Blog

  • Dana Salah – Mishta’a Arapça Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Dana Salah – Mishta’a Arapça Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    بستنى، الثواني
    – Bahçecilik, saniye
    شايفة البينا عم بختفي
    – Şeyfa El-Bina, Bahtiyari’nin amcası
    كيف انسى، الباينلي
    – Nasıl unutulur, Bienal
    نسيتني زمان
    – Bir zamanı unuttum

    بستنى، تشوفني
    – Bahçecilik, göster bana
    أو ترجع عيونا تلتقي
    – Ya da buluşan gözlerle geri gel
    فبمسك، كلامي
    – Bekle, söz veriyorum.
    تيفوت الاوان
    – Artık çok geç

    والفضى بزيد مع كل سكون
    – Ve gümüş her durgunlukta artar
    كل اللي كان ضايع بين السطور
    – Satırlar arasında kaybolan her şey
    والحكي أسير كلام مكتوم
    – Hikaye sessiz bir hikaye

    مشتاقة وأنا قاعدة معاك
    – Seni özlüyorum ve seninle birlikteyim
    قالوا القريب ما بينتسى
    – Akrabaya bentsy’nin ne olduğunu söylediler
    كم مرة رح نكون قاعدين سوا
    – Kaç kez yalnız seyahat ettik
    وأحسك غريب؟
    – Ve garip hissediyorsun
    كان فيني اشوف ولا الهوى
    – Vinnie Showoff’un hiç fantezisi yoktu
    حاكم علينا بالعمى
    – Bizi kör etmek
    بس ارجع اشوف بشوف حدا
    – Sadece geri gel ve kendin gör
    مش شايفني
    – Bilmiyorum
    مش شايفني
    – Bilmiyorum

    كل مرة، بتوعدني
    – Her seferinde, bana söz vererek
    أنه اللي بيننا ما بينتهي
    – Aramızdaki o.
    وبتقسى، أيامي
    – Ve acımasızca, günlerim
    وما بلاقيك
    – Ve Sensiz ne olacak

    كم مرة، حتلاقي
    – Kaç kez tıraş ol
    سبب نمشي باللي احنا فيه
    – Yaptığımız gibi yürümemizin nedeni
    كيف انسى، أحساسي
    – Nasıl unutulur, duygularım
    وما أحرق طريق؟
    – Ve bir yolu ne yaktı

    والفضى بزيد مع كل سكون
    – Ve gümüş her durgunlukta artar
    كل اللي كان ضايع بين السطور
    – Satırlar arasında kaybolan her şey
    والحكي أسير كلام مكتوم
    – Hikaye sessiz bir hikaye

    مشتاقة وأنا قاعدة معاك
    – Seni özlüyorum ve seninle birlikteyim
    قالوا القريب ما بينتسى
    – Akrabaya bentsy’nin ne olduğunu söylediler
    كم مرة رح نكون قاعدين سوا
    – Kaç kez yalnız seyahat ettik
    وأحسك غريب؟
    – Ve garip hissediyorsun
    كان فيني اشوف ولا الهوى
    – Vinnie Showoff’un hiç fantezisi yoktu
    حاكم علينا بالعمى
    – Bizi kör etmek
    بس ارجع اشوف بشوف حدا
    – Sadece geri gel ve kendin gör
    مش شايفني
    – Bilmiyorum
    مش شايفني
    – Bilmiyorum
    (ووه ووه ووه)
    – (Wooh wooh wooh)
    مش شايفني
    – Bilmiyorum
    (ووه ووه ووه)
    – (Wooh wooh wooh)

    مشتاقة وأنا قاعدة معاك
    – Seni özlüyorum ve seninle birlikteyim
    قالوا القريب ما بينتسى
    – Akrabaya bentsy’nin ne olduğunu söylediler
    كم مرة رح نكون قاعدين سوا
    – Kaç kez yalnız seyahat ettik
    وأحسك غريب؟
    – Ve garip hissediyorsun
    كان فيني اشوف ولا الهوى
    – Vinnie Showoff’un hiç fantezisi yoktu
    حاكم علينا بالعمى
    – Bizi kör etmek
    بس ارجع اشوف بشوف حدا
    – Sadece geri gel ve kendin gör
    مش شايفني
    – Bilmiyorum
    مش شايفني
    – Bilmiyorum
  • Mousv – Es7ali Ya Prince Arapça Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Mousv – Es7ali Ya Prince Arapça Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    إصحالي يا برنس
    – Uyan Prensim
    (إصحالي يا برنس)
    – (Uyan Prens)
    إصحالي يا برنس
    – Uyan Prensim
    (إصحالي يا برنس)
    – (Uyan Prens)
    إصحالي يا برنس
    – Uyan Prensim
    (إصحالي يا برنس)
    – (Uyan Prens)
    إصحالي يا برنس
    – Uyan Prensim
    يا زميلي معلش
    – Öğretmen arkadaşım
    إصحالي يا برنس
    – Uyan Prensim
    أنا قلبت الوش
    – İspiyoncuyu çevirdim.
    إصحالي يا برنس
    – Uyan Prensim
    ضلمة بوم تش
    – Boom Ch’nin karanlığı
    إصحالي يا برنس
    – Uyan Prensim
    Fish سمكة يعني
    – Balık anlamına gelen bir balıktır
    إصحالي يا برنس، إصحالي يا برنس
    – Uyan, Prens, uyan, Prens

    وقفشت البت
    – Ayağa kalktım
    انا قفشت البت
    – Ben biraz atladım
    قفشت البت (أنا عملت حكاية)
    – Biraz atladım (bir masal yaptım)
    عليت السينس، ملقتش الناس
    – Aliet Al-Sens, halkın Melkitesi
    عليت ف دماغي، ملقتش البت
    – Zihnimi açmalıyım, karar vermeliyim
    عليت في دماغي، ملقتش صحابي
    – Beynimde sıkışmış, malaksh Sahabi
    يا دنيا ميلي وأنا لسه هعوجك
    – Oh, Dünya Milly, ve sana dokunmadım
    دي ناس تتلون، بس تخاف ماتختشي
    – De Nas boyama, sadece korktuğun şeyden korkmak
    وإنتي زي العسل بس ليه هلحوسك
    – Ve sen bir Bal kostümüsün, ama bu senin takıntın mı
    وأنا مش كهربا بس السلكة لمست
    – Ve ben elektrik değilim, sadece tele dokundum
    إنتي الموناليزا وأنا جاي الونك (ورفعت البنش)
    – Sen Mona Lisa’sın ve ben Jay alonk’um (ve yumruğu ben kaldırdım)
    بس أنا لازم أمشي (ورفعت الونش)
    – Sadece yürümek zorundayım (vinci kaldırdım)
    بس أنا لازم أمشي (ورفعت اتنين)
    – Sadece yürümek zorundayım (ve iki tane büyüttüm)
    وإنتي هتنسيني (ورفعت حصان)
    – Ve beni unuttun (ve bir at yetiştirdim)
    أعاعاعا
    – Sonuç
    عليت السينس (عليت السينس)
    – Aliit El-Sens (aliit El-Sens)
    ولعت في نمر
    – Bir kaplan için Fetiş
    عليت في دماغي (ولعها بسرعة)
    – Beynimde Ali (fetişi hızlı)
    (إصحالي يا برنس)
    – (Uyan Prens)
    (إصحالي يا برنس)
    – (Uyan Prens)

    أنا راكب البينز
    – Ben bir motorcuyum
    أنا لابس الجينز
    – Kot pantolon giyiyorum.
    أنا ماشي بالحِرز
    – Bir skorla yürüyorum
    أنا سارق الكِنز
    – Ben hazine hırsızıyım
    مش شايف اللِينس
    – Notlarreferanskaynaklar
    مش شايف الناس
    – İnsanları gör
    مش شايف الونش
    – Örgü şef vinç
    أنا قالب الوش
    – Ben bir muhbir şablonuyum

    أفكار كتيرة لسه راسي بتزن
    – Kafamın tartması için çok fazla fikir var
    أرقام كتيرة تحس ماشي بالجن
    – Çok fazla sayı cin gibi geliyor
    صحابي إخواتي لسه ماشي بتوينز
    – Kardeşlerim yirmili yaşlarda yürümüyor
    أحلام كتيرة نسيت حياتي في البينز
    – O kadar çok rüya gördüm ki Çamlarda hayatımı unuttum
    إنتي لو أميرة فأنا ماشي بالكينج
    – Eğer bir prensessen, Kralın içinde yürüyorum
    مش دكتورة بس ماشية بالبنج
    – Bing sığırları olan bir doktor değil
    Hint بس الدنيا لعبة بيبي أنا ماشي بالـ
    – İpucu sadece bir Dünya Oyunu bebeğim ben yürüyorum
    بس عشان السقعة عايز أدفا في البورش
    – Sadece kayıt için, Porsche’de Adva’yı istiyorum

    ربنا يسترها (ربنا يسترها)
    – Rabbimiz onu örter (Rabbimiz onu örter).
    ربنا يحمينا (ربنا يحمينا)
    – Rabbimiz bizi korur (Rabbimiz bizi korur)
    يا زميلي من الناس
    – Dostlarım
    يا زميلي من الحسد
    – Kıskançlık dostum
    يا زميلي من السحر
    – Büyü arkadaşım
    العيون بصاصة
    – Gözetleme gözleri
    (إصحالي يا برنس)
    – (Uyan Prens)
    والفقر دا رصاصة
    – Ve yoksulluk bir kurşuntur
    (غيرت اللبس)
    – (Elbise değişti)
    في قلب الغلبان
    – Fatihlerin kalbinde
    فورت البيبس
    – Pepys Kalesi
    يا زميلي أنا إنسان
    – Dostum, ben bir insanım.
    (إصحالي يا برنس)
    – (Uyan Prens)
    عمري ما كنت حيوان
    – Benim yaşımda hayvan değildim
    (إصحالي يا برنس)
    – (Uyan Prens)
    ولا كنت طماع
    – Sen de açgözlü değildin
    (كله هيتلبس)
    – (Hepsi giyinmiş)
    ليه بتشوفوني في الغلط
    – Beni yanlışın içinde görebilir misin
    (إصحالي يا برنس)
    – (Uyan Prens)
    ليه بتحسوني طماع
    – Açgözlü hissediyorum
    (إصحالي يا برنس)
    – (Uyan Prens)
    ليه بتحس إن أنا شيطان
    – Şeytan olmam sorun değil.
    (إصحالي يا برنس)
    – (Uyan Prens)
    الكلام دا من قلبي
    – Kalbimden konuşarak
    (إصحالي يا برنس)
    – (Uyan Prens)
    الكلام دا من قلبي
    – Kalbimden konuşarak
    إصحالي يا برنس
    – Uyan Prensim
    (إصحالي يا برنس)
    – (Uyan Prens)

    إنت مش برنس
    – Sen bir prens değilsin
    إصحالي يا برنس
    – Uyan Prensim
    إنت مش برنس
    – Sen bir prens değilsin
    إصحالي يا برنس
    – Uyan Prensim
    وإنتي مش برنس
    – Ve sen bir prens değilsin
    (إصحالي يا برنس)
    – (Uyan Prens)
    وإنتي مش برنس
    – Ve sen bir prens değilsin
    (اصحي للبرنس)
    – (Prens’e şerefe)
    إنت مش برنس
    – Sen bir prens değilsin
    (اصحي للبرنس)
    – (Prens’e şerefe)
    إصحالي يا برنس
    – Uyan Prensim
    (تايجر دا البرنس)
    – Kaplan da Prens
    إصحالي يا برنس
    – Uyan Prensim
    (اصحي للبرنس)
    – (Prens’e şerefe)
    إصحالي يا برنس
    – Uyan Prensim
    إصحالي يا برنس
    – Uyan Prensim
    إصحالي يا برنس
    – Uyan Prensim
  • Afroto – Ala Ba’ady (feat. Marwan Moussa) Arapça Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Afroto – Ala Ba’ady (feat. Marwan Moussa) Arapça Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    لو الغلطة دي مش غلطتي انسب لمين اخطائي
    – Benim hatam değilse, benim hatam
    فكرت كتير هو العيب فيهم ولا العيب في راسي
    – Kafamdaki hatanın değil, onlardaki hatanın çok şey olduğunu düşündüm
    دول بيبيعوا ودول بيساعدوا في لحظة نشقلب الاوضاع دي
    – Durumu tersine çevirdiğimiz anda ülkeleri sat ve ülkelere yardım et
    ناس بتمثل ناس بتخون وانا مش على بعضي
    – İnsanlar hile yapıyormuş gibi davranıyor ve ben birbirimde değilim

    لو الغلطة دي مش غلطتي انسب لمين اخطائي
    – Benim hatam değilse, benim hatam
    فكرت كتير هو العيب فيهم ولا العيب في راسي
    – Kafamdaki hatanın değil, onlardaki hatanın çok şey olduğunu düşündüm
    دول بيبيعوا ودول بيساعدوا في لحظة نشقلب الاوضاع دي
    – Durumu tersine çevirdiğimiz anda ülkeleri sat ve ülkelere yardım et
    ناس بتمثل ناس بتخون وانا مش على بعضي
    – İnsanlar hile yapıyormuş gibi davranıyor ve ben birbirimde değilim

    دايرة شك حواليا هو انتوا معايا ولا عليا
    – Şu anda bu konuda hiç şüphe yok, birliktesiniz ve yukarıda değilsiniz
    دم لسه على ايديه والنهاية جايه جايه
    – Ellerinde kan ve son, Ja Ja
    وصلنا عاللوكيشن خلصت الرحلة
    – Yolculuğun sonuna geldik.
    الليالي عاتمة والنهار بيحرق
    – Geceler karanlık ve gün yanıyor
    الليالي السودا مش بفتكرها
    – Siyah Geceler kaçırılmaması gereken
    بس في الليالي البيضا القعدة تحلى
    – Ancak beyaz gecelerde baz tatlandırılır

    ايه متسألنيش انا مش فاكر
    – Ne sorgulayıcı, ben düşünür değilim
    جوة دماغي ناس بتهاجر
    – Beyni yıkanmış insanlar göç ediyor
    مش عارف الاول من الاخر اخر
    – Sonuncusundan ilkini bilmiyorsun.
    زود شوية يمكن افتكر يمكن اعتذر
    – Zod Shuya düşünebilir, özür dileyebilir
    الفايل اتدلت الهارد بيتكسر
    – Fil sert bitcr sarkan
    لما الصحاب قلت الصداع كتر
    – Arkadaşlar neden baş ağrısı kesici dedi
    نفس السؤال دايما بيتسأل
    – Hep aynı soru sorulur

    (لو الغلطة دي مش غلطتي انسب لمين اخطائي)
    – (Bu benim hatam değilse, benim hatam.)
    (فكرت كتير هو العيب فيهم ولا العيب في راسي)
    – (Kafamdaki hatanın değil, onlardaki hatanın çok olduğunu düşündüm)
    (دول بيبيعوا ودول بيساعدوا في لحظة نشقلب الاوضاع دي)
    – (Ülkeler satar ve ülkeler durumu tersine çevirdiğimiz anda yardım eder D)
    (ناس بتمثل ناس بتخون وانا مش على بعضي)
    – (İnsanlar insanları aldatmak gibidir ve ben birbirimde değilim)

    اللي بيحصل مش حقيقة انا مش عارف انا مين
    – Neler oluyor, gerçekten bilmiyorum, ben Maine’im.
    خايف انام الاقيه او اصحى الاقيني غريق
    – Korkarım uyuyacağım ya da boğularak uyanacağım
    لا ياعيني متناميش لا ياعيني متناميش
    – Büyüyen göz yok büyüyen göz yok
    ما في اب وام تقسى فا مش هأمن لصديق
    – Peki ya zalim bir baba ve bir anne, bir arkadaş için güvende değiller mi
    من صغر سني بتعامل غريب
    – Genç yaştan itibaren garip bir tavırla
    فالضربة جاتلي من القريب
    – Darbe yakın Gatley olduğunu
    عارف ان طبعي دايما مريب
    – Doğamın her zaman şüpheli olduğunu biliyorum
    فا بيلوموني وانا البرئ
    – FA Belmonte ve ben masumuz
    عرفت ناس ما بيصونوش
    – İnsanları ne olduklarını biliyordum.
    بس على اشكالها بتقع الطيور
    – Sadece kuşların şekillerinde
    العبد لله اضعف خلقه ياسيدي
    – Allah’ın kulu, yaratılışının en zayıfı olandır Rabbim.
    مش عارف انقذ نفسي وبقول ظروف
    – Koşullar diyerek kendimi kurtardım mı bilmiyorum

    لو الغلطة دي مش غلطتي ليه الماضي مطلع بصمتي
    – Eğer bu benim hatam değilse, geçmişin izimi göstermesi benim hatam
    شاكك حتى في دايرتي انا مش على بعضي
    – Pisliğimden şüphe etsem bile, bazılarında değilim
    قلقان من الغدر وبنام على الفجر بتجيلي احلام بتصدعني
    – İhanet konusunda endişeli, şafakta beni kırma hayalleriyle uyuyakaldı
    فبفضي الدماغ وبصب فالكاس برضو نفس الاحساس ده بيرجعلي
    – Beyin kaybı ve valcas’ın aynı duygu ile yaralanması ile de bergli

    اسف بس انا عملت مصيبة
    – Üzgünüm ama bir hata yaptım.
    ساعات بتهور وابقى اعمى
    – Pervasızca izleyin ve kör kalın
    انا اللي مضيع الخريطة
    – Haritayı kaybeden benim.
    كدة كدة مش هنلاقي اي معنى
    – Hiç mantıklı gelmiyor.
    العيب في الورق اللي جالي
    – Mevcut makaledeki kusur
    ماشي العالم ارتجالي
    – Doğaçlama dünyasında yürümek
    كان نفسي بس اعيش في حالي
    – Sadece benim eyaletimde yaşıyordum.
    دايما برجع أسأل نفسي تاني
    – Her zaman kendime tekrar sorarım

    لو الغلطة دي مش غلطتي انسب لمين اخطائي
    – Benim hatam değilse, benim hatam
    فكرت كتير هو العيب فيهم ولا العيب في راسي
    – Kafamdaki hatanın değil, onlardaki hatanın çok şey olduğunu düşündüm
    دول بيبيعوا ودول بيساعدوا في لحظة نشقلب الاوضاع دي
    – Durumu tersine çevirdiğimiz anda ülkeleri sat ve ülkelere yardım et
    ناس بتمثل ناس بتخون وانا مش على بعضي
    – İnsanlar hile yapıyormuş gibi davranıyor ve ben birbirimde değilim

    لو الغلطة دي مش غلطتي انسب لمين اخطائي
    – Benim hatam değilse, hatalarımı suçlamak daha iyidir
    فكرت كتير هو العيب فيهم ولا العيب في راسي
    – Kafamdaki hatanın değil, onlardaki hatanın çok şey olduğunu düşündüm
    دول بيبيعوا ودول بيساعدوا في لحظة نشقلب الاوضاع دي
    – Durumu tersine çevirdiğimiz anda ülkeleri sat ve ülkelere yardım et
    ناس بتمثل ناس بتخون وانا مش على بعضي
    – İnsanlar hile yapıyormuş gibi davranıyor ve ben birbirimde değilim
  • Lil Baba – El Rap Ghayarni (feat. Abyusif & Abo El Anwar) Arapça Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Lil Baba – El Rap Ghayarni (feat. Abyusif & Abo El Anwar) Arapça Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    وهنقفل الباب ده إمتى؟
    – Ve kapı kilitli mi yoksa kilitli mi
    واضح إني بكلم نفسي ده مش الإكتئاب ده أنت
    – Kendi kendime konuştuğum açık, bu depresyon değil, sensin

    نفسياً جيبت سقفها
    – Psikolojik olarak çatısından geçti
    بس مادياً ده مش وقتها
    – Ama finansal olarak o zaman değildi

    لأنا يوسف ألطاي ولا زميلكم
    – Çünkü ben Yusuf Altay’ım ve meslektaşınız da değilim.
    أنا أصلاً AI ومغفلكم
    – Ben aslında AI ve senin aptalınım

    بستغرب الأفعال عمر ما الكلام حيرني
    – Ömer’in garip işlerine andolsun, hangi sözler beni şaşırttı
    بقيت تافه بقف على التريندات وأقول طيرني، الراب غيرني
    – Trendlerin üzerinde durup Uç Beni diyerek Küçük kaldım, Rap beni değiştirdi

    للأسوأ، ده Defense Mechanism مش قسوة
    – Daha da kötüsü, bu Savunma Mekanizması acımasız değil
    سينس إن أنا عندي نقص مش فجوة
    – Sens eğer bir eksikliğim varsa boşluk yok

    في الإدراك، ثقب في المنطاد، غريق في البحر محصلتش رتبة القبطان
    – Algıda, zeplin içinde denize batan bir delik Kaptan rütbesini kazandı
    طول عمري في الفصل في الركن مش من الشطار
    – Köşedeki sınıftaki uzun ömürlülüğüm Shatar’dan değil

    فا مبشوفنيش؛كينج في نظري، كبرت حضري
    – VA mpshovnich;Gözlerimdeki kral, kentsel büyüdüm
    غرقت قدري، Bitch Imma be
    – Kaderim battı, Kaltak Imma be
    Just fine, فام؟
    – İyi misin, fam?

    الـice حرب باردة بتقتل الشباب سقعانة
    – Buz Gibi Soğuk Savaş genç siyah adamı öldürdü
    ولسا وجع القلب ملوش مسكنات فعالة
    – Ve kalp ağrısı için etkili ağrı kesici yoktur

    أصلي صوتي، صمتي موتي
    – Dua ediyorum sesim, sessizliğim ölümüm
    مبقتش أحس، Thumb Emoji
    – Daha önce hissediyorum, Başparmak Emojisi

    Cart Wheels ماشي على مسار طويل
    – Uzun bir yolda yürüyen araba tekerlekleri
    محستش إحساس السيركل مسمعتش بعد كل بار صويت
    – Her baro oylamasından sonra çember hissi hissedilir

    بالعكس فام؟ ده الراب كان حجر أساس لإنطوائي
    – Aksine, rapi içe dönük biri için bir köşe taşıydı

    أرجو مكنش تقلت
    – Lütfen söyleme
    عشر سنين معقلتش
    – Seninle on yıl
    معتقدش إني هندلت
    – Sanırım ben bir hundlet’im
    بس hand dealt
    – Sadece bir el anlaşması

    الحمد لله إني متجننتش
    – Tanrıya şükür deliyim.
    أو إتجننت، مترجمش
    – Ya da çıldır, çevirmen
    لما أ-stressمتسألنيش إزاي نفذت
    – Neden merak ettiğin stres
    كان زماني مبتنفسش
    – Zamanım aşıktı

    من إستديو في المعادي لحلفة الساحل للمطار
    – Maadi’deki bir stüdyodan havaalanına bir plaj partisine
    وطبعاً طيارتنا فـ صالة كبار الزوار
    – Ve tabii ki uçağımız VIP salonunda
    نوصل إسماعيلية لجلبة وموسى نعمل فيتشر
    – İsmailiye’yi Cebbe ve Musa’ya teslim ediyoruz, Fitcher çalışıyoruz
    نرجع كايرو نعمل ألبوم وهنبيعه بست أصفار
    – Kahire’ye döndüm, bir albüm yaptım ve altı sıfıra sattım.

    فا تحس إني رجل أعمال بس مش عامل عمل
    – İş adamıymışım gibi hissediyorum, işçi değil
    أنا أيوا حوت وعايز قرش بس برجي حمل
    – Ben bir Iowa balinasıyım ve hamilelik Falı olan bir köpekbalığıyım
    بس الزمن زي الكفن من برة بيبانلك أبيض
    – Tam zamanında, Bara bibanlk’ın kefen kostümü beyaz
    بس بينزل وبيتدفن وبعده بيروح الأمل
    – Sadece bir çatı katı, bir ev, bir mezar ve sonra bir umut ruhu

    مشوار؛ وميجيش تاني
    – Meshwar; ve megesh Thani
    لو طار؛ مخك هتعاني
    – Eğer uçarsa, beynin acı çekecek
    سمسار؛ ببيع كلامي
    – Broker; sözümü satmak
    إستثمار؛ عايزين جرامي
    – Yatırım; Aizen Grammy

    وعارف إني قولت كده فـ كذا تراك وتوهت فـ ملذات
    – Ve bunu söylediğimi biliyorsun ve görüyorsun ve zevkler içinde kayboluyorsun
    كل شوية أفكر بسأل إمتى هبقى هناك
    – Her düşündüğümde soruyorum, ‘Orada ne zaman kalıyorsun?’

    لا وعيي اللي بيسوق كتابتي وعيي اللي بيسوق كآبتي
    – Yazımı pazarlayacak farkındalığım yok ve depresyonumu pazarlayacak farkındalığım yok
    وضعي اللي بيسوء كآبني وواضح الهدوء غلبني
    – Oğlumunki kadar kötü ve açıkçası sakin olan durumum beni alt etti

    بس تحديداً بنكمل الدنيا تغفل نتحمل
    – Sadece minimumu tamamlayarak, katlanmayı unuturuz
    فيرسي بالدهب يتمن وفـ ضهري سيف فا متأمن
    – Versi baldhab sırtına güvenli bir kılıç diliyor

    وكرم ربي واسع رزقي واسع مخي لاسع سنة
    – Ve Rabbimin cömertliği çok büyük, geçim kaynağım çok büyük, beynim bir yıl boyunca batıyor
    وعشان بجري ومبهمدش بقى الفرق شاسع بينا
    – Ve koşarak yaşadılar ve aramızdaki farkı görmezden geldiler.

    ولو رزلنا عـ اللي فـ جيلنا واللي مفكر نفسه زميلنا
    – Eğer hala neslimizde olsaydık ve Düşünürün kendisi meslektaşımız olsaydı
    هتلبس كلمة ونيجي فـ حلمك تلبس طرحة وتيجي فـ حنة
    – Nigi kelimesini takacaksın, hayalin bir peçe takıyor ve TİGİ Hannah

    وأمي بتشوف إعلاناتي أكتر ما بتشوفني شخصياً
    – Ve annem reklamlarımı kişisel olarak gördüğünden daha sık görüyor
    إديتني ثقة فـ نفسي وكانت بتشوفني شخصية
    – Bana güven verdi ve bana bir kişilik gösterdi
    بعتذر إني برة البيت ساعات ودي مرازية
    – Üzgünüm, birkaç saatliğine evdeyim ve üzgünüm.
    بس يا أميعشان أعرف أدي أحفادك العيدية
    – Ama anne, torunlarının Noel’ini nasıl yöneteceğimi biliyorum.

    ليه يا واقع جاضض علينا وواقع معانا فـ ورطة
    – Oh, gerçek bizim üzerimizde ve gerçek şu ki bir sorunumuz var
    كلاب جعانة بتطاردك جوا وبرة أرضك
    – Hava ve kara yoluyla sizi kovalayan vahşi köpekler

    وناس ماسكة المشانق وعايزينلك أي غلطة
    – Ve insanlar darağacını tutuyor ve senin hata yapmanı istemiyorlar
    وناس بقت معايا قمت محملهم في الشنطة
    – Ve birlikte kalan insanlar bavula yükledim

    وباعت لنفسي الرسالة دي كمان خمس سنين
    – Ve kendime beş yıl boyunca keman mektubunu sattım
    لو كملت أنا فخور لو لأ غور وعيش حزين
    – İyi yapsaydım gurur duyardım, bu kadar üzgün olmasaydım
    عشان شكلك إتاكلت أو عطلت في الكمين
    – Formunuzun pusuda yenmesi veya devre dışı bırakılması için
    بس أتمنى تكون وصلت وإغتنيت عندك بسين
    – Umarım evine gelip zengin olmuşsundur.

    وإسمك أكبر من السين
    – Ve Adın X’den Büyük
    وإنتظمت في التمرين
    – Ve düzenli olarak egzersiz yapıyorum
    وإتعلمت من القديم
    – Ve eskilerden öğrendim
    قول يارب قول آمين
    – De ki, Tanrım, de ki, Amin

    الماضي لأ مش أليم
    – Geçmiş acı verici değil
    ولو طلعنا خسرنين
    – Kaybedersek kaybederiz.
    قشطة عادي مكملين
    – Düzenli krem takviyeleri
  • PRISMA – Bangs (feat. Mercedess) İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    PRISMA – Bangs (feat. Mercedess) İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    I’m strolling slowly into the night
    – Yavaşça geceye doğru yürüyorum
    I think I’m in love with my smile
    – Sanırım gülüşüme aşığım.
    My mind is curly like my hair
    – Aklım saçlarım gibi kıvırcık
    And yes I know you see me everywhere
    – Ve evet beni her yerde gördüğünü biliyorum
    Do you have a question for me?
    – Bana bir sorunuz mu var?
    I own this city
    – Bu şehrin sahibiyim

    I dye my hair
    – Saçımı boyuyorum
    I touch my hair
    – Saçlarıma dokunuyorum
    I brush my hair
    – Saçımı fırçalıyorum.
    I wash my hair
    – Saçımı yıkıyorum
    I soap my hair
    – Saçlarımı sabunluyorum
    I dry my hair
    – Saçlarımı kurutuyorum
    I need my hair
    – Saçıma ihtiyacım var

    Bangs
    – Patlamalar
    Put on your bangs
    – Kaküllerini giy
    Go out and cut yourself some bangs
    – Dışarı çık ve kendine biraz patlama yap
    Put on your bangs
    – Kaküllerini giy
    Cut your bangs
    – Patlamalarını kes
    Put on your bangs
    – Kaküllerini giy
    Go out and cut yourself some bangs
    – Dışarı çık ve kendine biraz patlama yap
    Put on your bangs
    – Kaküllerini giy

    Go get your heels, pull up your tights
    – Git topuklarını al, taytını yukarı çek.
    (Strolling, strolling, strolling)
    – (Geziniyor, geziniyor, geziniyor)
    Girls in line, walk side by side (side by side by side by side)
    – Sıradaki kızlar, yan yana yürüyün (yan yana yan yana)
    Baby show us what you’ve got
    – Bebeğim bize neyin olduğunu göster
    We’re gonna catch you no matter what
    – Ne olursa olsun seni yakalayacağız.
    Red legs are marching into the night
    – Kırmızı bacaklar geceye yürüyor
    We own this city
    – Bu şehrin sahibiyiz

    Cut your bangs
    – Patlamalarını kes
    Put on your bangs
    – Kaküllerini giy
    Go out and cut yourself some bangs
    – Dışarı çık ve kendine biraz patlama yap
    Put on your bangs
    – Kaküllerini giy
    Cut your bangs
    – Patlamalarını kes
    Put on your bangs
    – Kaküllerini giy
    Go out and cut yourself some bangs
    – Dışarı çık ve kendine biraz patlama yap
    Put on your bangs
    – Kaküllerini giy

    I dye my hair
    – Saçımı boyuyorum
    I touch my hair
    – Saçlarıma dokunuyorum
    I brush my hair
    – Saçımı fırçalıyorum.
    I wash my hair
    – Saçımı yıkıyorum
    I soap my hair
    – Saçlarımı sabunluyorum
    I dry my hair
    – Saçlarımı kurutuyorum
    I feel my hair
    – Saçlarımı hissediyorum
    I need my hair
    – Saçıma ihtiyacım var
    I dye my hair
    – Saçımı boyuyorum
    I touch my hair
    – Saçlarıma dokunuyorum
    I brush my hair
    – Saçımı fırçalıyorum.
    I wash my hair
    – Saçımı yıkıyorum
    I soap my hair
    – Saçlarımı sabunluyorum
    I dry my hair
    – Saçlarımı kurutuyorum
    I feel my hair
    – Saçlarımı hissediyorum
    I need my hair
    – Saçıma ihtiyacım var
    I dye my hair
    – Saçımı boyuyorum
    I touch my hair
    – Saçlarıma dokunuyorum
    I brush my hair
    – Saçımı fırçalıyorum.
    I wash my hair
    – Saçımı yıkıyorum
    I soap my hair
    – Saçlarımı sabunluyorum
    I dry my hair
    – Saçlarımı kurutuyorum
    I feel my hair
    – Saçlarımı hissediyorum
    I need my hair
    – Saçıma ihtiyacım var
    I dye my hair
    – Saçımı boyuyorum
    I touch my hair
    – Saçlarıma dokunuyorum
    I brush my hair
    – Saçımı fırçalıyorum.
    I wash my hair
    – Saçımı yıkıyorum
    I soap my hair
    – Saçlarımı sabunluyorum
    I dry my hair
    – Saçlarımı kurutuyorum
    I feel my hair
    – Saçlarımı hissediyorum
    I need my hair
    – Saçıma ihtiyacım var

    Bangs
    – Patlamalar
    Put on your bangs
    – Kaküllerini giy
    Go out and cut yourself some bangs
    – Dışarı çık ve kendine biraz patlama yap
    Put on your bangs
    – Kaküllerini giy
    Cut your bangs
    – Patlamalarını kes
    Put on your bangs
    – Kaküllerini giy
    Go out and cut yourself some bangs
    – Dışarı çık ve kendine biraz patlama yap
    Put on your bangs
    – Kaküllerini giy
    (Bangs)
    – (Patlamalar)
  • Simona Zagorova – Остани Rusça Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Simona Zagorova – Остани Rusça Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Знам всичко помежду ни
    – Hiçbir şeye karışmadığımı biliyorum
    Е много повече от думи
    – E dumi’den çok daha fazla iyilik
    “Обичам те”, “искам те” – не стигат
    – “Onları suçlayacağım”, “onları dava edeceğim” damgalanmaz
    Знам чувствата към тебе
    – Sana nasıl hissettiğini biliyorum
    Са като любов без време
    – Sa kato zamansız sevgiyi sever
    Все болят, все горят ден след ден
    – Herkes inciniyor, herkes yanıyor, iz yok

    Спомени проклети пак подтискам
    – Paketi alt tiplere lanetlemeni söyle
    Но пак, но пак те искам
    – Ama pak, ama pak bu davalara
    Кажи, че ти липсвам
    – Söyle bana, bu lipswam’a ne oldu
    Кажи, че ти трябвам
    – Söyle bana, ne sallayacağım
    Да те мисля продължавам
    – Evet, o pislikler eskimiş olacak

    Искам пак при мен да се върнеш
    – Benim için dava açmak benim için de geçerli
    Да боли, но да ме прегърнеш
    – Evet acı, ama evet hamile kalacağım
    Още в мен оставаш
    – Bana kesinlikle bırakacaksın
    Раната от теб не минава
    – Senden gelen ranata minava değil
    Ще спра да те обичам, чак когато спра и да дишам
    – Daha fazla spra evet o obicham’a, chuck kogato spra’ya ve evet disham’a
    Още в мен оставаш
    – Bana kesinlikle bırakacaksın
    Само ти, само ти
    – Sam ti, sam ti
    Затова остани, този път остани в живота ми
    – Zatova kal, tosi, karnında kal

    Този път остани
    – Tosi dur
    Остани
    – Burada kal

    Като кубче лед е сърцето в мене
    – Kato kubce, benim için buz gibi bir şey yapıyor
    На парчета счупено остана си след тебе
    – Parşömende senin izinin durduğu anlaşıldı
    Как студено е тук и те няма, и те няма
    – Bu dama ve dama gibi

    Спомени проклети пак подтискам
    – Paketi alt tiplere lanetlemeni söyle
    Но пак, но пак те искам
    – Ama pak, ama pak bu davalara
    Кажи, че ти липсвам
    – Söyle bana, bu lipswam’a ne oldu
    Кажи, че ти трябвам
    – Söyle bana, ne sallayacağım
    Да те мисля продължавам
    – Evet, o pislikler eskimiş olacak

    Искам пак при мен да се върнеш
    – Benim için dava açmak benim için de geçerli
    Да боли, но да ме прегърнеш
    – Evet acı, ama evet hamile kalacağım
    Още в мен оставаш
    – Bana kesinlikle bırakacaksın
    Раната от теб не минава
    – Senden gelen ranata minava değil
    Ще спра да те обичам, чак когато спра и да дишам
    – Daha fazla spra evet o obicham’a, chuck kogato spra’ya ve evet disham’a
    Още в мен оставаш
    – Bana kesinlikle bırakacaksın
    Само ти, само ти
    – Sam ti, sam ti
    Затова остани
    – Zatova kal

    Как ти липсвам и ти трябвам
    – Ty lipswam’lar ve ty titremeler gibi
    Как ме мислиш и ме искаш
    – Mislish ve ben nasıl arıyormuşum gibi
    Замълчи, от тези думи как боли
    – Sakin ol, tesi dumi’den acı olarak
    Че обичаш ме – отречи го
    – Neden beni reddediyorsun
    Кажи ми, че не знача нищо
    – Söyle bana, ne demek fakir değil
    За да забравя спомена за теб
    – Aldatmacayı senin için alarak evet için

    Искам пак при мен да се върнеш
    – Benim için dava açmak benim için de geçerli
    Да боли, но да ме прегърнеш
    – Evet acı, ama evet hamile kalacağım
    Още в мен оставаш
    – Bana kesinlikle bırakacaksın
    Раната от теб не минава
    – Senden gelen ranata minava değil
    Ще спра да те обичам, чак когато спра и да дишам
    – Daha fazla spra evet o obicham’a, chuck kogato spra’ya ve evet disham’a
    Още в мен оставаш
    – Bana kesinlikle bırakacaksın
    Само ти, само ти
    – Sam ti, sam ti
    Затова остани, този път остани в живота ми
    – Zatova kal, tosi, karnında kal

    Този път остани
    – Tosi dur
  • Supermax – It Ain`t Easy İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Supermax – It Ain`t Easy İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    I’m moving along on the wings of time
    – Zamanın kanatlarında ilerliyorum
    Trying to find a purposive line
    – Amaçlı bir çizgi bulmaya çalışmak
    It Ain’t Easy
    – Kolay değil
    It Ain’t Easy
    – Kolay değil
    To find
    – Bulmak

    I’m moving along on the wings of time
    – Zamanın kanatlarında ilerliyorum
    Trying to find a purposive line
    – Amaçlı bir çizgi bulmaya çalışmak
    It Ain’t Easy
    – Kolay değil
    It Ain’t Easy
    – Kolay değil
    To find
    – Bulmak

    It Ain’t Easy to find
    – Bulmak kolay değil
    It Ain’t Easy to find
    – Bulmak kolay değil

    It Ain’t Easy
    – Kolay değil
    (It Ain’t Easy)
    – (Kolay Değil)
    (It Ain’t Easy)
    – (Kolay Değil)
    (It Ain’t Easy)
    – (Kolay Değil)
    (To find)
    – (Bulmak)

    It Ain’t Easy
    – Kolay değil
    (It Ain’t Easy)
    – (Kolay Değil)
    (It Ain’t Easy)
    – (Kolay Değil)
    (It Ain’t Easy)
    – (Kolay Değil)
    (To find)
    – (Bulmak)

    (It Ain’t Easy)
    – (Kolay Değil)
    (It Ain’t Easy)
    – (Kolay Değil)
    (It Ain’t Easy)
    – (Kolay Değil)
    (To find)
    – (Bulmak)

    (It Ain’t Easy)
    – (Kolay Değil)
    (It Ain’t Easy)
    – (Kolay Değil)
    (It Ain’t Easy)
    – (Kolay Değil)
    (To find)
    – (Bulmak)

    (It Ain’t Easy) It Ain’t Easy
    – (Kolay Değil) Kolay Değil
    (It Ain’t Easy)
    – (Kolay Değil)
    (It Ain’t Easy) Ain’t Easy to find
    – (Kolay Değil) Bulmak kolay değil
    (To find)
    – (Bulmak)

    (It Ain’t Easy) It Ain’t Easy
    – (Kolay Değil) Kolay Değil
    (It Ain’t Easy)
    – (Kolay Değil)
    (It Ain’t Easy) Ain’t Easy to find
    – (Kolay Değil) Bulmak kolay değil
    (To find)
    – (Bulmak)
  • Oscar Benton – Not the Same Dreams Anymore İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Oscar Benton – Not the Same Dreams Anymore İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Our honeymoon is over
    – Balayımız bitti
    And the best days of our love
    – Ve aşkımızın en güzel günleri
    Are dead and gone
    – Öldü ve gitti
    Instead of growing closer
    – Yakınlaşmak yerine
    This time goes on and on
    – Bu sefer uzayıp gidiyor
    We’re getting miles apart
    – Kilometrelerce uzaklaşıyoruz.
    Though you’re beside me as before
    – Eskisi gibi yanımda olmana rağmen
    And when we kiss goodnight I find…
    – Ve iyi geceler öpücüğü verdiğimizde bulurum…
    …That since we’re sharing the same bed
    – …Aynı yatağı paylaştığımız için
    We’re not sharing the same dreams
    – Aynı hayalleri paylaşmıyoruz
    Anymore
    – Artık
    That since we’re sharing the same bed
    – Aynı yatağı paylaştığımız için
    We’re not sharing the same dreams
    – Aynı hayalleri paylaşmıyoruz
    Anymore
    – Artık
    We’re using the same bathroom
    – Aynı tuvaleti kullanıyoruz.
    Where your personal things
    – Kişisel eşyalarınız nerede
    Are lying close to mine
    – Benimkine yakın yalan söylüyorsun
    And I know that our clothes
    – Ve biliyorum ki kıyafetlerimiz
    Are drying on the same line
    – Aynı hat üzerinde kuruyorlar mı
    When friends come to call
    – Arkadaşlar aramaya geldiğinde
    They read our names on the door
    – Kapıdaki isimlerimizi okuyorlar.
    If they could read our minds, they’d find…
    – Aklımızı okuyabilselerdi, bulurlardı…
    …That since we’re sharing the same bed
    – …Aynı yatağı paylaştığımız için
    We’re not sharing the same dreams
    – Aynı hayalleri paylaşmıyoruz
    Anymore
    – Artık
    That since we’re sharing the same bed
    – Aynı yatağı paylaştığımız için
    We’re not sharing the same dream(s)
    – Aynı rüyayı paylaşmıyoruz (lar)
    Anymore
    – Artık
    (We’re) talking about problems
    – (Biz) sorunlardan bahsediyoruz
    But we keep our feelings deep inside
    – Ama duygularımızı derinlerde tutuyoruz
    We never say a tender word
    – Asla nazik bir söz söylemeyiz
    We couldn’t even if we tried
    – Denesek bile yapamazdık.
    It’s hard to realize you’re the girl
    – Kız olduğunu fark etmek zor
    I’ve been waiting for
    – Seni bekliyordum.
    ‘Cause when we kiss goodnight I find…
    – Çünkü iyi geceler öpücüğü verdiğimizde bulurum…
    …That since we’re sharing the same bed
    – …Aynı yatağı paylaştığımız için
    We’re not sharing the same dreams
    – Aynı hayalleri paylaşmıyoruz
    Anymore
    – Artık
    That since we’re sharing the same bed
    – Aynı yatağı paylaştığımız için
    We’re not sharing the same dreams
    – Aynı hayalleri paylaşmıyoruz
    Anymore
    – Artık
  • Naz Dej – Limonata Pasta Şarkı Sözleri

    Naz Dej – Limonata Pasta Şarkı Sözleri

    Limonata, pasta

    Anlat, dinleyeyim
    Sesini, tek meleğim
    Senden öncesi derin kuyu
    Sensin tek nefesim

    Her gece seni düşünüp uyuyormuşum
    Anlat, anlat nasıl seviyormuşum
    Herkes aşkı dışar’da ararken
    Ben aşkımı sende bulmuşum

    Gece gece düşünüp uyuyormuşum
    Anlat, anlat nasıl seviyormuşum
    Herkes aşkı dışar’da ararken
    Ben aşkımı sende bulmuşum

    Bu nası’ hava? Herkes sana hasta
    Gülüşün olmadan her günüm yasta
    Bu kalp ata ata, içelim limonata
    Yesek yanında limonata, pasta

    Bu nası’ hava? Herkes sana hasta
    Gülüşün olmadan her günüm yasta
    Bu kalp ata ata, içelim limonata
    Yesek yanında limonata, pasta

    Her gece seni düşünüp uyuyormuşum
    Anlat, anlat nasıl seviyormuşum
    Herkes aşkı dışar’da ararken
    Ben aşkımı sende bulmuşum

    Gece gece düşünüp uyuyormuşum
    Anlat, anlat nasıl seviyormuşum
    Herkes aşkı dışar’da ararken
    Ben aşkımı sende bulmuşum

    Bu nası’ hava? Herkes sana hasta
    Gülüşün olmadan her günüm yasta
    Bu kalp ata ata, içelim limonata
    Yesek yanında limonata, pasta

    Bu nası’ hava? Herkes sana hasta
    Gülüşün olmadan her günüm yasta
    Bu kalp ata ata, içelim limonata
    Yesek yanında limonata, pasta

    Limonata, pasta

    Limonata, pasta

  • Giorgio Moroder & Paul Engemann – Shannon’s Eyes (Single Version) [Remastered] İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Giorgio Moroder & Paul Engemann – Shannon’s Eyes (Single Version) [Remastered] İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    You felt the spot we come aflame
    – Alev aldığımız yeri hissettin.
    So hot you had to pull away
    – O kadar sıcak ki çekip gitmek zorunda kaldın
    But Shannon’s eyes keep calling you
    – Ama Shannon’ın gözleri seni aramaya devam ediyor

    Seeing through the heart of you
    – Kalbinden görmek
    Shannon’s eyes will make you pay
    – Shannon’ın gözleri sana ödetecek
    Shannon’s eyes will take you in
    – Shannon’ın gözleri seni içine alacak
    Capture you, you’ll never win
    – Seni yakalarsam asla kazanamazsın.
    Shannon’s eyes will make you stay
    – Shannon’ın gözleri seni kalmaya zorlayacak

    Stay when you don’t wanna be
    – Olmak istemediğin zaman kal
    Falling to the web she weaves
    – Ördüğü ağa düşmek
    Shannon’s eyes are hunting you
    – Shannon’ın gözleri seni avlıyor
    Giving you a fatal view
    – Size ölümcül bir görünüm vermek
    Shannon’s eyes can steal your dreams
    – Shannon’ın gözleri hayallerini çalabilir
    Shannon’s eyes can mesmerize
    – Shannon’ın gözleri büyüleyebilir
    Hold you prisoner, rob you blind
    – Tutsak et, kör et
    Shannon’s eyes are mystery
    – Shannon’ın gözleri gizemlidir

    I know it’s hard for you to see
    – Görmenin senin için zor olduğunu biliyorum.
    What heartache that is gonna be
    – Bu ne gönül yarası olacak
    I know she’ll never set you free
    – Seni asla özgür bırakmayacağını biliyorum.
    It happened once before to me
    – Bana daha önce bir kez oldu

    She can drive your soul insane
    – Ruhunu delirtebilir.
    You struggle but it’s all in vain
    – Mücadele ediyorsun ama hepsi boşuna
    Shannon’s eyes leave no escape
    – Shannon’ın gözleri kaçış bırakmıyor
    Partners in a dance of fate
    – Kader dansında ortaklar
    Shannon’s eyes will steal your dreams
    – Shannon’ın gözleri hayallerini çalacak
    Shannon’s eyes will take you in
    – Shannon’ın gözleri seni içine alacak
    Capture you, you’ll never win
    – Seni yakalarsam asla kazanamazsın.
    Shannon’s eyes are hunting me
    – Shannon’ın gözleri beni avlıyor

    She can drive your soul insane
    – Ruhunu delirtebilir.
    You struggle but it’s all in vain
    – Mücadele ediyorsun ama hepsi boşuna
    Shannon’s eyes are hunting you
    – Shannon’ın gözleri seni avlıyor
    Giving you a fatal view
    – Size ölümcül bir görünüm vermek
    Shannon’s eyes will steal your dreams
    – Shannon’ın gözleri hayallerini çalacak
    Shannon’s eyes can victimize
    – Shannon’ın gözleri mağdur olabilir
    Hold you prisoner, rob you blind
    – Tutsak et, kör et
    Shannon’s eyes are mystery
    – Shannon’ın gözleri gizemlidir

    (Oh) Shannon’s eyes will take you in
    – Shannon’ın gözleri seni içine alacak
    (They’ll take you in)
    – (Seni içeri alacaklar)
    Capture you, you’ll never win
    – Seni yakalarsam asla kazanamazsın.
    (You’ll never win)
    – (Asla kazanamayacaksın)
    Shannon’s eyes will steal your dreams
    – Shannon’ın gözleri hayallerini çalacak
    (Heart’s gonna break, but you’ll never escape from Shannon’s eyes)
    – (Kalp kırılacak, ama Shannon’ın gözlerinden asla kaçamayacaksın)
    Shannon’s eyes will take you in
    – Shannon’ın gözleri seni içine alacak
    (They’ll steal your dreams)
    – (Hayallerini çalacaklar)
    Capture you, you’ll never win
    – Seni yakalarsam asla kazanamazsın.
    (They’ll take you in)
    – (Seni içeri alacaklar)
    Shannon’s eyes will steal your dreams
    – Shannon’ın gözleri hayallerini çalacak
    (Again and again and again and again oh Shannon’s eyes)
    – (Tekrar tekrar ve tekrar ve tekrar oh Shannon’ın gözleri)
    Shannon’s eyes will take you in
    – Shannon’ın gözleri seni içine alacak
    Capture you, you’ll never win
    – Seni yakalarsam asla kazanamazsın.
    Shannon’s eyes will steal your dreams
    – Shannon’ın gözleri hayallerini çalacak
  • Boro Purvi – Камък и Ножица (feat. Yoana Sashova) Bulgarca Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Boro Purvi – Камък и Ножица (feat. Yoana Sashova) Bulgarca Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Обичаш ли ме,мразиш ли ме
    – Beni seviyorsun, benden nefret ediyor musun?
    Пълна бъркотия
    – Tam bir karmaşa
    Поредният скандал за няква пълна простотия
    – Tam bir saçmalığın ne olduğu hakkında başka bir skandal.
    Емоциите си крия,ский сърцето ми в кутия
    – Duygularımı saklıyorum, kalbimi bir kutuda saklıyorum
    Като игра на камък,ножица,хартия
    – Taş, makas, kağıt nasıl oynanır

    Раз,два,три
    – Bir, iki, üç
    Камък,ножица,хартия
    – Taş,makas, kağıt
    Раз,два,три
    – Bir, iki, üç
    Камък,ножица,хартия
    – Taş,makas, kağıt
    Чакай,спри!Сърцето ми в кутия
    – Dur, dur, dur!Kalbim kutuda
    Раз,два,три
    – Bir, iki, üç
    Камък,ножица,хартия
    – Taş,makas, kağıt

    Искам действия,писна ми от дъра-бъра
    – Eylem istiyorum, der Ber’den bıktım.
    Кат’ ми кажеш,че пече,взимам си чадъра
    – Cat, bana ne pişirdiğini söyle, ben şemsiyeyi alıyorum.
    Първо си гореща,после ти бахти бахъра
    – Önce sen ateşlisin, sonra bahti Bahr’sın
    Първо я градим,после режем със сатъра
    – Önce inşa ediyoruz, sonra hicivle kesiyoruz.
    Даже няма как якето да облека
    – Ceketimi bile giyemiyorum.
    От толкоз много ножове в гърба
    – Sırtında çok fazla bıçak var.
    Остава ми да продължа
    – Devam etmeye devam ediyor
    Просто няма как да спра
    – Sadece duramıyorum.
    До точка аз стеснявам си кръга
    – Bir noktaya kadar dairemi daraltıyorum

    Камък и ножица,безизходица
    – Taş, makas, çıkmaz sokak
    Пак си със сто лица,на никое не вярвам
    – Senin yüz yüzün var,kimseye güvenmiyorum.
    Да мамиш наложи са,госпожица
    – Yalan söylemeliyiz, Hanımefendi.
    Не спазваш правилата,затова си заминавам
    – Sen kurallara uymuyorsun, ben de gidiyorum.

    Раз,два,три
    – Bir, iki, üç
    Камък,ножица,хартия
    – Taş,makas, kağıt
    Раз,два,три
    – Bir, iki, üç
    Камък,ножица,хартия
    – Taş,makas, kağıt
    Чакай,спри!Сърцето ми в кутия
    – Dur, dur, dur!Kalbim kutuda
    Раз,два,три
    – Bir, iki, üç
    Камък,ножица,хартия
    – Taş,makas, kağıt

    Давам ти сърцето си,колкото и да боли
    – Ne kadar acı verici olursa olsun sana kalbimi veriyorum
    С теб нещата си ги знаем
    – İkimiz her şeyi biliyoruz.
    Дай да спрем да си играем
    – Hadi oynamayı bırakalım.
    Дали ще ме вкараш в някви филми пак?
    – Belki beni tekrar sinemaya sokarsın?
    Искаш да ми ровиш в телефона чак
    – Telefonumu karıştırmak istiyorsun.
    Излез ми от главата! Излез ми от душата!
    – Çık kafamdan! Defol ruhumdan!
    Раз,два,три, отварям ти вратата!
    – Bir, iki, üç, sana kapıyı açıyorum!

    Камък и ножица,безизходица
    – Taş, makas, çıkmaz sokak
    Пак си със сто лица,на никое не вярвам
    – Senin yüz yüzün var,kimseye güvenmiyorum.
    Да мамиш наложи са,госпожица
    – Yalan söylemeliyiz, Hanımefendi.
    Не спазваш правилата,затова си заминавам
    – Sen kurallara uymuyorsun, ben de gidiyorum.

    Раз,два,три
    – Bir, iki, üç
    Камък,ножица,хартия
    – Taş,makas, kağıt
    Раз,два,три
    – Bir, iki, üç
    Камък,ножица,хартия
    – Taş,makas, kağıt
    Чакай,спри!Сърцето ми в кутия
    – Dur, dur, dur!Kalbim kutuda
    Раз,два,три
    – Bir, iki, üç
    Камък,ножица,хартия
    – Taş,makas, kağıt

    Раз,два,три
    – Bir, iki, üç
    Камък,ножица,хартия
    – Taş,makas, kağıt
    Раз,два,три
    – Bir, iki, üç
    Камък,ножица,хартия
    – Taş,makas, kağıt
    Чакай,спри!Сърцето ми в кутия
    – Dur, dur, dur!Kalbim kutuda
    Раз,два,три
    – Bir, iki, üç
    Камък,ножица,хартия
    – Taş,makas, kağıt
  • Ed Sheeran – 2step (feat. Denise Chaila) İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    Ed Sheeran – 2step (feat. Denise Chaila) İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

    I had a bad week
    – Kötü bir hafta geçirdim.
    Spent the evening pretending it wasn’t that deep
    – Geceyi o kadar derin değilmiş gibi yaparak geçirdim.
    You could see in my eyes that it was taking over
    – Benim gözlerimden görüyordun ki, o devralıyordu
    I guess I was just blind and caught up in the moment
    – Sanırım sadece kördüm ve anı yakaladım.

    You know you take all of my stress right down
    – Tüm stresimi azalttığını biliyorsun.
    Help me get it off my chest and out
    – Onu göğsümden çıkarmama yardım et ve dışarı çık
    Into the ether with the rest of this mess that just keeps us depressed
    – Bizi depresyona sokan bu karmaşanın geri kalanıyla birlikte etere
    We forget that we’re here right now
    – Şu anda burada olduğumuzu unutuyoruz.

    ‘Cause we’re living life at a different pace, stuck in a constant race
    – Çünkü hayatı farklı bir hızda yaşıyoruz, sürekli bir yarışta sıkışıp kaldık
    Keep the pressure on, you’re bound to break, something’s got to change
    – Baskıyı açık tut, kırılmak zorundasın, bir şeyler değişmeli
    We should just be cancelling all our plans and not give a damn
    – Tüm planlarımızı iptal etmeli ve umursamayalım.
    If we’re missing out on what the people think is right
    – Eğer insanların doğru olduğunu düşündüklerini kaçırıyorsak

    Seeing through a picture behind a screen and forget to be
    – Bir ekranın arkasındaki resmi görmek ve olmayı unutmak
    Lose the conversation for the message that you’ll never read
    – Asla okumayacağın mesaj için konuşmayı kaybet
    I think maybe you and me
    – Sanırım sen ve ben
    Oh, we should head out to the place where the music plays
    – Müziğin çaldığı yere gitmeliyiz.

    And then we’ll go all night
    – Ve sonra bütün gece gideceğiz
    Two-stepping with the woman I love (I love)
    – Sevdiğim kadınla iki adım (seviyorum)
    All my troubles turn to nothing when I’m in your eyes, electrified
    – Tüm dertlerim boşa dönüyor Gözlerindeyken, elektriklendiğimde
    We’ll keep turning up and go all night
    – Gelmeye devam edeceğiz ve bütün gece gideceğiz
    Oh, we had dips and falls in our time (in our time)
    – Oh, zamanımızda düşüşler ve düşüşler yaşadık (zamanımızda)
    But we know what it feels to be
    – Ama olmanın nasıl bir his olduğunu biliyoruz
    Low then up, alone then loved
    – Alçak sonra yukarı, yalnız sonra sevildi
    And all we need is us to go all
    – Ve tek ihtiyacımız olan gitmek

    Night, night
    – Gece, gece
    Two-stepping with the woman I love
    – Sevdiğim kadınla iki adım
    Night, yeah
    – Gece, evet
    All we need is us
    – Tek ihtiyacımız olan biziz

    Slow down when I can’t feel myself
    – Kendimi hissedemediğimde yavaşla
    Looking right but knowing that there’s nothing left
    – Sağa bakmak ama geriye hiçbir şey kalmadığını bilmek
    So slow wine for the sour grapes
    – Ekşi üzümler için çok yavaş şarap
    ‘Cause moving on isn’t up for debate
    – Çünkü devam etmek tartışmaya açık değil.

    I still wonder where the time’s gone (am I wrong?)
    – Hala zamanın nereye gittiğini merak ediyorum (yanılıyor muyum?)
    Sometimes I don’t wanna be strong (they alarm)
    – Bazen güçlü olmak istemiyorum (alarm veriyorlar)
    With all these expectations of what I should be
    – Ne olmam gerektiğine dair tüm bu beklentilerle
    CC’d in so many threads that I can’t see me
    – O kadar çok iş parçacığı var ki beni göremiyorum

    Even when I’m struggling
    – Mücadele ederken bile
    I bless my enemies so much they feel they owe me something
    – Düşmanlarımı o kadar kutsuyorum ki bana bir şey borçlu olduklarını hissediyorlar
    Shatter pains like ceilings, even when I barely function
    – Zar zor çalıştığımda bile tavan gibi ağrıları paramparça et
    It’s wahala but mahalo
    – Bu wahala ama mahalo
    Got my two-step, so the beat’s the only thing I have to follow, uh
    – İki adımım var, bu yüzden takip etmem gereken tek şey ritim, ah

    We’ll go all night (all night)
    – Bütün gece gideceğiz (bütün gece)
    Two-stepping with the woman I love (I love)
    – Sevdiğim kadınla iki adım (seviyorum)
    All my troubles turn to nothing when I’m in your eyes, electrified
    – Tüm dertlerim boşa dönüyor Gözlerindeyken, elektriklendiğimde
    We’ll keep turning up and go all night
    – Gelmeye devam edeceğiz ve bütün gece gideceğiz
    Oh, we had dips and falls in our time (our time)
    – Oh, zamanımızda düşüşler ve düşüşler yaşadık (zamanımız)
    But we know what it feels to be
    – Ama olmanın nasıl bir his olduğunu biliyoruz
    Low then up, alone then loved
    – Alçak sonra yukarı, yalnız sonra sevildi
    And all we need is us to go all
    – Ve tek ihtiyacımız olan gitmek

    Night, night
    – Gece, gece
    Two-stepping with the woman I love
    – Sevdiğim kadınla iki adım
    Night, yeah
    – Gece, evet
    All we need is us to go all (night)
    – İhtiyacımız olan tek şey bütün gece gitmemiz (gece)

    Night, night
    – Gece, gece
    Two-stepping with the woman I love
    – Sevdiğim kadınla iki adım
    Night, yeah
    – Gece, evet
    All we need is us to go all night
    – Tek ihtiyacımız olan bütün gece gitmemiz.