Blog

  • Ferdi Özbeğen – İşte Bu Bizim Hikayemiz Şarkı Sözleri

    Ferdi Özbeğen – İşte Bu Bizim Hikayemiz Şarkı Sözleri

    Seni gördüğüm o günden beri
    Kalbim perişan gönlüm bir deli
    Sana yazdığım beni anlatan aşkımla dolu bu sözlerimi
    Sana yazdığım beni anlatan aşkımla dolu bu sözlerimi

    İşte bu bizim hikayemiz öyle saf öyle temiz
    Kenetlenmiş ayrılamaz kalbimizde ellerimiz

    İşte bu bizim hikayemiz öyle saf öyle temiz
    Kenetlenmiş ayrılamaz kalbimizde ellerimiz

    Kanımda canımda dört yanımda
    Senden başka hiç kimse olmasın
    Birgün dönsen yeter bana gözlerim yolda kalmasın

    Kanımda canımda dört yanımda
    Senden başka hiç kimse olmasın
    Birgün dönsen yeter bana gözlerim yolda kalmasın

    Olmayacak bir duamıydı bu ALLAH’ım bana reva mıydı bu
    Yoksa hemen sonu gelecek acıyla dolu bir aşk mıydı bu
    Yoksa hemen sonu gelecek acıyla dolu bir aşk mıydı bu

    İşte bu bizim hikayemiz öyle saf öyle temiz
    Kenetlenmiş ayrılamaz kalbimizde ellerimiz
    İşte bu bizim hikayemiz öyle saf öyle temiz
    Kenetlenmiş ayrılamaz kalbimizde ellerimiz

    Kanımda canımda dört yanımda
    Senden başka hiç kimse olmasın
    Birgün dönse yeter bana gözlerim yolda kalmasın

    Kanımda canımda dört yanımda
    Senden başka hiç kimse olmasın
    Birgün dönse yeter bana gözlerim yolda kalmasın

  • Cansever – Şeytan Diyor ki (Slow Version) Şarkı Sözleri

    Cansever – Şeytan Diyor ki (Slow Version) Şarkı Sözleri

    Aramıza mesafeler
    Uykusuzdur, bendeki geceler
    Özleminle çok savaştım
    Binlerce yerimden yaralandım

    Aramıza mesafeler, (aramıza mesafeler)
    Uykusuzdur bendeki geceler
    Özleminle çok savaştım
    Binlerce yerimden yaralandım, ah

    Şeytan diyor ki kalk şimdi
    Git kapısına dayan şimdi
    Doya doya öpüp sarılırsa
    Özlemiştir o da demek ki

    Şeytan diyor ki kalk şimdi
    Git kapısına dayan şimdi
    Doya doya öpüp sarılırsa
    Özlemiştir o da demek ki

    Nerdesin sen şimdi
    Yemeğini yedin mi
    Uykusuz musun sende
    Yoksa benim gibi

    Sinirin geçti mi
    Moralin düzeldi mi
    Senden haber almayınca
    Merak ediyorum seni

    Nerdesin sen şimdi
    Yemeğini yedin mi
    Uykusuz musun sende
    Yoksa benim gibi

    Sinirin geçti mi, (geçti mi)
    Moralin düzeldi mi
    Senden haber almayınca
    Çok merak ediyorum seni

    Şeytan diyor ki kalk şimdi
    Git kapısına dayan şimdi
    Doya doya öpüp sarılırsa
    Özlemiştir o da demek ki

    Şeytan diyor ki kalk şimdi
    Git kapısına dayan şimdi
    Doya doya öpüp sarılırsa
    Özlemiştir o da demek ki

  • İkilem – Bir Sebebi Var Şarkı Sözleri

    İkilem – Bir Sebebi Var Şarkı Sözleri

    Kimileri kaldı, kimileri geçti
    Boşa didindi yanlışı doğrusu bak, konuşuyor hala
    Sana bana kalmaz, her şey fani
    Herkese tonla bizeyse koklatıyor, şu yalan dünya

    Dönüp dönüp duruyorum etrafında
    Görmüyo musun aklım kaçıyor bir bak, biliyorsun sorma
    Dolduruyorum ceplerimi seninle
    Suya attım tek tek batıyor anılar, karışırlar toprağa

    Yak yanıyorsa söndürme, alev alsın öldürme
    Kimi kimlere kırdırıyor hayat
    Bırak, içiyorsak bi’ sebebi var
    Kışa döndüm geçti bahar, seni benden çaldı yine hayat

    Yürüyorum aklım bir karış havada
    Bir türkü tutturdum geceden sabaha, başıboş sokaklarda
    Düşüyorum kaldırsan mı biraz da
    Duy beni artık ölüyorum anlasana, bakıyorsun hala

    Yürüyorum aklım bir karış havada
    Bir türkü tutturdum geceden sabaha, başıboş sokaklarda
    Düşüyorum kaldırsan mı biraz da
    Duy beni artık ölüyorum anlasana, bakıyorsun hala

    Yak yanıyorsa söndürme, alev alsın öldürme
    Kimi kimlere kırdırıyor hayat
    Bırak, içiyorsak bi’ sebebi var
    Kışa döndüm geçti bahar, seni benden çaldı yine hayat

    Yak yanıyorsa söndürme, alev alsın öldürme
    Kimi kimlere kırdırıyor hayat
    Bırak, içiyorsak bi’ sebebi var
    Kışa döndüm geçti bahar, seni benden çaldı yine hayat

  • Sakiler – Dünyadan Uzak Şarkı Sözleri

    Sakiler – Dünyadan Uzak Şarkı Sözleri

    Bir yol var ama her yerde tuzak
    Bir yol daha var, dönmek de yasak
    Deryaya yakın, dünyadan uzak
    Deryaya yakın, dünyadan uzak

    Gel vazgeçelim hiç zorlamadan
    Sen aklıselim ben yorgun adam
    Bir yer bulalım dünyadan uzak
    Bir yer bulalım dünyadan uzak

    Yine gözümüz yükseklerde
    Hayat geçiyo’ perde perde
    Doydum, artık bana müsaade
    Bir yer bulalım dünyadan uzak

    Yine gözümüz yükseklerde
    Hayat geçiyo’ perde perde
    Doydum, artık bana müsaade
    Bir yer bulalım dünyadan uzak

    Bir yol var ama her yerde tuzak
    Bir yol daha var, dönmek de yasak
    Deryaya yakın, dünyadan uzak
    Deryaya yakın, dünyadan uzak

    Yine gözümüz yükseklerde
    Hayat geçiyo’ perde perde
    Doydum, artık bana müsaade
    Bir yer bulalım dünyadan uzak

    Yapamadığım birçok şey var
    Hem tatminsizim hem günahkâr
    Sen beni bu şehirden kurtar
    Bir yer bulalım dünyadan uzak

    Bir yer bulalım dünyadan uzak
    Bir yer bulalım dünyadan uzak

  • Cem Adrian & Mark Eliyahu – Kül Şarkı Sözleri

    Cem Adrian & Mark Eliyahu – Kül Şarkı Sözleri

    İçimde bir şey kanıyor
    Keskin bir vedanın yarası sızlıyor
    Yüzümde bir şey soluyor
    Aynı değil umudun rengi kayboluyor

    Kalbimde bir yerde bir orman yanıyor
    Bıraktığın şarkılar sahipsiz susuyor
    Şiirler hep dargın, dualar şifasız
    Ömrüme mıhlanmış bir cümle…

    “Kül olur kalbindeki zamanla
    Yana yana yana yana yana yana yana yana”
    “Kül olur kalbindeki zamanla
    Yana yana yana yana yana yana”

    “Kül olur kalbindeki zamanla
    Yana yana yana yana yana yana yana”
    “Kül olur kalbindeki zamanla
    Yana yana yana yana yana”

    “Kül olur kalbindeki zamanla
    Yana yana yana yana yana yana”
    “Kül olur kalbindeki zamanla
    Yana yana yana yana yana yana yana”

    “Kül olur kalbindeki zamanla
    Yana yana yana yana yana yana”
    “Kül olur kalbindeki zamanla
    Yana yana yana yana yana yana yana yana”

    (… Yana yana yana yana yana yana yana”)
    (“Kül olur kalbindeki zamanla)
    (Yana yana yana yana yana yana”)
    (“Kül olur kalbindeki zamanla)
    (Yana yana yana yana yana”)

    (“Kül olur kalbindeki zamanla)
    (Yana yana yana…”)

  • Katy Perry – Firework İngilizce Sözleri Türkçe Anlamları

    Katy Perry – Firework İngilizce Sözleri Türkçe Anlamları

    Do you ever feel like a plastic bag
    – Hiç plastik bir torba gibi hissediyor musun
    Drifting through the wind, wanting to start again?
    – Rüzgarda sürüklenip, baştan başlamak mı istiyorsun?
    Do you ever feel, feel so paper-thin
    – Hiç bu kadar kağıt gibi hissettiğin oldu mu
    Like a house of cards, one blow from caving in?
    – Bir kart evi gibi, mağaradan bir darbe mi?
    Do you ever feel already buried deep?
    – Hiç derinlere gömüldüğünü hissettin mi?
    Six feet under screams, but no one seems to hear a thing
    – Çığlıkların altında altı metre, ama kimse bir şey duymuyor gibi görünüyor
    Do you know that there’s still a chance for you?
    – Senin için hala bir şans olduğunu biliyor musun?
    ‘Cause there’s a spark in you
    – Çünkü içinde bir kıvılcım var.

    You just gotta ignite the light
    – Sadece ışığı tutuşturmalısın.
    And let it shine
    – Ve parlamasına izin ver
    Just own the night
    – Sadece geceye sahip ol
    Like the Fourth of July
    – Dördüncü Temmuz gibi

    ‘Cause baby, you’re a firework
    – Çünkü bebeğim, sen bir havai fişeksin.
    Come on show ’em what you’re worth
    – Hadi onlara ne kadar değerli olduğunu göster.
    Make ’em go, “Aah, aah, aah”
    – “Aah, aah, aah” demelerini sağla.”
    As you shoot across the sky
    – Gökyüzüne ateş ederken
    Baby, you’re a firework
    – Bebeğim, sen bir havai fişeksin.
    Come on, let your colors burst
    – Haydi, renklerin patlaması
    Make ’em go, “Aah, aah, aah”
    – “Aah, aah, aah” demelerini sağla.”
    You’re gonna leave them all in awe, awe, awe
    – Hepsini huşu içinde, huşu içinde, huşu içinde bırakacaksın.

    You don’t have to feel like a waste of space
    – Yer israfı gibi hissetmenize gerek yok
    You’re original, cannot be replaced
    – Sen orijinalsin, değiştirilemez
    If you only knew what the future holds
    – Eğer geleceğin ne beklediğini bilseydin
    After a hurricane comes a rainbow
    – Bir kasırgadan sonra bir gökkuşağı geliyor
    Maybe a reason why all the doors are closed
    – Belki de tüm kapıların kapalı olmasının bir nedeni
    So you could open one that leads you to the perfect road
    – Böylece sizi mükemmel bir yola götürecek birini açabilirsiniz
    Like a lightning bolt, your heart will glow
    – Bir yıldırım gibi, kalbin parlayacak
    And when it’s time, you’ll know
    – Ve zamanı geldiğinde sen de anlayacaksın

    You just gotta ignite the light
    – Sadece ışığı tutuşturmalısın.
    And let it shine
    – Ve parlamasına izin ver
    Just own the night
    – Sadece geceye sahip ol
    Like the Fourth of July
    – Dördüncü Temmuz gibi

    ‘Cause baby, you’re a firework
    – Çünkü bebeğim, sen bir havai fişeksin.
    Come on, show ’em what you’re worth
    – Haydi, göster, nelerin yattığını orada.
    Make ’em go, “Aah, aah, aah”
    – “Aah, aah, aah” demelerini sağla.”
    As you shoot across the sky
    – Gökyüzüne ateş ederken
    Baby, you’re a firework
    – Bebeğim, sen bir havai fişeksin.
    Come on, let your colors burst
    – Haydi, renklerin patlaması
    Make ’em go, “Aah, aah, aah”
    – “Aah, aah, aah” demelerini sağla.”
    You’re gonna leave them all in awe, awe, awe
    – Hepsini huşu içinde, huşu içinde, huşu içinde bırakacaksın.

    Boom, boom, boom
    – Boom, boom, boom
    Even brighter than the moon, moon, moon
    – Ay, ay, aydan bile daha parlak
    It’s always been inside of you, you, you
    – Her zaman senin içindeydi, sen, sen
    And now it’s time to let it through
    – Ve şimdi onu serbest bırakmanın zamanı geldi

    ‘Cause baby, you’re a firework
    – Çünkü bebeğim, sen bir havai fişeksin.
    Come on, show ’em what you’re worth
    – Haydi, göster, nelerin yattığını orada.
    Make ’em go, “Aah, aah, aah”
    – “Aah, aah, aah” demelerini sağla.”
    As you shoot across the sky
    – Gökyüzüne ateş ederken
    Baby, you’re a firework
    – Bebeğim, sen bir havai fişeksin.
    Come on, let your colors burst
    – Haydi, renklerin patlaması
    Make ’em go, “Aah, aah, aah”
    – “Aah, aah, aah” demelerini sağla.”
    You’re gonna leave them all in awe, awe, awe
    – Hepsini huşu içinde, huşu içinde, huşu içinde bırakacaksın.

    Boom, boom, boom
    – Boom, boom, boom
    Even brighter than the moon, moon, moon
    – Ay, ay, aydan bile daha parlak
    Boom, boom, boom
    – Boom, boom, boom
    Even brighter than the moon, moon, moon
    – Ay, ay, aydan bile daha parlak
  • VIZE & Alan Walker Feat. Leony & Edward Artemyev – Space Melody (Edward Artemyev) İngilizce Sözleri Türkçe Anlamları

    VIZE & Alan Walker Feat. Leony & Edward Artemyev – Space Melody (Edward Artemyev) İngilizce Sözleri Türkçe Anlamları

    Maybe I’m a dreamer
    – Belki bir hayalperest değilim
    Maybe I’ma fool for you
    – Belki de senin için aptalım.
    But I think I’ma believer
    – Ama bütün mümin düşünüyorum
    I believe in something new
    – Yeni bir şeye inanıyorum.
    Maybe I’m a liar
    – Belki bir yalancıyım
    And maybe I will tell the truth
    – Ve belki de doğruyu söyleyeceğim
    I think we gotta hold on
    – Sanırım dayanmalıyız.
    And I hope it’s not too late for us to change
    – Ve umarım değişmek için çok geç değildir

    Will I see your face
    – Yüzünü görecek miyim
    Somewhere in a better place?
    – Daha iyi bir yerde bir yerde?

    Maybe I’m a dreamer
    – Belki bir hayalperest değilim
    Maybe I’ma fool for you
    – Belki de senin için aptalım.
    But I think I’ma believer
    – Ama bütün mümin düşünüyorum
    I believe in something new
    – Yeni bir şeye inanıyorum.
    Maybe I’ma liar
    – Belki de yalancı olayım
    Maybe I will tell the truth
    – Belki doğruyu söylerim.
    Think we gotta hold on
    – Sanırım dayanmalıyız.
    And I hope it’s not too late for us to change
    – Ve umarım değişmek için çok geç değildir

    Will I see your face
    – Yüzünü görecek miyim
    Somewhere in a better place?
    – Daha iyi bir yerde bir yerde?
  • Black Eyed Peas, Nicky Jam & Tyga – VIDA LOCA İngilizce Sözleri Türkçe Anlamları

    Black Eyed Peas, Nicky Jam & Tyga – VIDA LOCA İngilizce Sözleri Türkçe Anlamları

    Four, tres, two, uno
    – Dört, üç, iki, uno

    It’s my life, trick (Ah)
    – Bu benim hayatım, trick (Ah)
    It’s my life, trick
    – Bu benim hayatım, trick.
    It’s my life, trick
    – Bu benim hayatım, trick.
    Four, tres, two, uno
    – Dört, üç, iki, uno

    Don’t you know I’m loco? (Ah)
    – Deli olduğumu bilmiyor musun? (Ah)
    No quiero no problemo
    – Hayır quiero hayır problemo
    Them girls love they the coco (Ah)
    – Bu kızlar coco (Ah) seviyorum)
    Don’t need to call the popo
    – Popo’yu aramana gerek yok.
    Judging me’s no, no (Ah)
    – Beni yargılamak Hayır, Hayır (Ah)
    If you scroll through my photo
    – Fotoğrafıma göz atarsan
    I do not live in slow mo (Ah)
    – Yavaş mo’da yaşamıyorum (Ah)
    I live my life in turbo
    – Hayatımı turbo’da yaşıyorum

    ‘Cause it’s mi vida loca, it’s mi vida loca
    – Çünkü bu mi vida loca, bu mi vida loca
    I do what I wanna (Ah)
    – Ne istersem yaparım (Ah)
    I do what I wanna (Ah)
    – Ne istersem yaparım (Ah)
    You can’t tell me nothing, baby (Ah)
    – Bana hiçbir şey söyleyemezsin, bebeğim (Ah)
    No me diga’ nada
    – Hayır ben diga ‘ nada
    You not my mama (Ah), nah, nah
    – Sen benim annem değilsin (Ah), hayır, hayır

    It’s mi vida loca (It’s mi vida loca)
    – Bu mi vida loca (bu mi vida loca)
    So cállate tu boca (Yeah, cállate tu boca)
    – Yani cállate tu boca (Evet, cállate tu boca)
    I already told ya, I told ya
    – Sana söyledim, sana söyledim.
    I’m livin’ la vida loca (La vida loca)
    – La vida loca (la vida loca) yaşıyorum)

    It’s my life, trick (Ah)
    – Bu benim hayatım, trick (Ah)
    It’s my life, trick
    – Bu benim hayatım, trick.
    It’s my life, trick
    – Bu benim hayatım, trick.
    Four, tres, two, uno
    – Dört, üç, iki, uno

    Vida loca y no e’ la de Ricky (Ah)
    – Vida loca y no e ‘ la de Ricky (Ah)
    Con una canción y me busco el ticket
    – Con una canción y me busco el bilet
    Dinero, ‘tamo pa’ eso (Ah)
    – Dinero,’ tamo pa ‘ eso (Ah)
    Will, tírame el beat, que yo rompo el verso
    – Will, tírame el beat, que yo rompo el verso
    Esto lo hicimo’ pa’ romper la discoteca (Ah)
    – Esto lo hicimo ‘ pa ‘ romper la discoteca (Ah)
    Aquí no hay miedo, lo dejamo’ en la gaveta (Ah)
    – Aquí no hay miedo, lo dejamo ‘ en la gaveta (Ah)

    Es mi vida loca, es mi vida loca
    – Es mi vida loca, es mi vida loca
    Nadie me la toca (Ah), nadie me la toca
    – Nadie me la toca (Ah), nadie me la toca
    Es mi vida loca algarete y no me importa
    – Es mi vida loca algarete y no me importa
    You’re not my mama (Ah)
    – Sen benim annem değilsin (Ah)

    It’s mi vida loca (It’s mi vida loca)
    – Bu mi vida loca (bu mi vida loca)
    So cállate tu boca (Yeah, cállate tu boca)
    – Yani cállate tu boca (Evet, cállate tu boca)
    I already told ya, I told ya
    – Sana söyledim, sana söyledim.
    I’m livin’ la vida loca (La vida loca)
    – La vida loca (la vida loca) yaşıyorum)

    It’s my life, trick (Ah)
    – Bu benim hayatım, trick (Ah)
    It’s my life, trick
    – Bu benim hayatım, trick.
    It’s my life, trick
    – Bu benim hayatım, trick.
    Four, tres, two, uno
    – Dört, üç, iki, uno

    Ah, it’s a big face (Yeah), give me big space (Space)
    – Ah, bu büyük bir yüz (Evet), bana büyük bir alan ver (boşluk)
    Bring that a– back, make it rotate
    – Bu bir geri getirmek, döndürmek olun
    Shoot my shot, all I need is one take
    – Tek ihtiyacım olan bir atış.
    House party poppin’ on a Monday
    – Pazartesi günü ev Partisi patlıyor
    Can’t tell me nothing like Kanye (Ah-ah-ah)
    – Bana Kanye (Ah-ah-ah) gibi bir şey söyleyemem)
    And I never backtrack, get it my way (Yeah)
    – Ve asla geri adım atmam, kendi yolumla al (Evet)

    Do what I say, be fiancé
    – Dediğimi yap, nişanlı
    I got girls light skin, like Sade
    – Sade gibi açık tenli kızlarım var.
    Dark skin, skin like cake
    – Koyu tenli, kek gibi cilt
    Mhm, mhm, okay (Okay)
    – Mhm, mhm, tamam (tamam)
    Flat stomach (Yeah), no waist (No waist)
    – Düz karın (Evet), bel yok (bel yok)
    She wanna kiss ‘n make up, olé
    – Öpmek ve makyaj yapmak istiyor, olé
    Don’t you act up them boys in the back
    – Yaramazlık yok arkada çocuklar
    And they won’t think twice, just (Hah) and react (Yeah)
    – Ve iki kez düşünmeyecekler, sadece (Hah) ve tepki verecekler (Evet)
    My life a movie, ‘nother hit, it’s a wrap
    – Hayatım bir film ,başka bir hit, bu bir sarma
    Tell a hater relax
    – Bir nefrete söyle rahatla

    It’s mi vida loca (It’s mi vida loca)
    – Bu mi vida loca (bu mi vida loca)
    So cállate tu boca (Yeah, cállate tu boca)
    – Yani cállate tu boca (Evet, cállate tu boca)
    I already told ya, I told ya
    – Sana söyledim, sana söyledim.
    I’m livin’ la vida loca (La vida loca)
    – La vida loca (la vida loca) yaşıyorum)

    Óyeme, óyeme, esta es mi vida (Ah)
    – – Bana, bana, esta es mi vida (Ah)
    Y quítate de mi camino, metida
    – Y quítate de mi camino, metida
    No tengas celos, no seas jodida (Ah)
    – Hiçbir tengas celos, hiçbir denizler jodida (Ah)
    Tú sabes que es mi estilo, maravilla (Ayy)
    – Tú sabes que es mi estilo, maravilla (Ayy)
    No puede’ matar la movida (Ayy)
    – Hayır puede ‘ matar la movida (Ayy)
    Porque no estás en mi liga (Ayy)
    – Porque no estás en mi liga (Ayy)
    Pegando, pegando muy duro (Ah)
    – Pegando, pegando muy duro (Ah)
    Estoy trabajando todo’ lo’ día’
    – Estoy trabajando todo ‘ lo ‘día’

    We work hard (Work), play hard (Get it)
    – Çok çalışıyoruz (çalışıyoruz), çok oynuyoruz (anlayın)
    Hot chicks on my radar (Woo)
    – Benim radar sıcak civciv (Woo)
    Stay lit on our liquid (Ah)
    – Sıvımız üzerinde yanmaya devam edin (Ah)
    ‘Til we blackout like Darth Vader (Woo)
    – Darth Vader gibi karartana kadar (Woo)
    Squad it up with these hot baes
    – Bu sıcak baes ile takım
    And they stay south of the equator (Uh)
    – Ve ekvatorun güneyinde kalıyorlar (Uh)
    I shine like a quasar (Uh)
    – Bir kuasar gibi parlıyorum (Uh)
    Ain’t another-nother crazier
    – Başka bir çılgın değil

    It’s mi vida loca
    – Bu mi vida loca
    It’s mi vida loca
    – Bu mi vida loca
    I do what I wanna (Ah)
    – Ne istersem yaparım (Ah)
    I do what I wanna
    – İstediğimi yaparım
    You can’t tell me nothing, baby
    – Bana hiçbir şey söyleyemezsin bebeğim.
    No me diga’ nada
    – Hayır ben diga ‘ nada
    You not my mama (Ah), nah, nah
    – Sen benim annem değilsin (Ah), hayır, hayır
  • ALEX&RUS – Дикая Львица Rusça Sözleri Türkçe Anlamları

    ALEX&RUS – Дикая Львица Rusça Sözleri Türkçe Anlamları

    Дикая львица
    – Vahşi dişi aslan
    Ты моя царица
    – Sen benim kraliçemsin.
    Сорт мой Мари Ванна
    – Sınıf benim Marie banyo
    Меня зачаровала
    – Beni büyüledi.
    Дикая львица
    – Vahşi dişi aslan
    Ты моя царица
    – Sen benim kraliçemsin.
    Нужен алкоголь
    – Alkol lazım
    Ну же выпьем за любовь
    – Hadi aşka içelim.

    Снова ругань, скандалы
    – Yine küfür, skandallar
    На руки мои ты надела кандалы
    – Kollarıma zincir taktın.
    Где пропадаю, ты ночью гадала
    – Nerede kaybolduğumu merak ediyordun.
    А я с друзьями сгораю до талого
    – Ve ben ve arkadaşlarım eriyene kadar yanıyorum

    Голова сходит походу с ума
    – Kafa çıldırıyor
    Сумма в карманаху нас не мала
    – Cebimizdeki miktar küçük değil
    Малая смотрит всю ночь на меня
    – Malaya bütün gece bana bakıyor
    Два виски с колой и детка моя
    – İki kola viski ve bebeğim benim

    Из клуба ночью на машине тебя заберу
    – Seni gece kulübünden arabayla alırım.
    И не сказав родителям, на море увезу
    – Ve aileme söylemeden, denize götürürüm
    Мы будем пить вино, потом пойдём смотреть кино
    – Şarap içeceğiz, sonra film izleyeceğiz.
    А после отвезу к утру тебя к себе домой
    – Sonra sabaha seni evime götüreceğim.

    Дикая львица
    – Vahşi dişi aslan
    Ты моя царица
    – Sen benim kraliçemsin.
    Сорт мой Мари Ванна
    – Sınıf benim Marie banyo
    Меня зачаровала
    – Beni büyüledi.
    Дикая львица
    – Vahşi dişi aslan
    Ты моя царица
    – Sen benim kraliçemsin.
    Нужен алкоголь
    – Alkol lazım
    Ну же выпьем за любовь
    – Hadi aşka içelim.

    Дикая львица
    – Vahşi dişi aslan
    Ты моя царица
    – Sen benim kraliçemsin.
    Сорт мой Мари Ванна
    – Sınıf benim Marie banyo
    Меня зачаровала
    – Beni büyüledi.
    Дикая львица
    – Vahşi dişi aslan
    Ты моя царица
    – Sen benim kraliçemsin.
    Нужен алкоголь
    – Alkol lazım
    Ну же выпьем за любовь
    – Hadi aşka içelim.

    Я побегу за тобой
    – Seni takip edeceğim.
    На любого кто обидит тебя встану войной
    – Seni inciten herkese savaşacağım.
    Нет я не супер, не супергерой
    – Hayır, ben süper değilim, süper kahraman değilim.
    Нет я бываю холодным порой
    – Hayır, bazen üşüyorum.

    Между нами разгорелись пожары из ссор
    – Aramızda kavga çıkan yangınlar var.
    На полу осколки а я снова босой
    – Yerde parçalar var ve yine yalınayak oldum
    Это не любовь, чертово колесо
    – Bu aşk değil, lanet tekerlek
    Я хочу сказать тебе обо всем
    – Sana söylemek istediğim her şeyi

    Из клуба ночью на машине тебя заберу
    – Seni gece kulübünden arabayla alırım.
    И не сказав родителям, на море увезу
    – Ve aileme söylemeden, denize götürürüm
    Мы будем пить вино, потом пойдём смотреть кино
    – Şarap içeceğiz, sonra film izleyeceğiz.
    А после отвезу к утру тебя к себе домой
    – Sonra sabaha seni evime götüreceğim.

    Дикая львица
    – Vahşi dişi aslan
    Ты моя царица
    – Sen benim kraliçemsin.
    Сорт мой Мари Ванна
    – Sınıf benim Marie banyo
    Меня зачаровала
    – Beni büyüledi.
    Дикая львица
    – Vahşi dişi aslan
    Ты моя царица
    – Sen benim kraliçemsin.
    Нужен алкоголь
    – Alkol lazım
    Ну же выпьем за любовь
    – Hadi aşka içelim.

    Дикая львица
    – Vahşi dişi aslan
    Ты моя царица
    – Sen benim kraliçemsin.
    Сорт мой Мари Ванна
    – Sınıf benim Marie banyo
    Меня зачаровала
    – Beni büyüledi.
    Дикая львица
    – Vahşi dişi aslan
    Ты моя царица
    – Sen benim kraliçemsin.
    Нужен алкоголь
    – Alkol lazım
    Ну же выпьем за любовь
    – Hadi aşka içelim.
  • XXXTENTACION – The Remedy For A Broken Heart (Why Am I So In Love) İngilizce Sözleri Türkçe Anlamları

    XXXTENTACION – The Remedy For A Broken Heart (Why Am I So In Love) İngilizce Sözleri Türkçe Anlamları

    Why am I so in love?
    – Neden bu kadar aşığım?
    Why am I so in love?
    – Neden bu kadar aşığım?
    Why am I so in love?
    – Neden bu kadar aşığım?
    I don’t know why
    – Neden bilmiyorum

    Steady tryin’ to maintain
    – Sürekli korumak için çalışıyor
    Same things that a blood bitch may frame
    – Kanlı bir orospunun hayal edebileceği aynı şeyler
    My brain can’t fathom what the hate say
    – Beynim nefretin ne dediğini anlayamıyor
    He say, she say, how ’bout me say?
    – Peki söyle bana nasıl ‘sana ne dedi, söyledi mi?
    Get the Visa
    – Vize alın
    Headed to the islands ASAP
    – En kısa sürede adalara yöneldi
    What’s that on my shawty wrist? That’s a AP
    – Karımın bileğindeki ne? Bu bir AP
    I’m the type to save a bitch, CAPE
    – Ben bir orospuyu kurtaran tipim, CAPE.
    Feeling like ET, flying out of the Addy
    – Et gibi hissetmek, Addy’den uçmak

    Fucking on shawty, she baddie
    – Hatun lanet, o kötü
    Casual convo then at it
    – O zaman rahat convo
    I mean I’m better than better, maybe I’m lying
    – Demek istediğim, daha iyiden daha iyiyim, belki de yalan söylüyorum
    I’m sadder than most of y’all with the money and the freedom, nigga
    – Para ve özgürlükle çoğunuzdan daha üzgünüm, zenci.
    What is money really worth if it ain’t love?
    – Para eğer aşk değilse neden gerçekten değer mi?
    I’ma find a perfect balance, it’s gon’ take time
    – Mükemmel bir denge bulacağım, zaman alacak.
    I heard shawty still in love through the grape vine
    – Hatunun hala üzüm asmasına aşık olduğunu duydum.
    Heard shawty still in love through the grape vine
    – Hatun hala üzüm asması ile aşık olduğunu duydum
    Heard shawty in love through the grape vine
    – Üzüm asması ile aşık hatun duydum

    Mix a little bit of weed with a little bit of cash
    – Biraz ot ile biraz nakit karıştırın
    With a little bit of this, with a little bit of that
    – Biraz bununla, biraz bununla
    We gon’ be al-, we gon’ be al-
    – ‘Al be-gon biz, al yapacağız –
    We gon’ be al-, we gon’ be al-
    – ‘Al be-gon biz, al yapacağız –
    Mix a little bit of weed with a little bit of cash
    – Biraz ot ile biraz nakit karıştırın
    With a little bit of this, with a little bit of that
    – Biraz bununla, biraz bununla
    We gon’ be al-, we gon’ be alright
    – ‘Al be-gon biz iyi yapacağız
    We gon’ be al-, we gon’ be al-
    – ‘Al be-gon biz, al yapacağız –

    Mix a little bit of weed with a little bit of cash
    – Biraz ot ile biraz nakit karıştırın
    With a little bit of this, with a little bit of that
    – Biraz bununla, biraz bununla
    We gon’ be al-, we gon’ be al-
    – ‘Al be-gon biz, al yapacağız –
    We gon’ be alright, we gon’ be al-
    – Tamam yapacağız, al yapacağız –
    Mix a little bit of weed with a little bit of cash
    – Biraz ot ile biraz nakit karıştırın
    With a little bit of this, with a little bit of that
    – Biraz bununla, biraz bununla
    We gon’ be al-, we gon’ be al-
    – ‘Al be-gon biz, al yapacağız –
    We gon’ be al-, we gon’ be al-
    – ‘Al be-gon biz, al yapacağız –

    Why am I so in love?
    – Neden bu kadar aşığım?
    I dont know why
    – Neden bilmiyorum
    Why am I so in love?
    – Neden bu kadar aşığım?
    I don’t know why
    – Neden bilmiyorum

    She said I, oh, I, am falling for you, falling for you
    – Sana aşık olduğumu, sana aşık olduğumu söyledi.
    I, oh, I, am falling for you, falling for you
    – Ben, senin için düşüyorum, senin için düşüyor
    I, oh, I, am falling for you, falling for you
    – Ben, senin için düşüyorum, senin için düşüyor
    I, oh, I, am falling for you, falling for you
    – Ben, senin için düşüyorum, senin için düşüyor

    Why am I so in love?
    – Neden bu kadar aşığım?
    Why am I so in love?
    – Neden bu kadar aşığım?
    Why am I so in love?
    – Neden bu kadar aşığım?
    I don’t know why
    – Neden bilmiyorum
    Why am I so in love?
    – Neden bu kadar aşığım?
    Why am I so in love?
    – Neden bu kadar aşığım?
    Why am I so in love?
    – Neden bu kadar aşığım?
    I don’t know why
    – Neden bilmiyorum
  • Deep Purple – Soldier Of Fortune İngilizce Sözleri Türkçe Anlamları

    Deep Purple – Soldier Of Fortune İngilizce Sözleri Türkçe Anlamları

    I have often told you stories
    – Sana sık sık hikayeler anlatırım.
    about the way
    – yol hakkında
    I lived the life of a drifter
    – Bir serserinin hayatını yaşadım.
    waiting for the day
    – günü bekliyorum
    When I’d take your hand and sing you songs
    – # Elini tutup sana şarkı söylediğimde #
    Then maybe you would say
    – Belki o zaman dersiniz
    Come lay with me and love me
    – Gel benimle yat ve beni sev
    And I would surely stay
    – Ve kesinlikle kalırdım

    But I feel I’m growing older
    – Ama yaşlandığımı hissediyorum.
    And the songs that I have sung
    – Ve söylediğim şarkılar
    Echo in the distance
    – Uzaktan yankı
    Like the sound
    – Ses gibi
    Of a windmill going round
    – Bir yel değirmeni etrafında gidiyor
    Guess I’ll always be
    – Sanırım her zaman olacağım
    A soldier of fortune.
    – Bir servet askeri.

    Many times I’ve been a traveller
    – Birçok kez bir gezgin oldum
    I looked for something new
    – Bir şey için yeni baktım
    In days of old when nights were cold
    – Gecelerin soğuk olduğu eski günlerde
    I wandered without you
    – Sensiz dolaştım.
    But those days I thought my eyes
    – Ama o günlerde gözlerimi düşündüm
    Had seen you standing near
    – Vardı yanımda seni gördüm
    Though blindness is confusing
    – Körlük kafa karıştırıcı olsa da
    It shows that you’re not here.
    – Burada olmadığını gösteriyor.

    Now I feel I’m going older
    – Şimdi yaşlandığımı hissediyorum.
    And the songs that I have sung
    – Ve söylediğim şarkılar
    Echo in the distance
    – Uzaktan yankı
    Like the sound
    – Ses gibi
    Of a windmill going round
    – Bir yel değirmeni etrafında gidiyor
    Guess I’ll always be
    – Sanırım her zaman olacağım
    A soldier of fortune
    – Bir servet askeri

    Yes, I can hear the sound
    – Evet, sesi duyabiliyorum.
    of a windmill going round
    – bir yel değirmeni etrafında gidiyor
    I guess I’ll always be
    – Sanırım her zaman olacağım
    a soldier of fortune.
    – bir servet askeri.

    I guess I’ll always be
    – Sanırım her zaman olacağım
    a soldier of fortune.
    – bir servet askeri.

  • Lucky Luke – Cooler Than Me İngilizce Sözleri Türkçe Anlamları

    Lucky Luke – Cooler Than Me İngilizce Sözleri Türkçe Anlamları

    If I could write you a song to make you fall in love
    – Eğer sana aşık olmak için bir şarkı yazabilirsem
    I would already have you up under my arm
    – Seni zaten kollarımın altına alırdım.
    I used up all my tricks, I hope that you like this
    – Tüm numaralarımı kullandım, umarım beğenirsiniz
    But, you probably won’t, you think you’re cooler than me
    – Ama, muhtemelen yapmayacaksın, benden daha havalı olduğunu düşünüyorsun
    You got designer shades just to hide your face
    – Sadece yüzünü gizlemek için tasarımcı gölgelerin var.
    And you wear ’em around like you’re cooler than me
    – Ve onları benden daha havalı gibi giyiyorsun.
    And you never say hey, or remember my name
    – Ve sen asla hey demiyorsun, ya da adımı hatırlamıyorsun
    And it’s probably ’cause you think you’re cooler than me
    – Ve muhtemelen benden daha havalı olduğunu düşündüğün içindir.
    Cooler than me…
    – Benden daha havalı…
    You got your high brow, shoes on your feet
    – Yüksek kaşların var, ayakkabıların var.
    And you wear ’em around like it ain’t shit
    – Ve onları bir bok değilmiş gibi giyiyorsun.
    But you don’t know the way that you look
    – Ama nasıl göründüğünü bilmiyorsun.
    When your steps make that much noise
    – Adımların bu kadar gürültü yaptığında
    Shh,
    – Şşş,
    I got you all figured out
    – Hepiniz düşündüm
    You need everyone’s eyes just to feel seen
    – Herkesin gözlerine ihtiyacın var sadece görülmüş hissetmek için
    Behind your make up nobody knows who you even are
    – Makyajının arkasında kimse kim olduğunu bile bilmiyor
    Who do you think that you are
    – Kim olduğunu sanıyorsun
    If I could write you a song to make you fall in love
    – Eğer sana aşık olmak için bir şarkı yazabilirsem
    I would already have you up under my arm
    – Seni zaten kollarımın altına alırdım.
    I used up all my tricks, I hope that you like this
    – Tüm numaralarımı kullandım, umarım beğenirsiniz
    But, you probably won’t, you think you’re cooler than me
    – Ama, muhtemelen yapmayacaksın, benden daha havalı olduğunu düşünüyorsun
    You got designer shades just to hide your face
    – Sadece yüzünü gizlemek için tasarımcı gölgelerin var.
    And you wear ’em around like you’re cooler than me
    – Ve onları benden daha havalı gibi giyiyorsun.
    And you never say hey, or remember my name
    – Ve sen asla hey demiyorsun, ya da adımı hatırlamıyorsun
    And it’s probably ’cause you think you’re cooler than me…
    – Ve muhtemelen benden daha havalı olduğunu düşündüğün içindir…