakara Suresi 22. Ellezî ceale lekumul erda firaşev ves semae binaa* ve enzele mines semai maen fe ahrece bihî mines semerati rizkal lekum* fe la tec’alu lillahi endadev ve entum ta’lemun
22. ayet: O, sizin için yeryüzünü bir döşek, gökyüzünü bir bina kıldı. Ve gökten yağmur indirerek bununla sizin için (çeşitli) ürünlerden rızık çıkardı. Öyleyse (bütün bunları) bile bile Allah’a eşler koşmayın.

Bakara Suresi 23. Ve in kuntum fî raybim mimma nezzelna ala abdina fe’tu bi suratim mim mislih* ved’u şuhedaekum min dunillahi in kuntum sadikîyn
23. ayet: Eğer kulumuza indirdiğimiz (Kur’an)’dan şüphedeyseniz, bu durumda, siz de bunun benzeri bir sûre getirin. Ve eğer doğru sözlüyseniz, Allah’tan başka şahitlerinizi (kendilerine güvendiğiniz yardımcılarınızı) çağırın.

Bakara Suresi 24. Fe illem tef’alu ve len tef’alu fettekun naralletî vekuduhen nasu vel hîcarah* uîddet lil kafirîn
24. ayet: Ama yapamazsanız -ki kesin olarak yapamayacaksınız -bu durumda kafirler için hazırlanmış ve yakıtı insanlar ile taşlar olan ateşten sakının.

Bakara Suresi 25. Ve beşşirillezîne amenu ve amilus salihati enne lehum cennatin tecrî min tahtihel enhar* kullema ruziku minha min semeratir rizkan kalu hazellezî ruzîkna min kablu ve utu bihî muteşabiha* ve lehum fîha ezvacum mutahheratuv ve hum fîha halidun
25. ayet: (Ey Muhammed) iman edip salih amellerde bulunanları müjdele. Gerçekten onlar için altlarından ırmaklar akan cennetler vardır. Kendilerine rızık olarak bu ürünlerden her yedirildiğinde: “Bu daha önce de rızıklandığımızdır” derler. Bu, onlara, (dünyadakine) benzer olarak sunulmuştur. Orada, onlar için tertemiz eşler vardır ve onlar orada süresiz kalacaklardır.

Bakara Suresi 26. İnnellahe la yestahyî ey yadribe meselem ma beudaten fe ma fevkaha* fe emmellezîne amenu fe ya’lemune ennehul hakku mir rabbihim* ve emmellezîne keferu fe yekulune maza eradellahu bi haza mesela* yudîllu bihî kesîrav ve yehdî bihî kesîra* ve ma yudîllu bihî illel fasikîyn
26. ayet: Şüphesiz Allah, bir sivrisineği de, ondan üstün olanı da, (herhangi bir şeyi) örnek vermekten çekinmez. Böylece iman edenler, kuşkusuz bunun Rablerinden gelen bir gerçek olduğunu bilirler; inkar edenler ise, “Allah, bu örnekle neyi amaçlamış?” derler. (Oysa Allah,) Bununla birçoğunu saptırır, birçoğunu da hidayete erdirir. Ancak O, fasıklardan başkasını saptırmaz.

Bakara Suresi 27. Ellezîne yenkudune ahdellahi mim ba’di mîsakîh* ve yaktaune ma emerallahu bihî ey yusale ve yufsidune fil ard* ulaike humul hasirun
27. ayet: Ki (bunlar) Allah’ın ahdini, onu kesin olarak onayladıktan sonra bozarlar, Allah’ın kendisiyle birleştirilmesini emrettiği şeyi keserler ve yeryüzünde bozgunculuk çıkarırlar. Kayba uğrayanlar, işte bunlardır.

Bakara Suresi 28. Keyfe tekfurune billahi ve kuntum emvaten fe ahyakum* summe yumîtukum summe yuhyîkum summe ileyhi turceun
28. ayet: Nasıl oluyor da Allah’ı inkar ediyorsunuz? Oysa ölü iken sizi O diriltti; sonra sizi yine öldürecek, yine diriltecektir ve sonra O’na döndürüleceksiniz.

Bakara Suresi 29. Huvellezî haleka lekum ma fil erdî cemîan summesteva iles semai fe sevvahunne seb’a semavat* ve huve bi kulli şey’in alîm
29. ayet: Sizin için yerde olanların tümünü yaratan O’dur. Sonra göğe yönelip (istiva edip) de onları yedi gök olarak düzenleyen O’dur. Ve O, herşeyi bilendir.

Bakara Suresi 30. Ve iz kale rabbuke lil melaiketi innî caîlun fil erdî halîfeh* kalu e tec’alu fîha mey yufsidu fîha ve yesfikud dima’* ve nahnu nusebbihu bi hamdike ve nukaddisu lek* kale innî a’lemu ma la ta’lemun
30. ayet: Hani Rabbin meleklere: “Muhakkak Ben, yeryüzünde bir halife var edeceğim” demişti. Onlar da: “Biz Seni şükrünle yüceltir ve (sürekli) takdis ederken, orada bozgunculuk çıkaracak ve kanlar akıtacak birini mi var edeceksin?” dediler. (Allah:) “Şüphesiz sizin bilmediğinizi Ben bilirim” dedi.

Bakara Suresi 31. Ve alleme ademel esmae kulleha summe aradahum alel melaiketi fe kale embiunî bi esmai haulai in kuntum sadikîyn
31. ayet: Ve Adem’e isimlerin hepsini öğretti. Sonra onları meleklere yöneltip: “Eğer doğru sözlüyseniz, bunları Bana isimleriyle haber verin” dedi.

Bakara Suresi 32. Kalu subhaneke la îlme lena illa ma alemtena* inneke entel alîmul hakîm
32. ayet: Dediler ki: “Sen Yücesin, bize öğrettiğinden başka bizim hiçbir bilgimiz yok. Gerçekten Sen, herşeyi bilen, hüküm ve hikmet sahibi olansın.”

Bakara Suresi 33. Kale ya ademu embi’hum bi esmaihim* felemma embeehum bi esmaihim kale e lem ekul lekum innî a’lemu ğaybes semavati vel erdî ve a’lemu ma tubdune ve ma kuntum tektumun
33. ayet: (Allah:) “Ey Adem, bunları onlara isimleriyle haber ver” dedi. O, bunları onlara isimleriyle haber verince de dedi ki: “Size demedim mi, göklerin ve yerin gaybını gerçekten Ben bilirim, gizli tuttuklarınızı ve açığa vurduklarınızı da Ben bilirim.”

Bakara Suresi 34. Ve iz kulna lil melaiketiscudu li ademe fe secedu illa iblîs* eba vestekbera ve kane minel kafirîn
34. ayet: Ve meleklere: “Adem’e secde edin” dedik. İblis hariç (hepsi) secde ettiler. O ise, diretti ve kibirlendi, (böylece) kafirlerden oldu.

Bakara Suresi 35. Ve kulna ya ademuskun ente ve zevcukel cennete ve kula minha rağaden haysu şi’tuma* ve la takraba hazihiş şecerate fe tekuna minez zalimîn
35. ayet: Ve dedik ki: “Ey Adem, sen ve eşin cennette yerleş. İkiniz de ondan, neresinden dilerseniz, bol bol yiyin; ama şu ağaca yaklaşmayın, yoksa zalimlerden olursunuz.”

Bakara Suresi 36. Fe ezellehumeş şeytanu anha fe ahracehuma mimma kana fîh* ve kulnehbitu ba’dukum li ba’dîn aduvv* ve lekum fil erdî mustekarruv ve metaun ila hîyn
36. ayet: Fakat şeytan, oradan ikisinin ayağını kaydırdı ve böylece onları içinde bulundukları (durum)dan çıkardı. Biz de: “Kiminiz kiminize düşman olarak inin, sizin için yeryüzünde belli bir vakte kadar bir yerleşim ve meta vardır” dedik.

Bakara Suresi 37. Fe telekka ademu mir rabbihî kelimatin fe tabe aleyh* innehu huvet tevvabur rahîym
37. ayet: Derken Adem, Rabbinden (birtakım) kelimeler aldı. Bunun üzerine (Allah da) tevbesini kabul etti. Şüphesiz O, tevbeleri kabul edendir, esirgeyendir.

Bakara Suresi 38. Kulnehbitu minha cemîa* fe imma ye’tiyennekum minnî huden fe men tebia hudaye fe la havfun aleyhim ve la hum yahzenun
38. ayet: Dedik ki: “Oradan tümünüz inin. Bundan sonra size Benden bir hidayet geldiğinde, kim Benim hidayetime uyarsa, onlara korku yoktur ve onlar mahzun olmayacaklardır.”

Bakara Suresi 39. Vellezîne keferu ve kezzebu bi ayatina ulaike ashabun nar* hum fîha halidun
39. ayet: “İnkar edip de ayetlerimizi yalanlayanlar ise; onlar, ateşin halkıdırlar ve orada süresiz kalacaklardır.”

Bakara Suresi 40. Ya benî israîlezkuru nî’metiyelletî en’amtu aleykum ve evfu bi ahdî ufi biahdikum ve iyyaye ferhebun
40. ayet: Ey İsrailoğulları, size bağışladığım nimetimi hatırlayın ve ahdime bağlı kalın, ki Ben de ahdinize bağlı kalayım. Ve yalnızca Benden korkun.

Bakara Suresi 41. Ve aminu bi ma enzeltu musaddikal li ma meakum ve la tekunu evvele kafirim bih* ve la teşteru bi ayatî semenen kalilev ve iyaye fettekun
41. ayet: Yanınızda olan (Tevrat)ı, doğrulayıcı olarak indirdiğime (Kur’an’a) iman edin; onu inkar edenlerin ilki siz olmayın ve ayetlerimizi az bir değer karşılığında değişmeyin. Ve yalnızca Benden korkun.

Bakara Suresi 42. Ve la telbisul hakka bil batîlî ve tektumul hakka ve entum ta’lemun
42. ayet: Hakkı batıl ile örtmeyin ve hakkı gizlemeyin. (Kaldı ki) siz (gerçeği) biliyorsunuz.

Bakara Suresi 43. Ve ekîymus salate ve atuz zekate verkeu mear rakiîyn
43. ayet: Namazı dosdoğru kılın, zekatı verin ve rüku edenlerle birlikte siz de rüku edin.

Bakara Suresi 44. E te’murunen nase bil birri ve tensevne enfusekum ve entum tetlunel kitab* e fe la ta’kîlun
44. ayet: Siz, insanlara iyiliği emrederken, kendinizi unutuyor musunuz? Oysa siz kitabı okuyorsunuz. Yine de akıllanmayacak mısınız?

Bakara Suresi 45. Vesteîynu bis sabri ves salah* ve inneha le keîratun illa alel haşiîyn
45. ayet: Sabır ve namazla yardım dileyin. Bu, şüphesiz, huşû duyanların dışındakiler için ağır (bir yük)dır.

Bakara Suresi 46. Ellezîne yezunnune ennehum mulaku rabbihim ve ennehum ileyhi raciun
46. ayet: Onlar, (mü’minler ise), şüphesiz, Rableriyle karşılaşacaklarını ve (yine) şüphesiz, O’na döneceklerini bilirler.

Bakara Suresi 47. Ya benî israîlezkuru nî’metiyelletî en’amtu aleykum ve ennî faddaltukum alel alemîn
47. ayet: Ey İsrailoğulları, size bağışladığım nimetimi ve sizi (bir dönem) alemlere üstün kıldığımı hatırlayın.

Bakara Suresi 48. Vetteku yevmel la teczî nefsun an nefsin şey’ev ve la yukbelu minha şefaatuv ve la yu’hazu minha adluv ve la hum yunsarun
48. ayet: Ve hiç kimsenin, hiç kimse adına bir şey ödemeyeceği, hiç kimsenin şefaatinin kabul edilmeyeceği, hiç kimseden bir fidye alınmayacağı ve yardım görülmeyeceği bir günden sakının.

Bakara Suresi 49. Ve iz necceynakum min ali fir’avneyesumunekum suel azabi yuzebbihune ebnaekum ve yestahyune nisaekum* ve fî zalikum belaum mir rabbikum azîym
49. ayet: Sizi, dayanılmaz işkencelere uğrattıklarında, Firavun ailesinin elinden kurtardığımızı hatırlayın. Onlar, kadınlarınızı diri bırakıp, erkek çocuklarınızı boğazlıyorlardı. Bunda sizin için Rabbinizden büyük bir imtihan vardı.

Bakara Suresi 50. Ve iz ferakna bikumul bahra fe enceynakum ve ağrakna ale fir’avne ve entum tenzurun
50. ayet: Ve sizin için denizi ikiye yarıp sizi kurtardığımızı ve Firavun’un adamlarını -gözlerinizin önünde -boğduğumuzu hatırlayın.

Bakara Suresi 51. Veiz vaadna musa erbeîyne leyleten summettehaztumul îcle mim ba’dihî ve entum zalimun
51. ayet: Hani Musa ile kırk gece için sözleşmiştik. Ama sonra siz, onun arkasından buzağıyı (tanrı) edinmiş ve (böylece) zalimler olmuştunuz.

Bakara Suresi 52. Summe afevna ankum mim ba’di zalike leallekum teşkurun
52. ayet: Bundan sonra, (artık) şükredesiniz diye sizi bağışladık.

Bakara Suresi 53. Ve iz ateyna musel kitabe vel furkane leallekum teehtedun
53. ayet: Ve hidayete eresiniz diye Musa’ya kitabı ve Furkan’ı verdik.

Bakara Suresi 54. Ve iz kale musa li kavmihî ya kavmi innekum zalemtum enfusekum bittihazikumul îcle fe tubu ila bariikum faktulu enfusekum* zalikum hayrul lekum înde bariikum* fe tabe aleykum* innehu huvet tevvabur rahîym
54. ayet: Hani Musa, kavmine: “Ey kavmim, gerçekten siz, buzağıyı (tanrı) edinmekle kendinize zulmettiniz. Hemen, kusursuzca Yaratan(gerçek İlah)ınıza tevbe edip nefislerinizi öldürün: bu, Yaratıcınız Katında sizin için daha hayırlıdır” demişti. Bunun üzerine (Allah) tevbelerinizi kabul etti. Şüphesiz O tevbeleri kabul edendir, esirgeyendir.

Bakara Suresi 55. Ve iz kultum ya musa len nu’mine leke hatta nerallahe cehraten fe ehazetkumus saîkatu ve entum tenzurun
55. ayet: Ve demiştiniz ki: “Ey Musa, biz Allah’ı apaçık görünceye kadar sana inanmayız.” Bunun üzerine yıldırım sizi (kendinizden) almıştı. Ve siz bakıp duruyordunuz.

Bakara Suresi 56. Summe beasnakum mim ba’di mevtikum leallekum teşkurun
56. ayet: Sonra şükredesiniz diye, sizi ölümünüzden sonra dirilttik.

Bakara Suresi 57. Ve zallelna aleykumul ğamame ve enzelna aleykumul menne ves selva* kulu min tayyibati ma razaknakum* ve ma zalemuna ve lakin kanu enfusehum yazlimun
57. ayet: Bulutları üzerinize gölge kıldık ve size kudret helvası ve bıldırcın indirdik. Size rızık olarak verdiklerimizin temizinden yiyin (dedik). Onlar Bize zulmetmediler, ancak kendi nefislerine zulmettiler.

Bakara Suresi 58. Ve iz kulnedhulu hazihil karyete fe kulu minha haysu şi’tum rağadev vedhulul babe succedev ve kulu hîttatun nağfirlekum hatayakum* ve senezîdul muhsinîn
58. ayet: Ve hatırlayın, demiştik ki: “Şu şehre girin ve orada istediğiniz yerde bol bol yiyin, yalnızca secde ederek kapısından girerken ‘dileğimiz bağışlanmadır’ deyin; (Biz de) hatalarınızı bağışlayalım; iyilik yapanların (ecirlerini) arttıracağız.”

Bakara Suresi 59. Fe beddellezîne zalemu kavlen ğayrallezî kîyle lehum fe enzelna alellezîne zalemu riczem mines semai bi ma kanu yefsukun
59. ayet: Ama zulmedenler, kendilerine söylenen sözü bir başkasıyla değiştirdiler. Biz de o zalimlerin yaptıkları bozgunculuğa karşılık, üzerlerine gökten iğrenç bir azap indirdik.

Bakara Suresi 60. Ve izisteska musa li kavmihî fe kulnadrib bi asakel hacer* fenfecerat minhusneta aşrate ayna* kad alime kullu unasim meşrabehum* kulu veşrabu mir rizkîllahi ve la ta’sev fil erdî mufsidîn
60. ayet: (Yine) Hatırlayın; Musa kavmi için su aramıştı, o zaman Biz ona: “Asanı taşa vur” demiştik de ondan on iki pınar fışkırmıştı, böylece herkes içeceği yeri bilmişti. Allah’ın verdiği rızıktan yiyin, için ve yeryüzünde bozgunculuk (fesad) yaparak karışıklık çıkarmayın.

Bakara Suresi 61. Ve iz kultum ya musa len nasbira ala taamiv vahîdin fed’u lena rabbeke yuhric lena mimma tumbitul erdu mim bakliha ve kîssaiha ve fumiha ve adesiha ve besaliha* kale e testebdilunellezî huv edna billezî huve hayr* ihbitu mîsran fe inne lekum ma seeltum* ve duribet aleyhimuz zilletu vel meskenetu ve bau bi ğadabim minellah* zalike bi ennehum kanu yekfurune bi ayatillahi ve yaktulunen nebiyyîne bi ğayril hakk* zalike bi ma asav ve kanu ya’tedun
61. ayet: Siz (ise şöyle) demiştiniz: “Ey Musa, biz bir çeşit yemeğe katlanmayacağız, Rabbine yalvar da, bize yerin bitirdiklerinden bakla, acur, sarmısak, mercimek ve soğan çıkarsın.” (O zaman Musa:) “Hayırlı olanı, şu değersiz şeyle mi değiştirmek istiyorsunuz? (Öyleyse) Mısır’a inin, çünkü (orada) kendiniz için istediğiniz vardır” demişti. Onların üzerine horluk ve yoksulluk (damgası) vuruldu ve Allah’tan bir gazaba uğradılar. Bu, kuşkusuz, Allah’ın ayetlerini tanımazlıkları ve peygamberleri haksız yere öldürmelerindendi. (Yine) bu, isyan etmelerinden ve sınırı çiğnemelerindendi.

Bakara Suresi 62. İnnellezîne amenu vellezîne hadu ven nesara ves sabiîne min amene billahi vel yevmil ahîri ve amile salihan fe lehum ecruhum înde rabbihim *ve la havfun aleyhim ve la hum yahzenun
62. ayet: Şüphesiz, iman edenler(le) Yahudiler, Hıristiyanlar ve Sabiiler(den kim) Allah’a ve ahiret gününe iman eder ve salih amellerde bulunursa, artık onların Allah Katında ecirleri vardır. Onlara korku yoktur ve onlar mahzun olmayacaklardır.

Bakara Suresi 63. Ve iz ehazna mîsakakum ve rafa’na fevkakumut tur * huzu ma ateynakum bi kuvvetiv vezkuru ma fîhi leallekum tettekun
63. ayet: Sizden misak almış ve Tur’u üstünüze yükseltmiştik (ve demiştik ki:) “Size verdiğimize sımsıkı yapışın ve onda olanı (hükümleri sürekli) hatırlayın, ki sakınasınız.”

Bakara Suresi 64. Summe tevelleytum mim ba’di zalik *fe lev la fadlullahi aleykum ve rahmetuhu lekuntum minel hasirîn
64. ayet: Siz ise, bundan sonra da yüz çevirdiniz. Eğer Allah’ın üzerinizdeki fazlı (lütuf ve ihsanı) ve rahmeti olmasaydı, siz gerçekten hüsrana uğrayanlardan olurdunuz.

Bakara Suresi 65. Ve le kad alimtumullezîna’tedev minkum fis sebti fe kulna lehum kunu kîradeten hasiîn
65. ayet: Andolsun, sizden cumartesi (günü) yasağı çiğneyenleri elbette biliyorsunuz. İşte Biz, onlara: “Aşağılık maymunlar olun” dedik.

Bakara Suresi 66. Fe cealnaha nekalel li ma beyne yedeyha ve ma halfeha ve mev’îzatel lil muttekîyn
66. ayet: Bunu, hem çağdaşlarına, hem sonra gelecek olanlara ‘ibret verici bir ceza’, takva sahipleri için de bir öğüt kıldık.

Bakara Suresi 67. Ve iz kale musa li kavmihî innellahe ye’murukum en tezbehu bekarah *kalu etettehîzuna huzuva *kale euzu billahi en ekune minel cahilîn
67. ayet: Hani Musa kavmine: “Allah, muhakkak sizin bir sığır kesmenizi emrediyor” demişti. “Bizi alaya mı alıyorsun?” dediler. (Musa) “Cahillerden olmaktan Allah’a sığınırım” dedi.

68. Kalud’u lena rabbeke yubeyyil lena ma hî *kale innehu yekulu inneha bekarutl la fariduv ve la bikr * avanum beyne zalik * fef’alu ma tu’merun
68. ayet: “Rabbine adımıza yalvar da, bize niteliklerini açıklasın” dediler. (Musa, Rabbine yalvardıktan sonra) “Şüphesiz Allah diyor ki: O ne pek geçkin, ne de pek genç, ikisi arası dinç(likte bir sığır olmalı)dır. Artık emrolunduğunuz şeyi yerine getirin” dedi.

69. Kaludu lena rabbeke yubeyyil lena ma levnuha *kale innehu yekulu inneha bekaratun safrau fakîul levnuha tesurrun nazîrîn
69. ayet: (Bu sefer) dediler ki: “Rabbine adımıza yalvar da, bize rengini bildirsin.” O: “(Rabbim) diyor ki: O, bakanların içini ferahlatan sarı bir inektir” dedi.

70. Kalud’u lena rabbeke yubeyyil lena ma hiye innel bekara teşabehe aleyna* ve inna in şaellahu le muhtedun
70. ayet: (Onlar yine:) “Rabbine adımıza yalvar da, bize onun niteliklerini açıklasın. Çünkü bize göre sığırlar birbirine benzer. İnşaAllah (Allah dilerse) biz doğruyu buluruz” dediler.

71. Kale innehu yekulu inneha bekaratul la zelulun tusîrul erda ve la teskîl hars* musellemetul laşiyete fîha* kalul ane ci’te bil hakk* fe zebehuha ve ma kadu yef’alun
71. ayet: (Bunun üzerine Musa, “Rabbim) diyor ki: O, yeri sürmek ve ekini sulamak için boyunduruğa alınmayan, salma ve alacası olmayan bir inektir” dedi. (O zaman): “Şimdi gerçeği getirdin” dediler. Böylece ineği kestiler; ama neredeyse (bunu) yapmayacaklardı.

72. Ve iz kateltum nefsen feddara’tum fîha* vallahu muhricum ma kuntum tektumun
72. ayet: Hani siz bir kişiyi öldürmüştünüz ve bu konuda birbirinize düşmüştünüz. Oysa Allah, gizlediklerinizi açığa çıkaracaktı.

73. Fe kulnadribuhu bi ba’dîha* kezalike yuhyillahul mevta ve yurîkum ayatihî leallekum ta’kîlun
73. ayet: Bunun için de: “Ona (cesede, kestiğiniz ineğin) bir parçasıyla vurun” demiştik. Böylece, Allah ölüleri diriltir ve size ayetlerini gösterir; ki akıllanasınız.

74. Summe kaset kulubukum mim ba’di zalike fe hiye kel hîcarati ev eşeddu kasveh* ve inne minel hîcarati lema yetefecceru minhul enhar* ve inne minha lema yeşşekkaku fe yahrucu minhul ma’* ve inne minha lema yehbitu min haşyetillah* vemallahu bi ğafilin amma ta’melun
74. ayet: Bundan sonra kalpleriniz yine katılaştı; taş gibi, hatta daha katı. Çünkü taşlardan öyleleri vardır ki, onlardan ırmaklar fışkırır, öyleleri vardır ki yarılır, ondan sular çıkar, öyleleri vardır ki Allah korkusuyla yuvarlanır. Allah yaptıklarınızdan gafil (habersiz) değildir.

75. E fetatmeune ey yu’minu lekum ve kad kane ferîkum minhum yesmeune kelamellahi summe yuharrifunehu mim ba’di ma akaluhu ve hum ya’lemun
75. ayet: Siz (Müslümanlar,) onların size inanacaklarını umuyor musunuz? Oysa onlardan bir bölümü, Allah’ın sözünü işitiyor, (iyice algılayıp) akıl erdirdikten sonra, bile bile değiştiriyorlardı.

76. Ve iza lekullezîne amenu kalu amenna* ve iza hala ba’duhum ila ba’din kalu etuhaddisunehum bi ma fetehallahu aleykum li yuhaccukum bihî înde rabbikum* e fe la ta’kîlun
76. ayet: İman edenlerle karşılaştıklarında “İman ettik” derler; kendi başlarına kaldıkları zaman ise, derler ki: “Allah’ın size açtık (açıkladık)larını, Rabbiniz Katında size karşı bir belge olsun diye mi onlarla konuşuyorsunuz? Hala akıllanmayacak mısınız?”

77. E ve la ya’lemune ennellahe ya’lemu ma yusirrune ve ma yu’linun
77. ayet: (Peki) Onlar, Allah’ın gizli tuttuklarını da, açığa vurduklarını da bildiğini bilmiyorlar mı?

78. Ve minhum ummiyyune la ya’lemunel kitabe illa emaniyye ve in hum illa yezunnun
78. ayet: Onlardan bir kısmı ümmidir. Kitabı bilmezler; (bildikleri) bir sürü asılsız şeylerden başkası değildir ve yalnızca zannederler.

79. Fe veylul lillezîne yektubunel kitabe bi eydîhim summe yekulunel kitabe bi eydîhim summe yekulune haza min îndillahi li yeşteru bihî semenen kalîla* fe veylul lehum mimma ketebet eydîhim ve veylul lehum mimma yeksibun
79. ayet: Artık vay hallerine; Kitabı kendi elleriyle yazıp, sonra az bir değer karşılığında satmak için “Bu Allah Katındandır” diyenlere. Artık vay, elleriyle yazdıklarından dolayı onlara; vay kazanmakta olduklarına.

80. Ve kalu len temessenen naru illa eyyamem ma’dudeh* kul ettehaztum îndellahi ahden fe ley yuhlifellahu ahdehu em tekulune alellahi ma la ta’lemun
80. ayet: Dediler ki: “Sayılı günlerin dışında, ateş asla bize değmeyecektir.” De ki: “Allah Katından bir ahid mi aldınız? -ki Allah asla ahdinden dönmez- Yoksa Allah’a karşı bilmediğiniz bir şeyi mi söylüyorsunuz?”

81. Bela men kesebe seyyietev ve ehatat bihî hatîy’etuhu fe ulaike ashabun nar* hum fîha halidun
81. ayet: Hayır; kim bir kötülük işler de günahı kendisini kuşatırsa, (artık) onlar, ateşin halkıdırlar, orada süresiz kalacaklardır.

82. Vellezîne amenu ve amilus salihati ulaike ashabul cenneh* hum fîha halidun
82. ayet: İman edip salih amellerde bulunanlar ise cennet halkıdırlar, orada süresiz kalacaklardır.

83. Ve iz ehazna mîsaka benî israîle la ta’budune illellahe ve bil valideyni îhsanev ve izl kurba vel yetam vel mesakîni ve kulu lin nasi husnev ve ekîymus salate ve atuz zekah* summe tevelleytum ila kalîlem minkum ve entum mu’ridun
83. ayet: Hani İsrailoğulları’ndan, “Allah’tan başkasına kulluk etmeyin, anneye-babaya, yakınlara, yetimlere ve yoksullara iyilikle davranın, insanlara güzel söz söyleyin, namazı dosdoğru kılın ve zekatı verin” diye misak almıştık. Sonra siz, pek azınız hariç, döndünüz ve (hala) yüz çeviriyorsunuz.

84. Ve iz ehazna mîsakakum la tesfikune dimaekum ve la tuhricune enfusekum min diyarikum summe akrartum ve entum teşhedun
84. ayet: Hani sizden “Birbirinizin kanını dökmeyin, birbirinizi yurtlarınızdan çıkarmayın” diye misak almıştık. Sonra sizler bunu onaylamıştınız, hala (buna) şahitlik ediyorsunuz.

85. Summe entum haulai taktulune enfusekum ve tuhricune ferîkam minkum min diyarihim tezaherune aleyhim bil ismi vel udvan* ve iy ye’tukum usara tufaduhum ve huve muharramun aleykum îhracuhum* e fe tu’minune bi ba7dîl kitabi ve tekfurune bi ba’d* fe ma cezau mey yef’alu zalike minkum illa hîzyun fil hayatid dunya* ve yevmel kîyameti yuraddune ila eşeddil azab* vemallahu bi ğafilin amma ta’melun
85. ayet: Sonra (yine) siz, birbirinizi öldürüyor, bir bölümünüzü yurtlarından sürüp-çıkarıyor ve günah ve düşmanlıkla aleyhlerinde ittifaklar kuruyor ve size esir olarak geldiklerinde onlarla fidyeleşiyordunuz. Oysa onları çıkarmanız, size haram kılınmıştı. Yoksa siz, kitabın bir bölümüne inanıp da bir bölümünü inkar mı ediyorsunuz? Artık sizden böyle yapanların dünya hayatındaki cezası aşağılık olmaktan başka değildir; kıyamet gününde de azabın en şiddetli olanına uğratılacaklardır. Allah, yaptıklarınızdan gafil değildir.

86. ulaikellezîneşteravul hayated dunya bil ahîrati fe la yuhaffefu anhumul azabu ve la hum yunsarun
86. ayet: İşte bunlar, ahireti verip dünya hayatını satın alanlardır; bundan dolayı azapları hafifletilmez ve kendilerine yardım edilmez.

87. Ve le kad ateyna musel kitabe ve kaffeyna mim ba’dihî bir rusuli ve ateyna îysebne meryemel beyyinati ve eyyednahu bi ruhîl kudus* e fe kullema caekum rasulum bima la tehva enfusukumustekbartum* fe ferîkan kezzebtum ve ferîkan taktulun
87. ayet: Andolsun, Biz Musa’ya kitabı verdik ve ardından peş peşe elçiler gönderdik. Meryem oğlu İsa’ya da apaçık belgeler verdik ve onu Ruhu’l-Kudüs’le teyid ettik. Demek, size ne zaman bir elçi nefsinizin hoşlanmayacağı bir şeyle gelse, büyüklük taslayarak bir kısmınız onu yalanlayacak, bir kısmınız da onu öldürecek misiniz?

88. Ve kalu kulubuna ğulf* bel leanehumullahu bi kufrihim fe kalîlem ma yu’minun
88. ayet: Dediler ki: “Bizim kalplerimiz örtülüdür.” Hayır; Allah, inkarlarından dolayı onları lanetlemiştir. Bundan dolayı pek azı iman eder.

89. Ve lemma caehum kitabum min îndillahi musaddikul lima mealhum ve kanu min kablu yesteftihune alellezîne keferu* fe lemma caehum ma arafu keferu bihî fe la’netullahi alel kafirîn
89. ayet: Allah Katından yanlarında olan (Tevrat)ı doğrulayan bir kitap geldiği zaman, -ki bundan önce inkar edenlere karşı fetih istiyorlardı- işte bilip-tanıdıkları gelince, onu inkar ettiler. Artık Allah’ın laneti kafirlerin üzerinedir.

90. Bi’semeşterav bihî enfusehum ey yekfuru bi ma enzelellahu bağyen ey yunezzilellahu min fadlihî ala mey yeşau min îbadih* fe bau bi ğadabin ala ğadab* ve lil kafirîne azabum muhîn
90. ayet: Allah’ın kullarından, dilediğine Kendi fazlından (peygamberliği) indirmesini ‘kıskanarak ve hakka baş kaldırarak’ Allah’ın indirdiklerini tanımamakla, nefislerini ne kötü şeye karşılık sattılar. Böylelikle gazab üstüne gazaba uğradılar. Kafirler için alçaltıcı bir azap vardır.

91. Ve iza kîyle lehum aminu bi ma enzelellahu kalu nu’minu bima unzile aleyna ve yekfurune bi ma veraehu ve huvel hakku musaddikal lima meahum* kul fe lime taktulune embiyaellahi min kablu in kuntum mu’minîn
91. ayet: Onlara: “Allah’ın indirdiklerine iman edin” denildiğinde: “Biz, bize indirilene iman ederiz” derler ve ondan sonra olan (Kur’an)ı inkar ederler. Oysa o (Kur’an), yanlarındakini (kitabı) doğrulayan bir gerçektir. (Onlara) De ki: “Eğer inanıyor idiyseniz, daha önce ne diye Allah’ın peygamberlerini öldürüyordunuz?”

92. Ve le kad caekum musa bil beyyinati summettehaztumul îcle mim ba’dihî ve entum zalimun
92. ayet: Andolsun, Musa size apaçık belgelerle geldi. Sonra siz onun arkasından buzağıyı (tanrı) edindiniz. İşte siz (böyle) zalimlersiniz.

93. Ve iz ehazna mîsakakum ve rafa’na fevkakumut tur* huzu ma ateynakum bi kuvvetiv vesmeu* kalu semî’na ve asayna ve uşribu fî kulubihimul îcle bi kufrihîmv kul bi’sema ye’murukum bihî îmanukum in kuntum mu’minîn
93. ayet: Hani sizden misak almış ve Tur’u üstünüze yükseltmiştik (ve): “Size verdiğimize (kitaba) sımsıkı sarılın ve dinleyin” (demiştik). Demişlerdi ki: “Dinledik ve baş kaldırdık.” İnkarları yüzünden buzağı (tutkusu) kalplerine sindirilmişti. De ki: “İnanıyorsanız, inancınız size ne kötü şey emrediyor?”

94. Kul in kanet lekumud darul ahîratu indellahi halisatem min dunin nasi fe temennevul mevte in kuntum sadikîyn
94. ayet: De ki: “Eğer Allah Katında ahiret yurdu, başka insanların değil de, yalnızca sizin ise, (ve) doğru sözlüyseniz, öyleyse hemen ölümü dileyin.”

95. Ve ley yetemennevhu ebedem bima kaddemet eydîhim* vallahu alîmum biz zalimîn
95. ayet: Oysa onlar, önceden ellerinin takdim ettiklerinden dolayı onu (ölümü) hiçbir zaman kesin olarak dilemeyeceklerdir. Allah, zalimleri bilendir.

96. Ve le tecidennehum ahrasan nasi ala hayah* ve minellezîne eşraku yeveddu ehaduhum lev yuammeru elfe seneh* ve ma huve bi muzahzihîhî minel azabi ey yuammer* vallahu besîyrum bima ya’melun
96. ayet: Andolsun, onları hayata karşı (diğer) insanlardan ve şirk koşanlardan (bile) daha ihtiraslı bulursun. (Onlardan) Her biri, bin yıl yaşatılsın ister; oysa bunca yaşaması onu azaptan kurtarmaz. Allah, onların yapmakta olduklarını görendir.

97. Kul men kane aduvvel licibrîle fe innehu nezzelehu ala kalbike bi iznillahi musaddikal lima beyne yedeyhi ve hudev ve buşra lil mu’minîn
97. ayet: De ki: “Cibril’e kim düşman ise, (bilsin ki) gerçekten onu (Kitabı), Allah’ın izniyle kendinden öncekileri doğrulayıcı ve mü’minler için hidayet ve müjde verici olarak senin kalbine indiren O’dur.

98. Men kane aduvvel lillahi ve melaiketihî ve rusulihî ve cibrîle ve mîkale fe innellahe aduvvul lil kafirîn
98. ayet: Her kim Allah’a, meleklerine, elçilerine, Cibril’e ve Mikail’e düşman ise, artık şüphesiz Allah da kafirlerin düşmanıdır.”

99. Ve le kad enzelna ileyke ayatim beyyinat* ve ma yekfuru biha illel fasikun
99. ayet: Andolsun Biz sana apaçık ayetler indirdik. Bunları fasıklardan başkası inkar etmez.

100. E ve kullema ahedu ahden nebezehu ferîkum minhum* bel ekseruhum la yu’minun
100. ayet: Ne zaman bir ahidde bulundularsa, içlerinden bir bölümü onu bozmadı mı? Hayır, onların çoğu iman etmezler.

101. Ve lemma caehum rasulum min îndillahi musaddikul lima mealhum nebeze ferîkum minellezîne utul kitab* kitabellahi verae zuhurihim ke ennehum la ya’lemun
101. ayet: Ne zaman onlara Allah Katından yanlarındakini doğrulayan bir elçi gelse, kitap verilenlerden birtakımı, sanki bilmiyorlarmış gibi Allah’ın Kitabı’nı arkalarına attılar.

102. Vettebeu ma tetluş şeyatîynu ala mulki suleyman* ve ma kefera suleymanu ve lakinneş şeyatîyne keferu yuallimunen nasas sîhra ve ma unzile alel melekeyni bi babile harute ve marut* ve ma yuallimani min ehadin hatta yekula innema nahnu fitnetun fe la tekfur* fe yeteallemune minhuma ma yuferrikune bihî beynel mer’i ve zevcih* ve ma hum bi darrîne bihî min ehadin illa bi iznillah* ve yeteallemune ma yedurruhum ve la yenfeuhum* ve le kad alimu le menişterahu ma lehu fil ahîrati min halakîv ve le bi’se ma şerav bihî enfusehum* lev kanu la’lemun
102. ayet: Ve onlar, Süleyman’ın mülkü (nübüvveti) hakkında şeytanların anlattıklarına uydular. Süleyman inkar etmedi; ancak şeytanlar inkar etti. Onlar, insanlara sihri ve Babil’deki iki meleğe Harut’a ve Marut’a indirileni öğretiyorlardı. Oysa o ikisi: “Biz, yalnızca bir fitneyiz, sakın inkar etme” demedikçe hiç kimseye (bir şey) öğretmezlerdi. Fakat onlardan erkekle karısının arasını açan şeyi öğreniyorlardı. Oysa onunla Allah’ın izni olmadıkça hiç kimseye zarar veremezlerdi. Buna rağmen kendilerine zarar verecek ve yarar sağlamayacak şeyi öğreniyorlardı. Andolsun onlar, bunu satın alanın, ahiretten hiçbir payı olmadığını bildiler; kendi nefislerini karşılığında sattıkları şey ne kötü; bir bilselerdi.

103. Ve lev ennehum amenu vettekav le mesubetum min îndillahi hayr* lev kanu ya’lemun
103. ayet: Eğer gerçekten iman edip sakınsalardı, Allah Katındaki sevab(ları) gerçekten daha hayırlı olurdu; bir bilselerdi.

104. Ya eyyuhellezîne amenu la tekulu raîna ve kulunzurna vesmeu* ve lil kafirîne azabun elîm
104. ayet: Ey iman edenler, “Raina-Bizi güt, bize bak” demeyin. “Unzurna-Bizi gözet” deyin ve dinleyin. Kafirler için acı bir azap vardır.

105. Ma yeveddullezîne keferu min ehlil kitabi ve lel muşrikîne ey yunezzele aleykum min hayrim mir rabbikum* vallahu yehtessu bi rahmetihî mey yeşa’* vallahu zul fadlil azîym
105. ayet: Kitap Ehlinden olan kafirler ve müşrikler, Rabbinizden üzerinize bir hayrın indirilmesini arzu etmezler. Allah ise, dilediğine rahmetini tahsis eder. Allah büyük fazl sahibidir.

106. Ma nensah min ayetin ev nunsiha ne’ti bi hayrim minha ev misliha* e lem ta’lem ennellahe ala kulli şey’in kadîr
106. ayet: Biz, daha hayırlısını veya bir benzerini getirinceye (kadar) hiçbir ayeti neshetmez (hükmünü yürürlükten kaldırmaz) veya unutturmayız. Bilmez misin ki Allah, gerçekten herşeye güç yetirendir.

107. E lem ta’lem ennellahe lehu mulkus semavati vel ard* ve ma lekum min dunillahi miv veliyyiv ve la nasîyr
107. ayet: (Yine) Bilmez misin ki, gerçekten göklerin ve yerin mülkü Allah’ındır. Sizin Allah’tan başka veliniz ve yardımcınız yoktur.

108. Em turîdune en tes’elu rasulekum kema suile musa min kabl* ve mey yetebeddelil kufra bil îmani fe kad dalle sevaes sbil
108. ayet: Yoksa daha önce Musa’nın sorguya çekildiği gibi, siz de Resulünüzü sorguya mı çekmek istiyorsunuz? Kim imanı inkar ile değişirse, artık o, dümdüz yoldan sapmış olur.

109. Vedde kesîrum min ehlil kitabi lev yeruddunekum mim ba’di îmanikum kuffara* hasedem min îndi enfusihim mim ba’di ma tebeyyene lehumul hakk* fa’fu vasfehu hatta ye’tiyellahu bi emrih* innellahe ala kulli şey’in kadîr
109. ayet: Kitap Ehlinden çoğu, kendilerine gerçek (hak) apaçık belli olduktan sonra, nefislerini (kuşatan) kıskançlıktan dolayı, imanınızdan sonra sizi inkara döndürmek arzusunu duydular. Fakat, Allah’ın emri gelinceye kadar onları bırakın ve (onlara ne sözle, ne de eylemle) ilişmeyin. Hiç şüphesiz Allah, herşeye güç yetirendir.

110. Ve ekîymus salate ve atuz zekah* ve ma tukaddimu li enfusikum min hayrin teciduhu îndellah* innellahe bi ma ta’melune besîyr
110. ayet: Namazı dosdoğru kılın, zekatı verin; önceden kendiniz için hayır olarak neyi takdim ederseniz, onu Allah Katında bulacaksınız. Şüphesiz Allah, yaptıklarınızı görendir.

111. Ve kalu ley yedhulel cennete illa men kane huden ev nesar* tilke emaniyyuhum* kul hatu burhanekum in kuntum sadikîyn
111. ayet: Dediler ki: “Yahudi veya Hıristiyan olmayan hiç kimse kesin olarak cennete giremez.” Bu, onların kendi kuruntularıdır. De ki: “Eğer doğru sözlüyseniz, kesin-kanıtınızı (burhan) getirin.”

112. Bela men esleme vechehu lillahi ve huve muhsinun fe lehu ecruhu înde rabbihî ve la havvfun aleyhim ve la hum yahzenun
112. ayet: Hayır, kim (güzel davranış ve) iyilikte bulunarak kendisini Allah’a teslim ederse, artık onun Rabbi Katında ecri vardır. Onlar için korku yoktur ve onlar mahzun olmayacaklardır.

113. Ve kaletil yehudu leysetin nesar ala şey’iv ve kaletin nesara leysetil yehudu ala şey’iv ve hum yetlunel kitab* kezalike kalellezîne la ya’lemune misle kavlihim* fallahu yahkumu beynehum yevmel kîyameti fîma kanu fîhi yahtelifun
113. ayet: Yahudiler dediler ki: “Hıristiyanlar bir şey (herhangi bir temel) üzere değillerdir”; Hıristiyanlar da: “Yahudiler bir şey üzere değillerdir” dediler. Oysa onlar, Kitabı okuyorlar. Bilmeyenler (bilgisizler) de, onların söylediklerinin benzerini söylemişlerdi. Artık Allah, kıyamet günü anlaşmazlığa düştükleri şeyde aralarında hüküm verecektir.

114. Ve men azlemu mimmem menea mesacidellahi ey yuzkera fîhesmuhu ve sea fî harabiha* ulaike ma kane lehum ey yedhuluha illa haifîn* lehum fid dunya hîzyuv ve lehum fil ahîrati azabun azîym
114. ayet: Allah’ın mescidlerinde O’nun isminin anılmasını engelleyen ve bunların yıkılmasına çaba harcayandan daha zalim kim olabilir? Onların (durumu) içlerine korkarak girmekten başkası değildir. Onlar için dünyada bir aşağılanma, ahirette büyük bir azap vardır.

115. Ve lillahil meşriku vel mağribu fe eynema tuvellu fe semme vechullah* innallahe vasiun alîm

116. Ve kaluttehazellahu veleden subhaneh* bel lehu ma fis semavati vel ard* kullul lehu kanitun

117. Bedîus semavati vel ard* ve iza kada emran fe innema yekulu lehu kun fe yekun

118. Ve kalellezîne la ya’lemune lev la yukellimunellahu ev te’tîna ayeh* kezalike kalellezîne min kablihim misle kavlihim* teşabehet kulubuhum* kad beyyennel ayati li kavmiy yukînun

119. İnna erselnake bil hakkî beşîrav ve nezirav ve la tus’elu an ashabil cehîym

120. Ve len terda ankel yehudu ve len nesara hatta tettebia milletehum* kul inne hudellahi huvel huda* ve leinitteba’te ehvaehum ba’dellezî caeke minel îlmi ma leke minallahi miv veliyyiv ve la nasîyr

121. Ellezîne ateynahumul kitabe yetlunehu hakka tilavetih* ulaike yu’minune bih* ve mey yekfur bihî fe ulaike humul hasirun

122. Ya benî israîlezkuru nî’metiyelletî en’amtu aleykum ve ennî faddaltukum alel alemîn

123. Vetteku yevmel la teczî nefsun an nefsin şey’ev ve la yukbelu minha adluv ve la tenfeuha şefatuv ve la hum yunsarun

124. Ve izibtela ibrahîme rabbuhu bi kelimatin fe etemmehunn* kale innî caîluke lin nasi imama* kale ve min zurriyyetî* kale la yenalu ahdiz zalimîn

125. Ve iz cealnel beyte mesabetel lin nasi ve emna* vettehîzu mim mekami ibrahîme musalla* ve ahidna ila ibrahîme ve ismaîyle en tahhira veytiye lit taifîne vel akifîne ver rukkeîs sucud

126. Ve iz kale ibrahîmu rabbic’al haza beleden aminev verzuk ehlehu mines semerati min amene minhum billahi vel yevmil ahîr* kale ve men kefera fe umettiuhu kalîlen summe adtarruhu ila azabin nar* ve bi’sel mesîyr

127. Ve iz yerfeu ibrahîmul kavaîde minel beyti ve ismaîyl* rabbena tekabbel minna* inneke entes semîul alîm

128. Rabbena vec’alna muslimeyni leke ve min zurriyyetina ummetem muslimetel leke ve erina menasikena ve tub aleyna* inneke entet tevvabur rahîym

129. Rabbena veb’as fîhim rasulem minhum yetlu aleyhim ayatike ve yuallimuhumul kitabe vel hîkmete ve yuzekkîhim* inneke entel azîzul hakîm

130. Ve mey yerğabu ammileti ibrahîme illa men sefihe nefseh* ve le kadîstafeynahu fid dunya* ve innehu fil ahîrati le minas salihîyn

131. İz kale lehu rabbuhu eslim kale eslemtu li rabbil alemîn

132. Ve vassa biha ibrahîmu benîhi ve ya’kub* ya beniyye innellahestafa lekumud dîne fe la temutunne illa ve entum muslimun

133. Em kuntum şuhedae iz hadara ya’kubel mevtu iz kale li benîhi ma ta’budune mim ba’dî * kalu na’budu ilaheke ve ilahe abaike ibrahîme ve ismaîyle ve ishaka ilahev vahîda* ve nahnu lehu muslimun

134. Tilke ummetun kad halet* leha ma kesebet ve lekum ma kesebtum* ve la tus’elune amma kanu ya’melun

135. Ve kalu kunu huden ev nesara tehtedu* kul bel millete ibrahîme hanîfa* ve ma kane minel muşrikîn

136. Kulu amenna billahi ve ma unzile ileyna ve ma unzile ila ibrahîme ve ismaîyle ve ishaka ve ya’kube vel esbatî ve ma utiye musa ve îysa ve ma utiyen nebiyyune mir rabbihim* la nuferriku beyne ehadim minhum ve nahnu lehu muslimun

137. Fe in amenu bi misli ma amentum bihî fe kadihtedev* ve in tevellev fe innema hum fî şikak* fe seyekfîkehumullah* ve huves semîul alîm

138. Sîbğatellah* ve men ahsenu minellahi sîbğatev ve nahnu lehu abidun

139. Kul etuhaccunena fillahi ve huve rabbuna ve rabbukum* ve lena amaluna ve lekum a’malukum* ve nahnu lehu muhlisun

140. Em tekulune inne ibrahîme ve ismaîyle ve îshaka ve ya’kube vel esbata kanu huden ev nesara* kul e entum a’lemu emillah* ve men azlemu mimmen keteme şehadeten îndehu minellah* ve mallahu bi ğafilin amma ta’melun

141. Tilke ummetun kad halet* leha ma kesebet ve lekum ma kesebtum* ve la tus’elune amma kanu ya’melun

142. Se yekulus sufehau minen nasi ma vellahum an kîbletihimulletî nasi ma vellahum an kîbletihimulletî kanu aleyha* kul lillahil meşriku vel mağrib* yehdî mey yeşau ila sîratîm mustekîym

143. Ve kezalike cealnakmum ummetev vesetal li tekunu şuhedae alen nasi ve yekuner rasulu aleykum şehîda* ve ma cealnel kîbletelletî kunte aleyha illa li na’leme mey yettebiur rasule mimmey yenkalibu ala akîbeyh* ve in kanet le kebîraten illa alellezîne hedellah* ve ma kanellahu li yudîy’a îmanekum* innellahe bin nasi le raufur rahîym

144. Kad nera tekallube vechike fis semai fe lenuvelliyenneke kîbleten terdaha* fevelli vcheke şatnal mescidil haram* ve haysu ma kuntum fevellu vucuhekum şatrah* ve innellezîne utul kitabe le ya’lemune ennehul hakku mir rabbihim* vemallahu bi ğafilin amma ya’melun

145. Ve le in eteytellezîne utul kitabe bi kulli ayetim ma tebiu kîbletek* ve ma ba’duhum bi tabiîn kîblete ba’d* ve leinitteba’te ehvaehum mim ba’di ma caeke minel îlmi inneke izel le minez zalimîn

146. Ellezîne ateynahumul kitabe ya’rifunehu kema ya’rifune ebnaehum* ve inne ferîkam minhum le yektumunel hakka ve hum ya’lemun

147. Elhakku mir rabbike fe la tekunenne minel mumterîn

148. Ve li kulliv vichetun huve muvellîha festebikul hayrat* eyne ma tekunu ye’ti bikumullahu cemîa* innellahe ala kulli şey’in kadîr

149. Ve min haysu haracte fevelli vecheke şatral mescidil haram* ve innehu lel hakku mir rabbik* ve mallahu bi ğafilin amma ta’melun

150. Ve min haysu haracte fevelli vecheke şatral mescidil haram* ve haysu ma kuntum fe vellu vucuhekum şatrahu li ella yekune linnasi aleykum hucceh* ilellezîne zalemu minhum fe la tahşevhum vahşevnî ve li utimme nî’metî aleykum ve leallekum tehtedun

151. Kema erselna fîkum rasulem minkum yetlu aleykum ayatina ve yuzekkîkum ve yuallimukumul kitabv vel hîkmete ve yuallimukum ma lem tekunu ta’lemun

152. Fezkurunî ezkurkum veşkuru lî ve la tekfurun

153. Ya eyyuhellezîne amenusteîynu bis sabri ves salah* innellahe meas sabirîn

154. Ve la tekulu li mey yuktelu fî sebîlillahi emvat* bel ahyauv ve lakil la teş’urun

155. Ve le nebluvennekum bi şey’im minel havfi vel cuî ve naksîm minel emvali vel enfusi ves semerat* ve beşşiris sabirîn

156. Ellezîne iza esabethum musîybetun kalu inna lillahi ve inna ileyhi raciun

157. ulaike alayhim salevatum mir rabbihim ve rahmetuv ve ulaike humul muhtedun

158. İnnes safa vel mervete min şeairillah* fe min haccel beyte evî’temera fe la cunaha aleyhi ey yettavvefe bihima* ve men tetavvea hayran fe innellahe şakirun alîym

159. İnnellezîne yektumune ma enzelna minel beyyinati vel huda mim ba’di ma beyyennahu lin nasi fil kitabi ulaike yel’anuhumullahu ve yel’anuhumul laînun

160. İllellezîne tabu ve aslehu ve beyyenu fe ulaike etubu aleyhim* ve enet tevvabur rahîym

161. İnnellezîne keferu ve matu ve hum kuffarun ulaike aleyhim la’netullahi vel melaiketi ven nasi ecmeîyn

162. Halidîne fîha* la yuhaffefu anhumul azabu ve la hum yunzarun

163. Ve ilahukum ilahuv vahîd* la ilahe illa huver rahmanur rahîym

164. İnne fî halkîs semavati vel erdî vahtilafil leyli ven nehari vel fulkilletî tecrî fil bahri bima yenfeun nase ve ma enzelellahu mines semai mim main fe ahya bihil erda ba’de mevtiha ve besse fîha min kulli dabbetiv ve tasrîfir riyahî ves sehabil musahhari beynes semai vel erdî le ayatil li kavmiy ya’kîlun

165. Ve minen nasi mey yettehîzu min dunillahi endadey yuhîbbunehum ke hubbillah* vellezîne amenu eşeddu hubbel lillah* velev yerallezîne zalemu iz yeravnel azabe ennel kuvvete lillahi cemîav ve ennellahe şedîdul azab

166. İz teberraellezînet tubiu minellezînettebeu ve raevul azabe ve tekattaat bihimul esbab

167. Ve kalellezînet tebeu lev enne lena kerraten fe neteberrae minhum kema teberrau minna* kezalike yurîhimullahu a’malehum haseratin aleyhim* ve ma hum bi haricîne minen nar

168. Ya eyyuhen nasu kulu mimma fil erdî halalen tayyibev ve la tettebiu hutuvatiş şeytan* innehu lekum aduvvum mubîn

169. İnnema ye’murukum bis sui vel fahşai ve en tekulu alellahi ma la ta’lemun

170. Ve iza kîyle lehumut tebiu ma enzellellahu kalu bel nettebiu ma elfeyna aleyhi abaena* e ve lev kane abauhum la ya’kîlune şey’ev ve la yehtedun

171. Ve meselullezîne keferu ke meselillezî yen’îku bi ma la yesmeu illa duaev ve nidaa* summum bukmun umyun fe hum la ya’kîlun

172. Ya eyyuhellezîne amenu kulu min tayyibati ma razaknakum veşkuru lillahi in kuntum iyyahu ta’budun

173. İnnema harrame aleykumul meytete ved deme ve lahmel hînzîri ve ma uhille bihî li ğayrillah* fe menidturra ğayra bağîv ve la adin fe la isme aleyh* innellahe ğafurur rahîym

174. İnnellezîne yektumune ma enzelellahu minel kitabi ve yeşterune bihî semenen kalîlen ulaike ma ye’kulune fî butunihim illen nara ve la yukellimuhumullahu yevmel kîyameti ve la yuzekkîhim* ve lehum azabun eliym

175. ulaikellezîneşteravud dalalete bil huda vel azabe bil mağfirah* fe ma asberahum alen nar

176. Zalike bi ennellahe nezzelel kitabe bil hakk* ve innellezînahtelefu fil kitabi le fî şikakîm beîyd

177. Leysel birra en tuvellu vucuhekum kîbelel meşrikî vel mağribi ve lakinnel birra men amene billahi vel yevmil ahîri vel melaiketi vel kitabi ven nebiyyîn* ve atel male ala hubbihî zevil kurba vel yetama vel mesakîne vebnes sebîli ves sailîne ve fir rikab* ve ekames salate ve atez zekah* vel mufune bi ahdihim iza ahedu* ves sabirîne fil be’sai ved darrai ve hîynel be’s* ulaikellezîne sadeku* ve ulaike humul muttekun

178. Ya eyyuhellezîne amenu kutibe aleykumul kîsasu fil katla* el hurru bil hurri vel abdu bil abdi vel unsa bil unsa* fe men ufiye lehu min ehîyhi şey’un fettibaum bil ma’rufi ve edaun ileyhi bi îhsan* zalike tahfîfum mir rabbikum ve rahmeh* fe menî’teda ba’de zalike fe lehu azabun eliym

179. Ve lekum fil kîsasî hayatuy ya ulil elbabi leallekum tettekun

180. Kutibe aleykum iza hadara ehadekumul mevtu in terake hayra* elvasîyyetu lil valideyni vel akrabîne bil ma’ruf* hakkan alel muttekîyn

181. Fe mem beddelehu ba’de ma semiahu fe innema ismuhu alellezîne yubeddiluneh* innellahe semîun aliym

182. Fe men hafe mim musîn cenefen ev ismen fe asleha beynehum fe la isme aleyh* innellahe ğafurur rahîym

183. Ya eyyuhellezîne amenu kutibe aleykumus sîyamu kema kutibe alellezîne min kablikum leallekum tettekun

184. Eyyamem ma’dudat* fe men kane minkum merîdan ev ala seferin fe îddetum min eyyamin uhar* ve alellezîne yutîykunehu fidyetun taamu miskîn* fe men tetavvea hayran fe huve hayrul leh* ve en tesumu hayrul lekum in kuntum ta’lemun

185. Şehru ramedanellezî unzile fîhil kur’anu hudel lin nasi ve beyyinatim minel huda vel furkan* fe men şehide minkumuş şehra felyesumh* ve em kane merîdan ev ala seferin fe îddetum min eyyamin uhar* yurîdullahu bikuml yusra ve la yurîdu bi kulum usr* ve li tukmilul îddete ve li tukebbirullahe ala ma hedakum ve leallekum eşkurun

186. Ve iza seeleke îbadî annî fe innî karîb* ucîbu da’veted daî iza deani felyestecîbu lî vel yu’minu bî leallehum yarşudun

187. uhîlle lekum leyletes sîyamir rafesu ila nisaikum* hunne libasul lekum ve entum libasul lehunn* alimellahu ennekum kuntum tahtaune enfusekum fe tabe aleykum ve afa ankum* fel anebaşiruhunne vevteğu ma ketebellahu lekum* ve kulu veşrabu hatta yetebeyyene lekumul huytul ebyadu minel haytîl esvedi minel fecri summe etimmus sîyame ilel leyl* ve la tubaşiruhunne ve entum akifune fil mesacid* tilke hududullahi fe la takrabuha* kezalike yubeyyinullahu ayatihî lin nasi leallehum yettekun

188. Ve la te’kulu emvalekum beynekum bil batîli ve tudlu biha ilel hukkami li te’kulu ferîkam min emvalin nasi bil ismi ve entum ta’lemun

189. Yes’eluneke anil ehilleh* kul hiye mevakîytu lin nasi velhacc* ve leysel birru bi en te’tul buyute min zuhuriha ve lakinnel birra menitteka* ve’tul buyute min ebvabiha vettekullahe leallekum tuflihun

190. Ve katilu fî sebîlillahillizîne yukatilunekum ve la ta’tedu* innellahe la yuhîbbul mu7tedîn

191. Vaktuluhum haysu sekîftumuhum ve ahricuhum min haysu ahracukum vel fitnetu eşeddu minel katl* ve la tukatiluhum îndel mescidil harami hatta yukatilukum fîh* fe in katelukum faktuluhum* kezalike ceazul kafirîn

192. Fe inintehev fe innellahe ğafurur rahîym

193. Ve katiluhum hatta la tekune fitnetuv ve yekuned dînu lillah* fe inintehev fe la udvane illa alez zalimîn

194. Eşşehrul haramu biş şehril harami vel hurumatu kîsas* fe menî’teda aleykum fa’tedu aleyhi bi misli ma’teda aleykum vettekullahe va’lemu ennellahe mealmuttekîyn

195. Ve enfiku fî sebîlillahi ve la tulku bi eydîkum ilet tehluketi ve ahsinu* innellahe yuhîbbul muhsinîn

196. Ve etimmul hacce vel umrate lillah* fe in uhsîrtum femesteysera minel hedy* ve la tahliku ruusekum hatta yebluğal hedyu mehîlleh* fe men kane minkum merîdan ev bihî ezem mir ra’sihî fe fidyetum min sîyamin ev sadekatin ev nusuk* fe iza emintum* fe men temettea bil umrati ilel hacci fe mesteysera minel hedy* fe mel lem yecid fe sîyamu selaseti eyyamin fil hacci ve seb’atin iza raca’tum* tilke aşeratun kamileh* zalike li mel lem yekun ehluhu hadîril mescidil haram* vettekullahe va’lemu ennellahe şedîdul îkab

197. Elhaccu eşhurum ma’lumat* fe men ferada fîhinnel hacce fe la rafese ve la fusuka ve la cidale fil hacc* ve ma tef’alu min hayriy ya’lemhullah* ve tezevvedu fe inne hayraz zadit takva vettekuni ya ulil elbab

198. Leyse aleykum cunahun en tebteğu fadlem mir rabbikum* fe iza efadtum min arafatin fezkurullahe îndel meş’aril haram* vezkuruhu kema hedakum* ve in kuntum min kablihî le mined dallîn

199. Summe efîdu min haysu efadan nasu vestağfirullah* innellahe ğafurur rahîym

200. Fe iza kadaytum menasikekum fezkurullahe ke zikrikum abekum ev eşedde zikra* fe minen nasi mey yekulu rabbena atina fid dunya ve malehu fil ahîrati min halak

201. Ve minhum mey yekulu rabbena atine fid dunya hasenetev ve fil ahîrati hasenetev ve kîna azaben nar

202. ulaike lehum nasîybum mimma kesebu* vallahu serîul hîsab

203. Vezkurullahe fî eyyamim ma’dudat* fe men teaccele fî yevmeyni fe la isme aleyh* ve men teahhara fe la isme aleyh* limenitteka* vettekullahe va’lemu ennekum ileyhi tuhşerun

204. Ve minen nasi me yu’cibuke kavluhu fil hayatid dunya ve yuşhidullahe ala ma fî kalbih* ve huve eleddul hîsam

205. Ve iza tevella sea fil erdî li yufside fîha ve yuhlikel harse ven nesl* vallahu la yuhîbbul fesad

206. Ve iza kîyle lehuttekîllahe ehazethul îzzetu bil ismi fe hasbuhu cehennem* ve le bi’sel mihad

207. Ve minen nasi mey yeşrî nefsehubtiğae merdatillah* vallahu raufum bil îbad

208. Ya eyyuhellezîne amenudhulu fis silmi kaffeh* ve la tettebiu hutuvatuş şeytan* innehu lekum aduvvum mubiyn

209. Fe in zeleltum mim ba’di ma caetkumul beyyinatu fa’lemu ennellahe azîzun hakîm

210. Hel yenzurune illa ey ye’tiyehumullahu fî zulelim minel ğamami vel melaiketu ve kudîyel emr* ve ilellahi turceul umur

211. Sel benî israîle kem ateynahum min ayetim beyyineh* ve mey yubeddil nî’metellahi mim ba’di ma caethu fe innellahe şedîdul îkab

212. Zuyyine lillezîne keferul hayatud dunya ve yesharune minellezîne amenu* vellezînettekav fevkahum yevmel kîyameh* vallahu yerzuku mey yeşau bi ğayri hîsab

213. Kanen nasu ummetev vahîdeten fe beasellahun nebiyyîne mubeşşirîne ve munzirîne ve enzele mealhumul kitabe bil hakkî li yahkume beynen nasi fîmahtelefu fîh* ve mahtelefe fîhi illellezîne utuhu mim ba’di ma caethumul beyyinatu bağyem beynehum* fe hedellahullezîne amenu limahtelefu fîhi minel hakkî bi iznih* vallahu yehdî mey yeşau ila sîratîm mustekîym

214. Em hasibtum en tedhulul cennete ve lemma ye’tikum meselullezîne halev min kablikum* messethumul be’sau ved darrau ve zulzilu hatta yekuler rasulu vellezîne amenu meahu meta nasrullah* ela inne nasrallahi karîb

215. Yes’eluneke maza yunfikun* kul ma enfaktum min hayrin fe lil valideyni vel akrabîne vel yetama vel mesakîni vebnis sebîl* ve ma tef’alu min hayrin fe innellahe bihî alîm

216. Kutibe aleykumul kîtalu ve huve kurhul lekum* ve asa en tuhîbbu şey’ev ve huve şerrul lekum* vallahu ya’lemu ve entum la ta’lemun

217. Yes’eluneke aniş şehril harami kîtalin fîh* kul kîtalun fîhi kebîr* ve saddun an sebîlillahi ve kufram bihî vel mescidil harami ve îhracu ehlihî minhu ekberu îndellah* vel fitnetu ekberu minel katl* ve la yezalune yukatilunekum hatta yeruddukum an dînikum inisteta* ve mey yertedid minkum an dînihî fe yemut ve huve kafirun fe ulaike habitat a’maluhum fid dunya vel ahîrah* ve ulaike ashabun nar* hum fîha halidun

218. İnnellezîne amenu vellezîne haceru ve cahedu fî sebîlillahi ulaike yercune rahmetellah* vallahu ğafurur rahîym

219. Yes’eluneke anil hamri vel meysir* kul fîhima imun kebîruv ve menafiu lin nasi ve ismuhuma ekberu min nef’îhima* ve yes’eluneke maza yunfikun* kulil afv kezalike yubeyyinullahu lekumul ayati leallekum tetefekkerun

220. Fid dunya vel ahîrah* ve yes’eluneke anil yetama* kul îslahul lehum hayr* ve in tuhalituhum fe îhvanukum* vallahu ya’lemul mufside minel muslîh* ve lev şaellahu le a’netekum* innellahe azîzun hakîm

221. Ve la tenkihul muşrikati hatta yu’minn* ve le emetum mu’minetum hayrum mim muşriketiv ve lev a’cebetkum* ve la tunkihul muşrikîne hatta yu’minu* ve le abdum mu’minun hayrum mim muşrikiv ve lev a’cebekum* ulaike yed’une ilen nar* vallahu yed’u ilel cenneti vel mağfirati bi iznih* ve yubeyyinu ayatihî lin nasi leallehum yetezekkerun

222. Ve yes’eluneke anil mehîyd* kul huve ezen fa’tezilun nisae fil mehîydî ve la takrabuhunne hatta yathurn* fe iza tetahherne fe’tuhunne min haysu emerakumllah* innellahe yuhîbbut tevvabîne ve yuhîbbul mutetahhirîn

223. Nisaukum harsul lemu fe’tu harsekum enna şi’tum ve kaddimu li enfusikum* vettekullahe va’lemu ennekum mulakuh* ve beşşiril mu’minîn

224. Ve la tec’alullahe urdatel li eymanikum en teberru ve tetteku ve tuslihu beynen nas* vallahu semîun alîm

225. La yuahîzukumullahu bil lağvi fî eymanikum ve lakiy yuahîzukum bi ma kesebet kulubukum* vallahu ğafurun halîm

226. Lillezîne yu’lune min nisaihim terabbusu erbeati eşhur* fe in fau fe innellahe ğafurur rahîym

227. Ve in azemut talaka fe innellahe semîun aliym

228. Vel mutallekatu yeterabbasne bi enfusihinne selasete kuru’* ve la yehîllu lehunne ey yektmne ma halekallahu fî erhamihinne in kunne yu’minne billahi vel yevmil ahîr* ve buuletuhunne ehakku bi raddihinne fî zalike in eradu îslaha* ve lehunne mislullezî aleyhinne bil ma7rufi ve lir ricali aleyhinne deraceh* vallahu azîzun hakîm

229. Ettalaku merratani fe imsakum bi ma’rufin ev tesrîhum bi îhsarî* ve la yehîllu lekum en te’huzu mimma ateytumuhunne şey’en illa ey yehafa ella yukîyma hududellah* fe in hîftum ella yukîyma hududellahi fe la cunaha aleyhime fîmeftedet bih* tilke hududullahi fe la ta7teduha* ve mey yeteadde hududellahi fe ulaike humuz zalimun

230. Fe in tallekaha fe la tehîllu lehu mim ba’du hatta tenkîha zevcen ğayrah* fe in tallekaha fe la cunaha aleyhima ey yeteracea in zanna ey yukîyma hududellah* ve tilke hududullahi yubeyyinuha li kavmiy ya’lemun

231. Ve iza tallaktumun nisae fe belağne ecelehunne fe emsikuhunne bi ma’rufin ev serrihuhunne bi ma’rufiv ve la tumsikuhunne dîraran li ta’tedu* ve mey yef’al zalike fe kad zaleme nefseh* ve la tettehîzu ayatillahi huzuvev vezkuru nî’metellahi aleykum ve ma enzele aleykum minel kitabi vel hîkmeti yeîzukum bih* vettekullahe va’lemu ennellahe bi kulli şey’in alîym

232. Ve iza tallaktumun nisae fe belağne ecelehunne fe la ta’duluhunne ey yenkîhne ezvacehunne iza teradav beynehum bil ma’ruf* zalike yuazu bihî men kane minkum yu’minu billahi vel yevmil ahîr* zalikum ezka lekum ve ather* vallahu ya’lemu ve entum la ta’lemun

233. Vel validatu yurdî’ne evladehunne havleyni kamileyni li men erade ey yutimmer radaah* ve alel mevludi lehu rizkuhunne ve kisvetuhunne bil ma’ruf* la tukellefu nefsun illa vus’aha* la tudarra validetum bi velediha ve la mevludul lehu bi veledihî ve alel varisi mislu zalik* fe in erada fisalen an teradîm minhuma ve teşavurin fe la cunaha aleyhima * ve in eradtum en testerdîu evladekum fe la cunaha aleykum iza sellemtum ma ateytum bih ma’ruf* vettekullahe va’lemu ennellahe bi ma ta’melune basîyr

234. Vellezîne yuteveffevne minkum ve yezerune ezvacey yeterabbasne bi enfusihinne erbeate eşhuriv ve aşra* fe iza belağne ecelehunne fe la cunaha aleykum fîma fealne fî enfusihînne bil ma’ruf* vallahu bi ma ta’melune habîr

235. Ve la cunaha aleykum fîma arradtum bihî min hîtbetin nisai ev eknentum fî enfusikum* alimellahu ennekum se tezkurunehunne ve lakil la tuvaîdulunne sirran illa en tekulu kavlem ma’rufa* ve la ta’zimu ukdetem nikahî hatta yebluğal kitabu eceleh* va’lemu ennellahe ya’lemu ma fi enfusikum fahzeruh* va’lemu ennellahe ğafurun halîm

236. La cunaha aleykum in talaktumun nisae ma lem temessuhunne ev tefridu lehunne ferîdah* ve mettiuhunn* alel musiî kaderuhu ve alel muktiri kaderuh* metaam bil ma’ruf* hakkan alel muhsinîn

237. Ve in tallaktumuhunne min kabli en temessuhunne ve kad feradtum lehunne ferîdaten fe nîsfu ma feradtum illa ey ya’fune ev ya ‘fuvellezî bi yedihî ukdetun nikah* ve en ta’fu akrabu littakva* ve la tensevul fadle beynekum* innellahe bi ma ta’melune basîyr

238. Hafizu ales salevati ves salatil vusta ve kumu lillahi kanitîn

239. Fe in hîftum fe ricalen ev rukbana* fe iza emintum fezkurullahe ke ma allemekum ma lem tekunu ta’lemun

240. Vellezîne yuteveffevne minkum ve yezerune ezvaca* vesîyyetel li ezvacihim metaan ilel havli ğayra îhrac* fe in haracne fe la cunaha aleykum fî ma fealne fî enfusihinne mim ma’ruf* vallahu aziyzun hakiym

241. Ve lil mutallekati metaum bil ma’ruf* hakkan alel muttekîyn

242. Kezalike yubeyyinullahu lekum ayatihî leallekum ta’kîlun

243. E lem tera ilellezîne haracu min diyarihim ve hum ulufun hazeral mevti fe kale lehumullahu mutu summe ahyahum* innellahe le uz fadlin alen nasi ve lakinne ekseran nasi la yeşkurun

244. Ve katilu fî sebîlillah va’lemu ennellahe semîun alîm

245. Menzellezî yukridullahe kardan hasenen fe yudaîfehu lehu ad’afen kesîrah* vallahu yakbidu ve yebsut* ve ileyhi turceun

246. E lem tera ilel melei mim benî israîle mim ba’di musa* iz kalu li nebiyyil lehumub’as lena meliken nukatil fî sebîlillah* kale hel aseytum in kutibe aleykumul kîtalu ella tukatilu* kalu ve ma lena ella nukatile fî sebîlillahi ve kad uhricna min diyarina ve ebnaina* fe lemma kutibe aleyhimul kîtalu tevellev illa kalîlem minhum* vallahu alîmum biz zalimîn

247. Ve kale lehum nebiyyuhum innellahe kad bease lekum talute melika* kalu enna yekunu lehul mulku aleyna ve nahnu ehakku bil mulki minhu ve lem yu’te seatem minel mal* kale innellahestafahu aleykum ve zadehu betaten fil îlmi vel cism* vallahu yu’tî mulkehu mey yeşa’* vallahu vasiun aliym

248. Ve kale lehum nebiyyuhum inne ayete mulkihî ey ye’tiyekumut tabutu fîhi sekînetum mir rabbikum ve bekîyyetum mimma terake alu musa ve alu harune tahmiluhul melaikeh* inne fî zalike le ayetel lekum in kuntum mu’minîn

249. Fe lemma fesale talutu bil cunudi kale innellahe mubtelîkum bi neher* fe men şeribe minhu fe leyse minnî* vemel lem ya’amhu fe innehu minnî illa menîğterafe gurfetem bi yedih* fe şeribu minhu illa kalîlem minhum* fe lemma cavezehu huve vellezîne amenu meahu kalu la takate lenel yevme bi calute ve cunudih*kalellezîne yezunnune ennehum mulakullahi kem min fietin kalîletin ğalebet fieten kesîratem bi iznillah* vallahu meas sabirîn

250. Ve lemma berazu li calute ve cunudihî kalu rabbena efrîğ aleyna sabrav ve sebbit akdamena vensurna alel kavmil kafirîn

251. Fe hezemuhum bi iznillahi ve katele davudu calute ve atahullahul mulke vel hîkmete ve allemehu mimma yeşa’* ve lev la def’ullahin nase ba’dahum bi ba’dîl le fesedetil erdu ve lakinnellahe zu fadlin alel alemîn

252. Tilke ayatullahi netluha aleyke bil hakk* ve inneke le minel murselîn

253. Tilker rusulu faddalna ba’dahum ala ba’d* minhum men kellemellahe ve rafea ba’dahum deracat* ve ateyna îysebne meryemel beyyinati ve eyyednahu bi ruhîl kudus* ve lev şaellahu maktetelellezîne mim ba’dihim mim ba’di ma caethumul beyyinatu ve lakinîltelefu fe minhum men amene ve minhum men kefar* ve lev şaellahu maktetelu ve lakinnellahe yef’alu ma yurîd

254. Ya eyyuhellezîne amenu enfiku mimma rezaknakum min kabli ey ye’tiye yevmul la bey’un fîhi ve la hulletuv ve la şefaah* vel kafirune humuz zalimun

255. Allahu la ilahe illa huvel hayyul kayyum* la te’huzuhu sinetuv vela nevm* lehu ma fis semavati ve ma fil ard* men zellezî yeşfeu îndehu illa bi iznih* ya’lemu ma beyne eydîhim ve ma halfehum* ve la yuhîytune bi şey’im min îlmihî illa bi ma şa’* vesia kursiyyuhus semavati vel ard* ve la yeuduhu hîfzuhuma* ve huvel alîyyul azîym

256. La ikrahe fid dîni kad tebeyyener ruşdu minel ğayy* fe mey yekfur bit tağuti ve yu’mim billahi fe kadistemseke bil urvetil vuska lenfisame leha* vallahu semîun alîm

257. Allahu veliyyullezîne amenu yuhricuhum minez zulumati ilen nur* vellezîne keferu evliyauhumut tağutu yuhricunehum minen nuri ilez zulumat* ulaike ashabun nar* hum fîha halidun

258. E lem tera ilellezî hacce ibrahîme fî rabbihî en atahullahul mulk* iz kale ibrahîmu rabbiyellezî yuhyî ve yumîtu kel ene uhyî ve umît* kale ibrahîmu fe innellahe ye’tî biş şemsi minel meşrikî fe’ti biha minel mağribi fe buhitellezî kefer* vallahu la yehdil kavmez zalimîn

259. Ev kellezî merra ala karyetiv ve hiye haviyetun ala uruşiha* kale enna yuhyî hazihillahu ba’de mevtiha* fe ematehullahu miete amin summe beaseh* kale kem lebist* kale lebistu yevmen ev ba7oda yevm* kale bel lebiste miete amin fenzur ila taamike ve şerabike lem yetesenneh* venzur ila hîmarike ve li nec’aleke ayetel lin nasi venzur ilel îzami keyfe nunşizuha summe neksuha lahma* fe lemma tebeyyene lehu kale a’lemu ennellahe ala kulli şey’in kadîr

260. Ve iz kale ibrahîmu rabbi erinî keyfe tuhyil mevta* kale e ve lem tu’min* kale bela ve lakil li yatmeinne kalbî* kale fe huz erbeatem minet tayri fe surhunne ileyke summec’al ala kulli cebelim minhunne cuz’en summed’uhunne ye’tîneke sa’ya* va’lem ennellahe azîzun hakîm

261. Meselullezîne yunfikune emvalehum fî sebîlillahi ke meseli habbetin embetet seb’a senabihle fî kulli sumbuletim mietu habbeh* vallahu yudaîfu li mey yeşa’* vallahu vasiun alîm

262. Ellezîne yunfikune emvalehum fî sebîlillahi summe la yutbiune emvalehum fî sebîlillahi summe la yutbiune ma enfeku mennev ve la ezel lehum ecruhum înde rabbihim* ve la havfun aleyhim ve la hum yahzenun

263. Kavlum ma’rufuv ve mağfiratun hayrum min sadekatiy yetbeuha eza* vallahu ğaniyyun halîm

264. Ya eyyuhellezîne amenu la tubtîlu sadekatikum bil menni vel eza kellezî yunfiku malehu riaen nasi ve la yu’minu billahi vel yevmil ahîr* fe meseluhu ke meseli safvanin aleyhi turabun fe esabehu vabilun fe terakehu salda* la yakdirune ala şey’im mimma kesebu* vallahu la yehdil kavmel kafirîn

265. Ve meselullezîne yunfikune emvalehumub tiğae merdatillahi ve tesbîtem min enfusihim ke meseli cennetim bi rabvetin esabeha vabilun fe atet ukuleha dî’feyn* fe il lem yusîbha vabilun fe tall* vallahu bima ta’melune basîyr

266. E yeveddu ehadukumen tekune lehu cennetum min nehîyliv ve a’nabin tecrî min tahtihel enharu lehu fîha min kullis semerati ve esabehul kiberu ve lehu zurriyyetun duafau fe esabeha î’sarun fîhi narin fahterakat* kezalike yubeyyinullahu lekumul ayati leallekum tetefekkerun

267. Ya eyyuhellezîne amenu enfiku min tayyibati ma kesebtum ve mimma ahracna lekum minel ard* ve la teyemmemul habîse minhu tunfikune ve lestum bi ahîzîhi illa en tuğmidu fîh* va’lemu ennellahe ğaniyyun hamîd

268. Eşşeytanu yeîdukumul fakra ve ye’murukum bil fahşa’* vallahu yeîdukum mağfiratem minhu ve fadla* vallahu vasiun alîm

269. Yu’til hîkmete mey yeşa’* ve mey yu’tel hîkmete fe kad utiye hayran kesîra* ve ma yezzekkeru illa ulul elbab

270. Ve ma enfaktum min nefekatin ev nezertum min nezrin fe innellahe ya’lemuh* ve ma liz zalimîne min ensar

271. İn tubdus sadekati fe niîmma hî* ve in tuhfuha ve tu’tuhel fukarae fe huve hayrul lekum* ve yukeffiru ankum min seyyiatikum* vallahu bi ma ta’melune habîr

272. Leyse aleyke hudahum ve lakinnellahe yehdî mey yeşa’* ve ma tunfiku min hayrin fe li enfusikum* ve ma tunfikune illebtiğae vechillah* ve ma tunfiku min hayriy yuveffe ilaykum ve entum la tuzlemun

273. Lil fukaraillezîne uhsîru fî sebîlillahi la yestetîy’une darben fil erdî yahsebuhumul cahilu ağniyae minet teaffuf* ta’rifuhum bi sîmahum* la yes’elunen nase ilhafa* ve ma tunfiku min hayrin fe innellahe bihî alîm

274. Ellezîne yunfikune emvalehum bil leyli ven nehari sirrav ve alaniyeten fe lehum ecruhum înde rabbihim* ve la havfun aleyhim ve la hum yahzenun

275. Ellezîne ye’kuluner riba la yekumune illa kema yekumullezî yetehabbetuhuş şeytanu minel mess* zalike bi ennehum kalu innemel bey’u mislur riba* ve ehalellahul bey’a ve harramer riba* fe min caehu mevîzatum mir rabbihî fenteha fe lehu ma selef* ve emruhu ilellah* ve men ade fe ulaike ashabun nar* hum fîha halidun

276. Yemhakullahur riba ve yurbis sadekat* vallahu la yuhîbbu kulle keffarin esîm

Bir yanıt yazın