Blog

  • Calvin Harris – This Is What You Came For feat. Rihanna İngilizce Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

    Calvin Harris – This Is What You Came For feat. Rihanna İngilizce Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

    Baby, this is what you came for
    – Bebeğim, bunun için geldin
    Lightning strikes every time she moves
    – Her hareket ettiğinde yıldırım düşüyor
    And everybody’s watching her
    – Ve herkes onu izliyor
    But she’s looking at you, oh, oh
    – Ama sana bakıyor, oh, oh
    You, oh, oh, you, oh, oh
    – Sen, oh, oh, sen, oh, oh
    You, oh, oh, you, oh, oh
    – Sen, oh, oh, sen, oh, oh
    You, oh, oh
    – Sen, oh, oh
    Oh, oh
    – Oh oh

    Baby, this is what you came for
    – Bebeğim, bunun için geldin
    Lightning strikes every time she moves
    – Yıldırım her hareket ettiğinde
    And everybody’s watching her
    – Ve herkes onu izliyor
    But she’s looking at you, oh, oh
    – Ama sana bakıyor, oh, oh
    You, oh, oh, you, oh, oh
    – Sen, oh, oh, sen, oh, oh
    You, oh, oh, you, oh, oh
    – Sen, oh, oh, sen, oh, oh

    You, oh, oh
    -Sen, oh, oh
    Oh, oh
    -Oh,oh

    You, oh, oh, you, oh, oh
    Sen, oh, oh, sen, oh, oh
    You, oh, oh, you, oh, oh
    Sen, oh, oh, sen, oh, oh
    You, oh, oh, you, oh, oh
    Sen, oh, oh, sen, oh, oh
    Oh, oh
    Oh,oh

    We go fast with the game we play
    – Oynadığımız oyun ile hızlı gidiyoruz
    Who knows why it’s gotta be this way
    – Neden böyle olması gerektiğini kim bilebilir?
    We say nothing more than we need
    – İhtiyacımız olandan başka bir şey söylemiyoruz
    I say “your place” when we leave
    – Biz giderken “senin yerin” diyorum

    Baby, this is what you came for
    – Bebeğim, bunun için geldin
    Lightning strikes every time she moves
    – Her hareket ettiğinde yıldırım düşüyor
    And everybody’s watching her
    – Ve herkes onu izliyor
    But she’s looking at you, oh, oh
    – Ama sana bakıyor, oh, oh
    You, oh, oh, you, oh, oh
    Sen, oh, oh, sen, oh, oh

    You, oh, oh, you, oh, oh
    Sen, oh, oh, sen, oh, oh
    You, oh, oh
    Sen, oh, oh
    Oh, oh
    -Oh,oh

    You, oh, oh, you, oh, oh
    Sen, oh, oh, sen, oh, oh
    You, oh, oh, you, oh, oh
    Sen, oh, oh, sen, oh, oh
    You, oh, oh, you, oh, oh
    Sen, oh, oh, sen, oh, oh
    Oh, oh
    Oh,oh

    Baby, this is what you came for
    – Bebeğim, bunun için geldin
    Lightning strikes every time she moves
    – Yıldırım her hareket ettiğinde
    Yeah
    -Evet

    Baby, this is what you came for
    Bebeğim, bunun için geldin
    Lightning strikes every time she moves
    Her hareket ettiğinde yıldırım düşüyor
    And everybody’s watching her
    Ve herkes onu izliyor
    But she’s looking at you, oh, oh
    Ama sana bakıyor, oh, oh
    You, oh, oh, you, oh, oh
    Sen, oh, oh, sen, oh, oh

    You, oh, oh, you, oh, oh
    Sen, oh, oh, sen, oh, oh
    You, oh, oh
    – Sen, oh, oh
    Oh, oh
    – Oh oh
    You, oh, oh, you, oh, oh
    Sen, oh, oh, sen, oh, oh
    You, oh, oh, you, oh, oh
    Sen, oh, oh, sen, oh, oh
    You, oh, oh, you, oh, oh
    Sen, oh, oh, sen, oh, oh
    Oh, oh
    Oh oh

  • Faydee – Lullaby İngilizce Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

    Faydee – Lullaby İngilizce Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

    Lullaby
    – Ninni
    You’re the melody that keeps me warm all through the night
    – Beni tüm gece boyunca sıcak tutan melodisin sen
    Oh through the night
    – Oh, gece boyunca
    Oh Lullaby
    – Oh, ninni
    Oh Lullaby
    – Oh, ninni

    It doesn’t matter where you are
    – Nerede olduğunun bir önemi yok
    Cause we can never be apart, the way that you are
    – Çünkü biz asla ayrılamayız, senin sayende
    The way that you whisper so softly
    – Çok hoş fısıldaman sayesinde
    You fill my desire
    – Arzularımı dolduruyorsun
    I knew it from the very start
    – Bunu başından beri biliyordun
    That you were gonna steal my heart
    – Kalbimi çalmak üzereydin
    The moment you came gave me the feeling I needed
    – Sen geldiğin anda sana ihtiyacım olduğunu hissettim
    To bring back the fire
    – Seni geri getirmek için

    Lullaby
    – Ninni
    You’re the melody that keeps me warm all through the night
    – Beni tüm gece boyunca sıcak tutan melodisin sen
    Oh through the night
    – Oh, gece boyunca
    Oh Lullaby
    – Oh, ninni
    Every time I hear you call my name, I lose my mind
    – Her zanan adımı sayıkladığını duyuyorum, aklımı kaçıracağım
    I lose my mind,
    – Aklımı kaçıracağım

    Oh Lullaby,woah
    – Oh, ninni
    Oh Lullaby
    – Oh, ninni

    It’s never gonna be the same
    – Bir daha asla eskisi gibi olmayacak
    Cause every time you call my name
    – Çünkü her zaman adımı sayıklıyorsun
    You light up a flame
    – Sen yanan bir alevsin
    That gives me something amazing that keeps us together
    – Bizi bir arada tutan şey bu
    The moment that I saw your face
    – Yüzünü gördüğüm anda
    I knew I couldn’t let you get away
    – Uzakta olmana izin veremeyeceğimi biliyordun
    All of my life I only dreamed of this moment
    – Bütün hayatım boyunca sadece bu anı hayal ettim
    For ever and ever
    – Sonsuza ve sonsuza kadar

    Lullaby
    – Ninni
    You’re the melody that keeps me warm all through the night
    – Beni tüm gece boyunca sıcak tutan melodisin sen
    Oh through the night
    – Oh, gece boyunca
    Oh Lullaby
    – Oh, ninni
    Every time I hear you call my name, I lose my mind
    – Her zanan adımı sayıkladığını duyuyorum, aklımı kaçıracağım
    I lose my mind,
    – Aklımı kaçıracağım

    I don’t ever wanna let you go, no way
    – Bırakıp gitmeni asla istemedim, asla
    I just wanna keep you safe with me
    – Sadece seni kendim korumak istiyordum
    Tell me you’ll stay forever here with me
    – Benimle sonsuza kadar burada kalacağını söyle
    I don’t ever wanna let you go, no way
    – Bırakıp gitmeni asla istemedim, asla
    I just wanna keep you safe with me
    – Sadece seni kendim korumak istiyordum
    Tell me you’ll stay together here in this moment
    – Şimdi, burada birlikte kalacağımızı söyle
    For now and forever
    – Şimdi ve sonsuza kadar

    Lullaby
    – Ninni
    You’re the melody that keeps me warm all through the night
    – Beni tüm gece boyunca sıcak tutan melodisin sen
    Oh through the night
    – Oh, gece boyunca
    Oh Lullaby
    – Oh, ninni
    Every time I hear you call my name, I lose my mind
    – Her zanan adımı sayıkladığını duyuyorum, aklımı kaçıracağım
    I lose my mind,
    – Aklımı kaçıracağım

    Oh Lullaby
    – Ninni
    Oh Lullaby
    – Ninni

    Oh Lullaby
    – Ninni
    You’re the melody that keeps me warm all through the night
    – Beni tüm gece boyunca sıcak tutan melodisin sen
    Oh through the night
    – Oh, gece boyunca

  • Ed Sheeran – Castle On The Hill İngilizce Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

    Ed Sheeran – Castle On The Hill İngilizce Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

    When I was six years old I broke my leg
    – Altı yaşındayken bacağımı kırdım
    I was running from my brother and his friends
    – Abim ve arkadaşlarından kaçarken
    Tasted the sweet perfume of the mountain grass I rolled down
    – Ve dağların çimlerinin güzel parfümünü tattım yuvarlandığımda
    I was younger then, take me back to when I
    – O zamanlar daha küçüktüm,beni geri götürün

    Found my heart and broke it here,
    – Kalbimi bulup onu kırdığım yere
    Made friends and lost them through the years
    – Arkadaşlar edinip onları yıllar boyunca kaybettim
    And I’ve not seen the roaring fields in so long,
    – Ve uzun süredir hararetli tarlalar görmedim,
    I know, I’ve grown
    – Biliyorum büyüdüm
    But I can’t wait to go home
    – Ama eve dönmek için sabırsızlanıyorum

    I’m on my way, driving at 90 down those country lanes
    – 90’la giderken şu şehrin yollarında
    Singing to Tiny Dancer,
    – “Tiny Dancer” söyleyerek
    And I miss the way you make me feel, and it’s real
    – Ve bana hissettirdiklerini özledim,ve bu gerçek
    When we watched the sunset over the castle on the hill
    – Tepedeki kalenin üzerinde güneşin batışını izledik

    Fifteen years old and smoking hand rolled cigarettes
    – On beş yaşımda tütün sarıp sigara içiyorum
    Running from the law through the backfields
    – Arka yollara saparak kanunlardan kaçıyorum
    And getting drunk with my friends
    – Ve arkadaşlarımla sarhoş oluyorum
    Had my first kiss on a Friday night,
    – İlk öpücüğümü bir cuma gecesi aldım
    I don’t reckon I did it right
    – Doğru yaptığımı sanmıyorum
    I was younger then,
    – O zamanlar daha küçüktüm
    Take me back to when we found
    – Beni bulduğumuz yere geri götürün

    Weekend jobs when we got paid
    – Paramızı alınca haftasonu takılırdık
    And buy cheap spirits and drink them straight
    – Ucuz viskiler alırdık ve hemen içerdik
    Me and my friends have not thrown up in so long,
    – Ben ve arkadaşlarım uzun zamandır kusmadık,
    Oh how we’ve grown
    – Ah nasılda büyümüşüz
    I can’t wait to go home
    – Ama eve dönmek için sabırsızlanıyorum

    I’m on my way, driving at 90 down those country lanes
    – 90’la giderken şu şehrin yollarında
    Singing to Tiny Dancer,
    – “Tiny Dancer” söyleyerek
    And I miss the way you make me feel, it’s real
    – Ve bana hissettirdiklerini özledim,ve bu gerçek
    When we watched the sunset
    – Güneşin batışını izledik
    Over the castle on the hill
    – Tepedeki kalenin üzerinde
    Over the castle on the hill
    – Tepedeki kalenin üzerinde
    Over the castle on the hill
    – Tepedeki kalenin üzerinde
    Over the castle on the hill
    – Tepedeki kalenin üzerinde

    One friend left to sell clothes
    – Bir arkadaş kıyafet satmayı bıraktı
    One works down by the coast
    – Diğeri sahilde çalışıyor
    One had two kids but lives alone
    – Birinin iki çocuğu var ama yalnız yaşıyor
    One’s brother overdosed
    – Birinin kardeşi aşırı doz kullandı
    Ones already on his second wife
    – Biri çoktan ikinci karısıyla
    Ones just barely getting by
    – Biri arada bir uğruyor
    But these people raised me
    – Ama bu insanlar beni büyüttü
    And I can’t wait to go home
    – Ve eve dönmek için sabırsızlanıyorum

    And I’m on my way,
    – Ve işte yolumdayım
    And I still remember those country lanes
    – Ve bu şehrin yollarını hala hatırlıyorum
    When we did not know the answers,
    – Cevapları bilmediğimiz zaman,
    And I miss the way you make me feel, it’s real
    – Ve bana hissettirdiklerini özledim,ve bu gerçek
    When we watched the sunset
    – Güneşin batışını izlerdik
    Over the castle on the hill
    – Tepedeki kalenin üzerinde
    Over the castle on the hill
    – Tepedeki kalenin üzerinde
    Over the castle on the hill
    – Tepedeki kalenin üzerinde

  • Demi Lovato – Confident İngilizce Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

    Demi Lovato – Confident İngilizce Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

    Are you ready?
    – Hazır mısın?
    It’s time for me to take it
    – Benim için bunu alma zamanı
    I’m the boss right now
    – Şimdi ben patronum
    Not gonna fake it
    – Taklit olmayacak
    Not when you go down
    – Düştüğünde değil
    Cause this is my game
    – Çünkü bu benim oyunum
    And you better come to play
    – Ve oynamaya gelsen iyi olur

    I used to hold my freak back
    – Arkamdaki ucubeleri kollardım
    Now I’m letting go
    – Şimdi bırakıyorum
    I make my own choice
    – Seçimimi yaptım
    Yeah I run this show
    – Evet bu gösteriyi yönetiyorum
    So leave the lights on
    – Bu yüzden ışıkları açık bırak
    No, you can’t make me behave
    – Hayır, beni terbiye edemezsin

    So you say I’m complicated
    – Anlaşılması zor biri olduğumu söylüyorsun
    That I must be outta my mind
    – Aklımı kaçırmış olmalıyım
    But you’ve had me underrated
    – Ama sen beni değersiz gördün
    Rated, rated
    – Değersiz, Değersiz

    What’s wrong with being, what’s wrong with being
    – Nesi yanlış, nesi yanlış
    What’s wrong with being confident?
    – Kendine güvenen biri olmanın nesi yanlış?
    What’s wrong with being, what’s wrong with being
    – Nesi yanlış, nesi yanlış
    What’s wrong with being confident?
    – Kendine güvenen biri olmanın nesi yanlış?

    It’s time to get the chains out
    – Zincirlerden kurtulma zamanı
    Is your tongue tied up?
    – Dilini mi tutuldu
    Cause this is my ground
    – Çünkü burası benim yerim
    And I’m dangerous
    – Ve tehlikeliyim
    And you can get out
    – Ve defolup gidebilirsin
    But it’s all about me tonight (tonight)
    – Ama bu gece her şey benimle ilgili (bu gece)

    (Oh oh, oh) So you say I’m complicated
    – Anlaşılması zor biri olduğumu söylüyorsun
    That I must be outta my mind
    – Aklımı kaçırmış olmalıyım
    But you’ve had me underrated
    – Ama sen beni değersiz gördün
    Rated, rated
    – Değersiz, Değersiz

    What’s wrong with being, what’s wrong with being
    – Nesi yanlış, nesi yanlış
    What’s wrong with being confident?
    – Kendine güvenen biri olmanın nesi yanlış?
    What’s wrong with being, what’s wrong with being
    – Nesi yanlış, nesi yanlış
    What’s wrong with being confident?
    – Kendine güvenen biri olmanın nesi yanlış?
    What’s wrong with being, what’s wrong with being
    – Nesi yanlış, nesi yanlış
    What’s wrong with being confident?
    – Kendine güvenen biri olmanın nesi yanlış?
    What’s wrong with being, what’s wrong with being
    – Nesi yanlış, nesi yanlış
    What’s wrong with being confident?
    – Kendine güvenen biri olmanın nesi yanlış?


    So you say I’m complicated
    – Anlaşılması zor biri olduğumu söylüyorsun
    But you’ve had me underrated
    – Ama sen beni değersiz gördün


    What’s wrong with being, what’s wrong with being
    – Nesi yanlış, nesi yanlış
    What’s wrong with being confident?
    – Kendine güvenen biri olmanın nesi yanlış?
    What’s wrong with being, what’s wrong with being
    – Nesi yanlış, nesi yanlış
    What’s wrong with being confident?
    – Kendine güvenen biri olmanın nesi yanlış?
    What’s wrong with being, what’s wrong with being
    – Nesi yanlış, nesi yanlış
    What’s wrong with being confident?
    – Kendine güvenen biri olmanın nesi yanlış?
    What’s wrong with being, what’s wrong with being
    – Nesi yanlış, nesi yanlış
    What’s wrong with being confident?
    – Kendine güvenen biri olmanın nesi yanlış?

  • Calvin Harris – How Deep Is Your Love – ft.Disciples İngilizce Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

    Calvin Harris – How Deep Is Your Love – ft.Disciples İngilizce Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

    I want you to breathe me
    – Bana hayat vermeni istiyorum
    Let me be your air
    – Oksijenin olmama izin ver
    Let me roam your body freely
    – Bedeninde özgürce dolaşmama izin ver
    No inhibition, no fear
    – Engel yok, korku yok

    How deep is your love?
    – Aşkın ne kadar derin
    Is it like the ocean?
    – Okyanus gibi mi
    What devotion are you?
    – Ne kadar fedakarsın
    How deep is your love?
    – Aşkın ne kadar derin
    Is it like nirvana?
    – Nirvana gibi mi?
    Hit me harder, again
    – Bana daha sert vur, tekrar
    How deep is your love?
    – Aşkın ne kadar derin
    How deep is your love?
    – Aşkın ne kadar derin
    How deep is your love?
    – Aşkın ne kadar derin
    Is it like the ocean?
    – Okyanus gibi mi
    Pull me closer, again
    – Beni daha yakına çek, tekrar
    How deep is your love?
    – Aşkın ne kadar derin

    How deep is your love?
    – Aşkın ne kadar derin

    Open up my eyes and
    – Gözlerimi aç ve
    Tell me who I am
    – Kim olduğumu söyle bana
    Let me in on all your secrets
    – Sırlarına girmeme izin ver
    No inhibition, no sin
    – Engel yok, günah yok

    How deep is your love?
    – Aşkın ne kadar derin
    Is it like the ocean?
    – Okyanus gibi mi
    What devotion are you?
    – Ne kadar fedakarsın
    How deep is your love?
    – Aşkın ne kadar derin
    Is it like nirvana?
    – Nirvana gibi mi?
    Hit me harder, again
    – Bana daha sert vur, tekrar
    How deep is your love?
    – Aşkın ne kadar derin
    How deep is your love?
    – Aşkın ne kadar derin
    How deep is your love?
    – Aşkın ne kadar derin
    Is it like the ocean?
    – Okyanus gibi mi
    Pull me closer, again
    – Beni daha yakına çek, tekrar
    How deep is your love?
    – Aşkın ne kadar derin

    How deep is your love?
    – Aşkın ne kadar derin
    How deep is your love?
    – Aşkın ne kadar derin

    So tell me how deep is your love? Can we go deeper
    – Şimdi söyle bana aşkın ne kadar derin olabilir
    So tell me how deep is your love? Can we go deeper
    – Şimdi söyle bana aşkın ne kadar derin olabilir
    So tell me how deep is your love? Can we go deeper
    – Şimdi söyle bana aşkın ne kadar derin olabilir
    So tell me how deep is your love? Can we go deeper
    – Şimdi söyle bana aşkın ne kadar derin olabilir
    (How deep is your love?)
    – Aşkın ne kadar derin
    So tell me how deep is your love? Can we go deeper
    – Şimdi söyle bana aşkın ne kadar derin olabilir
    So tell me how deep is your love? Can we go deeper
    – Şimdi söyle bana aşkın ne kadar derin olabilir
    (How deep is your love?)
    – Aşkın ne kadar derin
    So tell me how deep is your love? Can we go deeper
    – Şimdi söyle bana aşkın ne kadar derin olabilir
    (Pull me closer, again)
    – Beni daha yakına çek, tekrar
    So tell me how deep is your love? Can we go deeper
    – Şimdi söyle bana aşkın ne kadar derin olabilir
    How deep is your love?
    – Aşkın ne kadar derin

    How deep is your love?
    – Aşkın ne kadar derin
    How deep is your love?
    – Aşkın ne kadar derin

    So tell me how deep is your love? Can we go deeper
    – Şimdi söyle bana aşkın ne kadar derin olabilir
    So tell me how deep is your love? Can we go deeper
    – Şimdi söyle bana aşkın ne kadar derin olabilir
    (How deep is your love?)
    – Aşkın ne kadar derin
    So tell me how deep is your love? Can we go deeper
    – Şimdi söyle bana aşkın ne kadar derin olabilir
    So tell me how deep is your love? Can we go deeper
    – Şimdi söyle bana aşkın ne kadar derin olabilir

  • Ariana Grande – Be Alright İngilizce Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

    Ariana Grande – Be Alright İngilizce Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

    Midnight shadows
    – Geceyarısı gölgeleri
    When finding love is a battle
    – Aşkın bir savaş olduğu zamanlardır
    But daylight, is so close
    – Ama gün ışığı, çok yakında
    So don’t you worry ’bout a thing
    – Bu yüzden hiçbir şey hakkında endişelenme

    We’re gonna be alright
    – Biz iyi olacağız
    We’re gonna be alright
    – Biz iyi olacağız
    We’re gonna be alright
    – Biz iyi olacağız
    Baby don’t you know
    – Bebeğim bilmiyor musun
    All them tears gon’ come and go
    – Tüm şu gözyaşları gelip geçiyor
    Baby you just gotta make up your mind
    – Bebeğim karar vermen lazım
    Cause every little thing is gonna be alright
    – Çünkü her ufak şey iyi olacak
    Baby don’t you know
    – Bebeğim bilmiyor musun
    That all them tears gon’ come and go
    – Tüm şu gözyaşlarının gelip geçtiğini
    Baby you just gotta make up your mind
    – Bebeğim karar vermen lazım
    We decided
    – Biz seçtik

    We’re gonna be alright
    – Biz iyi olacağız
    We’re gonna be alright
    – Biz iyi olacağız
    We’re gonna be alright
    – Biz iyi olacağız
    Babe we’re in slow motion
    – Bebeğim ağır çekimdeyiz
    Can’t seem to get where we’re going
    – Nereye gittiğimizi anlayamıyor gibiyim
    But the high times are golden
    – Ama en güzel zamanlar altındandır
    Cause they all lead to better days
    – Çünkü hepsi daha iyi günlere öncülük ederler

    We’re gonna be alright
    – Biz iyi olacağız
    We’re gonna be alright
    – Biz iyi olacağız
    We’re gonna be alright
    – Biz iyi olacağız

    Baby don’t you know
    – Bebeğim bilmiyor musun
    All them tears gon’ come and go
    – Tüm şu gözyaşları gelip geçiyor
    Baby you just gotta make up your mind
    – Bebeğim karar vermen lazım
    Cause every little thing is gonna be alright
    – Çünkü her ufak şey iyi olacak
    Baby don’t you know
    – Bebeğim bilmiyor musun
    That all them tears gon’ come and go
    – Tüm şu gözyaşlarının gelip geçtiğini
    Baby you just gotta make up your mind
    – Bebeğim karar vermen lazım
    We decided
    – Biz seçtik

    We’re gonna be alright
    – Biz iyi olacağız
    We’re gonna be, gon’ be alright
    – Biz iyi, iyi olacağız
    We’re gonna be, gon’ be alright
    – Biz iyi, iyi olacağız
    We’re gonna be, gon’ be alright
    – Biz iyi, iyi olacağız
    We’re gonna be alright
    – Biz iyi olacağız
    We’re gonna be alright
    – Biz iyi olacağız

    We’ll be alright, yeah
    – Biz iyi olacağız, evet

  • Adele – Hello İngilizce Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

    Adele – Hello İngilizce Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

    Hello, it’s me
    – Merhaba, benim
    I was wondering if after all these years
    – Bunca yıldan sonra merek ediyordum
    You’d like to meet, to go over everthing
    – Her şeyi tekrar gözden geçirmek için buluşmak ister miydin?
    They say that time’s supposed to heal ya
    – Zamanın seni iyileştirmesi gerektiğini söylüyorlar
    But I ain’t done much healing
    – Ama ben pek iyileşmedim

    Hello, can you hear me?
    – Merhaba beni duyabiliyor musun
    I’m in California dreaming about who we used to be
    – Kalifornia’dayım, kim olduğumuzu düşlüyorum,
    When we were younger and free
    – Biz daha genç ve özgürken
    I’ve forgotten how I’ve forgotten how it felt 
    – Unuttum, nasıl hissettimi unuttum
    Before the world fell at our feet
    – Dünya ayaklarımızın altından kaymadan önce
    There’s such a difference between us
    – Aramızda öyle çok fark var ki
    And a million miles
    – Ve bir milyon mil

    Hello from the other side
    – Diğer taraftan merhaba
    I must’ve called a thousand times
    – Binlerce kez aramış olmalıyım
    To tell you I’m sorry, for everything that I’ve done
    – “Üzgünüm, yaptığım her şey için” diyebilmek için
    But when I call you never seem to be home
    – Ama seni aradığım hiçbir zaman evde değildin

    Hello from the outside
    – Dışarıdan merhaba
    At least I can say that I’ve tried to tell you
    – En azından söyleyebilirim ki sana söylemeyi denedim
    I’m sorry, for breaking your heart
    – Kalbini kırdığım için üzgünüm
    But it don’t matter, it clearly doesn’t tear you apart anymore
    – Ama önemi yok, açıkçası belli ki seni daha fazla üzmüyor

    Hello, how are you?
    – Merhaba nasılsın
    It’s so typical of me to talk about myself
    – Kendimden bahsetmem çok sıradan
    I’m sorry, I hope that you’re well
    – Üzgünüm, iyi olduğunu umuyorum
    Did you ever make it out of that town Where nothing ever happened?
    – Hiçbir şeyin olmadığı kasabadan hiç ayrılabildin mi?
    It’s no secret
    – Bu bir sır değil
    That the both of us are running out of time
    – İkimiz için de zaman tükeniyor

    Hello from the other side
    – Diğer taraftan merhaba
    I must’ve called a thousand times
    – Binlerce kez aramış olmalıyım
    To tell you I’m sorry, for everything that I’ve done
    – “Üzgünüm, yaptığım her şey için” diyebilmek için
    But when I call you never seem to be home
    – Ama seni aradığım hiçbir zaman evde değildin

    Hello from the outside
    – Dışarıdan merhaba
    At least I can say that I’ve tried to tell you
    – En azından söyleyebilirim ki sana söylemeyi denedim
    I’m sorry, for breaking your heart
    – Kalbini kırdığım için üzgünüm
    But it don’t matter, it clearly doesn’t tear you apart anymore
    – Ama önemi yok, açıkçası seni daha fazla üzmüyor

    Ohh, anymore
    – Ohh, artık
    Ohh, anymore
    – Ohh, artık
    Ohh, anymore
    – Ohh, artık
    Anymore
    – Artık

    Hello from the other side
    – Diğer taraftan merhaba
    I must’ve called a thousand times
    – Binlerce kez aramış olmalıyım
    To tell you I’m sorry, for everything that I’ve done
    – “Üzgünüm, yaptığım her şey için” diyebilmek için
    But when I call you never seem to be home
    – Ama seni aradığım hiçbir zaman evde değildin

    Hello from the outside
    – Dışarıdan merhaba
    At least I can say that I’ve tried to tell you
    – En azından söyleyebilirim ki sana söylemeyi denedim
    I’m sorry, for breaking your heart
    – Kalbini kırdığım için üzgünüm
    But it don’t matter, it clearly doesn’t tear you apart anymore
    – Ama önemi yok, açıkçası seni daha fazla üzmüyor

  • Adele – When We Were Young İngilizce Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

    Adele – When We Were Young İngilizce Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

    Everybody loves the things you do
    – Herkes senin yaptığın şeyleri seviyor
    From the way you talk
    – Konuşmandan
    To the way you move
    – Hareket edişine kadar
    Everybody here is watching you
    – Herkes seni seyretmek için burada
    Cause you feel like home
    – Çünkü evin gibi hissediyorsun
    You’re like a dream come true
    – Sen gerçekleşen bir rüya gibisin
    But if by chance you’re here alone
    – Eğer burada şans eseri yalnız olursan
    Can I have a moment
    – Bir dakikanı alabilir miyim
    Before I go?
    – Gitmeden önce?
    Cause I’ve been by myself all night long
    – Çünkü bütün gece yalnızdım
    Hoping you’re someone I used to know
    – Umuyorum sen tanıdığım birisin


    You look like a movie
    – Bir film gibi görünüyorsun
    You sound like a song
    – Bir şarkı gibi konuşuyorsun
    My God, this reminds me of when we were young
    – Tanrım, bu bana gençliğimizi hatırlatıyor

    Let me photograph you in this light
    – Bu ışıkta seni fotoğraflandırayım
    In case it is the last time
    – Çünkü bu son kez olabilir
    That we might be exactly like we were
    – Eskiden olduğumuz gibi olabilir
    Before we realized
    – Fark etmeden önce
    We were sad of getting old
    – Yaşlandığımız için üzgündük
    It made us restless
    – Bu bizi rahatsız etti
    It was just like a movie
    – Bir film gibiydi
    It was just like a song
    – Bir şarkı gibiydi


    I was so scared to face my fears
    – Korkularımla yüzleşmekten çok korktum
    Cause nobody told me that you’d be here
    – Çünkü kimse burada olacağını söylemedi
    And I swore you moved overseas
    – Ve yemin ederim deniz aşırı bir yere taşındın
    That’s what you said, when you left me
    – Söylediğin şey bu, beni terk ettiğin zaman

    You still look like a movie
    – Hala bir film gibi görünüyorsun
    You still sound like a song
    – Hala bir şarkı gibi konuşuyorsun
    My God, this reminds me of when we were young
    – Tanrım, bu bana gençliğimizi hatırlatıyor

    Let me photograph you in this light
    – Bu ışıkta seni fotoğraflandırayım
    In case it is the last time
    – Çünkü bu son kez olabilir
    That we might be exactly like we were
    – Eskiden olduğumuz gibi olabilir
    Before we realized
    – Fark etmeden önce
    We were sad of getting old
    – Yaşlandığımız için üzgündük
    It made us restless
    – Bu bizi rahatsız etti
    It was just like a movie
    – Bir film gibiydi
    It was just like a song
    – Bir şarkı gibiydi

    When we were young
    – Biz gençken
    When we were young
    – Biz gençken

    When we were young
    – Biz gençken

    When we were young
    – Biz gençken


    It’s hard to win me back
    – Beni kazanmak zor
    Everything just takes me back
    – Her şey beni sadece geri getirir
    To when you were there
    – Orada olduğun zaman
    To when you were there
    – Orada olduğun zaman
    And a part of me keeps holding on
    – Ve bendeki bir parça dayanıyor
    Just in case it hasn’t gone
    – Eğer gitmemişse diye
    I guess I still care
    – Sanırım hala umursuyorum
    Do you still care?
    – Sen hala umursuyor musun?

    It was just like a movie
    – Bir film gibiydi
    It was just like a song
    – Bir şarkı gibiydi
    My God, this reminds me of when we were young
    – Tanrım, bu bana gençliğimizi hatırlattı

    When we were young
    – Biz gençken
    When we were young
    – Biz gençken

    When we were young
    – Biz gençken

    When we were young
    – Biz gençken
    Let me photograph you in this light
    – Bu ışıkta seni fotoğraflandırayım
    In case it is the last time
    – Çünkü bu son kez olabilir
    That we might be exactly like we were
    – Eskiden olduğumuz gibi olabilir
    Before we realized
    – Fark etmeden önce
    We were sad of getting old
    – Yaşlandığımız için üzgündük
    It made us restless
    – Bu bizi rahatsız etti
    It was just like a movie
    – Bir film gibiydi
    It was just like a song
    – Bir şarkı gibiydi
    When we were young
    – Biz gençken

  • James Blunt – You’re Beautiful İngilizce Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

    James Blunt – You’re Beautiful İngilizce Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

    My life is brilliant.
    – Hayatım harika

    My love is pure.
    – Sevgim saf.

    I saw an angelo f that I’m sure.
    – Bir melek gördüğüme eminim

    She smiled at me on the subway.
    – Metroda bana gülümsedi.

    She was with another man.
    – Başka adamlaydı.

    But I won’t lose no sleep on that,
    – Fakat bu benim uykularımı kaçırmayacak.

    ‘Cause I’ve got a plan.
    – Çünkü bir planım var.

    You’re beautiful. You’re beautiful.
    – Güzelsin..Güzelsin.

    You’re beautiful, it’s true
    – Doğru..Sen güzelsin.

    I saw your face in a crowded place,
    – Kalabalık biryerde yüzünü gördüm

    And I don’t know what to do,
    – Ve ne yapacagimi bilmiyorum

    ‘Cause I’ll never be with you.
    – Çünkü asla seninle olmayacağım

    Yeah, she caught my eye,As we walked on by.
    – Evet.yürürken göz göze geldik.

    She could see from my face that I was flying high
    – Yükseklere uçtuğumu yüzümden görebildi.

    And I don’t think that I’ll see her again,
    – Ve onu tekrar göreceğimi sanmıyorum.

    But we shared a moment that will last till the end.
    – Ama sonunsuza kadar sürecek bir anı paylaştık.

    You’re beautiful. You’re beautiful.
    – Sen güzelsin,sen güzelsin

    You’re beautiful, it’s true.
    – Doğru, sen güzelsin.

    I saw your face in a crowded place,
    – Kalabalık biryerde yüzünü gördüm

    And I don’t know what to do,
    – Ve ne yaptığını bilmiyorum

    ‘Cause I’ll never be with you.
    – Çünkü asla seninle olmayacağım

    You’re beautiful. You’re beautiful.
    – Güzelsin..Güzelsin..

    You’re beautiful, it’s true.
    – Doğru..sen güzelsin.

    There must be an angel with a smile on her face,
    – Yüzündeki(onun) gülümsemede bir melek olmalı.

    When she thought up that I should be with you.
    – Seninle olmalıyım bunu düşündüğün zaman.

    But it’s time to face the truth,
    – Ama gerçekle yüzleşmenin zamanı

    I will never be with you
    – Ben asla seninle olmayacağım

  • Paul McCartney – Another Day İngilizce Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

    Paul McCartney – Another Day İngilizce Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

    Every Day She Takes A Morning Bath S E Wets Her Hair,
    – Her gun sabah dusunu alir ve sacini islatir
    Wraps A Towel Around Her
    – Etrafina bir havlu sarar
    As She’s Heading For The Bedroom Chair,
    – Yatak sandalyesine giderken
    It’s Just Another Day.
    – Bu baska bir gun daha
    Slipping Into Stockings,Stepping Into Shoes,
    – Coraplara kayiyor, ayakkabilara basiyor
    Dipping In The Pocket Of Her Raincoat.
    – Yagmurlugunun cebini sokuyor
    Ah, It’s Just Another Day.
    – Ah baska bir gun daha
    At The Office Where The Papers Grow She Takes A Break,
    – Ofiste kagitlar buyurken ara veriyor
    Drinks Another Coffee
    – Bir kahve daha iciyor
    And She Finds It Hard To Stay Awake,
    – Ve uyanik kalmak zor geliyor
    It’s Just Another Day. Du Du Du Du Du
    – Baska bir gun daha
    So Sad, So Sad,
    – Cok uzgun
    Sometimes She Feels So Sad.
    – Bazen cok uzgun hissediyor
    Alone In Her Apartment She’d Dwell,
    – Yalniz basina apartmaninda yasiyor
    Till The Man Of Her Dreams Comes To Break The Spell.
    – Ruyalarinin adami buyuyu bozana kadar
    Ah, Stay, Don’t Stand Around
    – Ah kal durma oyle

    And He Comes And He Stays
    – Ve geliyor kaliyor
    But He Leaves The Next Day,
    – Ama sonraki gun gidiyor
    So Sad.
    – Cok uzgun
    Sometimes She Feels So Sad.
    – Bazen cok uzgun hissediyor
    As She Posts Another Letter To The Sound Of Five,
    – 5in sesine baska bir mektup daha gonderirken
    People Gather ‘Round Her
    – Insanlar etrafina toplaniyor
    And She Finds It Hard To Stay Alive,
    – Ve yasamak zor geliyor
    It’s Just Another Day. Du Du Du Du Du
    – Baska bir gun daha
    Sometimes She Feels So Sad.
    – Bazen cok uzgun hissediyor
    Alone In Her Apartment She’d Dwell,
    – Yalniz basina apartmaninda yasiyor
    Till The Man Of Her Dreams Comes To Break The Spell.
    – Ruyalarinin adami buyuyu bozana kadar
    Ah, Stay, Don’t Stand Around
    – Ah kal durma oyle
    And He Comes And He Stays
    – Ve geliyor kaliyor
    But He Leaves The Next Day,
    – Ama sonraki gun gidiyor
    So Sad.
    – Cok uzgun
    Sometimes She Feels So Sad.
    – Bazen cok uzgun hissediyor

  • Korn – Another Brick In The Wall İngilizce Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

    Korn – Another Brick In The Wall İngilizce Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

    Daddy’s flown across the ocean
    – Babacık okyanusun karşısına uçtu
    Leaving just a memory
    – Sadece bir hafıza bıraktı
    A snapshot in the family album
    – Aile albümünde bie enstantane fotoğraf var
    Daddy, what else did you leave for me?
    – Babacık sen benim için başka neyi bıraktın
    Daddy, whatcha leave behind for me?
    – Babacık arkada benim için ne bırakırsın
    All in all it was just a brick in the wall
    – Herkesce tümüyle,duvarda sadece bir tuğlaydı
    All in all it was all just bricks in the wall
    – Herkesce tümüyle,duvarda da tümüyle yerinde tuğlalardı

    We don’t need no education
    – Biz hiçbir zaman eğitime ihtiyaç duymayız
    We dont need no thought control
    – Biz hiçbir düşünülen kontrole ihtiyaç duymayız
    No dark sarcasm in the classroom
    – Sınıfta kötü,dokunaklı alay yok
    Teachers leave them kids alone
    – Öğretmenler onların yalnız şaka yapmalarına izin verir
    Hey teachers
    – Hey öğretmenler
    Leave those kids alone
    – O çocukları yalnız bırakın
    All in all it’s just another brick in the wall
    – Herkesce tümüyle,duvarda sadece bir tuğlaydı
    All in all you’re just another brick in the wall
    – Sen herkesce tümüyle başka bir tanenin duvarda kapladığı tuğla yerindesin

    We don’t need no education
    – Biz hiçbir zaman eğitime ihtiyaç duymayız
    We dont need no thought control
    – Biz hiçbir düşünülen kontrole ihtiyaç duymayız
    No dark sarcasm in the classroom
    – Sınıfta kötü,dokunaklı alay yok
    Teachers leave them kids alone
    – Öğretmenler onların yalnız şaka yapmalarına izin verir
    Hey teachers
    – Hey öğretmenler
    Leave those kids alone
    – O çocukları yalnız bırakın
    All in all you’re just another brick in the wall
    – Sen herkesce tümüyle başka bir tanenin duvarda kapladığı tuğla yerindesin
    All in all you’re just another brick in the wall
    – Sen herkesce tümüyle başka bir tanenin duvarda kapladığı tuğla yerindesin

    I don’t need no arms around me
    – Ben,etrafımdaki hiçbir kola ihtiyaç duymam
    I don’t need no drugs to calm me
    – Ben,beni sakinleştirmesi için hiçbir ilaca ihtiyaç duymam
    I have seen the writing on the wall
    – Ben duvardaki yazıyı gördüm
    Don’t think I need anything at all
    – Benim hiçbir şekilde herhangi bişeye ihtiyaç duyduğumu düşünme
    No, don’t think I’ll need anything at all
    – Hayır benim hiçbirşekilde herhangi birşeye ihtiyaç duyacak olduğumu düşünmez
    All in all it was all just bricks in the wall
    – Herkesce tümüyle duvarda sadece bir tuğlaydı
    All in all you were all just bricks in the wall
    – Herkesce sen tümüyle duvardaki bir tuğla yerindesin

    Goodbye cruel world
    – Hoşçakal zalim dünya
    I’m leaving you today
    – Ben bugün seni bırakıyorum
    Goodbye, goodbye, goodbye
    – Hoşçakal,hoşçakal,hoşçakal
    Goodbye all you people
    – Hoşçakal tüm insanlar
    There’s nothing you can say
    – Senin söyleyebildiğin hiçbir şey yoktur
    To make me change my mind
    – Benim aklımı değiştirmek için bana yaparsın(söylersin)
    Goodbye
    – Hoşçakal…

  • Lil Baby – My Time İngilizce Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

    Lil Baby – My Time İngilizce Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

    She all on my drip she just like my my
    – O benim damlamda o sadece benim benim
    Tell ’em they can step over it’s my time
    – Onlara adım atabileceklerini söyle, benim zamanım.
    I get what I want and I don’t wait in line
    – İstediğimi alıyorum ve sırada beklemiyorum
    Keep poppin’ these precs I done got way too high
    – Poppin ‘bu önceleri tutun çok yüksek yaptım
    She all on my drip she just like my my
    – O benim damlamda o sadece benim benim
    Tell ’em they can step over it’s my time
    – Onlara adım atabileceklerini söyle, benim zamanım.
    I get what I want and I don’t wait in line
    – İstediğimi alıyorum ve sırada beklemiyorum
    Keep poppin’ these precs I done got way too high
    – Poppin ‘bu önceleri tutun çok yüksek yaptım

    I gotta slow down ain’t tryna lose my mind
    – Yavaşlamam lazım, zihnimi kaybetmeye çalışmıyorum
    I got on two watches tryna keep up with the time
    – Zamana ayak uydurmak için iki saatim var.
    Do this for Lil Steve, they gave my lil homie a dime
    – Bunu Lil Steve için yap, lil homie’ye bir dime verdiler
    You can’t see the greatness in me nigga then you blind
    – Bana nigga içindeki büyüklüğü göremezsin, o zaman körsün
    I went back to the basics didn’t sign
    – Temellere geri döndüm, imzalamadım
    Tryna treat me like I’m basic not I
    – Bana temel değil gibi davranmaya çalışıyorum.
    I got all these blue faces ohh my
    – Bütün bu mavi yüzlerim var ohh
    I’ma stack it to the ceiling, sky high
    – Onu tavana yığacağım, gökyüzü yüksek
    I been catching all these flights got [?]
    – Tüm bu uçuşları yakaladım [?]
    I’d probably spend my last to see her smile
    – Muhtemelen son gülümsemesini görmek için harcardım
    I was just sittin’ in the prison goin wild, now I’m standing on stage gettin paid, they like my sound
    – Hapishanede çıldırmıştım, şimdi sahnede ayakta duruyorum, sesimi seviyorlar

    She all on my drip she just like my my
    – O benim damlamda o sadece benim benim
    Tell ’em they can step over it’s my time
    – Onlara adım atabileceklerini söyle, benim zamanım.
    I get what I want and I don’t wait in line
    – İstediğimi alıyorum ve sırada beklemiyorum
    Keep poppin’ these precs I done got way too high
    – Poppin ‘bu önceleri tutun çok yüksek yaptım
    She all on my drip she just like my my
    – O benim damlamda o sadece benim benim
    Tell ’em they can step over it’s my time
    – Onlara adım atabileceklerini söyle, benim zamanım.
    I get what I want and I don’t wait in line
    – İstediğimi alıyorum ve sırada beklemiyorum
    Keep poppin’ these precs I done got way too high
    – Poppin ‘bu önceleri tutun çok yüksek yaptım

    I think I fell in love with her she way too fine
    – Sanırım ona çok aşık oldum.
    I can’t go back to no prison got to walk a side line
    – Ben bir hapishaneye geri dönemem
    Niggas act like they don’t fuck with me but on my timeline
    – Nijeryalı benimle dalga geçmezler ama zaman çizelgesinde
    Gettin’ fucked up on the block I had some very long nights
    – Blokta becerdim, çok uzun geceler geçirdim
    I’ma savage to my heart you can see it in my eyes
    – Kalbimi vahşice görüyorum gözlerimde görebiliyorsun
    If I tell you I’ll quit trappin babygirl then I’ll be lying
    – Sana söylersen trappin babygirl bırakacağım o zaman yalan söylüyorum
    Saint Laurent my jacket, Valentino on my shoes
    – Saint Laurent benim ceketim, Valentino ayakkabılarımda
    Take me for a joke they try to treat me like a fool
    – Beni bir şaka için al, beni aptal gibi davranmaya çalışıyorlar.
    Super paranoid ion leave the house without my tool
    – Süper paranoyak iyon aracıma gerek kalmadan evden ayrılmak
    Hunnit bricks in I got it [?] by next June
    – Hunnit tuğlaları, önümüzdeki haziran ayında [?]
    Hardly ever see my son that shit hurt me
    – Oğlumu bu kadar acımasızca beni incitti.
    My bitch act like she don’t understand I’m working
    – Orospu benim gibi çalıştığımı anlamıyor.
    I’m like how the fuck you think you got them purses
    – Bende nasıl bir çanta olduğunu düşünüyorsun?
    And the way you out here actin’ you don’t deserve shit
    – Ve burada olmanın yolu boku hak etmiyorsun.
    Don’t keep callin’ my phone that shit gettin’ worsome
    – Telefonumu bu kadar kötü hissettiriyorsun.
    And I keep drinkin’ this lean I’m just gettin’ worser
    – Ve bu işe yaramamaya devam ediyorum, sadece endişeleniyorum.

    She all on my drip she just like my my
    – O benim damlamda o sadece benim benim
    Tell ’em they can step over it’s my time
    – Onlara adım atabileceklerini söyle, benim zamanım.
    I get what I want and I don’t wait in line
    – İstediğimi alıyorum ve sırada beklemiyorum
    Keep poppin’ these precs I done got way too high She all on my drip she just like my my
    – Poppin ‘bu önceleri yaptığım çok yüksek bir yol var O bütün damlamda o sadece benim benim gibi
    Tell ’em they can step over it’s my time
    – Onlara adım atabileceklerini söyle, benim zamanım.
    I get what I want and I don’t wait in line
    – İstediğimi alıyorum ve sırada beklemiyorum
    Keep poppin’ these precs I done got way too high
    – Poppin ‘bu önceleri tutun çok yüksek yaptım