Kime desem derdimi ben bulutlar Bizi dost bildiklerimiz vurdular Bir de gurbet yarası var hepsinden derin Söyleyin memleketten bir haber mi var? Yoksa yârin gözyaşları mı bu yağmurlar? Söyleyin memleketten bir haber mi var? Yoksa yârin gözyaşları mı bu yağmurlar?
İçerim yanıyor yar yar Yaram pek derin Bana nazlı yardan aman Bir haber verin
İçerim yanıyor yar yar Yaram pek derin Bana nazlı yârdan aman Bir haber verin
Bulutlar yârime selam söyleyin Kavuşma günümüz yakınmış deyin Felek yardan ırak koyduysa bizi Gurbet elde bir başıma neyleyim? Yârdan ırak yaşanır mı söyleyin Gurbet elde bir başıma neyleyim? Yârdan ırak yaşanır mı söyleyin
İçerim yanıyor yar yar Yaram pek derin Bana nazlı yârdan aman Bir haber verin
İçerim yanıyor yar yar Yaram pek derin Bana nazlı yârdan aman Bir haber verin
Yolumuza taş koyacaklar İnşallah sonumuz hep hayrolur aslan Gecenin içinde kaybolacaklar O zaman susalım biz ayıp olacaksa
Yanar işlerin gözlerin dolacak Mahallenin esnafı düşmanın olacak Bi’ de bakarsın aç gözü doymaz Sen tedbirini al bize bi’ şey olmaz
Kapında kırmızı mavi siren Daha bi’ şey görmedin abisi sen Onların ağzına cannabisi ver Nefretle dolacak kara listem
Yârin selamı var haber ister Hasret kal’ıcan bi’ denizden Aç müptezel oynamaz biter ister Hayalimin farkı yok Titanicten
(Nefsi müdafaa) Düşenler düşmüş dostum vakit az (Haksızı hakla) Adil gelecek bize sokaklar (Hepsi bir aptal) Gözünden düşecekler teker teker Savaşmayı bilmeyen çeker gider
(Nefsi müdafaa) Düşenler düşmüş dostum vakit az (Haksızı hakla) Adil gelecek bize sokaklar (Hepsi bir aptal) Gözünden düşecekler teker teker Savaşmayı bilmeyen çeker gider
Gün gelecek kapılar zorlanacak Herkes bundan pay alacak Bi’ de adliye yolları varmış Bu sokaklar kimlere kalmış?
Hadi kim delikanlı? Maddeye düşenler hep geri kaldı Garibi tekmele kaldır Özgürlük bi’ teknede kaldı
Sevda bu heves mi sandın? Zayıfın aklında pes etmek vardır Sus ses etme yandın Ne dedik oğlum lan heves mi sandın?
Engellemez sokaklar seni Gerçekleri göreceksen Elinde ne var bırak yere gitsin Onlar seni hep sevecekler
(Nefsi müdafaa) Düşenler düşmüş dostum vakit az (Haksızı hakla) Adil gelecek bize sokaklar (Hepsi bir aptal) Gözünden düşecekler teker teker Savaşmayı bilmeyen çeker gider
(Nefsi müdafaa) Düşenler düşmüş dostum vakit az (Haksızı hakla) Adil gelecek bize sokaklar (Hepsi bir aptal) Gözünden düşecekler teker teker Savaşmayı bilmeyen çeker gider
Bir yol var ama her yerde tuzak Bir yol daha var dönmek de yasak Deryaya yakın Dünyadan uzak Deryaya yakın Dünyadan uzak Gel vazgeçelim hiç zorlamadan Sen aklıselim ben yorgun adam Bir yer bulalım Dünyadan uzak Bir yer bulalım Dünyadan uzak Yine gözümüz yükseklerde Hayat geçiyor perde perde Doydum artık bana müsaade Bir yer bulalım dünyadan uzak Yine gözümüz yükseklerde Hayat geçiyor perde perde Doydum artık bana müsaade Bir yer bulalım dünyadan uzak
Bir yol var ama her yerde tuzak Bir yol daha var dönmek de yasak Deryaya yakın Dünyadan uzak Deryaya yakın Dünyadan uzak Yine gözümüz yükseklerde Hayat geçiyor perde perde Doydum artık bana müsaade Bir yer bulalım dünyadan uzak Yapamadığım birçok şey var Hem tatminsizim hem günahkâr Sen beni bu şehirden kurtar Bir yer bulalım dünyadan uzak
Yine gözümüz yükseklerde Hayat geçiyor perde perde Doydum artık bana müsaade Bir yer bulalım dünyadan uzak Bir yer bulalım Dünyadan uzak
(Sende de Leyla yok) – (Sende de Leyla yok) (Ne olduysak olduk, bu kadar oldu bizden) – (Ne oldusak oldu, bu kadar oldu bizden) (Daha mecalim yok) – (Mecalim yok olarak ifade edilir)
Mecnun’u arama, beni de oyalama – Mecnun’u arama, beni de oyalama Sende de Leyla yok – Sende de Leyla yok Ne olduysak olduk, bu kadar oldu bizden – Ne oldusak oldu, bu kadar oldu bizden Daha mecalim yok – Mecalim yok olarak ifade edildi
Hiçbir zaman eskisi gibi olmayacak bazı şeyler – Hiçbir zaman eskisi siteleri olmayacak bazı şeyler Hiçbir zaman eskisi gibi durmayacak aynı kıyafetler – Hiçbir zaman eskisi siteleri durmayacak aynı kıyafetler Makbulmüş bin yıldan beri kısa ziyaretler – Makbulmüş bin Yıldırım bira kısa ziyaretler Uğradık birbirimize, doyduk, bitti ziyafetler – Uğrak birbirimize, doyduk, bitti ziyafetler
Mecnun’u arama, beni de oyalama – Mecnun’u arama, beni de oyalama Sende de Leyla yok – Sende de Leyla yok Ne olduysak olduk, bu kadar oldu bizden – Ne oldusak oldu, bu kadar oldu bizden Daha mecalim yok – Mecalim yok olarak ifade edildi
Mecnun’u arama, beni de oyalama – Mecnun’u arama, beni de oyalama Sende de Leyla yok – Sende de Leyla yok Ne olduysak olduk, bu kadar oldu bizden – Ne oldusak oldu, bu kadar oldu bizden Daha mecalim yok – Mecalim yok olarak ifade edildi
Hiçbir zaman eskisi gibi olmayacak bazı şeyler – Hiçbir zaman eskisi siteleri olmayacak bazı şeyler Hiçbir zaman eskisi gibi durmayacak aynı kıyafetler – Hiçbir zaman eskisi siteleri durmayacak aynı kıyafetler Makbulmüş bin yıldan beri kısa ziyaretler – Makbulmüş bin Yıldırım bira kısa ziyaretler Uğradık birbirimize, doyduk, bitti ziyafetler – Uğrak birbirimize, doyduk, bitti ziyafetler
Leyla’yı arama, beni de oyalama – Leyla’yı arama, beni de oyalama Sende de Mecnun yok – Sende de Mecnun yok Ne olduysak olduk, bu kadar oldu bizden – Ne oldusak oldu, bu kadar oldu bizden Daha mecalim yok – Mecalim yok olarak ifade edildi
Mecnun’u arama, beni de oyalama – Mecnun’u arama, beni de oyalama Sende de Leyla yok – Sende de Leyla yok Ne olduysak olduk, bu kadar oldu bizden – Ne oldusak oldu, bu kadar oldu bizden Daha mecalim yok – Mecalim yok olarak ifade edildi
Bak ama taraf olma Boş yere harap olma Gönlümün kapıları kitli Hapis olmuş karakolda
Vay, n’aber, halin keyfin iyi mi? Yutup yutup bütün gece halis gördün değil mi? Yazık o kafana yiğidim Yeri geldi anlamadın abimizden giydik Küllerimden doğdum ama hani bize pasta? Bağcılar’dan korsan alıp götür bizi Mars’a Kalmadı gözümüzde kan Yine kaldın bu çukurda çırpınıyo’n anca Ne kadar koştuysak yorulmuşuz artık Adım çıkmış dokuza da onuncusu n’apsın? Bırak bari gündüz bana kalsın Zaten geceyi sana yazdım Hakikat ailedir, artık anladım Benimle savaşan tüm dostlarımın şansı kalmamış O kadar kahve içtik hatrı kalmadı Enayiye abi dedik yanlış anladı
Yangınlara ömrünü harca Derdi fakir çeker anca Ölüleri gömdük kimleri ancan Bu katilin eline tabanca Kapalı kapılar ardından gidеmem az dur Severim az çok sevmeyene pas yok Çok olmasın diken üstünde yürüyen Çamaşır astığın ip olur boynuna kanca Döşeğin altında yoksa tabanca Tek kişi kumpas dolmadan kursak Yangına girmeden otoyolu bulsak Kapanıyo’ yaralar ufaktan Bugün de güneş doğmayacak ufuktan Sen çöle su ol ben denize hasret Sen gündüzüm ol ben geceye kasvet
Yangınlara ömrünü harca Derdi fakir çeker anca Ölüleri gömdük kimleri ancan Bu katilin eline tabanca
Kurumuş boğazım, bekliyorlar yol ağzında onlar Bir gün beni sorarlarsa suscan Elin kanlı çünkü abi demir kapı, bundan Ne özlemi hasret suçun doğasında varsa Yoksulun merhameti gasp, elinde saz Hep beklemiş gözlerinde yaş, sırtında yas Gün gelecek teraziyi bu insanlar tekmeleyecek Biz tanığız keşmekeşe, en önden arz edicez
Ben sesimden fark edicem yaşlandığımı Ya da her şarkıyı veda niyetiyle yazdığımdan Sana çirkin hazlarından, aşklarından geri kırıntılar kalcak Ve bu yalnız olcak Senin yandığından daha fazla yanan insanları Duymuyorsan eğer nasıl olcaz arkadaş? Böyle avuç kadar üstümüzde borcu kalır Ve iyimser bir gül açar parklara
Unutulacak dünler Yaşanılacak günler var Öyle günler var, inan “Yalanmış ziyanmış hayat” deyip gitme
Hep utancın kar kışında kaldık, alkışlara kandık Öyle yorgun öyle beter sabahlara kalktık Bir hayalim gözlerinde saklı Ne giden var ne beklenen yarınlardan artık
Hep utancın kar kışında kaldık, alkışlara kandık Öyle yorgun öyle beter sabahlara kalktık Bir hayalim gözlerinde saklı Ne giden var ne beklenen yarınlardan artık
Artı hep anlattım biliyor musun? Dedim ki “Dili yok bunun” Kimsesi kimi yok onun Neşesi düşü yok şunun Dedi ki “Düşür omzunu” Ne şiiri ne şarkısı Yok işte bi’ şey oldu
Öyle değil işte olmalı bir çözümü Biz onca gece uykumuzu yok yere mi böldük? Acıları çekip gözlerini silmiş insanları düşün Paramparça düşü
Unutulacak dünler Yaşanılacak günler var Öyle günler var, inan “Yalanmış ziyanmış hayat” deyip gitme
Hep utancın kar kışında kaldık, alkışlara kandık Öyle yorgun öyle beter sabahlara kalktık Bir hayalim gözlerinde saklı Ne giden var ne beklenen yarınlardan artık
Hep utancın kar kışında kaldık, alkışlara kandık Öyle yorgun öyle beter sabahlara kalktık Bir hayalim gözlerinde saklı Ne giden var ne beklenen yarınlardan artık
Mevcut düzen dahilinde ne aşkı? Avunduğun her şey sahte, yok aslın, geriye ne kalmış? Düşlediğim bir yaşam ve utandığım korkular var Gönlümü vermişken, hem de anlıyorken bir halkı Uykusuzluk sende artık, onlar temizlerler vicdanlarını Açsa karnın yağma artık isyan sayılır Bir anne vedasıdır gerçek hicran tanımı Kazanmak kirlidir, kaybedelim insan kalırız
Kocaman bi’ sofra düşün mahallenin ortasında Dünyanın tam ortasında Güneşler büyütür üstümüzde sonra Kalır burjuva düşlerin yalanlardan arda İyi söz yazarlarının ne kadar hükmü kaldı? Ben sana bu çiçekleri mezarlıktan çaldım Çok uluslu yalnızlıkların yanında uzandım Ve gökyüzü çok yıldızlı
Unutulacak dünler Yaşanılacak günler var Öyle günler var, inan “Yalanmış ziyanmış hayat” deyip gitme
Hep utancın kar kışında kaldık, alkışlara kandık Öyle yorgun öyle beter sabahlara kalktık Bir hayalim gözlerinde saklı Ne giden var ne beklenen yarınlardan artık
Hep utancın kar kışında kaldık, alkışlara kandık Öyle yorgun öyle beter sabahlara kalktık Bir hayalim gözlerinde saklı Ne giden var ne beklenen yarınlardan artık
Sallandım Sallandım Sallandım Sallandım kendimden geçene dek Renksizlik renk midir? Söylesene Sorunlar üst üste paralel hep Karışıklık gazete küprüne denk Sınırlar çizmem hiç, bilirsin ben Giyindim bilinmezlik her şey belirsizken Ben kendimden bezdim, ben Kendimle derdim, bilendim gülümsemeye bile Beni yak ve çek içine külümü Kucakla bi’ bebek gibi ölümü “Tenim beyaz olur.” demiştim, sen gördün mü? Beni anlaman için tüm ışıkları söndürdüm bugün Yüzdün yüzümü kızgın iğnelerle Cennetten oysa yüzüme çiçekler örmüştüm Sallandım kendimden geçene dek Sallandım Sallandım Sallandım Sallandım
Geleceksin diye gönlüm aralı Hangi güzel gelse olmam oralı Yüce sarp dağların nazlı maralı Bir selam göndersen gitmem yaralı Umurumda değil dünyanın malı Gönlümün sultanı, sevdanın adı